Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2021/2910 E. 2022/445 K. 09.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/2910
KARAR NO : 2022/445

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DAVA TARİHİ : 01/02/2010
KARAR TARİHİ: 05/02/2021
NUMARASI : 2010/59 E.-2021/98 K.

ASIL DAVADA;
DAVA : Tasarrufun İptali (İİK’nın 277 ve devamı maddelerine göre)
DAVA TARİHİ : 01/02/2010

BİRLEŞEN İZMİR 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN
2011/469 Esas ve 2011/32 Karar sayılı DAVASINDA;

DAVA : Tasarrufun İptali (İİK’nın 277 ve devamı maddelerine göre)
DAVA TARİHİ : 01/02/2010

BİRLEŞEN İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN
2013/279 Esas ve 2013/281 Karar sayılı DAVASINDA;

DAVA : Tasarrufun İptali (İİK’nın 277 ve devamı maddelerine göre)
DAİRE KARAR TARİHİ: 09/02/2022
DAİRE KARARININ
YAZILMA TARİHİ : 09/02/2022

Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesinin kararına karşı Davalı …. vekili, Davalı …. vekili, Davalı …. vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize tevzi edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği düşünüldü:
İDDİA:
Asıl davada davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; davacı şirketin alacağı …. ‘den temlik aldığını, banka ile davalı …. arasında imzalanan kredi sözleşmesine davalı …. ‘in müşterek ve müteselsil kefil olduğunu, borçlu …. hakkında İzmir 1. İcra Müdürlüğü’nün 2009/23946, 23947, 23948 sayılı dosyalarında 12/11/2009 tarihinde 1.582.667,17 TL alacağın, davalı şirket hakkında ise; İzmir 1. İcra Müdürlüğü’nün 2009/23946 ve 23947 sayılı dosyalarında 12/11/2009 tarihinde 655.893,07 TL alacağın tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığını, takiplerin kesinleştiğini, bu takip dosyalarında borçlular adına ve müvekkilinin alacağının tahsiline yeter miktarda haczi kabil mal varlığı bulunamadığını, davalı …. ’in kasıtlı olarak mal varlığını eksilttiğinin anlaşıldığını, haciz tutanaklarının İİK’nın 105/2 maddesi gereğince geçici aciz belgesi niteliğinde olduğunu, davalı …. ’in sahibi olduğu …. ili, …. ilçesi, …. Bölge, …. Mahallesinde bulunan …. ada …. parsel numarada kayıtlı 2. kat 3 numaralı dükkan niteliğindeki bağımsız bölümü 30.000,00-TL bedelle davalı …. ’a 05/05/2009 tarihinde sattığını, diğer davalı şirketin de sahibi olduğu …. ili, …. ilçesi, …. Bölge, …. Mahallesi, …. Mevkiinde bulunan tapuda …. ada … parsel numarada kayıtlı 2. kat 4 numaralı bağımsız bölümün 27.000,00-TL bedelle davalı …. ’e 07/05/2009 tarihinde sattığını, davalıların bu işlemlerinin alacaklılardan mal kaçırmaya yönelik olduğunu, taşınmazların devir bedellerinin gerçek değerlerinin çok altında olduğunu, bu taşınmazların müvekkilinin alacağının doğumundan sonra hacizden kısa süre önce gerçekleştirildiğini, devrin taraflarının aynı sokakta oturan kapı komşusu kişiler olduğunu, bunun da alacaklıya zarar verme kastını ve kötü niyeti ortaya koyduğunu belirterek, davaya konu taşınmazların davalılar arasındaki satımlarına ilişkin tasarrufların İİK’nın 277 ve devamı maddeleri ile BK’nın 18. maddesi gereğince müvekkili yönünden iptaline ve müvekkiline söz konusu taşınmazlar üzerinde tapu kayıtlarının tashihine yer olmadan cebri icra yapabilme yetkisinin verilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini istemiştir.
