Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2023/1428 E. 2023/1264 K. 01.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2023/1428
KARAR NO : 2023/1264

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : 2021/580 Esas / Derdest
KARAR TARİHİ : 14/03/2023
DAVA : Tazminat
KARAR TARİHİ : 01/06/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 01/06/2023

Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarih ve numarası gösterilen kararına karşı, istinaf başvurusunda bulunulmakla dosya incelendi;

G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü

DAVACI İSTEMİNİN ÖZETİ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle;08/09/2021 tarihli dava dilekçesi ile, 10/05/2021 tarihinde sürücü …’ün sevk ve idaresinde bulunan … plakalı motosiklet ile davalı sigorta şirketinde sigortalı, davalı …’in sevk ve idaresinde bulunan … plakalı aracın çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazasında sürücü …’ün olay yerinde hayatını kaybettiğini, kazanın meydana gelmesinde … plakalı araç sürücüsü davalının %100 oranında kusurlu olduğunu, ilgili kaza nedeniyle İzmir 17. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2021/273 Esas sayılı dosyası ile davalının yargılamasının devam ettiğinden bahisle … için 150.000,00 TL ve kardeşi … için 100.000,00 TL olmak üzere 250.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve … A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini , 29/01/2023 tarihli dilekçesi ile davalıların üzerine kayıtlı mal varlığı üzerine İzmir 17. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2021/273 Esas 2022/475 Karar sayılı 16/12/2022 tarihli ilama dayanarak 260.000,00 TL manevi tazminat alacağının tahsili tehlikeye girdiğinden davalıların taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları, istihkakları üzerine ihtiyati haciz konulmasının talep edildiği görülmüştür.
DELİLLER :
İzmir 17. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2021/273 Esas 2022/475 Karar sayılı kararı, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi kusur raporu , tarafların sosyal ve ekonomik durumlarını gösterir araştırma tutanakları, tanık beyanları, tüm dosya kapsamı.
İDM KARARININ ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesince 30/03/3021 tarihli ara kararda özetle; İzmir 17. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2021/273 Esas 2022/475 Karar sayılı kararı kapsamına göre ihtiyati haciz için aranan İ.İ.K’nun 257.maddesindeki yasal şartların gerçekleştiği anlaşılmakla gerekçesi ile İ.İ.K’nun 257/1.maddesi gereğince alacaklının 256.000,00 TL manevi tazminatın alınabilmesini sağlamak için davalılar … ve …. A.Ş.’nin borca yeter miktardaki menkul, gayrimenkul malları ile 3. Kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmiştir.
İhtiyati haciz kararı 04/03/2023 tarihinde davalılara tebliğ edilmiş , davalı … vekili 06/03/2023 tarihli dilekçesi ile ceza dosyası kararının kesinleşmediğini , kusur durumunun değişebileceğini , aynı trafik kazası nedeni ile müteveffanın annesi tarafından da dava açıldığını , söz konusu dosyada verilen ihtiyati haciz kararının 500.000 TL nakit teminat ile kaldırılacağını , teminatın iş bu dosyada talep edilen manevi tazminatı da karşıladığını , verilen haciz kararının ölçülülük ilkesine aykırı olduğunu , ilgili icra dairesince tüm araçlara ve banka mevduatlarına haciz konulduğunu , manevi tazminatın vadesi gelmiş bir alacak olmadığından bahisle ihtiyati haczin kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı … A.Ş. Vekili 08/03/2023 tarihli ihtiyati hacze itiraz dilekçesinde özetle ; ceza dosyasının istinaf makamınca tartışılarak kusur oranının değişmesi ve belki de sanığın Beraatına karar verilmesi ile sonuçlanma ihtimali bulunduğunu , bu ihtimalin bile dosyamızdaki tazminat miktarını etkileyeceğini , İzmir 18. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2022/210 E. Sayılı dosyaya sunacağı 500.000,00 (Beş yüz bin) TL’lık kesin ve süresiz teminat mektubunun miktarının her iki dosyada davacıların taleplerini fazlasıyla karşıladığını , ihtiyati haciz kararının ölçülülük ilkesine ve karşılıklı menfaat dengesine aykırılığı da kapsar biçimde hukuka aykırı olduğunu , çalışılan tüm banka mevduat hesaplarına blokaj koyup, davalı şirketi çalışamaz duruma getirmekte, bankalar nezdinde ticari itibarını da ciddi şekilde sarstığından bahisle ihtiyati hacze itiraz edilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi 14/03/2023 tarihli oturumda ihtiyati hacze itirazın mevcut belge ve deliller ile reddine karar verilmiş , bu hususta gerekçeli ara karar yazıldığına ilişkin dosyada kayıt bulunmadığı, davalılar vekilince gerekçeli karar yazımı ve tebliği beklenilmeden istinaf itirazında bulunmuş olduğu belirlenmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ:
