Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2023/197 E. 2023/216 K. 25.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2023/197
KARAR NO : 2023/216

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Manisa Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : 2022/668 DERDEST
KARAR TARİHİ: 09/09/2022
DAVA : İş Yeri Açma ve Çalışma Ruhsatının İptali
İSTİNAF TALEP TARİHİ : 03/10/2022 (Davalı)
KARAR TARİHİ : 25/01/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 25/01/2023
Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarih ve numarası gösterilen kararına karşı, davalı istinaf başvurusunda bulunulmakla, dosyada duruşma yapılmasını gerektiren eksiklik görülmediğinden 6100 sayılı HMK’nun 353/1(b-1/son) cümle uyarınca istinaf incelemesinin duruşmasız yapılmasına karar verilerek, dosya incelendi;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü
DAVACI İSTEMİNİN ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete … Belediye Başkanlığı tarafından 25/08/2008 tarihinde iş yeri açma ve çalışma ruhsatı verildiğini, davalı … Bölgesi’nin müvekkiline gönderdiği 13/05/2022 tarihli yazı ile iş yeri açma ve çalışma ruhsatının davacının … Şubesinin şube ve vergi kaydının kapatılması ruhsat adresinde faaliyete devam edilmemesi ve ruhsat adresinde… Limited Şirketinin faaliyet göstermesi sebebi ile geçerliliğini yitirdiğinden bahisle ruhsatın iptal edildiğini bildirdiğini, ruhsat iptali işleminin hukuka aykırı olduğunu, davacının 07/06/2021 tarihli 10343 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde yayımlanan ilanla Manisa … Şubesini yeniden açtığını, aynı tarihte Ticaret Sicil Odasına kaydını yaptırdığını, 13/05/2022 günlü işlem tarihi itibari ile müvekkili şirketin Manisa … Şubesinin faal olduğunu, yapılan işlemlerin iş yeri açma ve çalışma ruhsatları hakkındaki yönetmelik hükümlerine uymadığını iddia ederek davalı … Bölgesinin 13/05/2022 tarihli işleminin durdurulmasını, davacının 25/05/2008 tarihli iş yeri açma ve çalışma ruhsatının geçerliliğinin dava neticesine kadar devamına, ihtiyati tedbir hükmünde olmak üzere karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALI CEVABININ ÖZETİ:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı şirket ruhsat adresinde herhangi bir faaliyette bulunmadığını, davacı şirketin bu sebeple zarar göreceği iddialarının asılsız olduğunu, ruhsat adresinde … Şirketi faaliyetine devam etmediği gibi, ruhsat adresinde ruhsatsız şekilde … Şirketi adında başkaca bir şirket faaliyet gösterdiğini, bu hususlara ilişkin müvekkil … Bölgesi’nden talep edilen işlem dosyasında delillerinin mevcut olduğunu, dava dışı … Şirketi’nin ruhsat adresinde faaliyet gösterip göstermediğine ilişkin Vergi Dairesi ve Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtlarından da Mahkemece araştırma yapılmasını talep ettiklerini, dava konusu işlem usul ve yasaya uygun olduğundan öncelikle haksız tedbir kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Tüm dosya kapsamı.
İDM KARARININ ÖZETİ:
İlk Derece Mahkemesince verilen kararda özetle; Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin teminat karşılığında kabulü ile; mahkemece takdir edilen 50.000,00 TL teminatın mahkeme veznesine yatırılması veya aynı bedelde kesin ve süresiz banka teminat mektubunun mahkemeye sunulması halinde, davalı … Bölgesi’nin davacı hakkındaki iş yeri açma ve çalışma ruhsatının iptaline ilişkin13/05/2022 tarihli işleminin ihtiyati tedbir yoluyla yürütmesinin durdurulmasına ve 25/08/2008 tarihli davacıya ait iş yeri açma ve çalışma ruhsatının geçerliliğinin dava neticesine kadar devamına, teminat yatırıldığında davalı şirkete müzekkere yazılarak tedbir kararının gönderilmesine karar verilmiştir.