Birleşen İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/469 Esas sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; müvekkilinin davalı …. ’den alacaklı olduğunu, davalı …. hakkında İzmir 1. İcra Müdürlüğü’nün 2009/23946, 23947, 23948 sayılı dosyalarında 12/11/2009 tarihinde 1.582.667,17 TL alacağın tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığını, takiplerin kesinleştiğini, bu takip dosyalarında borçlular adına ve müvekkilinin alacağının tahsiline yeter miktarda haczi kabil mal varlığı bulunamadığını, davalı …. ’in kasıtlı olarak mal varlığını eksilttiğinin anlaşıldığını, haciz tutanaklarının İİK’nın 105/2 maddesi gereğince geçici aciz belgesi niteliğinde olduğunu, davalı …. ’in sahibi olduğu …. ili, …. ilçesi, …. Bölge, …. Mahallesinde bulunan tapuda …. ada …. parsel numarada kayıtlı 3. kat 5 numaralı dükkan niteliğindeki bağımsız bölümü 30.000,00 TL bedelle davalı …. ’a 05/05/2009 tarihinde sattığını, yine davalının …. ili, …. ilçesi, …. bölge, …. ’nde bulunan tapuda …. ada, …. parselde kayıtlı 4. kat, 33 numaralı büro niteliğindeki bağımsız bölümü 05/05/2009 tarihinde 20.000,00 TL bedelle davalı …. ’a sattığını, …. ili, …. ilçesi, …. bölge, …. Mahallesi’nde bulunan tapuda …. ada, …. parselde kayıtlı tarla niteliğindeki taşınmazını 05/05/2009 tarihinde 44.000,00 TL bedelle davalı …. ’e sattığını, …. ili, …. ilçesi, …. bölge, …. Mahallesi’nde bulunan tapuda …. ada, …. parselde kayıtlı 2. kat, 6 numaralı mesken niteliğindeki taşınmazını 05/05/2009 tarihinde 80.000,00 TL bedelle davalı …. ’e sattığını, davalıların bu işlemlerinin alacaklılardan mal kaçırmaya yönelik olduğunu, taşınmazların devir bedellerinin gerçek değerlerinin çok altında olduğunu, bu taşınmazların müvekkilinin alacağının doğumundan sonra hacizden kısa süre önce gerçekleştirildiğini, devrin taraflarının aynı sokakta oturan kapı komşusu kişiler ve akraba kişiler olduğunu, bunun da alacaklıya zarar verme kastını ve kötü niyeti ortaya koyduğunu belirterek, davaya konu taşınmazların davalılar arasındaki satımlarına ilişkin tasarrufların İİK’nın 277 ve devamı maddeleri ile BK’nın 18. maddesi gereğince müvekkili yönünden iptaline ve müvekkiline söz konusu taşınmazlar üzerinde tapu kayıtlarının tashihine yer olmadan cebri icra yapabilme yetkisinin verilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini istemiştir.
Birleşen İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/279 Esas sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; müvekkilinin davalı …. ’den alacaklı olduğunu, davalı …. hakkında İzmir 1. İcra Müdürlüğü’nün 2009/23946, 23947, 23948 Sayılı dosyalarında 12/11/2009 tarihinde 1.582.667,17 TL alacağın tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığını, takiplerin kesinleştiğini, bu takip dosyalarında borçlular adına ve müvekkilinin alacağının tahsiline yeter miktarda haczi kabil mal varlığı bulunamadığını, davalı …. ’in kasıtlı olarak mal varlığını eksilttiğinin anlaşıldığını, haciz tutanaklarının İİK’nın 105/2 maddesi gereğince geçici aciz belgesi niteliğinde olduğunu, davalı …. ’in sahibi olduğu …. ili, …. ilçesi, …. Bölge, …. Mahallesinde bulunan tapuda …. ada …. parsel numarada kayıtlı 2. kat 3 numaralı dükkan niteliğindeki bağımsız bölümü ve aynı ada ve parseldeki 3. kat dükkan niteliğindeki 5 numaralı bağımsız bölümü davalı …. ’a 05/05/2009 tarihinde sattığını, …. ’un da …. parsel 2. kat 3 numaralı bağımsız bölümü 23/10/2009 tarihinde 20.000,00 TL bedelle davalı …. ’a, 3. kat 5 numaralı bağımsız bölümü ise 23/10/2009 tarihinde 20.000,00 TL bedelle …. ’a sattığını, davalıların bu işlemlerinin alacaklılardan mal kaçırmaya yönelik olduğunu, taşınmazların devir bedellerinin gerçek değerlerinin çok altında olduğunu, bu taşınmazların müvekkilinin alacağının doğumundan sonra hacizden kısa süre önce gerçekleştirildiğini, 2. devir işleminin tarafı olan …. ile davalı …. arasında akrabalık ilişkisi olduğu gibi …. ’un da diğer iki davalının kapı komşusu olduğunu, davalı …. ’in 2009 yılında boşandığı eşinin …. olduğunu, davalı …. ’ın da …. ’in yeğeni olduğunu, bunun da alacaklıya zarar verme kastını ve kötü niyeti ortaya koyduğunu belirterek, davaya konu taşınmazların davalılar arasındaki satımlarına ilişkin tasarrufların İİK’nın 277 ve devamı maddeleri ile BK’nın 18. maddesi gereğince müvekkili yönünden iptaline ve müvekkiline söz konusu taşınmazlar üzerinde tapu kayıtlarının tashihine yer olmadan cebri icra yapabilme yetkisinin verilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini istemiştir.
