Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2023/301 E. 2023/269 K. 02.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2023/301
KARAR NO : 2023/269
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : 2022/412 Esas – Derdest
KARAR TARİHİ : 06/10/2022
DAVA : Maddi- Manevi Tazminat İhtiyati Haciz
İSTİNAF TARİHİ: 26/10/2022 Davalı
KARAR TARİHİ: 02/02/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 02/02/2023
Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarih ve numarası gösterilen kararına karş istinaf başvurusunda bulunulmakla, dosya incelendi;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü
DAVACI İSTEMİNİN ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 29/09/2020 tarihinde davalı …’nın idaresindeki diğer davalı …’ya ait … plakalı araç ile seyir halindeyken kırmızı ışık yanmasına rağmen duramayarak müvekkili idaresindeki … plakalı motorsiklete sağ kısmında çarpmak suretiyle maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkilinin ciddi şekilde yaralandığını ileri sürerek 6100 sayılı HMK’nun 107. Maddesi gereğince 500 TL geçici, 1.000,00 TL sürekli 100 TL bakıcı, gideri olmak üzere toplam 1.6000,00 TL maddi tazminatın 29/09/2021 tarihinde itibaren işleyecek en yüksek faiziyle birlikte (sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihinden itibaren) davalılardan tahsiline, 100.000,00 TL manevi tazminatın yine kaza tarihinden itibaren poliçede manevi tazminatın bulunması halinde tüm davalılardan bulunmaması halinde sigorta şirketi dışındaki davalı asillerden tahsiline karar verilmesini istemiştir. Dava dilekçesinde maddi ve manevi tazminat bakımından davalı gerçek kişilerin adına kayıtlı taşınmaz ve araçların tespiti ile yeterli görecek derecede teminatsız olarak ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
DAVALI GERÇEK KİŞİLER VEKİLİNİN CEVABININ ÖZETİ:
Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesi ve tensip zaptının 02/06/2022 tarihinde tebliği üzerine 13/06/2022 tarihli dilekçesiyle cevap süresinin uzatılması talep edilmiş, İDM tarafından 14/06/2022 tarihinde cevap süresinin 2 hafta uzatılmasına karar verilmiştir. Davalı vekili 22/06/2022 tarihli cevap dilekçesinde, öncelikle ihtiyati haciz talebinin kötü niyetle olduğunu, müvekkili asillerin mağdur edecek mahiyette olduğunu, maddi olayın hatalı aktarıldığını, yeniden keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmasını talep ettiklerini, davaya konu alacakların belirli olduğunu, belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, talep edilen manevi tazminatın fahiş olduğunu, iddia edilen ücreti ispatı gerektiğini, savunarak ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına aksi halde tedbirin sadece kazaya karışan … plaka araç üzerinden devamına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER :
Kusur raporu, kaza tespit tutanağı, arabuluculuk tutanağı, tüm dosya kapsamı.
İDM YARGILAMASININ ÖZETİ :
Davacı vekilinin ihtiyati haciz istemesi üzerine 25/05/2022 tarihli tensip zaptının 22. Maddesi gereğince davacının ihtiyati haciz talebinin kabulüne, dava değeri olan 101.600,00 TL’nin %15 oranında 15.240,00TL teminatın veya süresiz ve koşulsuz dava değeri tutarındaki teminat mektubunun mahkemeye sunulması koşuluyla ihtiyati haciz konulmasına karar verilmiştir.
Tensip zaptı dışında ayrı bir ihtiyati haciz kararı yazılmamakla birlikte ihtiyati haciz kararının ne şekilde infaz edileceği ve başvurulacak kanun yolu dışında tensip zaptının ihtiyati haciz kararının içeriğine ilişkin 2004 sayılı İİK’nun 260.maddesinde gösterilen asgari koşulların sağlandığı anlaşılmaktadır.
Davalı vekili dava dilekçesiyle birlikte ihtiyati haciz kararını içeren tensip zaptının 02/06/2022 tarihinde tebliği üzerine 13/06/2022 tarihinde cevap süresinin uzatılmasını talep etmiş, uzatılmış esasa cevap süresi içerisinde 22/06/2022 tarihinde cevap dilekçesiyle birlikte ihtiyati haciz kararına itiraz etmiştir.
İDM’nce 06/10/2010 tarihinde duruşmalı yapılan ön incelemede aynı zamanda ihtiyati hacize de itiraz incelenmiş, 7 nolu bend ile ihtiyati hacize itirazın reddine karar verilmiştir. Kısa karara uygun şekilde gerekçeli karar yazılmış ve taraflara tebliğ edilmiştir. Her ne kadar gerekçeli kararda “dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda” ibaresi yazılı ise de itirazın duruşmalı incelendiği bu sebeple bu açıklamanın maddi hata niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davalılar … ve … vekili istinaf dilekçesinde özetle; İhtiyati hacizin kabulüne ilişkin şartlar oluşmadığın, yaklaşık ispat koşulunun gerçekleştiği iddia edilse bile buna ilişkin delillerin sunulmadığı, ayrıca dava değeri ile sınırlı olarak ihtiyati haciz kararı verilmesine rağmen müvekkilinin tüm mal varlığı üzerine haciz uygulandığını, kötü niyetli davranıldığı hatta maaş hesabına dahi haciz konduğunu, oysa tek bir aracın dahi ihtiyati hacizi karşıladığını ileri sürerek red kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
İSTİNAFA CEVAP :
Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
G E R E K Ç E:
Uyuşmazlık, haksız fiil niteliğinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle maddi- manevi tazminat istemiyle birlikte sigorta şirketi dışındaki davalı gerçek kişiler yönünden kabul edilen ihtiyati haciz kararına yapılan itirazın reddine karar verilmesinden kaynaklanmaktadır.
