Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2022/827 E. 2022/748 K. 07.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2022/827
KARAR NO : 2022/748

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : 2014/242 Esas 2018/108 Karar
KARAR TARİHİ : 09/03/2018
DAVA : Sözleşmenin Devri Nedeniyle Alacak
İSTİNAF TARİHİ : 06/09/2018
KARAR TARİHİ : 07/04/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 07/04/2022
Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarih ve numarası gösterilen kararına karşı istinaf başvurusunda bulunulmakla, dosyada duruşma yapılmasını gerektiren eksiklik görülmediğinden 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a bendi uyarınca istinaf incelemesinin duruşmasız yapılmasına karar verilerek, dosya incelendi;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü
DAVACI İSTEMİNİN ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili tarafından verilen dava dilekçesinde, mülkiyeti … Belediyesine ait olan tapuda …. ili, … ilçesi, … Mahallesinde kain … ada, … parsel nolu taşınmaz ile … ada, …. parsel nolu taşınmazın müvekkili kooperatife ihale edildiğini, bunun akabinde müvekkili kooperatif ile dava dışı …. Belediyesi arasında Karşıyaka 4. Noterliğinin 01/09/1998 tarih, 43741-43742 yevmiye numaralı düzeleme şeklinde kat karşılığı inşaat sözleşmelerinin düzenlendiğini, anılan sözleşme uyarınca belediyenin arsaları müvekkili kooperatife bırakması ve müvekkili kooperatif tarafından da imar durumuna göre yapılacak konutların %23’nün belediyeye devredilmesinin üstlenildiğini, nitekim müvekkiline ait kooperatif karar defterinin 8.sayfasında yer alan 13/07/1998 tarihli 8 numaralı karar ile açıklananların kayıt altına alındığını,
Yapılan bu sözleşme uyarınca müvekkili kooperatif tarafından kendisine tahsis edilen … ada, … parselde yer alan arsa üzerinde konut yapımına başlandığını, davalı kooperatifinde geçerli olmayan bir sebebe dayanmak suretiyle … ada, … parsel nolu taşınmazda müvekkili kooperatif tarafından yapımına başlanan ve davalı kooperatif tarafından üyelerine tahsisi yapılan 13 ve 14 bloklarda yer alan 16 dairelik kaba inşaat üzerinden çalışmaya devam ederek hali hazırda 6 blok sahibi olup tasfiye aşamasına girdiğini, bu nedenle müvekkili kooperatif tarafından 18 blok olarak planlanan kooperatifin hali hazırda 1,2,11,12,13 ve 14.blokları üzerinde tasfiye işlemini gerçekleştiremediğini, davalı kooperatifin geçerli olmayan bir sebebe dayanarak müvekkili aleyhine haklı bir sebep olmaksızın zenginleştiği ileri sürülerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 50.000,00 TL alacağın sebepsiz zenginleşmenin gerçekleştiği tarih itibariyle işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
DAVALI CEVABININ ÖZETİ:
Davalı kooperatife dava dilekçesi 26/06/2014 tarihinde tebliğ edilmiş ise de iki haftalık esasa cevap süresinde davaya cevap veren olmamıştır.
Davalı kooperatif vekili Avukat … 13/02/2015 tarihinde vekaletnamesini sunmuş 23/02/2015 tarihinde 6100 sayılı HMK’nın 95.maddesi gereğince eski hale getirmeye ilişkin talep dilekçesi vererek, defter ibrazına ilişkin tebligatın 12/12/2015 tarihinde tebliğ edildiğini, ancak önceki vekilin beyanda bulunmayıp delilleri sunmadıklarının şimdi öğrenildiğini beyan ederek eski hale getirmeye ilişkin taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep ettikten sebepsiz zenginleşme davalarının 2-10 yıllık zamanaşımına tabi olduğunu, davacıya ait 30/06/2010 tarihli karar tarihine göre davanın zamanaşımına uğradığını, müvekkilinin dava konusu yerde yüklenici olarak bulunduğunu, taraflar arasında sözleşmesel ilişki olduğunu, edimlerini yerine getirdiğini ve getirmeye devam ettiğini, dilekçede taraflar arasındaki hukuki ilişkinin açıklanmadığı, oysa Karşıyaka 4.Noterliğinin 01/09/1998 tarih ve 43741 yevmiye nolu KKİS sözleşmesinin bu davanın konusu olan …. ada …. parselde yer alan 1,2,11,12,13 ve 14.blokları kapsayan sözleşmenin davacı ile dava dışı … Belediyesi arasında düzenlendiğini, aynı noterliğin aynı tarih ve 43742 yevmiye numaralı sözleşmenin konusunun … ada … parsel sayılı taşınmazla ilgili olduğunu, davacı kooperatifin 30/06/2010 tarihli genel kurul kararının 6.maddesi ile sözleşmelerin davalıya devrine karar verildiğini, 15/12/2010 tarihinde davacı kooperatifin dava dışı belediyeye devir isteğinde başvurduğunu, davalı kooperatifinde aynı tarihte sözleşmeyi devralmak isteğiyle başvurduğunu, 09/02/2011 tarihinde dava dışı … Belediye Başkanlığınca sözleşmenin devrine olur verildiğini, dava konusu olmayan …. ada …. parselle ilgili olarak devir işlemlerinin gerçekleştiğini, davacı kooperatifin borçlarının ödenmesi ve yapılandırılması davalı kooperatifin taahhüt ve ödemelerini içeren 29/01/2014 tarihli iddianamenin düzenlendiğini, davacı kooperatifin devre kadar yüklenici görevlerini yerine getirmediğini , KKİS sözleşmesinin 4.maddesinde ön görülen yükleniciye ait görevlerin müvekkili kooperatif tarafından yerine getirildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili 09/04/2018 tarihli dilekçeyle vekalet görevinden istifa etmiş,dilekçesi davalı kooperatife ancak istinaf aşamasında 15/12/2021 Tarihinde tebliğ edilmiştir.Bu sebeple adı geçen vekil karar başlığında gösterilmemiştir.