SAVUNMA:
Asıl davada davalılar …. ve …. vekili cevap dilekçesi ile özetle; müvekkilleri tarafından davacı lehine 1. dereceden ipotekler verildiğini, davacı tarafından hem ipotek yoluyla hem de ilamsız icra takibi yapıldığını, ipoteklerin birinci dereceden olduğunu, ipotekli taşınmazların kıymet takdirlerinin davacı alacağını fazlasıyla karşıladığını, davacı vekilinin dava dilekçesinde ipoteklerden bahsetmeyerek alacağının güvende olmadığı, aciz vesikası aldığı izlenimini uyandırmaya çalıştığını, sunulan haciz tutanaklarının geçici aciz belgesi olarak nitelendirilemediğini, borçlunun adresten ayrılmış bulunması nedeniyle haciz yapılamadığına ilişkin olarak düzenlenen haciz tutanaklarının Yargıtay kararlarına göre geçici aciz belgesi olarak kabul edilemeyeceğini, taşınmazların bedelinin düşük gösterildiği yönündeki iddianın gerçeği yansıtmadığını, taşınmazların bulunduğu mevkinin kötü olması, bir kısım taşınmazların büro niteliğinde bulunması, taşınmazlardan bir diğerinin üzerinde 1. dereceden ipotek bulunması nedeniyle taşınmazların bedellerinin çok yüksek olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Birleşen İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/469 Esas sayılı dosyasında davalı …. vekili cevap dilekçesi ile özetle; müvekkili tarafından davacı lehine 1. dereceden ipotekler verildiğini, davacı tarafından hem ipotek yoluyla hem de ilamsız icra takibi yapıldığını, ipoteklerin birinci dereceden olduğunu, ipotekli taşınmazların kıymet takdirlerinin davacı alacağını fazlasıyla karşıladığını, davacı vekilinin dava dilekçesinde ipoteklerden bahsetmeyerek alacağının güvende olmadığı, aciz vesikası aldığı izlenimini uyandırmaya çalıştığını, sunulan haciz tutanaklarının geçici aciz belgesi olarak nitelendirilemediğini, borçlunun adresten ayrılmış bulunması nedeniyle haciz yapılamadığına ilişkin olarak düzenlenen haciz tutanaklarının Yargıtay kararlarına göre geçici aciz belgesi olarak kabul edilemeyeceğini, taşınmazların bedelinin düşük gösterildiği yönündeki iddianın gerçeği yansıtmadığını, taşınmazların bulunduğu mevkinin kötü olması, bir kısım taşınmazların büro niteliğinde bulunması, taşınmazlardan bir diğerinin üzerinde 1. dereceden ipotek bulunması nedeniyle taşınmazların bedellerinin çok yüksek olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Birleşen İzmir 6 Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/469 Esas sayılı dava dosyasında …. vekili cevap dilekçesi ile özetle; davacı bankanın lehine kredi tahsis ettiği diğer davalı …. ’e ve sahibi olduğu …. ’ne ait iki adet taşınmaz üzerinde ipotek kurduğunu, dolayısıyla dava konusu alacağı garanti altına aldığını, bu ipoteklerin 1. dereceden ipotekler olduğunu, davacı banka tarafından bu ipotekler nedeniyle İzmir 1. İcra Müdürlüğü’nün 2009/24687 ve 24686 sayılı dosyalarında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipler yapılmış olması nedeniyle davacının alacağını öncelikle ipotekli taşınmazların satış bedellerinden karşılaması gerektiğini, sunulan haciz tutanağının geçici aciz belgesi olarak nitelendirilemeyeceğini, bu nedenle dava şartının oluşmadığını, müvekkilinin diğer davalı …. ’den dava konusu taşınmazları 30.000,00 TL ve 20.000,00 TL bedelle satın aldığını ve ödemeleri yaptığını, satışın gerçek bir satış olduğunu, makbuzlarının bulunduğunu, taşınmazın bulunduğu mevkinin kötü olması, taşınmazın büro niteliğinde, küçük ve bakımsız olması nedeniyle değerinin yüksel olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalılara usulüne uygun olarak tebligat yapılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk derece mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda;
2010/59 Esas sayılı asıl davanın KABULÜ ile;
…. ili, …. ilçesi, …. Bölge, …. Mahallesinde bulunan tapuda …. ada …. parsel numarada kayıtlı 2. kat 3 numaralı dükkan niteliğindeki bağımsız bölümün; Davalı …. tarafından 05/05/2009 tarihinde davalı …. ’a satışına ilişkin işlemin ve aynı bağımsız bölümün davalı …. tarafından da 23/10/2009 tarihinde davalı …. ’a satışına ilişkin işlemin İİK’nın 277. maddesi gereğince İPTALİNE,Davacıya İzmir 1. İcra Müdürlüğü’nün 2009/23946, 2009/23947, 2009/23948 sayılı takip dosyalarındaki alacak ve ferilerini geçmeyecek şekilde haciz ve satış isteme yetkisinin verilmesine, …. ili, …. ilçesi, …. Bölge, …. Mahallesi, …. Mevkiinde bulunan tapuda …. ada …. parsel numarada kayıtlı 2. kat 4 numaralı bağımsız bölümün; Davalı …. tarafından 07/05/2009 tarihinde davalı …. ’e devri işlemine ilişkin dava bedele dönüştüğünden, bağımsız bölümün devir tarihindeki rayiç değeri olan 100.000,00 TL’nin İzmir 1. İcra Müdürlüğü’nün 2009/23946, 2009/23947, 2009/23948 sayılı takip dosyalarındaki alacak ve ferilerini geçmeyecek şekilde davalılar …. ve …. ’den alınarak davacıya verilmesine,
