Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2023/288 E. 2023/227 K. 26.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2023/288
KARAR NO : 2023/227

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : 2022/576 Esas (Derdest)
KARAR TARİHİ : 13/10/2022
KARAR TARİHİ : 26/01/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 26/01/2023

Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarih ve numarası gösterilen kararına karşı istinaf başvurusunda bulunulmakla dosya incelendi;

G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü

DAVACI İSTEMİNİN ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 06/08/2021 günü havanın kararmasına yakın vakitte malikinin …’in olduğu, …’in kullandığı … plaka sayılı aracın aşağı ve sağa eğimli 8156 sokak yolunun sağına park etmesinin ardından el freni çekilmeyen aracın park yönüne göre aşağı ve sağa eğimli yoldan kendiliğinden aşağı doğru hareket ederek aracın hareket yönü itibariyle aşağı eğimden kaynaklı hızlanarak 8183 sokak kesişimi No:… önünde yaya kaldırımda bulunan 15/06/ 2015 doğum tarihli yaya …’a çarpması ile meydana gelen kazada kaldırım üzerindeki ağaç ile araç arasında sıkışan, yaya …’ın vefat ettiğini, sürücü …’in tam kusurlu iken, yaya … kusursuz olduğunu, davacıların ölenin desteğinden yoksun kaldıklarını, manevi olarak zarara uğradıklarından bahisle anne … için 100.000 TL destekten yoksun kalma tazminatı, 200.000 TL manevi tazminat, baba … için 100.000 TL destekten yoksun kalma tazminatı, 200.000 TL manevi tazminat, kardeş … için için 100 TL destekten yoksun kalma tazminatı, 100.000 TL manevi tazminat, 1000.00 TL defin gideri olmak üzere 701.000 TL tazminatın haksız fiil tarihinden itibaren faizi ile tahsiline, davalılardan … adına kayıtlı …lli … İlçesi, … ada … parsel sayılı taşınmaza, … İli … İlçesi … ada … parsel sayılı taşınmaza, … plaka sayılı araca, davalılardan … adına kayıtlı … plaka sayılı araca, … plaka sayılı araca teminatsız olarak (ihtiyati haciz mahiyetinde) ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALI CEVABININ ÖZETİ:
Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; … hakkında Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcılığınca Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar verildiğini, … hakkında açılan ceza davasının derdest olduğunu ,aracın zorunlu sigortası olduğunu, vefat edenin 6 yaşında olduğunu, sokakta tek başına bulunması nedeni ile ebeveynlerinin de sorumlu oluğunu, tazminat miktarının fahiş olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Trafik kazası tespit tutanağı, ölüm muayene raporu, aile nüfus kayıt örneği, Karşıyaka CBS 2021/14722 soruşturma dosyası, tüm dosya kapsamı.
İDM KARARININ ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesince verilen kararda özetle; “Hukuk sistemimizde ihtiyati haciz mahiyetinde ihtiyati tedbir konulması şeklinde bir müessese olmadığından, hukuki dayanaktan yoksun görülen ve hükümle elde edilecek sonucu önceden sağlar şekilde tedbir kararı verilemeyeceğinden” bahisle davacılar vekilinin davalıların taşınır ve taşınmaz malları üzerine ihtiyati haciz mahiyetinde ihtiyati tedbir konulması talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; trafik kaza tespit tutanağının HMK’nın 390.md’si kapsamında yaklaşık ispat koşulunu sağlayan belge niteliğinde olduğunu, kazadan hemen sonra …’e ait … plaka sayılı aracı üçüncü kişiye hızlıca devrettiğini, bu hususun da yaklaşık ispat olduğunu, haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında tazmin yükümlüğünün olay tarihi itibariyle muaccel hale geldiğini, kusur durumu hakkında da kesin olmamakla birlikte kaza tespit tutanağına, ceza davası içerisindeki ATK otopsi raporuna, el freni bilirkişi raporuna, kusur bilirkişi raporuna ve iddianameye göre, … pla ka sayılı aracı kaza öncesi yola park eden sürücünün asli ve tam kusurlu olduğu, yaya …’ın kusurunun olmadığı belirlendiğine göre; ‘Yaklaşık İspat’ kuralı gereğince bu aşama da davacıların maddi tazminata ve manevi tazminata ilişkin alacaklarını yaklaşık da olsa ispat ettiği anlaşıldığından bahisle 13/10/2022 tarihli gerekçeli ara kararın kaldırılmasına, yeni den esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAFA CEVAP :
Davalı taraf istinafa cevap vermemiştir.