DELİLLER :
KKİS sözleşmeleri, devir ve devralma beyanları, keşif, bilirkişi raporları, Karşıyaka 1.ACM’nin 2013/70 esas sayılı dava dosyası, tespit dosyası, tarafların ticari defterleri, tüm dosya kapsamı.
İDM KARARININ ÖZETİ:
İlk Derece Mahkemesince davanın, sözleşme devri nedeni ile alacak istemine ilişkin olduğu, davacı kooperatif ile dava dışı …. Belediye Başkanlığı arasında 01/09/1998 tarihinde …. ili, … ilçesi, … Mahallesinde kain … ada, … parsel nolu taşınmaz ile ilgili KKİS düzenlendiği konusunda uyuşmazlık olmadığı, … ve …. tarafından hazırlanan 14/03/2017 tarihli raporda; davacı ve davalı kooperatifin sözleşmenin devri hususunda anlaşmış olduklarını devre dava dışı … belediyesinin onay verdiği, taraflar arasında yazılı bir sözleşmenin bulunmadığını davacı tarafın ne kadarlık imalat yaptığının tespit edilemediğini, davalı kooperatif tarafından davacı kooperatife bazı ödemeler yapıldığının banka kayıtları ile tespit edilmiş olduğu, iddia edilen ödemelerin kimin tarafından yapıldığının belgelerde belirtilmediği, ödemelerin tamamının davalı tarafından yapıldığı şekilde bir sonuca varılması halinde davalının davacı namı hesabına yaptı ödemeler toplamının 1.109.353,56 TL olduğu, olay açısından sebepsiz zenginleşme hükümlerinin uygulanamayacağı bildirildiği, aynı heyetçe hazırlanan 05,09.2017 tarihli ek raporda; Karşıyaka ATM’nin 2010/44 D.iş sayılı dosyasında yapılan tespitin o günkü talebe yönelik olduğu o tespitte hangi blokların değerlendirmede dikkate alınarak yapıldığının belli olmadığı, proje üzerinden hesaplama yapıldığı, projelerin onay tarihleri ve ruhsat tarihlerine ilişkin bilgi olmadığı, bu sebeple eldeki davada uyuşmazlık konusu olan imalat miktarının hesaplanmasının teknik olarak mümkün olmadığı bildirilmiştir.
İtiraz ve uzman görüşü üzerine Bilirkişiler …, …. ve … tarafından hazırlanan 21/12/2017 havale tarihli hazırlanan bilirkişi raporunda: davacı … kooperatifi ile dava …. Belediyesi arasında imzalanan KKİS’nin …. Belediyesinin kabulü sonucunda davalı kooperatife devredildiğinin anlaşıldığını, KKİS sözleşmesinin devrinden sonra davalının … Belediyesi ile hukuki ilişkiye girdiği, devreden davacı ile …. Kooperatifi ile devralan davalı …. Kooperatifi arasında yapılan sözleşmenin devrinin ivazlı olduğunun tespit edildiğini, davacı talebinin sözleşmenin devri edildiği tarihte …. parselde yapılan işlerin 1-2-11-12-13-14 nolu blokların alt yapı ve istinat duvarları için yapılan harcama bedelleri ve 13.blok, zemin dahil 3 kat ile 14.blok zemin dahil 4.kat kaba inşaat bedellerinin ödenmesi olduğu, inceleme sonucunda kat karşılığı inşaat sözleşmesi devretmesinden önce davacı … Kooperatifi tarafından yapıldığı iddia ulanan imalatın 2009 yılı rayiç değerinin toplam 278.910,00 TL olduğu, davalı tarafından davacı kooperatife bazı ödemeler yaptığının banka kayıtlarıyla tespit edilmiş olduğu, bir kısım yapıldığı iddia edilen ödemelerde, ödemenin kim tarafından yapıldığının belgelerde belirtilmediği, ödemelerin tamamının davalı tarafından yapıldığı şeklinde bir sonuca varılması halinde bu durumda davalının davacı namı hesabına yaptığı ödemeler toplamının (951.776,03+8.704,85+92.320,84+56.551,84)=1.109.353,56 TL olacağı bildirildiği,