Birleşen İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/469 Esas sayılı davasının KABULÜ ile;
…. ili, …. ilçesi, …. Bölge, …. Mahallesinde bulunan tapuda …. ada …. parsel 3. kat 5 numaralı dükkan niteliğindeki bağımsız bölümün;Davalı …. tarafından 05/05/2009 tarihinde davalı ….’a satışına ilişkin işlemin ve davalı …. tarafından 23/10/2009 tarihinde davalı ….’a satışına ilişkin işlemin İİK’nın 277. maddesi gereğince İPTALİNE, Davacıya İzmir 1. İcra Müdürlüğü’nün 2009/23946, 2009/23947, 2009/23948 sayılı takip dosyalarındaki alacak ve ferilerini geçmeyecek şekilde haciz ve satış istemi yetkisinin verilmesine, …. ili, …. ilçesi, …. bölge, ….’nde bulunan tapuda …. ada, …. parsel, 5826/333792 arsa paylı, 4. kat, 33 numaralı büro niteliğindeki bağımsız bölümün; Davalı …. tarafından 05/05/2009 tarihinde davalı …. ’a devri işlemine ilişkin dava bedele dönüştüğünden, bağımsız bölümün devir tarihindeki rayiç değeri olan 20.000,00 TL’nin İzmir 1. İcra Müdürlüğü’nün 2009/23946, 2009/23947, 2009/23948 sayılı takip dosyalarındaki alacak ve ferilerini geçmeyecek şekilde davalılar …. ve …. ’den alınarak davacıya verilmesine, …. ili, …. ilçesi, …. Mahallesinde bulunan tapuda …. ada, …. parselde kayıtlı tarla niteliğindeki taşınmazın;Davalı …. tarafından 05/05/2009 tarihinde davalı …. ’e devri işlemine ilişkin dava bedele dönüştüğünden, bağımsız bölümün devir tarihindeki rayiç değeri olan 75.000,00 TL’nin İzmir 1. İcra Müdürlüğü’nün 2009/23946, 2009/23947, 2009/23948 sayılı takip dosyalarındaki alacak ve ferilerini geçmeyecek şekilde davalılar …. ve …. ’den alınarak davacıya verilmesine,…. ili, …. ilçesi, …. bölge, … Mahallesi’nde bulunan tapuda …. ada, …. parsel, 160/1425 arsa paylı, 2. kat, 6 numaralı mesken niteliğindeki bağımsız bölümün; Davalı …. tarafından 05/05/2009 tarihinde davalı …. ’e satışına ilişkin işlemin İİK’nın 277. maddesi gereğince İPTALİNE, Davacıya İzmir 1. İcra Müdürlüğü’nün 2009/23946, 2009/23947, 2009/23948 sayılı takip dosyalarındaki alacak ve ferilerini geçmeyecek şekilde haciz ve satış istemi yetkisinin verilmesine,
3-Birleşen İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/279 Esas sayılı davasının KABULÜ ile;-…. ili, …. ilçesi, …. Bölge, …. Mahallesinde bulunan tapuda …. ada …. parsel numarada kayıtlı 2. kat 3 numaralı dükkan niteliğindeki bağımsız bölümün; Davalı …. tarafından 05/05/2009 tarihinde davalı …. ’a satışına ilişkin işlemin ve davalı …. tarafından da 23/10/2009 tarihinde davalı …. ’a satışına ilişkin işlemin İİK’nın 277. maddesi gereğince İPTALİNE, Davacıya İzmir 1. İcra Müdürlüğü’nün 2009/23946, 2009/23947, 2009/23948 sayılı takip dosyalarındaki alacak ve ferilerini geçmeyecek şekilde haciz ve satış istemi yetkisinin verilmesine, …. ili, …. ilçesi, …. Bölge, …. Mahallesinde bulunan tapuda …. ada …. parsel 3. kat 5 numaralı bağımsız bölümün; Davalı …. tarafından 05/05/2009 tarihinde davalı …. ’a satışına ilişkin işlemin ve davalı …. tarafından da 23/10/2009 tarihinde davalı …. ’a satışına ilişkin işlemin İİK’nın 277. maddesi gereğince İPTALİNE, davacıya İzmir 1. İcra Müdürlüğü’nün 2009/23946, 2009/23947, 2009/23948 sayılı takip dosyalarındaki alacak ve ferilerini geçmeyecek şekilde haciz ve satış istemi yetkisinin verilmesine,
karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı …. vekili istinaf dilekçesinde özetle; diğer davalı ile aralarında yapılan satışın gerçek bir satış olduğunu, bedelin rayiç değere uygun olduğunu, davacı banka tarafından gayrimenkuller üzerinde kayıtlı ipotekler nedeniyle İzmir 1. İcra Müdürlüğünün 2009/24687 esas ve 2009/24686 esas sayılı ipoteğin bedele çevrilmesi yoluyla takipler yapıldığını, aynı alacak için mükerrer takipler yapıldığını, Torbalı 2. İcra Müdürlüğünün 2010/3 Talimat dosyasında yapılan kıymet taktirine göre talimata konu taşınmazın tek başına değerinin 1.148.538,00TL olduğunu ve borcu karşılayabilecek değerde bulunduğunu, haciz tutanaklarının geçici aciz belgesi niteliği taşımadığını ileri sürmüştür.
