Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2022/916 E. 2022/1999 K. 17.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/916
KARAR NO : 2022/1999

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : Manisa Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : 2021/88 Esas 2021/273 Karar
KARAR TARİHİ : 01/12/2021
DAVA : Hal rusüm cezasının ve Hal Hakem heyeti kararının iptali
İSTİNAF TARİHİ : Davacı 07/02/2022
KARAR TARİHİ : 17/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 17/10/2022

Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarih ve numarası gösterilen kararına karşı istinaf başvurusunda bulunulmakla, dosyada duruşma yapılmasını gerektiren eksiklik görülmediğinden 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b-1-son cümle uyarınca istinaf incelemesinin duruşmasız yapılmasına karar verilerek, dosya incelendi;

G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü

DAVACI İSTEMİNİN ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı vekili müvekkili aleyhine Salihli Hal kantarında düzenlenen 19/09/2019 tarihli cezalı hal rüsum tutanağına istinaden …nın 25/09/2019 tarih ve 2019/4336 sayılı encümen kararıyla 17.500,00 TL cezalı hal rusümu tahakkuk edilmesine karar verildiğini, cezalı hal rusümu kararına ilişkin encümen kararının iptali için 05/11/2019 tarihinde Manisa Hal Hakem Heyeti Başkanlığına başvurulduğunu ancak 10/12/2019 tarih 2019/47 sayılı kararıyla usulsüz olarak taleplerinin reddedildiğini red kararının müvekkiline 21/12/2019 tarihinde tebliğ edildiğini ileri sürerek hal hakem heyeti kararının iptaliyle cezalı hal rüsumunun kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
DAVALI CEVABININ ÖZETİ:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yasal sürede açılmadığını, hal hakem heyetlerinin görevlerinin üreticiler ile meslek mensupları arasında veya meslek mensuplarının kendi aralarındaki uyuşmazlıkları çözümlemekle sınırlı olduğunu, idareleri tarafından düzenlenen idari işlemin iptalini gerçekleştirecek bir makam olmadığını, hal hakem heyetinin kararının hukuken yok hükmünde olduğunu, uyuşmazlık mahkemesinin 2016/307 E – 2016/608 K sayılı 26/12/2016 tarihli kararına göre davanın görüm ve çözümünde idari yargı yerlerinin görevli olduğunun belirtildiğini, itiraza konu kararın kaldırılması gerektiğini, davacı yanın hal hakem heyetine süresinde başvuruda bulunmadığını, cezalı hal rüsum tutanağı kesin ve yürütülebilir bir nitelikle işlem bulunmadığını, hal hakem heyeti kararına dayanak olan encümen kararı ve cezalı hal rüsum tutanağının hukuka aykırılığından bahsedilemeyeceğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER :
Hal hakem heyeti kararı, encümen kararı, tebliğ evrakları, hal rüsum tutanağı, bilirkişi raporları, tüm dosya kapsamı.
İDM KARARININ ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesince verilen kararda özetle; Davacı vekilinin müvekkilinin … hal kantarında düzenlenen 16/09/2019 tarihli cezalı hal rüsum tutanağına istinaden tahakkuk ettirilen 17.500 TL cezanın iptali için hal hakem heyeti başkanlığına müracaat ettiği, müracaatının reddedilmesi üzerine bu davayı açtığı, davacıya ait … plakalı araçta bulunan 14.000 kg geleneksel limon konusunda hal kayıt sistemine gerçeğe aykırı beyanda bulunma eyleminden dolayı cezalı rüsumun belirlendiği, hal rüsumunun cezalı olarak istenmesi ve söz konusu cezanın belediyeye ait bir gelir olması nedeniyle açılan davanın görüm ve çözüm yerinin idari yargı görev alanına girdiği, Uyuşmazlık Mahkemesinin 2016/307-608 E-K sayılı 26/12/2016 tarihli kararıyla bu tip uyuşmazlıklara idari yargıda bakılacağı hususunun tespit edildiği, HMK’nun 114/1-b bendi gereğince yargı yolunun caiz olmasının dava şartı olarak düzenlendiği, HMK’nun 115/1 maddesi gereğince dava şartının resen gözetilmesinin şart olduğu anlaşıldığından, yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı vekili cezalı hal rüsumunun 5957 Sayılı Kanunla düzenlendiğini, hakem heyetlerinin görev ve yetki alanını düzenleyen 10/7.bendinde 14.madde dışındaki tüm uyuşmazlıkların hal hakem heyetinin görevleri kapsamında olduğunu, kanunun 10/7.bendine göre 2020 yılı için 117.394,36 TL altındaki uyuşmazlıklarda hakem heyetine başvuru zorunluluğu olduğunu, hakem heyeti kararına itiraz mahiyetindeki taleplerinin kanuna uygun bulunduğunu, verilen kararın usul ve yasaya aykırı bulunduğunu, gerçek duruma aykırı olarak düzenlene hal rüsum cezasının usul ve yasaya aykırılık teşkil ettiğini ileri sürerek istinaf başvurularının kabulüne mahkemenin kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
İSTİNAFA CEVAP :
Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; yerel mahkemenini kararının onanmasını ve davanın tümden reddine karar verilmesini talep etmiştir.