Davalılar vekili 21/03/2023 tarihli istinaf dilekçesinde özetle; İtiraz dilekçelerindeki beyanlarını tekrarla , davalı şirketin mal kaçırma iddialarının yerinde olmadığını , ceza dosyasının kesinleşmediğini , İzmir 18. Asliye Hukuk Mahkemesi ‘ nin 2022/210 sayılı dosyasına yatırılan teminat ile ihtiyati haczin kaldırıldığını , manevi tazminat davasının belirsiz alacak veya kısmi dava olarak açılamayacağını , birleştirme talep edilen diğer dosyaya sunulan teminat mektubunun taleplerin tamamını karşıladığını , banka hesaplarına blokaj konulmasının şirketi çalışmaz duruma getirdiğini , manevi tazminat yönünden vadesi gelmiş bir alacak bulunmadığından bahisle itirazın reddine ilişkin 14/03/2023 tarihli ara kararın kaldırılmasını talep etmiştir .
İSTİNAFA CEVAP :
Davacılar vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; ihtiyati haczin kaldırılmasının davacıların alacağını tehlikeye düşüreceğini , davalıların birleştirme talebi altında masraflardan kaçınmasının önüne geçilmesi gerektiğinden bahisle istinaf isteminin reddini talep etmiştir.
G E R E K Ç E:

Uyuşmazlık, ölümlü trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası ile birlikte istenen ihtiyati haciz kararına itirazın reddine karar verilmesinden kaynaklanmaktadır.
İlk Derece Mahkemesi’nce ihtiyati hacze itiraz duruşmalı olarak değerlendirilmiş , ancak itirazın reddine ilişkin gerekçeli ara karar yazılmamış ise de davalılar yazım ve tebliğ istemeden ara karar içeriğine göre yapmış oldukları istinaf itirazının incelenmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
6100 Sayılı HMK’nun 355. maddesi uyarınca inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re’sen gözetilir; aynı Kanunun 357. maddesine göre de İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemeyeceği ve istinafta yeni delillere dayanılamayacağına ilişkin maddeleri çerçevesinde inceleme yapılmıştır.
Bilindiği üzere uyuşmazlık bir miktar para alacağına ilişkin ise 2004 Sayılı İİK 257. vd. maddeleri gereğince ihtiyati haciz; uyuşmazlığın dava konusu hakkında olması halinde 6100 Sayılı HMK’nun 389. vd maddeleri gereğince ihtiyati tedbire ilişkin geçici hukuki koruma kararı verilmesi istenebileceği açıktır. İstem, tazminata (para alacağı) yöneliktir.
2004 Sayılı İİK 257. vd. maddeleri gereğince ihtiyati hacize karar verebilmek için bir alacağın varlığı ve bu alacağın muaccel olup olmadığı önem taşımaktadır.
Somut olayda;10/05/2021 tarihinde saat:19.20 sıralarında sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otomobil ile İnönü caddesini takiben Üçyol yönüne seyir halinde iken kaza mahalli olan kavşakta sağa manevra ile sağ tarafındaki kavşak koluna dönüş yapmak istediği esnada aracının sağ yan kısmıyla; seyir istikametine göre aynı yönde sağ gerisinden gelen sürücü … idaresindeki … plakalı motosikletin sol yan kısımlarının çarpışması, akabinde … plakalı motosikletin sürüklenerek kaldırım üzerinde yaya olarak bulunan …’a çarpması ile neticesinde adı geçenin ölümü ile sonuçlanan trafik kazasında tazminat alacağının 6098 Sayılı TBK 117. maddesi gereğince olay tarihi olan 10/05/2021 tarihinde muaccel hale geldiği açıktır. Sadece, kusur durumu ve davacıların zararının tazminine yönelik tazminat miktarı çekişmeli olup, davacılar alacaklarını kaza tespit tutanağı, 22/03/2023 tarihinde İstinaf Başvurusunun reddi kararı ile kesinleşen İzmir 17. Ağır Ceza Mahkemesinin 16/12/2022 tarih 2021/273 esas , 2022/475 karar sayılı dosyası ve İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesi’nin 03/03/2023 tarihli kusur raporu ile veraset ilamıyla yaklaşık da olsa ispat ettiği anlaşıldığından, ilk derece mahkemesince davacıların ihtiyati haciz isteminin kabulüne karar verilmiş olmasında usul ve yasaya aykırı bir yön görülmemiştir.