Davalı …. vekili istinaf dilekçesinde özetle; diğer davalı ile aralarında yapılan satışın gerçek bir satış olduğunu, bedelin rayiç değere uygun olduğunu, resmi senetteki bedel ile rayiç değer arasında fark bulunsa bile bunun muvazaayı ispatlamak için tek başına yeterli olmadığını, müvekkilin kötü niyetli olduğunun ispatlanmadığını ileri sürmüştür.
Davalı …. vekili istinaf dilekçesinde özetle; diğer davalı ile aralarında yapılan satışın gerçek bir satış olduğunu, davaların asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiğini, görevli mahkemede yargılama yapılmadığını, davacı banka tarafından gayrimenkuller üzerinde kayıtlı ipotekler nedeniyle İzmir 1. İcra Müdürlüğünün 2009/24687 esas ve 2009/24686 esas sayılı ipoteğin bedele çevrilmesi yoluyla takipler yapıldığını, aynı alacak için mükerrer takipler yapıldığını, Torbalı 2. İcra Müdürlüğünün 2010/3 Talimat dosyasında yapılan kıymet taktirine göre talimata konu taşınmazın tek başına değerinin 1.148.538,00TL olduğunu ve borcu karşılayabilecek değerde bulunduğunu, haciz tutanaklarının geçici aciz belgesi niteliği taşımadığını, aciz halinin bulunmadığını, tasarrufların icra takiplerinden önce yapıldığını ve dava şartının yerine gelmediğini ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Davalar, İİK 277. maddesine dayalı açılan tasarrufun iptali taleplerine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince, davaların kabulüne karar verilmiş, karar davalılar …. , …. ve …. vekilleri tarafından ayrı ayrı istinaf edilmiştir.
Davalı …. hakkında, iflasın İcra İflas Kanunu’nun 254. maddesi uyarınca kapatılmasına karar verilmesi talepli dava açılmış ise de Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 2016/8296-2019/4508 sayılı kararı ile ilk derece mahkemesi kararının bozulduğu anlaşılmıştır.
Asıl dava ile birleştirilen 2011/469 esas sayılı davalar, 01.02.2010 tarihinde açılmıştır. Bu dava tarihinde yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK’nın 4. maddesinde hangi davaların ticari dava olduğu sayılmıştır. Kanunun 4. maddesi hükmünce ticari sayılan davalarla, hususi hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer işlere asliye ticaret mahkemesinde bakılacağı düzenlenmiştir. (6762 sayılı TTK’nın 5/2)
Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi arasındaki ilişki görev değil iş bölümü ilişkisidir. (6762 sayılı TTK’nın 4 ve 5. maddeleri) Asliye ticaret mahkemesi kanunla belirtilmiş olan ticari davalara bakar. Asliye hukuk mahkemesi ise ticari davalar dışında kalan hukuk davalarına (dar anlamda hukuk davalarına) bakar.
30.06.2012 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe giren 6335 sayılı Kanunun 38. maddesi ile 6102 sayılı TTK’ya eklenen geçici 9. madde “bu kanunun göreve ilişkin hükümleri, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış olan davalarda uygulanmaz. Bu davalar, açıldıkları tarihte yürürlükte bulunan Kanun hükümlerine tabidir” hükmünü içermektedir.
