Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/3523 E. 2022/4134 K. 29.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

DOSYA NO : 2021/3523
KARAR NO : 2022/4134

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/03/2021
ESAS NO : 2014/548
KARAR NO : 2021/263
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 29.11.2022
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 29.11.2022
Davacı … A.Ş. vekili Av. … tarafından yapılan 15.9.2021 tarihli istinaf kanun yolu başvurusu ve dosya kapsamı incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı, … ili, … İlçe, … Mahallesi, … pafta, … ada, … ve … parsel … ili, … Mahallesi, … pafta, … ada, … parsel ve … ili, … Mahallesi, …pafta, … ada, …parsel numarasında kayıtlı ve mülkiyeti … A.Ş.’ne ait taşınmazların, Başbakanlık Özelleştirme Yüksel Kurulunun 17.10.1995 tarih ve 95/72 sayılı kararı ile özelleştirilme kapsamına alındığını, bunu takiben dava dışı … A.Ş. ve davalı şirketler arasında 24.10.1995 tarihli Kullanım Hakkı Devri (Kira) Ön Sözleşmesi imzalanmış olduğunu, taşınmazlardan … pafta, … ada,… ve … no.lu parselde kayıtlı taşınmazlarla ilgili olarak ihale yapıldığını ve … A.Ş. ve davalı … Şti. (eski ünvanı …. Şti.) tarafından kurulacak bir … grubuna “kullanım hakkını kamu hissesi %50’nin üzerinde olmayan özel bir şirkete devretmesi” koşulu ile 15.08.1996 tarihli esas sözleşme ile 25 yıllığına kiralandığını, sözleşmenin anılan hükmü gereğince şirket ve diğer davalı taraf ile dava dışı… A.Ş. arasında bir “Tasarım, Modernizasyon ve İşletme Sözleşmesi” tanzim edildiğini, sözleşme, kapsamı itibariyle, özelleştirme gereklerinin yerine getirilmesi için, tarafı olan … A.Ş.’ne “tüm hak ve yükümlülüklerini kısmen veya tamamen sözleşme konusu projenin gerçekleştirilmesini teminen ve proje hitamında mevcut yatırımın işletmesi amacı ile kurulacak olan … A.Ş.’ne devretmek yetkisi” verecek nitelikte tanzim ve imza edildiğini, … A.Ş. nin bu hak ve yetkilerini diğer davacı…A.Ş.’ne devrettiğini, projeye dahil bir kısım taşınmazlar üzerinde dava dışı … A.Ş.’nin … A.Ş. lehine üst hakkı tesis edildiğini, davalının sözleşme ile yüklendiği kullanım bedeli ödeme borcunu yerine getirmesi gerektiğini, davalının haksız itirazı ile icra takibinin durduğunu, davalının icra takibine yaptığı haksız itirazının iptali ile takibin devamını talep etmiştir.
Davalı, davacının … oluşumunu içeren …Belediyesi …Şirketi ve …Şti tarafından birlikte açılması gerektiğini, her iki şirketin birlikte bir adi şirket oluşturduğunu, mecburi dava arkadaşı olduğunu, HMK m. 60 gereğince dava arkadaşlığının zorunlu olarak birlikte yürütülmesi gerektiğini, sözleşmenin 7 / b maddesindeki alacak taleplerinin doğmadığını, davacının öncelikle kendi edimlerini yerine getirmesi gerektiğini, belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın HMK’nın 114/1-d ve 115/2 maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
Davacı istinaf dilekçesinde; İcra takibinin ve davanın konusunu bölünebilir bir borç olan para alacağı oluşturduğunu, her iki adi ortak da mevcut hukuki ilişkide kendi paylarına düşen alacak payı için icra takibine giriştiğini, mahkemesinde görülen 2006 yılı kullanım bedeline ilişkin davanın dayanağı icra takibinde gerekse diğer yıllar için açılan icra takiplerine girişmeden önce her iki ortak da diğerinin sözlü ve eylemli muvafakatini aldığını, dolayısıyla icra takiplerinin ve itirazın iptali davalarının … Grubu’nu (…) oluşturan ortaklar tarafından birlikte açılması bu davaların görülmesi için bir zorunluluk olmadığını, yazılı muvafakat ise bilahare her bir ortakça açılan itirazın iptali dava dosyasına diğer ortak tarafından sunulduğunu, itirazın iptali davası devam ederken diğer ortaktan muvafakat alınması, yerleşmiş Yargıtay içtihatları uyarınca davanın görülmesi için yeterli olduğunu, muvafakat beyanında şirketin açmış olduğu icra takibine ve davaya, sözleşme ortağı olarak en başından beri muvafakatlarının olduğu ifade edildiğini, şirketin icra takibi ve dava açılmadan önce ortağının muvafakatını aldığını, yazılı muvafakatın ise sonradan dosyaya sunulduğunu kanıtladığını, davalı … A.Ş. her bir dosyada tarafların birlikte hareket etmeleri gerekiğini savunduğunu fakat İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/896 E. sayılı emsal davasında davalı … A.Ş.’nin bu yöndeki temyiz ve karar düzeltme itirazları yerinde bulunmadığını, talebe konu davada mahkemenin süre vermesine gerek kalmadan şirketin adi ortağı yazılı muvafakatını dosyaya sunduğunu, buna rağmen davanın reddi usul ve yasaya aykırı olduğunu, mahkemece verilen kararın kaldırılması gerektiğini belirtmiştir.
