Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2021/3279 E. 2022/624 K. 23.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/3279
KARAR NO : 2022/624

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DAVA TARİHİ : 30/03/2010
KARAR TARİHİ: 09/04/2021
NUMARASI : 2010/187 E- 2021/362 K
DAVANIN KONUSU: Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı)
DAİRE KARAR TARİHİ: 23/02/2022
DAİRE KARARININ
YAZILMA TARİHİ : 23/02/2022

İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 09/04/2021 tarih ve 2010/187 E. 2021/362 K. sayılı kararının, istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin davalı …, davalı …, davalı … vekili, davalı … vekili, davalı … tarafından istenilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü;

İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; müvekkilinin, davalılardan …, …, …, … ve …’den İzmir 1. İcra Müdürlüğü’nün 2009/9346 sayılı dosyası ile alacaklı olduğunu, müvekkili banka tarafından dava dışı kredi borçlusu … lehine kredi kullandırıldığını, kredi sözleşmesini davalılar …, …, …, … ve …’ün “kefil” olarak imzaladıklarını, ödenmemesi üzerine kredi hesaplarının kat edildiğini ve İzmir 1. İcra Müdürlüğü’nün 2009/9346 sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, icra dosyasındaki ihtiyati haciz tutanaklarının geçici aciz belgesi niteliğinde olduğunu, davalı …’ün, …’ın, …’in, …’ın, …’ın dava dilekçesinde belirtilen ve üzerlerinde kayıtlı olan taşınmazları diğer davalılara sattıklarını, davalıların tüm bu işlemlerinin alacaklılardan mal kaçırmaya yönelik olduğunu, İİK’nın 278. maddesi gereğince ivazsız tasarrufların bağış olduğunu, taşınmazların devir bedellerinin gerçek değerlerinin çok altında olduğunu ve bu taşınmazların müvekkili banka alacağının doğumundan sonra, hacizlerden kısa bir süre önce birbirini izleyen günlerde satış gösterilmiş olduğunu, bu şekilde davalılar arasındaki muvazaanın tartışmasız olduğunu belirterek, davalılar arasındaki taşınmaz satımlarına ilişkin tasarrufların İİK’nın 277 ve devam eden maddeleriyle BK’nın 18. maddesi gereğince müvekkili yönünden iptaline, müvekkili bankaya bu taşınmazlar üzerinde İİK’nın 283/1 maddesi gereğince İzmir 1. İcra Müdürlüğü’nün 2009/9346 sayılı dosyasında cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisinin tanınmasına ve satış yetkisi verilmesine karar verilmesini istemiştir.

SAVUNMA:
Davalı … vekili cevap dilekçesi ile özetle; dava açılabilmesi için aciz belgesi alınması gerektiğini, dosyada aciz belgesinin bulunmadığını, dava şartının gerçekleşmediğini, yapılan satışın gerçek bir satış olduğunu, muvazaanın olmadığını, müvekkilinin dava konusu taşınmazı alabilmek için konut kredisini çektiğini, müvekkilinin satıcının ekonomik durumunu bilebilecek durumda olmadığını, her ne kadar tapu harcının az çıkması için satış bedeli 32.000,00 TL olarak gösterilmiş ise de bankadan çekilen ve satıcının imza karşılığı aldığı bedelin 60.000,00 TL olduğunu, taşınmazın rayiç değerine uygun olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesi ile özetle; aciz belgesi alınmadan dava açılmasının ve yürütülmesinin mümkün olmadığını, bir kısım davalılar tarafından ileri sürülen yetki itirazının müvekkili açısından da geçerli olduğunu, müvekkilinin de sözleşme konusu şirketin adresinin Bozdoğan olması nedeniyle Bozdoğan Mahkemelerinin yetkili olduğunu, davacı ile dava dışı şirket arasında biri 18/08/2004 tarihli 2.000.000,00 TL tutarlı, diğeri 30/10/2007 tarihli 5.000.000,00 TL tutarlı olmak üzere 2 sözleşmenin imzalandığını, müvekkilinin 18/08/2004 tarihli sözleşmede şahsi