Bu durumda, asıl dava ile birleştirilen 2011/469 esas sayılı davaların açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK’nın 4/6. maddesi gereğince, uyuşmazlığın, İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılmasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Ancak;
Birleştirilen 2013/279 esas sayılı dava tarihi itibariyle ise;
14.02.2011 tarihinde resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nın 3. ve 4/1. maddeleri uyarınca; taşınmaza ilişkin tassarrufun iptali istemine yönelik olarak dava açıldığı, davacının, davanın bu niteliğine göre tacir olmadığı, uyuşmazlığın tarafların ticari işletmeleri ile ilgili olmadığı anlaşıldığından, uyuşmazlığın genel hükümler çerçevesinde asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
6102 sayılı TTK’nın 5. maddesinin 3. bendine göre asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu ve göreve ilişkin usul hükümlerinin uygulanacağı düzenlenmiştir.
Görev hususu, HMK’nın 114 ve 115. maddeleri uyarınca dava şartı olup, kamu düzenini ilgilendirdiğinden her zaman taraflarca ileri sürülebileceği gibi re’sen de dikkate alınacaktır.
Aralarında irtibat bulunan davalar yönünden birleştirme kararı verilebilmesi için her iki davanın da mahkemenin görev alanı içinde olması şarttır. Birleştirme suretiyle mahkemenin görev alanının genişletilmesi ya da
değiştirilmesi söz konusu olamaz.
Bu durumda mahkemece, 2013/279 esas sayılı davanın görevsizlik kararı verilmek üzere tefrikine karar verilmesi gerekmektedir.
Görevli mahkemede yargılaması yapılan asıl dava ve birleştirilen 2011/469 esas sayılı davalar bakımından yapılan incelemede;
İİK.nun 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarının dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması, borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması ve davanın 5 yıllık hakdüşürücü süre içinde açılmış olması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır.
Davacı alacağının; 17/05/2007 tarihli 3.000.000,00 YTL bedelli, 10/04/2007 tarihli 400.000,00 TL bedelli, 17/05/2007 tarihli 2.000.000,00 YTL bedelli, 09/03/2006 tarihli 500.000,00 YTL bedelli genel kredi sözleşmelerinden doğduğu anlaşılmıştır.
İzmir 1. İcra Müdürlüğü’nün 2009/23946 sayılı takip dosyası incelendiğinde; alacaklının davacı banka, borçlularının davalılardan …. …. ve dava dışı …. olduğu, takibin 12/11/2009 tarihinde başlatıldığı, takipte 312.850,07 TL’si asıl alacak olmak üzere faiz ve ferileri ile birlikte toplam 348.704,72 TL alacağın tahsilinin istendiği, takibin kesinleştiği, 29/01/2010 tarihinde dava dışı borçlu şirketin adresine haciz için gidildiği, borçlunun adresi terk etmesi sebebiyle haczin yapılamadığı, 13/11/2009 ve 16/01/2010 tarihinde diğer borçlu davalıların adreslerine haciz için gidildiği ancak haczin gerçekleştirilemediği görülmüştür.
İzmir 1. İcra Müdürlüğü’nün 2009/23947 sayılı takip dosyası incelendiğinde; alacaklının davacı banka, borçlularının davalılardan …. , …. ve dava dışı …. ile …. olduğu, takibin 12/11/2009 tarihinde başlatıldığı, takipte 263.704,49 TL’si asıl alacak olmak üzere faiz ve ferileri ile birlikte toplam 307.188,35 TL alacağın tahsilinin istendiği, takibin dayanağının dava dışı …. lehine kullandırılan kredi sözleşmesi, ihtarname ve hesap özeti olduğu, takibin kesinleştiği, 16/01/2010 ve 13/11/2009 tarihlerinde borçluların adreslerine haciz için gidildiği, ancak haczin yapılamadığı görülmüştür.
İzmir 1. İcra Müdürlüğü’nün 2009/23948 sayılı takip dosyası incelendiğinde; alacaklının davacı banka, borçlularının davalılardan …. ve dava dışı …. ile …. olduğu, takibin 12/11/2009 tarihinde başlatıldığı, takipte 288.434,13 TL’si asıl alacak olmak üzere faiz ve ferileri ile birlikte toplam 926.774,10 TL alacağın tahsilinin istendiği, takibin kesinleştiği, 16/01/2010, 29/01/2010 ve 13/11/2009 tarihlerinde borçluların adreslerine haciz için gidildiği, ancak haczin yapılamadığı görülmüştür.
Her üç takipte toplam 1.582.667,17 TL alacağın tahsili istenmiştir.
İzmir 1. İcra Müdürlüğü’nün 2009/23948 sayılı dosyasından 29/03/2012 tarihli, İzmir 1. İcra Müdürlüğü’nün 2009/23947 sayılı dosyasından 25/11/2013 tarihli, İzmir 1. İcra Müdürlüğü’nün 2009/23946 sayılı dosyasından 30/03/2012 tarihli borç ödemeden aciz belgeleri dosyaya konulmuştur.