Davacının istinaf kanun yolu başvurusu üzerine HMK’nun 355. maddesine göre resen yapılan inceleme sonucunda;
HMK’nun 4. maddesinde” Sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın;
a) Kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları,
b) Taşınır ve taşınmaz mal veya hakkın paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine ilişkin davaları,
c) Taşınır ve taşınmaz mallarda, sadece zilyetliğin korunmasına yönelik olan davaları,
ç) Bu Kanun ile diğer kanunların, sulh hukuk mahkemesi veya sulh hukuk hâkimini görevlendirdiği davaları görürler.” şeklinde düzenlenmiştir.
Somut olayda; … ili, … ilçe, … Mahallesi, … pafta, … ada,…ve… parsel; … ili … Mahallesi, … pafta, … ada, … parsel ve … ili, … Mahallesi, … pafta, … ada … parsel numarasında kayıtlı ve mülkiyeti… A.Ş’ne ait taşınmazlar, özelleştirme kapsamına alınmıştır. … Şirketi ile… A.Ş. tarafından oluşturulan … grubu ile Türkiye Denizcilik İşletmesi arasında 24.10.1995 tarihli kullanım hakkı devri sözleşmesi imzaladığı, sözleşme kapsamına alınan gayrimenkullerin kira haklarını 25 yıllığına … grubuna (…) verilmiştir. … Şirketi arasında 12.1.1998 tarihli “Kullanım Hakkı, Tasarım- modernizasyon- işletme Sözleşmesi imzalanmıştır. Sözleşmenin 7. maddesinde de … ödenecek bedel kararlaştırılmıştır… A.Ş. bilahare sözleşmeden kaynaklanan tüm hak ve yetkilerini davalı … A.Ş. devretmiştir.Kullanım Hakkı Tasarım Modernizasyon İşletme Sözleşmenin 7. maddesi gereğince …’yi oluşturan davacı şirket kendi payına düşen miktarın tahsili amacıyla icra takibi başlatmıştır. Takibe itiraz üzerine de, itirazın iptali davası açılmıştır. … ile … arasında imzalanan kullanım hakkı sözleşmesi bir kira sözleşmesidir. Kira sözleşmesinden kaynaklanan tüm uyuşmazlıklarda HMK 4/1-a maddesi gereğince sulh hukuk mahkemesi görevlidir. Dosya ekinde olan İzmir 10. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/981 E- 2020/254 karar sayılı dosyanın incelemesinde; … Grubundan… Şti aynı şekilde alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itiraz üzerine …. A.Ş aleyhine itirazın iptali davası açılmıştır. İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/1278 E- 2016-89 sayılı kararında, davada sulh hukuk mahkemesi görevli olduğundan davanın usulden reddine karar vermiştir. Hükmün temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 14.5.2018 tarih 2018/2481 Esas – 2018/5097 sayılı kararı ile onanmıştır. …’un açmış olduğu itirazın iptali davasında Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin kararı ile Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu anlaşılmıştır. Bu davada da diğer ortak … A.Ş. Tarafından itirazın iptali davası açılmıştır. Görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemesi olduğundan, mahkemenin görevsiz olması nedeniyle dava şartı nedeniyle, davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, başka gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.
Açıklanan nedenlerle, davacının istinaf dilekçesindeki itirazları incelemeksizin, davacının istinaf kanun yolu başvurusu üzerine HMK 355.maddesi uyarınca resen yapılan inceleme sonucunda, mahkemece verilen kararın kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılmasına gerek bulunmadığından ve davada sulh hukuk mahkemesi görevli olduğundan davanın usulden reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
Davacının istinaf dilekçesindeki itirazları incelemeksizin, davacının istinaf kanun yolu başvurusu üzerine HMK 355.maddesi uyarınca resen yapılan inceleme sonucunda;
İzmir 3.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/548 Esas 2021/263 Karar sayılı 22.3.2021 tarihli mahkeme kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, yerine,
“Davacının dava dilekçesinin 6100 sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca dava şartı yokluğundan usulden reddine,
Görevli mahkemenin Nöbetçi İzmir Sulh Hukuk Mahkemesi olması nedeniyle mahkemenin görevsizliğine,
HMK m. 331/2 hükmü gözetilerek; dosyanın görevli Nöbetçi İzmir Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesi halinde, yargılama harç ve giderleri hususunda görevli mahkemece karar verilmesine; aksi durumda talep üzerine dosyanın ele alınarak yargılama giderleri hususunda bir karar verilmesine,
6100 sayılı yasanın 20.maddesi gereğince taraflardan birinin kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkemesine başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmemesi halinde, mahkemesince davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
Taraflarca yatırılan gider avansının karar kesinleştiğinde iadesine,” ŞEKLİNDE HÜKÜM KURULMASINA,
Kararın taraflara tebliğine,
İstinaf karar harcının istek halinde yatıranlara iadesine,
İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
İstinaf gider fazlalığının bulunması halinde yatırana iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-c maddesi uyarınca temyiz kanun yolu kapalı olmak üzere 29.11.2022 günü oybirliği ile karar verildi.