G E R E K Ç E:
Uyuşmazlık, haksız fiil niteliğinde meydana gelen ölümlü trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkin dava ile birlikte istenen ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesinden kaynaklanmaktadır.
Bilindiği üzere uyuşmazlık bir miktar para alacağına ilişkin ise 2004 Sayılı İİK 257. vd. maddeleri gereğince ihtiyati haciz; uyuşmazlığın dava konusu hakkında olması halinde 6100 Sayılı HMK’nun 389. vd maddeleri gereğince ihtiyati tedbire ilişkin geçici hukuki koruma kararı verilmesi istenebileceği açıktır. İstem, tazminata (para alacağı) yöneliktir.
Davacılar vekili dilekçesinde manevi tazminat, ve destekten yoksun kalma tazminat istemi ile birlikte ihtiyati haciz istemiş, İlk Derece Mahkemesi’nce talep reddedilmiştir.
6100 Sayılı HMK’nun 33. maddesi gereğince olayları anlatmak taraflara, hukuki niteleme mahkemeye aittir. İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz iki ayrı koruma tedbiri olup amaçları, konuları ve sonuçları bakımından birbirinden farklıdır. Biri diğerinin yerine geçmek üzere karar verilmez. Diğer bir anlatımla talep ya ihtiyati haciz ya da ihtiyati tedbir şeklinde nitelendirilip hüküm altına alınmalıdır. Nitekim 6100 Sayılı HMK’nun 406/2. fıkrasında “İhtiyati haciz, muhafaza tedbirleri ve geçici düzenleme niteliğindeki kararlar gibi geçici hukuki korumalara iliskin diğer kanunlarda yer alan özel hükümler saklıdır.” denmiştir. Bu fıkranın gerekçesinde “özellikle uygulamada farklı geçici hukuki korumaların birbirinin yerine kullanılmasının hatta -ihtiyati tedbir zımnında ihtiyati haciz kararı verilmesi- gibi aslında kanuna tamamen aykırı geçici hukuki koruma kararı oluşturulmasının önüne geçilmesi amaçlanmıştır.” denmiştir.
Eldeki davada istem, haksız eyleme dayanan maddi, manevi tazminat isteğine (para alacağına) yönelik olduğu gibi; davacının geçici hukuki koruma istemi ihtiyati haciz olup; buna göre inceleme yapılarak karar verilmelidir. İlk Derece Mahkemesi’nce istemin ihtiyati tedbir olarak değerlendirilmiş olması yerinde görülmemiştir.
Ayrıca, 2004 Sayılı İİK 257. vd. maddeleri gereğince ihtiyati hacize karar verebilmek için bir alacağın varlığı ve bu alacağın muaccel olup olmadığı önem taşımakta olup, aynı Kanunu’nun 258/1.maddesinde;alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur, şeklinde belirtilen husus alacağın yaklaşık ispat kurallarına göre, ispatına ilişkin delil ve belgelerin sunulmasını gerektirir.