6100 Sayılı HMK’nun 355. maddesi uyarınca inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re’sen gözetilir; aynı Kanunun 357. maddesine göre de İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemeyeceği ve istinafta yeni delillere dayanılamayacağına ilişkin maddeleri çerçevesinde inceleme yapılmıştır.
(I) Davada sigorta şirketi de taraf olmakla birlikte ihtiyati haciz sadece davalı gerçek kişiler bakımından istendiğinden davanın aslı bakımından Dairemiz istinaf incelemesinde görevli değilse de ihtiyati haciz bakımından Dairemizin görev kapsamında kaldığı gerekçesiyle inceleme yapılmıştır
(II) Bilindiği üzere, uyuşmazlık bir miktar para alacağına ilişkin ise 2004 sayılı İİK 257. vd. maddeleri gereğince ihtiyati haciz; uyuşmazlığın dava konusu hakkında olması halinde 6100 Sayılı HMK’nun 389. vd maddeleri gereğince ihtiyati tedbire ilişkin geçici hukuki koruma kararı verilmesi istenebileceği açıktır.
2004 sayılı İİK’nun 265/1. Fıkrasına göre; Borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir.
2. Fıkraya göre; Menfaati ihlal edilen üçüncü kişiler de ihtiyati haczi öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde ihtiyati haczin dayandığı sebeplere veya teminata itiraz edebilir.
3. Fıkraya gereğince; Mahkeme, gösterilen sebeplere hasren tetkikat yaparak itirazı kabul veya reddeder.
4. Fıkraya göre; İtiraz eden, dilekçesine istinat ettiği bütün belgeleri bağlamaya mecburdur. Mahkeme, itiraz üzerine iki tarafı davet edip gelenleri dinledikten sonra, itirazı varit görürse kararını değiştirebilir veya kaldırabilir. Şu kadar ki, iki taraf da gelmezse evrak üzerinde inceleme yapılarak karar verilir.
5. Fıkraya göre; İtiraz üzerine verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Bölge adliye mahkemesi bu başvuruyu öncelikle inceler ve verdiği karar kesindir. İstinaf yoluna başvuru, ihtiyatî haciz kararının icrasını durdurmaz.
6100 sayılı HMK’nun 22/7/2020 tarihli 7251 sayılı Kanunun 34 md. Değişik 341/1. Fıkrası (b) bendine göre; İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlarına karşı istinaf kanun yoluna başvurulabilir.
Yukarıdaki düzenlemelere göre; ister borçlunun yokluğunda isterse yüzüne karşı verilmiş olan ihtiyati haciz kararlarına kanun yoluna başvurulabilir. Ancak yasal düzenlemelerde borçlunun yokluğunda verilen kararlarda itiraz süresinin tebliğle başlayacağına ve tebligatın şekline ilişkin kesin bir kural konulmamış; “haczin tatbiki” ifadesiyle öğrenmekle,” haciz tutanağının kendisine tebliği” ifadesiyle tebliğle başlayacağı da hükme bağlanmıştır. Yine 265/2. fıkrasına göre menfaati ihlal edilen 3. Kişiler bakımından getirilen ihtiyati haczi öğrenme tarihine ilişkin düzenlemeden hareketle ihtiyati hacze itiraz süresinin tebligat veya başka bir şekilde öğrenme yoluyla başlayacağından şüphe etmemek gerekir.
Somut olayda, İDM’nin 25/05/2022 tarihli tensip zaptının (22) nolu bendi gereğince verilen ihtiyati haciz kararına ilişkin tensip zaptının davalı asillere 02/06/2022 tarihinde tebliğ edildiğine göre, itiraz süresi bu tarihten başlatılmalıdır. Davalı vekili bu süreyi kaçırarak 22/06/2022 tarihli cevap dilekçesi ile ihtiyati haczin kaldırılmasını talep etmiştir.
Davaya ilişkin esasa cevap süresi 2 hafta olmakla birlikte ihtiyati hacze itiraz süresi olan 7 günlük süre 09/06/2022 tarihinde sona ermiştir. İDM’nce duruşmalı inceleme sonunda ihtiyati hacze itirazın süre yönünden reddine karar verilmesi yerine esastan reddine karar verilmiş olması doğru değilse de sonucu itibariyle verilen karar yerinde olup sadece yapılan yanlışlığa işaret etmekle yetinilmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenler ve tüm dosya içeriğine göre; ilk derece mahkemesince taraflarca gösterilen delillerin toplanmasında, değerlendirilmesinde esas ve usul bakımından hukuka aykırılık bulunmadığı ve davalı vekilinin tüm istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkrası (b-1) bendi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine,
Davalı vekilinin aşkın hacze ilişkin itirazını inceleme görevi 2004 Sayılı İİK’nun 261/son gereğince icra mahkemesinde olduğundan bir karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin tüm istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden istinaf isteminin 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkra (b-1) bendi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı tarafından peşin yatırılan 220,70-TL istinaf yoluna başvuru harcı ile 80,70 TL istinaf karar ve ilam harcının alınması gereken 179,90 TL’den mahsubuyla, bakiye 99,20 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı vekilinin aşkın hacze ilişkin itirazını inceleme görevi 2004 Sayılı İİK’nun 261/son gereğince icra mahkemesinde olduğundan bir KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
5-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, harç tahsil / iade işlemlerinin İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
İlişkin dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 02/02/2023 tarihinde, 6100 Sayılı HMK’nun 362. Maddesi (1-f) bendi ve 2004 Sayılı İİK’nun 265/Son fıkrası gereğince KESİN olarak oy birliği ile karar verildi.