G E R E K Ç E

Uyuşmazlık, 5957 Sayılı Kanunun 10.maddesi gereğince hal hakem heyetinin itiraz üzerine verdiği kararın iptali ile davalı idare tarafından aynı kanunun 8.maddesi gereğince kesilen cezalı hal rüsumunun iptaline ilişkin davadır.
İDM’nce yukarıda gösterilen gerekçelerle idari yargının görev alanına girdiği gerekçesiyle göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
(I) Dava dilekçesi ve dosyada bulunan evraklara göre 18/09/2019 tarihinde Salihli zabıta ve polis memurundan oluşan ekip tarafından yapılan denetim neticesinde … plakalı aracın üzerinde 14 bin kilogram limon olduğu halde bildirim yapılmadığı gerekçesiyle 4593 sayılı hal rüsum tutanağı düzenlendiği, bu tutanak üzerine … Encümenliği tarafından 2019/4336 K sayılı 25/09/2019 tarihli kararıyla Sebze Ve Meyve Ticareti Toptancı Halleri Hakkındaki Yönetmeliğin 47/5.fıkrası gereğince 17.500,00 TL cezalı hal rüsumu kesildiği, bu kararın davacıya 02/11/2019 tarihinde tebliğ edildiği saptanmıştır.
Davacı tarafından … Encümen kararına karşı 05/11/2019 tarihinde Manisa ili Hal Hakem Heyetine başvurduğu hal hakem heyetince 10/12/2019 tarih 2019/47 sayılı kararıyla karaın tebliğ tarihinden itibaren Asliye Ticaret Mahkemesine 15 gün içerisinde itirazın kabil olmak üzere itirazın reddine karar verildiği, bu kararın davacıya 21/12/2019 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmaktadır.
(I) 6100 Sayılı HMK’nun 33. maddesi gereğince olayları anlatmak taraflara, hukuki niteleme mahkemeye aittir. Somut olayda davacının iki talebi mevcuttur. Birincisi; Manisa Hal Hakem Heyetinin kararı, İkincisi ise hal rusum cezasının iptaline ilişkindir.
5957 Sayılı Kanunun 10/5. fıkrasına göre değeri 50.000,00 TL (2019 yılı için 95.769,59 TL) altında bulunan uyuşmazlıklarda hal hakem heyetine başvuru zorunludur. Taraflar, kararlara karşı 15 gün içinde hal hakem heyetinin bulunduğu yerde ticari davalara bakmakla görevli asliye ticaret mahkemesine itiraz edebilir. Hal hakem heyeti kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine asliye ticaret mahkemesinin vereceği karar kesindir.
Anılan düzenleme gereğince Manisa İl Hakem Heyetinin davacıya 21/12/2019 tarihinde tebliğ edilen 10/12/2019 tarih 2019/47 sayılı kararının iptaline yönelik itiraz üzerine verilen karara karşı kural olarak kanun yoluna başvurulamaz.
Somut olayda İDM’nce hal hakem heyetinin kararına yapılan itirazın reddi veya itirazın kabulü ile iptali konusunda bir karar verilmemiştir. Bu itibarla 6100 sayılı HMK’nun 26.maddesi gereğince bu talep yönünden bir karar verilmemiş olması nedeniyle İDM’nin kararı hak kaybına neden olmamak için tümü istinaf incelemesine tabi tutulmuştur.