Davalı itirazı üzerine 12/09/2022 tarihli ara karar ile ” dava dilekçesine ekli deliller ve sonradan dosyaya kazandırılan ticaret sicil kayıtları birlikte değerlendirildiğinde davacı bakımından yaklaşık ispat şartının oluştuğu, yargılama sonucuna kadar böyle bir tedbirin verilmemesi halinde davacının ticari faaliyetleri kapsamında önemli bir zarara uğrayacağının aşikar olduğu gibi dava konusu işlemin durdurulmaması halinde davalının herhangi bir zarara uğramasının mümkün bulunmadığını, buna rağmen yargılama sonucunda verilecek kararın niteliğine göre HMK 389 ve devamı maddelerinde düzenlenen teminat şartının davacı tarafından yerine getirildiğini, bu itibarla mahkememece verilen ihtiyati tedbir kararının yasaya ve dosya kapsamına uygun olduğu anlaşıldığından” gerekçesi ile itirazın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Manisa Asliye Ticarel Mahkemesi’nin 2022/668 Esas sayılı dosyasının 09/09/2022 tarihli celsesinde verilen ihtiyati tedbir kararına itirazlarının reddine ilişkin kararın istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, Manisa Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/668Esas sayılı dosyasında davacı vekilinin talebi üzerine … Bölgesi’nin davacı hakkındaki işyeri açma ve çalıştırma ruhsatının iptaline ilişkin 13/05/2022 tarihli işleminin ihtiyati tedbir yoluyla yürütmesinin durdurulmasına ve 25/08/2008 tarihli davacıya ait işyeri açma ve çalışma ruhsatının geçerliğinin dava neticesine kadar devamına şeklindeki ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına, verilen ihtiyati tedbir kararı sebebi ile müvekkilin uğrayacağı zarara ilişkin tüm dava ve talep haklarının saklı tutulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAFA CEVAP :
Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; Davalı … Bölgesi’nin istinaf kanun yoluna başvurma dilekçesini ve iddialarını kabul etmediklerini, davalı, Manisa Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/668 E. Sayılı dosyasının 09.09.2022 tarihli celsesinde verilen ihtiyati tedbir kararına itirazlarının reddine ilişkin kararın istinaf incelemesi sonucu kaldırılması gerekçesiyle yapmış olduğu istinaf başvurusunun reddine, istinaf kanun yoluna başvurma giderlerinin ve vekâlet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesin istemiştir.
G E R E K Ç E
Uyuşmazlık, ihtiyati tedbire itirazın reddinden kaynaklanmaktadır.
İlk Derece Mahkemesi’nce 08/07/2022 tarihli kararı ile ihtiyati tedbirin kabulüne karar verilmiş , itiraz üzerine duruşmalı yapılan inceleme sonucunda itirazın reddine karar verilmiştir.
Davalının istinafı Dairemizin 2022/3171 esas sayılı dosyası üzerinden değerlendirilmiş , 21/12/2022 tarih ve 2022/2636 Karar sayılı kararı ile davalının ihtiyati tedbirden tebliğ tarihi olan 13/07/2022 tarihinde haberdar olduğu kabul edilip 1 haftalık itiraz süresi dolduktan sonra 03/08/2022 tarihinde itiraz ettiğinden İDM’nce itirazın süre yönünden reddine karar verilmesi yerine esastan incelenerek reddine karar verilmiş olması yerinde değil ise de, sonuç olarak itirazın reddi kararı yerinde olduğundan davalının istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
Davalı vekili 04/01/2023 tarihli dilekçesi ile; ihtiyati tedbir kararının 28/07/2022 tarihinde davalı … Bölgesi’ne tebliğ edildiğini, 03/08/2022 tarihinde ihtiyati tedbir kararına yapılan itirazın süresinde olduğundan ihtiyati tedbir kararına karşı istinaf kanun yoluna yapılan başvurunun esastan reddi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan ederek itirazda bulunmuş, itiraz üzerine yapılan incelemede , ara kararın davalıya 28/07/2022 tarihinde tebliğ edildiği , itirazın süresinde olduğu Dairemizin 21/12/2022 tarih ve 2022/3171 Esas-2022/2636 Karar sayılı kararının maddi hataya dayalı olarak verildiği anlaşılmıştır.
Maddi hataya bağlı olarak verilen kararlar kesin nitelikte olsa bile usuli hak yaratmayacağından aleyhine karar verilen tarafın başvurusu ile maddi hataya dayalı kararın, kararı veren mahkemece düzeltilmesini istemesi mümkün bulunduğundan, maddi hataya dayalı Dairemizin 21/12/2022 tarih ve 2022/3171 Esas-2022/2636 Karar sayılı kararın kaldırılmasına , davalının istinaf isteminin esastan incelenmesine karar verilmiştir.