kefaletinin olduğunu, diğerinde olmadığını, müvekkilinin Aydın 1. Noterliği’nin 11/10/2006 tarihli 688 sayılı hisse devir sözleşmesi ile ortağı olduğu … uhdesinde bulunan hissesini …’a devrettiğini, sorumluluğunun kalmadığını, takibe konu alacağın müvekkilinin şahsi kefaletinin bulunduğu sözleşmeden değil, diğer sözleşmeden kaynaklandığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … cevap dilekçesi ile özetle; tüm taşınmazların ve tarafların Aydın ve ilçelerinde olması nedeniyle davanın Aydın Asliye Ticaret Mahkemesi’nde görülmesi gerektiğini, dosyada aciz belgesinin bulunmadığını, dava açma koşulunun oluşmadığını, kendisinin almış olduğu taşınmaz 3 parça olarak görülmekte ise de gerçekte tek bir parça arsa olduğunu, yatırım amacıyla satın aldığını, amacının buraya ileride bir eczane açmak olduğunu, bu arsanın ileride değerlenmesi ihtimalinin yüksek olduğunu, diğer davalılar ile ve onların borçları ile bir ilgisinin olmadığını, bu konuda bilgisinin de bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesi ile özetle; müvekkilinin, annesine baktığını, annesinin de bu bakım nedeni ile müvekkiline arsasındaki hissesini vermek istediğini, müvekkilinin bu hisseyi doğrudan alır ise sonradan iptal olabilir düşüncesiyle bir başkasına satmayı düşündüğünü ve arkadaşı …’e satış gösterdiğini, aradan geçen süreyi yeterli bulan müvekkilinin taşınmazı geri almak isterken …’in banka kefilliğinden kaynaklanan borcunun ortaya çıktığını, bu arada müvekkilinin mağdur olmaması için tapunun geri verildiğini, dosyada aciz belgesinin bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir
Davalı … vekili cevap dilekçesi ile özetle; müvekkilinin, oğlu olan davalı …’dan … ilçesindeki … ada … parselde bulunan evdeki 3/8 hisseyi satın aldığını, davanın koşullarının oluşmadığını, bu satış karşılığında müvekkilinin … ’deki hisselerini oğluna devrettiğini ve üstüne bir kısım para ödediğini, satışın 31/03/2010 tarihinde yapıldığını, dosyada aciz belgesinin bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … 09/06/2010 tarihli duruşmada; dava konusu taşınmazı 95.000,00 TL’ye satın aldığını, parasını banka aracılığı ile ödediğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … 09/06/2010 tarihli duruşmada; davalı … ’ın hem aile dostu hem de arkadaşı olduğunu, işleri bozulduğu için kendisinden para istediğini, 40.000,00 TL verdiğini, parayı ödemeyince “taşınmazlarını satmak istediğini” söylediğini, kendisinin de beğendiği 3 daire ile dükkânı 150.000,00 TL’ye aldığını, 110.000,00 TL’yi … Bankası … şubesine yatırarak ödediğini, 40.000,00 TL’yi elden verdiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … 09/06/2010 tarihli duruşmada; davalı …’ın arkadaşı olduğunu, 1 yıl kadar önce “mali sıkıntısı olduğunu” söyleyerek ödünç para istediğini, birikimi olmadığı için “ödünç para vermeyeceğini” söylediğini, onun da taşınmaz satışını teklif ettiğini, kendisinin araştırarak 90 TL’ye aldığını, parayı banka aracılığı ile ödediğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEME KARARININ ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda;
“1-Davacının, davalılar …, …, …, …, …, …, …, …, … ve … hakkında açtığı tasarrufun iptali davasının aktif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,
2-Davacının, davalılar …, …, …, …, … ve … hakkında açtığı davanın KABULÜ ile;
a-Dava konusu … İli, … İlçesi, …Mahallesinde bulunan, tapuda … Ada, … Parsel numarada kayıtlı … kat … numaralı dükkân niteliğindeki taşınmazın davalı … tarafından 17/03/2009 tarihinde davalı …’ya satışına ilişkin;