(II) Cezalı hal rusumuna ilişkin encümen kararı ile giderek ve cezanın iptali talebi bakımından inceleme;
Uyuşmazlığın bu yönü, idari yargının görev alanına girmektedir. Şöyle ki;
5957 Sayılı Kanunun 1. maddesinde kanunun amaç ve kapsamına yer verilmiş, tanımlar başlıklı 2. maddesinde hal rusumunun malları satın alanlarca toplam satış bedeli üzerinden ödenen meblağı ifade ettiği belirtilmiştir. Hal rusumu başlıklı 8. maddesinde ne şekilde alınacağı gösterilmiştir. Aynı maddenin 8. fıkrasında cezalı hal rusumunun kesilmesi gereken haller açıklandıktan sonra (ç) bendinde hal rusumunun ceza olarak alınmasına … encümenince karar verileceği gösterilmiştir.
07/07/2012 tarih 28346 sayılı RG’de yayınlanarak yürürlüğe giren ilgili yönetmeliğin 23/2. fıkrasına göre belediyelerin ilgili yönetmelik hükümleri saklı kalmak ve yetki alanları içinde olmak kaydıyla, toptancı hali dışında bu yönetmelik hükümleri çerçevesinde arasında hal zabıtası olacak şekilde denetim yapma yetkisine haizdir. Aynı yönetmeliğin 47/1. fıkra (a) bendinde ise sisteme bildirilmeden toptan alınıp satılan ya da toptancı halinde satılmak üzere bildirimde bulunup toptancı hali dışında toptan satılan mallar için mal rusumu tespitin yapıldığı yerdeki toptancı halinde o mallar için oluşan bir önceki gün birim fiyatının en yükseği, bir önceki gün fiyat oluşmamışsa o mallar için oluşan en son birim fiyatının en yükseği alınarak belirlenen toptan satış bedelinin %25’i oranında cezalı alınacağı hüküm altına alınmıştır.
5957 Sayılı Kanun ve ilgili yönetmeliğin 23/2. fıkrası hükmü uyarınca 20/12/2019 tarihinde zabıta ekibi tarafından yapılan denetimde davacı şirketin hal kayıt sistemine bildirimde bulunmadan satılmak üzere mal sevk ettiği gerekçesi ile yönetmeliğin 47. maddesi gereğince …. encümenince toplam 17.500.00 TL cezalı hal rusumu tahakkuk ettirildiği ve encümen kararının davacıya 02/11/2019 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmaktadır.
Dava konusu işlemle ilgili mevzuat hükümleri birlikte değerlendirildiğinde hal rusumunun cezalı olarak istenmesi ve söz konusu cezanın belediyeye ait bir gelir niteliğinde olması nedeniyle davaya konu …. Encümeninin 25/09/2019 tarih 2019/4336 kararını iptaline ilişkin açılan davanın görüm ve çözüm yeri 2577 Sayılı İYUK’un 2/1-a bendi uyarınca idari yargı (vergi mahkemesinin) görev alanına girdiği açıktır. (Uyuşmazlık Mahkemesinin 2016/307 E – 2016/608 K sayılı 26/12/2016 tarihli kararı)
Anılan talep yönünden İDM’nce yargı yoluna ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden red kararı verilmiş olmasında usul ve yasaya aykırı bir yön görülmemiştir.
(III) Hal hakem heyetinin kararına yönelik itirazın iptali talebine gelince;
Manisa İl Hakem Heyeti’nin 10/12/2019 tarih 2019/47 sayılı kararı yukarıda belirtildiği gibi 21/12/2019 tarihinde davacıya tebliğ edilmiş, davacı 5957 Sayılı Kanunu 10/5.fıkrası gereğince 17.500,00 TL tutarındaki hal rüsum cezasının iptali için tebliğ tarihinden itibaren 15 günlük süre içerisinde Ticaret Mahkemesi sıfatıyla Manisa 1.AHM’ye 03/01/2020 tarihinde başvurmuştur.
5957 Sayılı Sebze ve Meyveler İle Yeterli Arz Talep Derinliği Bulunan Diğer Malların Ticaretinin Düzenlenmesi Hakkında Kanunun 8/8 maddesi gereğince cezalı rüsul kararını verme görevinin … encümenlerine ait olduğu, 10/1 maddesi gereğince üreticiler ile meslek mensupları arasında veya meslek mensuplarının kendi aralarında bu Kanunun uygulanmasıyla ilgili olarak ortaya çıkan uyuşmazlıklara çözüm bulmak amacıyla il merkezlerinde bir hal hakem heyeti oluşturulacağı, 10/7 maddesi gereğince yasanın 14. maddesi dışındaki tüm uyuşmazlıkların hal hakem heyetinin görev ve yetkileri kapsamında bulunduğu hükme bağlanmıştır.