Somut olayda, trafik kazasından kaynaklanan haksız eyleme dayanıldığına göre, iddia edilen alacağın 6098 Sayılı TBK 117. maddesi gereğince olay tarihi olan 06/08/2021 tarihinde muaccel hale geldiği açıktır. Nitekim, dosya içinde bulunan Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcılığı’ nın 2021/14722 soruşturma soruşturma dosyası içeriğinden davalı … hakkında taksirle ölüme neden olmaktan soruşturma yürütüldüğü ,Savcılık aşamasında yapılan kusur incelemesinden kazanın meydana gelmesi ile ilgili olarak; 10/08/2021 tarihli Makine Mühendisi ve İş Güvenliği Uzmanı …’nın bilirkişi raporunda soruşturmaya konu … plaka sayılı aracın incelemesinde sol ön camının kırık, ön tarafından hasara uğradığı, aracın çalışamaz halde olduğu, kontak anahtarı bulunmadığından aracın çalıştırılamadığı, aracın el freni kolu incelendiğinde el freni kolunda, kolun çekilmesinde ve bırakılmasında, el freni kolunun çalışmasında herhangi bir anormallik tespit edilmediği, araç boşa alınarak el freni kolu çekilip itildiğinde aracın hareket etmediği, el freni indirildiğinde ise aracın hareket ettiği, ardından el freni çekildiğinde aracın durduğu yani el freninin görevini yaptığı, inceleme sonucunda aracın el freni kolu ve sisteminin çalışmasında herhangi bir arıza bulunmadığı, kazanın el freninin tutmaması kaynaklı olmadığı, aracın el freninin tam olarak çekilmediği ya da hiç çekilmeden park halinde bırakılması sonucunda yolun eğimi ile birlikte aracın harekete başlaması sonucu gerçekleştiği kanaatine varıldığının belirtildiği, 23/08/2021 tarihli Adli Trafik Kaza Bilirkişisi raporunda 06/08/2021 günü saat 20:40 sıralarında sürücüsü ve en son park eden kişinin tespit edilemediği … plakalı aracın aşağı ve sağa eğimli 8156 sokak yolunun sağına park edildiği, araç park halinde iken aracın park yönüne göre aşağı ve sağa eğimli yoldan kendiliğinden aşağı doğru hareket ederek aracın hareket yönü itibarı ile aşağı eğimden kaynaklı hızlanarak 8183 sokak kesişimi No:… önünde yaya kaldırımında bulunan yaya …a çarpması ve çarpma sonucunda yayayı kaldırım üzerinde ağaç ile araç arasına sıkıştırması neticesinde meydana geldiği, dosya içerisindeki bordür taşlarındaki araca ait lastik sürtme izlerinde aracın motor gücü ile inmediği, kendiliğinden iniş eğimli yolda kaydığı, yolun eğimi de göz önüne alındığında boşalan aracın hızlandığı ve somut olayın meydana geldiği, Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 118 maddesinde araçların park edilirken el freni çekileceği, motorun durdurulacağı, eğimli yollarda inişte geri, yokuşta birinci vitese takılacağı ve ön tekerleklerin sağa çevrileceği, eğimli yoldaki aracın kamyon, çekici veya otobüs ise, her iki arka tekerleğinin, ayrıca römorkların ve birden fazla ise, her bir römorklun arka tekerleklerin inişte ön, çıkışta arka taraflarına nitelikte uygun takoz konulacağının belirtildiği, bu itibarla aracı kaza öncesi park eden sürücünün Karayolları Trafik Yönetmeliği 118. maddesini ihlal ettiğinden asli kusurlu olduğu, mütalaa edilmiştir.
Maddi tazminat yönünden, talep edilen tazminatın destekten yoksun kalma tazminatı olduğu, talep edenin ölenin annesi ve babası olduğundan yaklaşık ispat koşulu da oluşmuştur. Bunun yanında, manevi tazminat isteminde zararın tekliği ve bölünmezliği ilkesi gereğince kısmi ve belirsiz alacak davası olarak açılmaya elverişli değildir. Bu sebeple davacıların manevi zararlarına karşılık ihtiyati haciz taleplerinin tamamının tek kalemde istenebileceğinden göz önünde tutularak ihtiyati haciz talebinin kabulü, hacizde ölçülülük ilkesi gereğince kısmen kabul-kısmen reddi veya reddine karar verilmiş olması ileride hükmedilecek olan manevi tazminat istemi için 6100 Sayılı HMK’nun 36/1-b bendi gereğince davada iki taraftan birine veya üçüncü kişiye kanunen gerekmediği halde görüşünü açıklamış olması niteliğinde görülemez. Diğer bir anlatımla, ihtiyati hacizde verilen karar ne olursa olsun buna bağlı olmaksızın nihai kararda 22/06/1966 tarihli 7/7 sayılı İBK’da göz önünde tutularak manevi tazminatın hüküm altına alınması mümkündür.