b-Dava konusu … İli, … İlçesi, …Mahallesinde bulunan, tapuda … Ada, … Parsel numarada kayıtlı … kat … bağımsız bölüm numaralı mesken niteliğindeki taşınmazın davalı … tarafından 17/03/2009 tarihinde davalı …’ya satışına ilişkin;
c-Dava konusu … İli, … İlçesi, …Mahallesinde bulunan, tapuda … Ada, … Parsel numarada kayıtlı … kat … bağımsız bölüm numaralı mesken niteliğindeki taşınmazın davalı … tarafından 17/03/2009 tarihinde davalı …’ya satışına ilişkin;
d-Dava konusu … İli, … İlçesi, …Mahallesinde bulunan, tapuda … Ada, … Parsel numarada kayıtlı … kat … bağımsız bölüm numaralı mesken niteliğindeki taşınmazın davalı … tarafından 17/03/2009 tarihinde davalı …’ya satışına ilişkin;
e-Dava konusu … İli, … İlçesi, …Mahallesinde bulunan, tapuda … Ada, … Parsel numarada kayıtlı … kat … numaralı dükkan niteliğindeki taşınmazın davalı … tarafından 17/03/2009 tarihinde davalı …’a satışına ilişkin;
f-Dava konusu … İli, … İlçesi, …Mahallesinde bulunan, tapuda … Ada, … Parsel numarada kayıtlı … kat … bağımsız bölüm numaralı mesken niteliğindeki taşınmazın davalı … tarafından 17/03/2009 tarihinde davalı …’a satışına ilişkin;
g-Dava konusu … İli, … İlçesi, …Mahallesinde bulunan, tapuda … Ada, … Parsel numarada kayıtlı … kat … bağımsız bölüm numaralı mesken niteliğindeki taşınmazın davalı … tarafından 17/03/2009 tarihinde davalı …’a satışına ilişkin;
h-Dava konusu … İli, … İlçesi, …Mahallesinde bulunan, tapuda … Ada, … Parsel numarada kayıtlı … kat … bağımsız bölüm numaralı mesken niteliğindeki taşınmazın davalı … tarafından 17/03/2009 tarihinde davalı …’ya satışına ilişkin;
ı-Dava konusu … İli, … İlçesi, …Mahallesinde bulunan, tapuda … Ada, … Parsel numarada kayıtlı … kat … bağımsız bölüm numaralı mesken niteliğindeki taşınmazın davalı …’ın 17/03/2009 tarihinde davalı …’ya satışına ilişkin;
i-Dava konusu … İli, … İlçesi, …Mahallesinde bulunan, tapuda … Ada, … Parsel numarada kayıtlı … kat … numaralı mesken niteliğindeki taşınmazın davalı … tarafından 17/03/2009 tarihinde davalı …’ya satışına ilişkin;
j-Dava konusu … İli, … İlçesi, … Mahallesinde bulunan, tapuda … Ada, … Parsel numarada kayıtlı … blok … kat … numaralı mesken niteliğindeki taşınmazın davalı … tarafından 06/02/2009 tarihinde davalı …’a satışına ilişkin;
k-Dava konusu … İli, … İlçesi, … Köyünde bulunan, tapuda … Ada, … Parsel numarada kayıtlı … numaralı dubleks mesken niteliğindeki taşınmazın davalı … tarafından 20/03/2009 tarihinde davalı …’a satışına ilişkin tasarrufların davacının İzmir 1. İcra Müdürlüğü’nün 2009/9346 sayılı dosyasındaki alacağı ve ferileriyle sınırlı olmak üzere İPTALİNE, davacıya cebri icra yetkisi tanınmasına,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken ‭69.882,21 TL harcın peşin olarak alınan 7.258,00 TL harçtan düşülmesi ile kalan ‭62.624,21‬ TL harcın (davalı …’nın 37.316,84 TL’sinden, …’ın 23.543,40 TL’sinden, …’nın 28.930,35 TL’sinden, …’ın 5.815,45 TL’sinden ve …’un (…) 4.591,15 TL’sinden sınırlı olarak sorumlu olmaları kaydı ile) davalılar …, …, …, …, … ve …’dan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Davacının yapmış olduğu 27,70 TL’si başvurma harcı, 7.258,00 TL’si peşin harç, 1.135,80 TL posta-tebligat gideri, 7.970,00 TL bilirkişi ücreti, 594,20 TL keşif harcı, 345,00 TL keşif araç ücreti olmak üzere toplam ‭17.330,7‬0 TL yargılama giderinin (davalı …’nın 10.327,11 TL’sinden, …’ın ‭6.515,43 TL’sinden, …’nın ‭8.006,22 TL’sinden, …’ın ‭1.609,38‬ TL’sinden ve …’un (…) ‭1.270,56‬ TL’sinden sınırlı olarak sorumlu olmaları kaydı ile) davalılar …, …, …, …, … ve …’dan (…) alınarak davacıya verilmesine,” karar verildiği görülmüştür.

İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı … istinaf dilekçesinde özetle; dosya kapsamındaki bilirkişi raporlarının eksik ve hatalı olduğunu, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporlarında belirtilen satış tarihindeki gerçek satış değeri ile tapu senedinde belirtilen satış bedeli arasında misli fark olmadığından ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı … istinaf dilekçesinde özetle; davacı Bankanın iddiasında davacıdan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak satın alınan dairelere dair iddialarını ispatlayacak hiçbir delil sunamadığını, alınan bilirkişi raporlarında belirtilen satış tarihindeki gerçek satış değeri ile tapu senedinde belirtilen satış bedeli arasında misli fark olmadığından ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı … istinaf dilekçesinde özetle; davacı Bankanın iddiasında davacıdan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak satın alınan dairelerine dair iddialarını ispatlayacak hiçbir delil sunamadığını, taşınmazların satış tarihindeki gerçek değerleri ile tapuda görünen satış bedelleri arasında misli fark olmadığını belirterek davanın ispatlanamadığı için kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin …’nda ikamet eden, … Sanayi çarşısında krom malzemeden otel ve restaurant malzemeleri imalat yapan esnaf olduğunu, davalılardan satıcı … ile gayrimenkulü satın aldığı tarihe kadar herhangi bir tanışıklığının olmadığını, uzaktan yakından akrabalık ve arkadaşlık ilişkisi bulunmadığını, müvekkilinin iyiniyetli 3. Şahıs olduğunu, müvekkilinin kötüniyetli olduğuna dair davacı banka tarafından sunulan tek bir delil dahi bulunmadığını, müvekkilinin taşınmazı diğer satışlardan önce davalı …’tan konut kredisi çekerek aldığını, bilirkişilerce sunulan raporda davaya konu taşınmazın satış tarihindeki rayiç değerinin 95.000,00 TL olduğunun yazıldığını, müvekkilinin taşınmazı satın aldığında içerisinin kullanılamaz durumda olduğunu, satın almış olduğu rakamın üzerine 25.000,00 – 30.000,00 TL masraf yaptığını, buna göre satış tarihindeki değer ile müvekkilinin taşınmazı satın aldığı değer arasında misli bir fark olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı … istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporlarında belirtilen satış tarihindeki gerçek satış değeri ile tapu senedinde belirtilen satış bedeli arasında misli fark olmadığını, satın alma işleminin gerçek bir işlem olduğunu, alacaklıyı zarara uğratma niyetinin olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişiler tarafından takdir olunan bedellerin fahiş olduğunu, taşınmazların mevcut konumu, satışların yapıldığı tarih gibi hususlar gözetildiğinde taşınmazlar için biçilen değerlerin fahiş olduğunun açıkça ortada olduğunu, satışların gerçek satış olduğunu, taşınmazların rayiç bedelleri üzerinden satıldığını, Mahkemenin kabulünün aksine satış bedeli ile taşınmazın değeri arasında misli fark bulunmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiş, davalı vekiline istinaf harç ve giderlerini yatırması için muhtıra tebliği edilmiş, süresinde giderlerin yatırılmaması nedeniyle 20/10/2021 tarihli ek karar ile davalının istinaf talebinde bulunmamış sayılmasına karar verildiği görülmüştür.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ile kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı gözetilerek ve HMK’nın 353. maddesi gereğince yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmaması nedeniyle duruşmasız olarak yapılan inceleme sonunda;
Dava, İİK 277 ve devam maddelerine dayalı tasarrufun iptali talebi ile açılmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verildiği ve hükmün davalı …, davalı …, davalı …, davalı … vekili, davalı … vekili ve davalı … tarafından yukarıda açıklanan sebeplere dayanılarak istinaf kanun yoluna taşındığı görülmüştür.