İptali istenen tasarruflar;
1- …. ili, …. ilçesi, …. Bölge, …. Mahallesi …. ada …. parsel numarada kayıtlı 2. kat 3 numaralı dükkan niteliğindeki bağımsız bölüm yönünden;
Tapu kayıtlarına göre taşınmazın 05/05/2009 tarihinde 30.000,00 TL bedelle davalı …. ’a satıldığı, …. ’un da …. parsel 2. kat 3 numaralı bağımsız bölümü 23/10/2009 tarihinde 20.000,00 TL bedelle davalı …. ’a sattığı, satışların icra takibinden önceki tarihlerde gerçekleştiği görülmüştür. 13/05/2011 tarihli bilirkişi raporuna göre bu taşınmazın davalı …. tarafından davalı …. ‘a 05/05/2009 satış tarihinde arsa payı dahil rayiç değeri 35.000,00 TL; 26/05/2017 tarihli bilirkişi raporuna göre 40.296,00 TL ve İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2009/757 Esas ve 2011/594 Karar sayılı dava dosyasında aldırılan bilirkişi raporuna göre ise 38.000,00 TL’dir. 13/05/2011 tarihli bilirkişi raporuna göre bu taşınmazın davalı …. tarafından davalı …. ‘a satış tarihi olan 23/10/2009 tarihinde arsa payı dahil piyasa rayiç değeri 38.000,00 TL’dir. 17/06/2019 tarihli rapora göre de; 35.000,00 TL’dir.
2-…. ili, …. ilçesi, …. Bölge, …. Mahallesi, …. Mevkii …. ada …. parsel numarada kayıtlı 2. kat 4 numaralı bağımsız bölüm yönünden;
Davalı borçlu …. tarafından 07/05/2009 tarihinde 27.000,00 TL bedelle davalı …. ‘e satıldığı görülmüştür. 13/05/2011 tarihli bilirkişi raporuna göre bu taşınmazın 07/05/2009 satış tarihinde arsa payı dahil rayiç değeri 100.000,00 TL’dir. 26/05/2017 tarihli bilirkişi raporuna göre bu taşınmazın 07/05/2009 satış tarihindeki rayiç değeri 161.184,00 TL’dir. 17/06/2019 tarihli rapora göre ise; 100.000,00 TL’dir.
3- …. ili, …. ilçesi, …. Bölge, …. Mahallesi …. ada …. parsel numarada kayıtlı 3. kat dükkan niteliğindeki 5 numaralı bağımsız bölüm yönünden;
Tapu kaydına göre taşınmazın davalı …. ’e ait iken, 05/05/2009 tarihinde 30.000,00 TL bedelle davalı …. ’a satıldığı görülmüştür. Taşınmaz davalı …. tarafından da 23/10/2009 tarihinde 20.000,00 TL bedelle davalı …. ’a satılmıştır. 26/05/2017 tarihli bilirkişi raporuna göre bu taşınmazın 05/05/2009 satış tarihindeki rayiç değeri 40.296,00TL’dir. 17/06/2019 tarihli rapora göre ise; 35.000,00TL’dir.
4- …. ili, …. ilçesi, …. bölge, …. Köyü …. ada, …. parselde kayıtlı 4. kat, 33 numaralı büro niteliğindeki bağımsız bölüm yönünden;
Tapu kayıtlarına göre taşınmazın davalı …. ‘e ait iken, 05/05/2009 tarihinde 20.000,00 TL bedelle davalı …. ’a satıldığı görülmüştür. 26/05/2017 tarihli bilirkişi raporuna göre bu taşınmazın 05/05/2009 satış tarihindeki rayiç değeri 25.185,00 TL’dir. İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2009/757 Esas ve 2011/594 Karar sayılı dosyasında aldırılan bilirkişi raporuna göre de taşınmazın o tarihlerde rayiç değeri 27.500,00 TL’dir. 17/06/2019 tarihli rapora göre devir tarihindeki rayiç bedeli 20.000,00 TL’dir. Taşınmaz davalı …. tarafından 26/10/2009 tarihinde 20.000,00 TL bedelle dava dışı …. ’a satılmıştır. Davacı vekili 01/12/2015 tarihli dilekçesiyle bu taşınmaz yönünden davayı bedele dönüştürdüklerini bildirmiştir.
5- …. ili, …. ilçesi, …. bölge, …. Mahallesi …. ada, …. parselde kayıtlı tarla niteliğindeki taşınmaz yönünden;
Tapu kayıtlarına göre taşınmazın davalı …. ’e ait iken 05/05/2009 tarihinde 44.000,00 TL bedelle davalı …. ’e satıldığı görülmüştür. 26/05/2017 tarihli bilirkişi raporuna göre bu taşınmazın 05/05/2009 satış tarihindeki rayiç değeri 65.481,00 TL’dir. 17/06/2019 tarihli rapora göre devir tarihindeki rayiç bedeli 75.000,00 TL’dir. Taşınmaz davalı …. tarafından da 22/10/2009 tarihinde 44.000,00 TL bedelle dava dışı …. ’e satılmıştır. Davacı vekili 01/12/2015 tarihli dilekçesiyle bu taşınmaz yönünden davayı bedele dönüştürdüklerini bildirmiştir.