Aynı Kanunun “Cezalar” başlıklı 14. maddesinde, diğer Kanunlara göre daha ağır bir ceza gerektirmediği takdirde, bu Kanunun 13, 5, 6, 15 ve 17. madde hükümlerine aykırı hareket edenlere idari para cezası uygulanacağı ve idari para cezalarının uygulanmasının bu Kanunda öngörülen diğer müeyyidelerin uygulanmasına engel teşkil etmeyeceği hüküm altına alınmıştır.
Dava konusu işlem ile ilgili mevzuat hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, davacıya verilen hal rüsum cezasının idari para cezası olmadığı gibi hal hakem heyetinin görev alanına da girmediği anlaşılmaktadır. Diğer bir anlatımla davacının … Encümeninin hal rüsum cezasına karşı hal hakem heyetine başvurmasına yasal olarak mümkün bulunmamaktadır.
Buna rağmen davacı hal hakem heyetine başvurmuş ve Manisa Hal Hakem Heyeti … Encümenince kesilen hal rüsum cezasının yerinde olduğu gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmiştir. Diğer bir anlatımla Manisa Hal Hakem Heyetine yapılan başvurunun görev alanına girmemesi nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken cezanın yerinde olduğu gerekçesiyle reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı görülmüştür.
İDM’nce Hal Hakem Heyeti kararına yapılan itiraz hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş olması nedeniyle mevcut kararın kaldırılarak itirazın kabulüne, Manisa İl Hakem Heyetinin 2019/47 sayılı 10/12/2019 tarihli kararının iptaline karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Tüm bu nedenlerle davacı vekilinin hal rüsum cezasının iptaline yönelik istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nun 353/1.fıkra (b-1) bendi gereğince esastan reddine, davacının hal hakem heyeti kararına yapmış olduğu itiraz bakımından istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nun 353/1.fıkra (b-2) bendi gereğince kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, kabul edilen istinaf nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden düzeltilerek yeniden esas hakkında karar vermek suretiyle,
Davacının … Encümenince verilen 2019/4336 Sayılı 25/09/2019 tarihli cezalı hal rüsumunun kaldırılmasına yönelik isteminin yargı yoluna ilişkin dava şartı engeli nedeniyle usulden reddine, davacının yargı yoluna başvurmakta serbest olduğunun belirtilmesine, hal hakem heyeti kararına yapılan itirazın kabulüne, Manisa İl Hakem Heyetinin 2019/47 sayılı 10/12/2019 tarihli kararının iptaline karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
I-Davacı vekilinin hal rüsum cezasının iptaline yönelik istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkra (b-1) bendi gereğince ESASTAN REDDİNE,
II-Davacının hal hakem heyeti kararına yapmış olduğu itiraz bakımından istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkra (b-2) bendi gereğince KABULÜNE,
III-İlk Derece Mahkemesi olan Manisa Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/88 Esas – 2021/273 Karar sayılı 01/12/2021 tarihli kararının KALDIRILMASINA,
IV-Düzelterek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle;
1-a)Davacının … Encümenince verilen 2019/4336 Sayılı 25/09/2019 tarihli cezalı hal rüsumunun kaldırılmasına yönelik isteminin yargı yoluna ilişkin dava şartı engeli nedeniyle USULDEN REDDİNE,
b)Davacının yargı yoluna başvurmakta serbest olduğunun belirtilmesine,
2-a)Hal hakem heyeti kararına yapılan İTİRAZIN KABULÜNE,
b)Manisa İl Hakem Heyetinin 2019/47 sayılı 10/12/2019 tarihli kararının İPTALİNE,
3-Davacı tarafından peşin yatırılan 54,40 TL’nin alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının mahsubuyla, bakiye 26,30 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına, mahsubuna karar verilen 54,40 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 1.977,25 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
V-1)Davacı tarafından peşin yatırılan 220,70 TL istinaf yoluna başvurma harcının mahsubuyla Hazineye gelir kaydına, 80,70 TL istinaf karar ve ilam harcının talep halinde davacıya iadesine,
2)Davacı tarafından yapılan 96,10 TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3)Artan gider avanslarının yatıranlara iadesine,
4)Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans ve harç tahsil / iade işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi’nce yerine getirilmesine,
İlişkin dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 17/10/2022 tarihinde, 6100 Sayılı HMK’nun 362. Maddesi (1-a) bendi gereğince KESİN olarak oy birliği ile karar verildi.