Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO : 2021/1955
KARAR NO : 2021/1583
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İZMİR 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/01/2021
ESAS NO : 2020/569
KARAR NO : 2021/29
MAHKEMESİ :İZMİR 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ :20/02/2020
ESAS NO :2019/167
KARAR NO :2020/41
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ :06/07/2021
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 06/07/2021
İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi ile İzmir 4. Asliye Hukuk Mahkemesi arasında oluşan görev uyuşmazlığının yargı yeri belirlenmesi yoluyla giderilmesi İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından talep edilmekle dosya kapsamı incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Dava, haksız fiil hükümlerine göre açılan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davanın açıldığı İzmir 4. Asliye Hukuk Mahkemesince, davalı tarafın ticari işletme olduğu, aboneliğin ticarethane aboneliği olduğu gerekçesiyle görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu belirtilerek görevsizlik kararı verilmiştir.
Dosyanın gönderildiği İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesince de, davacının tacir sıfatının bulunmadığı, davanın ticari dava olduğundan bahsedilemeyeceği gerekçesiyle karşı görevsizlik kararı verilmiştir.
Türk Ticaret Kanunu’nun 3. maddesinde ” Bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir.”şeklinde düzenleme bulunmaktadır.
TKK’nun 4. maddesinde ”(1)Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;
a) Bu Kanunda,
b) Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde,
c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde,
d) Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta,
e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde,
f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde,
öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.
(2) Ticari davalarda da deliller ile bunların sunulması 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine tabidir; miktar veya değeri beş yüz bin Türk lirasını geçmeyen ticari davalarda basit yargılama usulü uygulanır.” şeklinde düzenleme bulunmaktadır.
TTK’nun 5. maddesinde” Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.Bir yerde asliye ticaret mahkemesi varsa, asliye hukuk mahkemesinin görevi içinde bulunan ve 4 üncü madde hükmünce ticari sayılan davalarla özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer işlere asliye ticaret mahkemesinde bakılır. Bir yerde ticaret davalarına bakan birden çok asliye ticaret mahkemesi varsa, iş durumunun gerekli kıldığı yerlerde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca, asliye ticaret mahkemelerinden biri veya birkaçı münhasıran bu Kanundan ve diğer kanunlardan doğan deniz ticaretine ve deniz sigortalarına ilişkin hukuk davalarına bakmakla görevlendirilebilir.Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.Asliye ticaret mahkemesi bulunmayan yargı çevresindeki bir ticari davada görev kuralına dayanılmamış olması, görevsizlik kararı verilmesini gerektirmez; asliye hukuk mahkemesi, davaya devam eder.” şeklinde düzenleme bulunmaktadır.
Somut olayda; Davacı işyeri olarak kiraladığı dükkanın elektrik saatinin sökülmesi nedeniyle uğradığı maddi ve manevi zararlarına karşı davalı şirket aleyhine tazminat davası açmıştır. Dosyadaki belge ve bilgilerden davacı gerçek kişi olup, tacir değildir. Her ne kadar davalı şirket olup tacir ise de, davacı gerçek kişi olup, tacir sıfatı taşımadığından, taraflar arasındaki ilişkinin 6102 ve 6502 sayılı Kanunlar kapsamında kaldığı söylenemez. Uyuşmazlığın haksız fiil hükümlerine göre 6100 sayılı HMK ‘nun 2. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, yargı yeri olarak İzmir 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin belirlenmesine karar vermek gerekmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 21 ve 22. maddeleri gereğince İzmir 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE,
Dosyanın yargı yeri belirlenmesini talep eden mahkemesine iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-c maddesi uyarınca temyiz kanun yolu kapalı olmak üzere 6.7.2021 günü oybirliği ile karar verildi.