Davalılar …, …, …, …, …, …, …, …, … ve … hakkında açtığı tasarrufun iptali davasının aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş olup kararın bu kısmı ile ilgili istinaf talebi yoktur.
İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da “iyiniyet kurallarına aykırılık” nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır.
Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Özellikle, İİK.nun 278. maddesinde akdin yapıldığı sırada kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği ve yasanın bağışlama hükmünde olarak iptale tâbi tuttuğu tasarrufların iptali gerektiğinden mahkemece ivazlar arasında fark bulunup bulunmadığı incelenmelidir. Aynı maddede sayılan akrabalık derecesi vs. araştırılmalıdır. Keza İİK.nun 280. maddesinde malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde tasarrufun iptal edileceği hususu düzenlendiğinden yapılan işlemde mal kaçırma kastı irdelenmelidir. Öte yandan, İİK.nun 279. maddesinde de iptal nedenleri sayılmış olup bu maddede yazılan iptal nedenlerinin gerçekleşip gerçekleşmediği de takdir olunmalıdır.
Somut olayda,
Davacı banka ile dava dışı … arasında 18/08/2004 tarihli kredi sözleşmesi imzalandığı, davalılar …, …, …, … ve …’ün bu sözleşmede müteselsil kefil oldukları, kredi borcunun ödenmemesi nedeniyle işbu davalılar hakkında İzmir 1. İcra Müdürlüğünün 2009/9346 sayılı dosyasında toplam 1.023.015,83 TL alacak üzerinden icra takibi başlatıldığı, takibin itiraz edilmeksizin kesinleştiği, davalı-asıl borçluların adresinde yapılan hacizlerde davalılara ait borcu karşılamaya yeter hacze kabil malın bulunmadığı hususunun tutanak altına alındığı, bu haliyle aciz halinin gerçekleştiği, gayrimenkul satışına konu tasarrufların borcun doğumundan sonra davalı …’a 06/02/2009, diğer davalılara 17/03/2009 tarihinde yapıldığı görülmüştür.
Yapılan keşif neticesinde gayrimenkul değerleme uzmanı bilirkişi … tarafında dosyaya sunulan 15/09/2020 tarihli raporda özetle; … ili, … ilçesi, …Mahallesi, … Caddesi Mevkii, … Caddesi No:… adresinde bulunan tapuda … pafta, … ada, … parsel numara üzerinde yer alan apartmanda iki adet dükkân ve sekiz adet konut olmak üzere toplam on adet bağımsız bölüm bulunduğu, taşınmazda yer alan 1/34 arsa paylı … kat … numaralı dükkânın 17/03/2009 satış tarihinde satış bedelinin 20.000,00 TL; 17/03/2009 satış tarihi itibariyle piyasa rayiç bedelinin 172.800,00 TL olduğu; 1/34 arsa paylı … kat … numaralı dükkânın 17/03/2009 satış tarihinde satış bedelinin 35.000,00 TL; 17/03/2009 satış tarihi itibariyle piyasa rayiç bedelinin 109.200,00 TL olduğu; 2/34 arsa paylı … kat … numaralı dükkânın 17/03/2009 satış tarihinde satış bedelinin 30.000,00 TL; 17/03/2009 satış tarihi itibariyle piyasa rayiç bedelinin 124.800,00 TL olduğu; 2/34 arsa paylı … kat … numaralı meskenin 17/03/2009 satış tarihinde satış bedelinin 30.000,00 TL; 17/03/2009 satış tarihi itibariyle piyasa rayiç bedelinin 122.400,00 TL olduğu; 2/34 arsa paylı … kat … numaralı meskenin 17/03/2009 satış tarihinde satış bedelinin 30.000,00 TL; 17/03/2009 satış tarihi itibariyle piyasa rayiç bedelinin 156.000,00 TL olduğu; 2/34 arsa paylı … kat … numaralı meskenin 17/03/2009 satış tarihinde satış bedelinin 30.000,00 TL; 17/03/2009 