6100 sayılı HMK’nun 355. maddesi gereğince re’sen gözetilecekler dışında istinaf dilekçesinde gösterilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan incelemede;
Bilindiği üzere; uyuşmazlık bir miktar para alacağına ilişkin ise 2004 Sayılı İİK 257. vd. maddeleri gereğince ihtiyati haciz; uyuşmazlığın dava konusu hakkında olması halinde 6100 Sayılı HMK’nun 389. vd maddeleri gereğince ihtiyati tedbire ilişkin geçici hukuki koruma kararı verilmesi istenebileceği açıktır.
Eldeki davada istem, iş yeri açma ruhsatının iptaline yönelik yönetim kurulu kararının iptali ile bu kararın uygulanmasının dava sonuçlanıncaya kadar durdurulması isteğine ilişkin olduğuna göre; davacının geçici hukuki korumaya yönelik istemi de 6100 Sayılı HMK un 389 uncu maddesinde düzenlenen ihtiyati tedbir niteliğinde olup, davacının istemi ve ilk derece mahkemesinin de bu yönde inceleme yapmasında hukuka aykırılık görülmemiştir.
Öte yandan, 6100 Sayılı HMK’nun 389/1.fıkrasına göre; mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. Aynı Kanunun 390/3.fıkrasına göre; tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.
5393 sayılı Belediye Kanunu’nun “Belediyenin görev ve sorumlulukları” başlıklı 14. maddesinde 4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu hükümlerinin saklı olduğu belirtilmiş; Değiştirilen, Eklenen ve Yürürlükten Kaldırılan Hükümler başlıklı 85. maddesinin h bendinde, «…12.4.2000 tarihli ve 4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanununun 4 üncü maddesinin altıncı fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. Yürürlüğe giren mevzii imar plânına göre arazi kullanımı, yapı ve tesislerinin projelendirilmesi, inşası ve kullanımıyla ilgili ruhsat ve izinler ile işyeri açma ve çalışma ruhsatları OSB tarafından verilir ve denetlenir. İşyeri açma ve çalışma ruhsatının verilmesi sırasında işyeri açma ve çalışma ruhsatına ilişkin harçlar, OSB tarafından tahsil edilerek ilgili belediye veya il özel idaresi hesabına yatırılır…»; 4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanununun 3. maddesinin (h) bendinde, Organize Sanayi Bölgesi (OSB), “Sanayinin uygun görülen alanlarda yapılanmasını sağlamak, çarpık sanayileşme ve çevre sorunlarını önlemek, kentleşmeyi yönlendirmek, kaynakları rasyonel kullanmak, bilgi ve bilişim teknolojilerinden yararlanmak, sanayi türlerinin belirli bir plan dâhilinde yerleştirilmesi ve geliştirilmesi amacıyla, sınırları tasdik edilmiş arazi parçalarının imar planlarındaki oranlar dâhilinde gerekli ortak kullanım alanları, hizmet ve destek alanları ve teknoloji geliştirme bölgeleri ile donatılıp planlı bir şekilde ve belirli sistemler dâhilinde sanayi için tahsis edilmesiyle oluşturulan ve bu Kanun hükümlerine göre kurulan, planlanan ve işletilen, kaynak kullanımında verimliliği hedefleyen mal ve hizmet üretim bölgelerini” ifade eder şeklinde tanımlanmış; 4.maddesinin ondördüncü fıkrasında, “Yürürlüğe giren imar plânına göre arazi kullanımı, yapı ve tesislerinin projelendirilmesi, inşası ve kullanımıyla ilgili ruhsat ve izinler ile işyeri açma ve çalışma ruhsatları OSB tarafından verilir ve denetlenir. İşyeri açma ve çalışma ruhsatının verilmesi sırasında işyeri açma ve çalışma ruhsatına ilişkin harçlar, OSB tarafından tahsil edilerek ilgili belediye veya il özel idaresi hesabına yatırılır.” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazda kurduğu “Hazır Beton ve Beton Elamanları Üretim ve Satış Tesisi” için, … Belediye Başkanlığı tarafından, 25.08.2008 tarihinde İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatı verildiği ,Davalı … Bölgesi (…) ise Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının 07.05.2020 tarihli ve 1570390 sayılı izin yazısı ile kurularak tüzel kişilik kazandığı , davalının 13/05/2022 tarihli yazısı ile … İli, … Mahallesi, … ada,… parselde bulunan “Hazır Beton ve Beton Elamanları Üretim ve Satış Tesisi” için … adına Manisa İli, … Belediye Başkanlığı tarafından 25.08.2008 tarihinde düzenlenen İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatının; … Manisa … şubesinin şube ve vergi kaydının kapatılması, ruhsat adresinde faaliyete devam edilmemesi, ruhsat adresinde… (…) Ltd. Şti.’nin faaliyet göstermesi sebepleriyle geçerliğini yitirdiğinden bahisle iptal edildiğinin bildirildiği , davacı tarafça işlemin iptali yönünde eldeki davasın açıldığı , geçici hukuki koruma tedbiri olarak , davacının 25.08.2008 tarihli İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatının geçerliliğinin dava neticesine kadar devamına karar verilmesi talep edilmiştir.