Manevi tazminat istemine gelince; manevi tazminat istemi zararın tekliği ve bölünmezliği ilkesi gereğince kısmi ve belirsiz alacak davası olarak açılmaya elverişli değildir. Bu sebeple davacıların manevi zararlarına karşılık ihtiyati haciz taleplerinin tamamının tek kalemde istenebileceğinden göz önünde tutularak ihtiyati haciz talebinin kabulü, hacizde ölçülülük ilkesi gereğince kısmen kabul-kısmen reddi veya reddine karar verilmiş olması ileride hükmedilecek olan manevi tazminat istemi için 6100 Sayılı HMK’nun 36/1-b bendi gereğince davada iki taraftan birine veya üçüncü kişiye kanunen gerekmediği halde görüşünü açıklamış olması niteliğinde görülemez. Diğer bir anlatımla ihtiyati hacizde verilen karar ne olursa olsun buna bağlı olmaksızın nihai kararda 22/06/1966 tarihli 7/7 sayılı İBK’da göz önünde tutularak manevi tazminatın hüküm altına alınması mümkündür.
Keza Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin Bölge Adliye Mahkemesi Kararları arasındaki Uyuşmazlığın giderilmesi istemine dair 2022/8964 esas 2022/15530 karar sayılı 28/11/2022 tarihli kararında da ” Zarar haksız eylemden kaynaklandığından tazminat, haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmektedir. Buradaki muacceliyet kavramı, alacaklı tarafından talep ve dava edilebilir hale gelmiş olma anlamındadır. Borçlunun temerrüdüne ilişkin 6098 sayılı TBK’nın 117. maddesine göre haksız eylemlerde eylemin işlendiği tarih itibariyle borçlunun temerrüde düşmüş olacağı düzenlenmiştir. Az yukarıda açıklanan yerleşik yargısal içtihatlarda da bu hususlara işaret edilmiştir. Haksız eylemden kaynaklı manevi tazminat istemiyle açılan davalarda ihtiyati haciz kararı verilmesini engelleyen yasal bir hüküm mevcut olmadığı gibi, İİK’nın 257 vd. maddelerinde de bu yönde bir hüküm bulunmamaktadır. Haksız eylem nedeniyle açılan manevi tazminat davalarında İİK’nın 257 vd. maddelerinde öngörülen ihtiyati haciz koşullarının gerçekleşmesi ve mahkemenin alacağın varlığı konusunda kanaat edinmiş olması halinde, somut olayın özelliklerine ve ölçülülük ilkesine uygun düşecek şekilde ihtiyati haciz kararı verilebilmesi mümkündür” şeklinde olup davacıların manevi tazminat istemi toplam 250.000 ,00 TL bakımından davalılar vekilinin alacağın muaccel olmadığına yönelik istinaf başvurusu yerinde görülmemiştir.
İzmir 18. Asliye Hukuk Mahkemesi’ nin 2022/210 esas sayılı dosyasında ölenin annesi tarafından açılan manevi tazminat istemli davanın eldeki dava yönünden manevi tazminatın tekliğine ve bölünmezliğine etkisinin olmadığı gibi , söz konusu dosya için yatırılan teminata dayanılarak eldeki davada da tazminatın teminat altına alındığı söylenemeyeceğinden davalıların bu yöndeki istinaf istemi de yerinde görülmemiştir.
İDM’nce teminatsız olarak ihtiyati haciz kararı verilmiş, davalılar vekili teminat bakımından ihtiyati hacze itiraz edilmiştir. 2004 Sayılı İİK 259/1.fıkra gereğince; İhtiyati haciz istiyen alacaklı hacizde haksız çıktığı taktirde borçlunun ve üçüncü şahsın bu yüzden uğrayacakları bütün zararlardan mesul ve Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 96 ncı (6100 Sayılı HMK’nun 87 ) maddesinde yazılı teminatı vermeğe mecburdur.