satış tarihi itibariyle piyasa rayiç bedelinin 153.000,00 TL olduğu; 2/34 arsa paylı … kat … numaralı meskenin 17/03/2009 satış tarihinde satış bedelinin 30.000,00 TL; 17/03/2009 satış tarihi itibariyle piyasa rayiç bedelinin 149.600,00 TL olduğu; 2/34 arsa paylı … kat … numaralı meskenin 17/03/2009 satış tarihinde satış bedelinin 30.000,00 TL; 17/03/2009 satış tarihi itibariyle piyasa rayiç bedelinin 153.000,00 TL olduğu; 2/34 arsa paylı … kat … numaralı meskenin 17/03/2009 satış tarihinde satış bedelinin 30.000,00 TL; 17/03/2009 satış tarihi itibariyle piyasa rayiç bedelinin 156.000,00 TL olduğu; 2/34 arsa paylı … kat … numaralı meskenin 17/03/2009 satış tarihinde satış bedelinin 30.000,00 TL; 17/03/2009 satış tarihi itibariyle piyasa rayiç bedelinin 170.000,00 TL olduğu tespit edilerek bildirilmiştir.
İİK’nın 278/III-1. maddesinde karı ve koca ile usul ve füru, sıhren üçüncü dereceye kadar (bu derece dahil) hısımlar, evlat edinen ile evlatlık arasında yapılan ivazlı tasarrufların bağışlama gibi sayılacağı düzenlenmiştir.
İİK.nun 280. maddesinde malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde tasarrufun iptal edileceği hükme bağlanmıştır. Borçlunun zarar verme kastını bildiği emareler ile ispat edilebilir. Borçlunun zarar verme kastı gibi, bu kastın ve işlemin zarara neden olabileceğinin bilinmesi de içsel ve ispatı güç bir vakıadır. Bu nedenle üçüncü kişinin borçlunun kastını bilmesi vakıası emare ispatının konusunu oluşturur. Burada dikkat edilmesi gereken, borçlunun zarar verme kastının objektif olarak bilinebilir olması değil, işlemin diğer tarafı üçüncü kişinin bu işlem neticesinde alacaklıların zarar görebileceğini öngörebilmesidir. Buna karşılık davalı üçüncü kişi de borçlunun böyle bir kastının bulunmadığını ispatlayarak işlemin iptale tabi olması sonucundan kurtulamaz.
Dosyaya sunulan deliller birlikte değerlendirildiğinde;
-Davalı-üçüncü kişi konumundaki …, … (…), … ve … açısından, taşınmazların aynı gün tapuda işbu davalılara devredildiği ve dava konusu taşınmazların rayiç değeri ile satış bedeli arasında mislini aşan farkın bulunduğu ortadadır. Kaldı ki, taşınmaz bedellerinin mutat yollarla ödendiği de ispatlanamamıştır. Bu hali ile İİK’nun 280/1 maddesinde vücut bulan emarenin var olduğu ve dolayısıyla tasarrufun iptal koşullarının oluştuğu anlaşıldığından, ilk derece mahkemesince işbu davalılar açısından davanın kabulüne karar verilmesi yerindedir.
-Davalı-üçüncü kişi … açısından her ne kadar davanın kabulüne karar verilmiş ise de verilen karar dosya kapsamıyla uyuşmamaktadır. Davalının, 06/12/2009 tarihinde davaya konu … ada … parsel numarada kayıtlı … blok … kat … numaralı taşınmaz açısından 57.000,00 TL kredi kullandığı ve aynı gün bedelin davalı-asıl borçlu …’a havale edildiği dosyaya sunulan kredi evrakları dekonttan anlaşılmaktadır. Bu hali ile taşınmazın rayiç değeri ile ödenen bedel arasında mislini aşan fark bulunmamaktadır. Davalı …’ın 280/1. maddesi uyarınca borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve alacaklılara zarar verme kastını bilmesini gerektirir akrabalık ya da tanışıklık hususu da ispatlanamamıştır. Bu hali ile işbu davalı açısından davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur.