6- …. ili, …. ilçesi, …. bölge, …. Mahallesi …. ada, …. parselde kayıtlı 2. kat, 6 numaralı mesken niteliğindeki taşınmaz yönünden;
Tapu kayıtlarına göre taşınmazın davalı …. ’e ait iken, 05/05/2009 tarihinde 80.000,00 TL bedelle davalı …. ’e satıldığı görülmüştür. 26/05/2017 tarihli bilirkişi raporuna göre bu taşınmazın 05/05/2009 satış tarihindeki rayiç değeri 110.814,00 TL’dir. 17/06/2019 tarihli rapora göre devir tarihindeki rayiç bedeli 95.000,00 TL’dir.
Davalı …. ‘un İzmir 9. İcra Ceza Mahkemesi’nin 2010/236 Esas sayılı dosyasında 12/10/2010 tarihli duruşmada “… …. ’in komşusu olduğunu, aynı sokakta oturduklarını, ailece görüştüklerini..” beyan ettiğinden, davalıların komşu olmaları ve görüştükleri dikkate alındığında, davalı …. ‘un, borçlu …. ‘in mal kaçırma kastını bildiği veya bilebilecek durumda olan kişilerden olduğu, davalı …. ‘in, davalı …. ‘in 2009 yılında boşandığı eşi …. ‘in kardeşi olduğu anlaşıldığından, borçlu …. ‘in mal kaçırma kastını bildiği veya bilebilecek durumda olan kişilerden olduğunun kabul edilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Davalı …. yönünden ise; İİK’nin 278. maddesi kapsamında, taşınmazın satış değeri ile satış tarihindeki gerçek rayiç değeri arasında misli farkın bulunduğu anlaşıldığından davanın bedele dönüştüğü gözetilerek kabulüne karar verilmesi de doğrudur.
Her ne kadar davalı vekillerince İzmir 1. İcra Müdürlüğünün 2009/24687 esas ve 2009/24686 esas sayılı ipoteğin bedele çevrilmesi yoluyla takipler yapıldığını, taşınmazların alacağı karşılayacak değerde olduğu ileri sürülmüş ise de; 2009/24686 esas sayılı takibin dava dışı …. ‘nin borcuna ilişkin olarak bu şirket adına kayıtlı taşınmaz yönünden yürütüldüğü anlaşılmıştır.
2009/24687 esas sayılı takip borçlularının davalılar …. ve …. hakkında yapılmakla birlikte, üzerinde ipotek bulunan taşınmazın kıymet taktir raporuna göre 18.01.2010 tarihi itibariyle 675.000,00TL değerinde olduğu halde takibe konu alacağın 11.12.2009 tarihinde 1.307.226,92-TL olduğu belirlendiğinden alacağı karşılamadığı anlaşılmıştır.
Torbalı 2. İcra Müdürlüğünün 2010/3 Talimat dosyasının, dava dışı …. hakkında yapılan takibe ilişkin olduğu belirlenmiş, davalıların bu yöndeki itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Asıl davada ve birleştirilen 2011/469 esas sayılı davada, …. ‘ın davalı olmadığı, adı geçenin birleşen 2013/279 esas sayılı davanın davalısı olduğu gözetilmeden, asıl davada ve birleştirilen 2011/469 esas sayılı davada …. ‘a yapılan devir işlemi hakkında hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Bu nedenle;
A- Davacı vekilinden …. ‘a satılan taşınmazların asıl dava ile birleştirilen 2011/469 esas sayılı davalarda dava konusu edilip edilmediği hususu sorulup, talepleri açıklattırıldıktan sonra sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir.
B- Mahkemece, 2013/279 esas sayılı davanın görevsizlik kararı verilmek üzere dosyanın tefrikine karar verilmesi gerekmektedir.
Bu itibarla; davalılar vekillerinin istinaf başvurularının kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının eksikliklerin giderilmesi amacıyla yeniden yargılama yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davalılar …. , …. ve …. vekilleri istinaf başvurusunun KABULÜ ile; İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2010/59 Esas, 2021/98 Karar sayılı kararının, HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf yargılaması duruşmasız yapıldığından, vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-İstinaf başvurusunda bulunanlarca yatırılan peşin istinaf karar harcının talebi halinde yatıranlara iadesine,
5-İstinaf başvuruları nedeniyle yapılan istinaf yargılama giderlerinin, ilk derece mahkemesince verilecek yeni hükümde dikkate alınmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 353/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi. 09/02/2022