2.fıkra gereğince; alacak bir ilama müstenid ise teminat aranmaz. Bu halde bile 3.fıkra gereğince; mahkeme teminata lüzum olup olmadığını takdir eder.6100 Sayılı HMK’nun 85.maddesinde sayılan durumların (örneğin adli yardımdan faydalanma) bulunması hallerinde de teminat istenemez. Somut olayda ise ceza yargılamasına ilişkin karar itiraz aşamasında kesinleştiğinden teminat alınmamış olmasında usul ve yasaya aykırılık görülmemiştir.
Ancak ; İhtiyati haciz kararı kararı verilirken davalıların tasarruf hakkını ve ekonomik faaliyetini kısıtlar şekilde karar verilmesinden kaçınılması gerekir. Diğer bir anlatımla hacizde ölçülü davranmak gerekir. Bu nedenle hacizde ölçülülük ilkesine aykırı biçimde davalılar adına kayıtlı araç ve taşınmazlar ile sınırlı olarak karar verilmesi yeterli olacağı halde bunun dışındaki hak ve alacaklarının tamamını kapsayacak şekilde ihtiyati haciz kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. Davalıların bu yöndeki istinaf istemi yerinde görülmüştür.
Davalılar vekilinin manevi tazminat ve esasa yönelen istinaf itirazlarının 6100 sayılı HMK’nun 353/1. Fıkra (b-1) bendi gereğince Esastan Reddine,
Davalılar vekilinin maddi tazminat,teminat ve hacizde ölçülülük ilkesine yönelen istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nun 353/1. Fıkrası (b-2) bendi gereğince kabulüne,
İDM’nin itirazın reddine ilişkin 14/03/2023 tarihli kararının kaldırılmasına,
Düzelterek yeniden karar verilmesi suretiyle;
Davacılar vekilinin manevi tazminat bakımından ihtiyati haciz talebinin 2004 Sayılı İİK’nun 257 ve devamı maddeleri uyarınca koşulları gerçekleştiğinden teminatsız olarak kabulüne Manevi tazminat tutarı olan 250.000,00 TL üzerinden davalılar adına kayıtlı olması koşuluyla araç ve taşınmazlar üzerine dava değeriyle sınırlı olarak ihtiyati haciz konulmasına yönelik karara yapılan itirazın reddine , 3. Kişilerdeki hak ve alacaklar ile banka hesaplarına konulan ihtiyati hacze ilişkin itirazın kabulü ile kaldırılmasına ilişkin karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalılar vekilinin manevi tazminat ve esasa yönelen istinaf itirazlarının 6100 sayılı HMK’nun 353/1. Fıkra (b-1) bendi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalılar vekilinin maddi tazminat,teminat ve hacizde ölçülülük ilkesine yönelen istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nun 353/1. Fıkrası (b-2) bendi gereğince KABULÜNE,
3-İlk Derece Mahkemesi olan İzmir 5.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/580 Esas sayılı derdest dosya üzerinden verilen ihtiyati hacze itirazın reddine ilişkin 14/03/2023 tarihli ara kararın KALDIRILMASINA,
4-Düzelterek yeniden karar verilmesi suretiyle;
a)Davacılar vekilinin manevi tazminat bakımından ihtiyati haciz talebinin 2004 Sayılı İİK’nun 257 ve devamı maddeleri uyarınca koşulları gerçekleştiğinden teminatsız olarak KABULÜNE,
b)Manevi tazminat tutarı olan 250.000,00 TL üzerinden davalılar adına kayıtlı olması koşuluyla araç ve taşınmazlar üzerine dava değeriyle sınırlı olarak İHTİYATİ HACİZ KONULMASINA ilişkin kararı yapılan itirazın reddine ,
c)3. Kişilerdeki hak ve alacaklar ile banka hesaplarına konulan ihtiyati haciz yönünden itirazın kabulü ile davalıların 3. Kişilerdeki hak ve alacaklar ile banka hesaplarına konulan ihtiyati haczin KALDIRILMASINA ,
ç)Kararın derdest olan dava dosyası üzerinden taraflara bildirilmesine,
4- Davalı tarafından peşin yatırılan 492,00 TL istinaf yoluna başvurma harcının Hazineye gelir kaydına, 179,90 TL istinaf karar ve ilam harcının ve gider avansının talep halinde yatırana iadesine,
5- Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans ve harç iade işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi’nce yerine getirilmesine,
İlişkin dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 01/06/2023 tarihinde, 6100 Sayılı HMK’nun 362. Maddesi (1-f) bendi ve 2004 Sayılı İİK’nun 265/Son fıkrası gereğince KESİN olarak oy birliği ile karar verildi.