Bu itibarla; davalı … vekilinin istinaf talebinin kabulüne, diğer davalıların istinaf taleplerinin reddine ile, yapılan hatanın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HMK’nun 353/1-b-3 maddesi gereğince, ilk derece mahkeme kararının kaldırılıp yeni hüküm kurulması gerekmiş ve aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A)-Davalı …, davalı …, davalı …, davalı … vekili ve davalı … tarafından yapılan istinaf başvurularının 6100 sayılı HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
-Davalı … vekilinin istinaf talebinin KABULÜ ile; İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 09/04/2021 tarih ve 2010/187 E. 2021/362 K. sayılı ilamının 353/1-b.3 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,

B)-Esasa ilişkin aşağıdaki şekilde yeni hüküm tesisine;
1-Davacının, davalılar …, …, …, …, …, …, …, …, … ve … hakkında açtığı tasarrufun iptali davasının aktif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,
2-Davacının, davalı … hakkında açtığı davanın REDDİNE,
3-Davacının, davalılar …, …, …, … ve … hakkında açtığı davanın KABULÜ ile;
a-Dava konusu … İli, … İlçesi, …Mahallesinde bulunan, tapuda … Ada, … Parsel numarada kayıtlı … kat … numaralı dükkân niteliğindeki taşınmazın davalı … tarafından 17/03/2009 tarihinde davalı …’ya satışına ilişkin;
b-Dava konusu … İli, … İlçesi, …Mahallesinde bulunan, tapuda … Ada, … Parsel numarada kayıtlı … kat … bağımsız bölüm numaralı mesken niteliğindeki taşınmazın davalı … tarafından 17/03/2009 tarihinde davalı …’ya satışına ilişkin;
c-Dava konusu … İli, … İlçesi, …Mahallesinde bulunan, tapuda … Ada, … Parsel numarada kayıtlı … kat … bağımsız bölüm numaralı mesken niteliğindeki taşınmazın davalı … tarafından 17/03/2009 tarihinde davalı …’ya satışına ilişkin;
d-Dava konusu … İli, … İlçesi, …Mahallesinde bulunan, tapuda … Ada, … Parsel numarada kayıtlı … kat … bağımsız bölüm numaralı mesken niteliğindeki taşınmazın davalı … tarafından 17/03/2009 tarihinde davalı …’ya satışına ilişkin;
e-Dava konusu … İli, … İlçesi, …Mahallesinde bulunan, tapuda … Ada, … Parsel numarada kayıtlı … kat … numaralı dükkan niteliğindeki taşınmazın davalı … tarafından 17/03/2009 tarihinde davalı …’a satışına ilişkin;
f-Dava konusu … İli, … İlçesi, …Mahallesinde bulunan, tapuda … Ada, … Parsel numarada kayıtlı … kat … bağımsız bölüm numaralı mesken niteliğindeki taşınmazın davalı … tarafından 17/03/2009 tarihinde davalı …’a satışına ilişkin;
g-Dava konusu … İli, … İlçesi, …Mahallesinde bulunan, tapuda … Ada, … Parsel numarada kayıtlı … kat … bağımsız bölüm numaralı mesken niteliğindeki taşınmazın davalı … tarafından 17/03/2009 tarihinde davalı …’a satışına ilişkin;
h-Dava konusu … İli, … İlçesi, …Mahallesinde bulunan, tapuda … Ada, … Parsel numarada kayıtlı … kat … bağımsız bölüm numaralı mesken niteliğindeki taşınmazın davalı … tarafından 17/03/2009 tarihinde davalı …’ya satışına ilişkin;
ı-Dava konusu … İli, … İlçesi, …Mahallesinde bulunan, tapuda … Ada, … Parsel numarada kayıtlı … kat … bağımsız bölüm numaralı mesken niteliğindeki taşınmazın davalı …’ın 17/03/2009 tarihinde davalı …’ya satışına ilişkin;
i-Dava konusu … İli, … İlçesi, …Mahallesinde bulunan, tapuda … Ada, … Parsel numarada kayıtlı … kat … numaralı mesken niteliğindeki taşınmazın davalı … tarafından 17/03/2009 tarihinde davalı …’ya satışına ilişkin;