Davacı taraf Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliğinin değişiklikten önceki 54. maddesi hükmüne göre karma OSB’lerde; çimento fabrikaları, beton santralleri ve çimento klinkeri üreten tesislerin kurulmasına olanak bulunmamakta ise de 27.05.2021 tarihli, 31493 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan değişiklikle bu yasağın kaldırıldığı ayrıca 07.06.2021 tarihli ve 10343 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde yayımlanan ilanla, Manisa … Şubesini yeniden açtığı , 13.05.2022 günlü işlem tarihi itibariyl faal olan şubenin kapatılmış olduğundan bahisle ruhsat iptal işlemi tesisi usul ve yasaya aykırı olduğu hususuna dayanmış olup ,Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliğinin 54. maddesi hükmü RG-27/5/2021-31493 kanun ile ” OSB’de kurulmasında sakınca görülen tesisler hakkında, yürürlükteki çevre mevzuatı hükümlerinin yerine getirilmesi ve diğer katılımcıların faaliyetlerini olumsuz etkilememesine yönelik tüm tedbirlerin alınması kaydıyla; müteşebbis heyet veya genel kurulca belirlenen prensipler çerçevesinde yönetim kurulunca karar verilir. Gerekmesi halinde konu ile ilgili kurum ve kuruluşlardan görüş veya rapor alınır. OSB’de kurulamayacağına karar verilen tesise ilişkin nihai karar, ilgilinin başvurusu üzerine Bakanlık Makamından alınacak onay ile verilir.
” şeklinde düzenlenmiştir.
Bu durumda; 25/08/2008 tarihli işyeri açma ve çalıştırma ruhsatının geçerliliğinin, 2015 yılında şube ve vergi kaydının iptali nedeni ile geçersiz olduğuna ve ruhsatın iptaline yönelik Yönetim Kurulu kararının iptali istemiyle açılan davada, davalının ilişkin kararının uygulanması halinde hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı, ruhsatın iptalinin davacının faaliyetine engel olacağı, halen faal olmamasının, ileride faaliyetin olmayacağı olarak değerlendirilemeyeceği sabit olmakla ilk derece mahkemesince 6100 Sayılı HMK un 389 uncu maddesi uyarınca kararın uygulanmasının belirli bir teminat karşılığında tedbiren durdurulmasına karar verilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığından, davalı vekilinin istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenler ve tüm dosya içeriğine göre;Dairemizin 21/12/2022 tarih ve 2022/3171 Esas-2022/2636 Karar sayılı kararının maddi hataya dayalı olarak verildiği anlaşıldığından kaldırılması , İlk Derece Mahkemesince davacının geçici hukuki koruma tedbirinin değerlendirilmesi bakımından taraflarca gösterilen delillerin toplanmasında, değerlendirilmesinde esas ve usul bakımından hukuka aykırılık bulunmadığından ve davalı vekilinin tüm istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkrası (b-1) bendi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Dairemizin 21/12/2022 tarih ve 2022/3171 Esas-2022/2636 Karar sayılı kararının maddi hataya dayalı olması nedeni ile KALDIRILMASINA
2-Davalı vekilinin tüm istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden istinaf isteminin 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkra (b-1) bendi gereğince ESASTAN REDDİNE,
3-Davalı tarafından peşin yatırılan 220,70 TL istinaf yoluna başvuru harcı ile 80,70 TL istinaf karar ve ilam harcının alınması gereken 179,90 TL’den mahsubuyla, bakiye 99,20 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Davalı tarafından yapılan istinaf giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Artan gider avansının yatıranlara iadesine,
6-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans ve harç tahsil / iade işlemlerinin İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
İlişkin dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 6100 Sayılı HMK’nun 362. Maddesi (1-a) bendi uyarınca 25/01/2023 tarihinde KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.