Bu aşamada, davacılar tarafından 2004 Sayılı İİK un 257. maddesi uyarınca muaccel bir alacaklarının bulunduğu ispatlandığı gibi, kusur oranı ile tazminat miktarlarının belirlenmesi çekişmeli olduğuna göre 2004 Sayılı İİK un 258. maddesi uyarınca mevcut delillerle davacılar bakımından yaklaşık da olsa ispat gerçekleştiğinden; ilk derece mahkemesince davacıların ihtiyati haciz isteminin, takdiren belirli bir teminat karşılığı davalılar adına kayıtlı araçlar ve taşınmazlar bakımından olmak üzere kabulüne karar verilmesi gerekirken, tümden reddine karar verilmesi isabetsiz olduğundan davacılar vekilinin istinaf başvurusu yerinde bulunmuştur.
Tüm bu nedenlere; davacılar vekilinin istinaf isteminin kabulü ile geçici hukuki koruma tedbiri talebinin reddine ilişkin kararın 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkra (b-2) bendi gereğince kaldırılmasına, davacılar vekilinin ihtiyati haciz talebinin kabulü ile dava değeri olan 701.000,00 TL ile sınırlı olarak; taleple bağlı kalınarak davalılardan … İli … İlçesi … Mahallesi … ada … parsel sayılı taşınmaza, … İli … İlçesi … Mahallesi … ada … parsel sayılı taşınmaza, … plaka sayılı araca, … plaka sayılı araca, … plaka sayılı araca davalılardan biri adına kayıtlı olmaları halinde %5 nakdi ya da kesin ve süresiz teminat mektubu karşılığında ihtiyati haciz konulmasına, ihtiyati haciz kararının talep halinde 2004 Sayılı İİK’nun 261. maddesi gereğince ilk derece mahkemesinin yargı çevresi içerisinde bulunan icra dairesine ibrazla yerine getirilmesine, ilişkin karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacılar vekilinin istinaf isteminin 6100 Sayılı HMK’nun 353/1 fıkra (b-2) bendi gereğince KABULÜNE,
2-İlk Derece Mahkemesi olan Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/576 Esas sayılı derdest dosya üzerinden verilen ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin 13/10/2022 tarihli ara kararın KALDIRILMASINA,
3-Davacılar vekilinin ihtiyati haciz talebinin KABULÜNE,
a)Dava değeri olan 701.000,00 TL ile sınırlı olarak; taleple bağlı kalınarak … İli, … İlçesi, … Mahallesi … ada… parsel sayılı taşınmaza, … İli, … İlçesi , … Mahallesi … ada … parsel sayılı taşınmaza,… plaka sayılı araca,… plaka sayılı araca, … plaka sayılı araca davalılardan biri adına kayıtlı olmaları halinde %5 nakdi ya da kesin ve süresiz teminat mektubu karşılığında İHTİYATİ HACİZ KONULMASINA,
b)İhtiyati haciz kararının talep halinde 2004 Sayılı İİK’nun 261. maddesi gereğince ilk derece mahkemesinin yargı çevresi içerisinde bulunan icra dairesine ibrazla yerine getirilmesine,
c)Kararın derdest olan dava dosyası üzerinden taraflara bildirilmesine,
4-Davacılar tarafından peşin yatırılan 220,70-TL istinaf yoluna başvurma harcının Hazineye gelir kaydına, 80,70-TL istinaf karar ve ilam harcının ve gider avansının talep halinde yatırana iadesine,
5-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans ve harç iade işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi’nce yerine getirilmesine,
İlişkin dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 26/01/2023 tarihinde, 6100 Sayılı HMK’nun 362. Maddesi (1-f) bendi ve 2004 Sayılı İİK’nun 258/3. fıkrası gereğince KESİN olarak oy birliği ile karar verildi.