j-Dava konusu … İli, … İlçesi, …Köyünde bulunan, tapuda … Ada, … Parsel numarada kayıtlı … numaralı dubleks mesken niteliğindeki taşınmazın davalı … tarafından 20/03/2009 tarihinde davalı … ’a satışına ilişkin tasarrufların davacının İzmir 1. İcra Müdürlüğü’nün 2009/9346 sayılı dosyasındaki alacağı ve ferileriyle sınırlı olmak üzere İPTALİNE, davacıya cebri icra yetkisi tanınmasına,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken ‭69.882,21 TL harcın peşin olarak alınan 7.258,00 TL harçtan düşülmesi ile kalan ‭62.624,21‬ TL harcın (davalı …’nın 37.316,84 TL’sinden, …’ın 23.543,40 TL’sinden, …’nın 28.930,35 TL’sinden ve …’un (…) 4.591,15 TL’sinden sınırlı olarak sorumlu olmaları kaydı ile) davalılar …, …, …, … ve …’dan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Davacının yapmış olduğu 27,70 TL’si başvurma harcı, 7.258,00 TL’si peşin harç, 1.135,80 TL posta-tebligat gideri, 7.970,00 TL bilirkişi ücreti, 594,20 TL keşif harcı, 345,00 TL keşif araç ücreti olmak üzere toplam ‭17.330,7‬0 TL yargılama giderinin (davalı …’nın 10.327,11 TL’sinden, …’ın ‭6.515,43 TL’sinden, …’nın ‭8.006,22 TL’sinden ve …’un (…) ‭1.270,56‬ TL’sinden sınırlı olarak sorumlu olmaları kaydı ile) davalılar …, …, …, … ve …’dan (…) alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 68.200,79 TL vekalet ücretinin (davalı …’nın 40.639,84 TL’sinden, …’ın ‭25.639,90 TL’sinden, …’nın ‭31.506,54 TL’sinden ve …’un (…) ‭4.999,98 TL’sinden sınırlı olarak sorumlu olmaları kaydı ile) davalılar …, …, …, … ve …’dan (…) alınarak davacıya verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalılar …, …, …, …, …, …, …, … ve …’e eşit olarak verilmesine,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalı …’a verilmesine,
8-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
C)-İstinaf yargılaması duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
D)-İstinaf kanun yoluna başvuran davalı … tarafından yatırılan istinaf karar harcının, verilen karar dikkate alınarak talep halinde yatırana iadesine,
-İstinaf kanun yoluna başvuran davalı … tarafından peşin olarak yatırılan harcın istinaf karar harcı olarak mahsubu ile bakiye 27.987,63 TL harcın işbu davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
-İstinaf kanun yoluna başvuran davalı … tarafından peşin olarak yatırılan harcın istinaf karar harcı olarak mahsubu ile bakiye 17.657,55 TL harcın işbu davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
-İstinaf kanun yoluna başvuran davalı … tarafından peşin olarak yatırılan harcın istinaf karar harcı olarak mahsubu ile bakiye 21.697,70 TL harcın işbu davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
-İstinaf kanun yoluna başvuran davalı … tarafından peşin olarak yatırılan harcın istinaf karar harcı olarak mahsubu ile bakiye 3.444,90 TL harcın işbu davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
E)-İstinafa başvuran … dışındaki davalılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin yapan taraf üzerinde bırakılmasına,
-Gider avansının kullanılmayan kısmının talep halinde yatırana iadesine,
Dair, müddeabihi oluşturan borç miktarı itibariyle kesin olmak üzere, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle karar verildi. 23/02/2022