Özetle taraflar arasında dava dışı … Belediyesinin de onay verdiği sözleşme devrinin gerçekleştiği, sözleşmenin devredilmesinden önce davacı tarafından yapıldığı iddia olunan imalatın 2009 yılı rayiç değerinin 278.910,00TL olduğu, davalı kooperatif tarafından davacı kooperatife bazı ödemeler yapıldığı, ödemelerin bir kısmının kimin tarafından yapıldığının belgelerde kaydının bulunmaması nedeni ile kimin tarafından yapıldığının belirlenemediği, ıspat yükü kendisinde olan davacı tarafın davasını ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki anlatımlar tekrarlanarak mahkemenin gerekçesiyle hüküm fıkrasının uyumlu olmadığını, zira davalının yasal süre içinde cevap ve delilini sunmadığını, yasal süre içerisinde sunulmayan ödeme dekontlarına dayanmak suretiyle HMK’nın 27 ve 297.maddesine aykırı hareket edildiğini, davalının eski hale getirme talebinin reddine karar verildiğini, bilirkişilerce süresinden sonra sunulan belgelere dayanarak rapor düzenlendiğini, HMK 145.maddesi gereğince tarafların kanunda belirtilen süreden sonra delil gösteremeyeceğini, gerekçeli kararda belirtildiği üzere inşaatların davacı tarafından yaptırıldığı konusunda tartışma bulunmadığını, anılan inşaatların 2009 yılı rayiç bedelinin 278.910,00 TL olarak tespit edildiğini, iddialarını ispat ettiklerini, bu konuda bir tartışma bulunmadığını, davalının devraldığı sözleşmeden doğan ifa borcunu yerine getirip getirmediği konusunda tartışma bulunduğunu, bu durumda ispat külfetinin davalıya düşeceğini, zira davalı taraf ödemenin kendisi tarafından gerçekleştirildiğini iddia ettiğini, süresinden sonra sunulduğu belli olan ödeme belgeleri fotokopilerinin davalının savunma ve iddialarını doğrulamadığını, bilirkişilerce bu hususun mahkemenin takdirine bırakıldığı şeklinde hatalı yorumda bulunduklarını, ödemelerin davalı tarafından yapılmış olabileceğine ilişkin tek dayanağın belgelerin fotokopisinin davalının elinde bulunması gösterildiğini ancak bunun da ispata yeterli olmadığını, davalı kooperatif kurucu ve yöneticilerinin davacı kooperatifte bir dönem çok aktif olduklarını, davacının aleyhine bir çok hukuka aykırı işlem gerçekleştirdiklerini, örneğin davalı kooperatifin kurucu ve yöneticilerin davacı kooperatifin müdürlüğünü dahi yaptıklarını, yönetim değişikliği süresinde davacı kooperatife kooperatifin belgelerini tam teslim etmediklerini, davacı kooperatifin eski yöneticiler ile davalı kooperatifin kurucu başkanı hakkında Karşıyaka 1.ACM’de devam eden yargılamanın ve dosyaya sunulan bilirkişi raporlarının dikkate alınmadığını, davaya konu hakları devir eden ile devir alanların aynı kişiler olması gibi hukuka aykırı durumun dikkate alınmadığını, Karşıyaka 1. ACM’nin 2013/70 E sayılı dava dosyasında ifadeler dikkate alındığından müvekkili kooperatife tahsis edilmiş araziler ile yapılan inşaatların davalı kooperatife devri neticesinde müvekkile herhangi bir ödeme yapılmadığı, bu eylemin bedelsiz gerçekleştiğine ilişkin sanık …. ‘in zımni ikrarı bulunduğunu, davacı kooperatifin 13/08/2010 tarihli kararına bakıldığında davalı kooperatifin kurucu ve yöneticisi olan …. ile …. ‘ün davacı kooperatifin müdürü olarak seçildiğini görüleceğini, hükme esas alınan ödeme belgelerinde herhangi bir açıklama olmadığını, usule aykırı sunulan delillerle karar verildiğini, davalı kooperatifin defterleri incelendiğinde davacı lehine yapıldığı iddia olunan ödemelerin bulunmaması aslında ödemelerin davalı tarafından yapıldığının ortaya konulduğunu, davalının TBK 112.maddesi gereğince doğan zararı gidermekle yükümlü olduğunu, bilirkişi raporlarının 266.maddesine aykırı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İSTİNAFA CEVAP :
Davalı taraf istinafa cevap vermemiştir.
G E R E K Ç E
Uyuşmazlık, resmi şekilde yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesinin devri nedeniyle davacının devir tarihine kadar yaptığı inşaat maliyetlerinin davalıdan tahsiline ilişkin istemden kaynaklanmaktadır.
İDM’nce yukarıda özetlenen gerekçelerle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
6100 sayılı HMK’nun 355. maddesi gereğince re’sen gözetilecekler dışında istinaf dilekçesinde gösterilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan incelemede;
(I) Dava, süresinden sonra verilen cevap dilekçesi , iki ayrı bilirkişi raporu ve tüm belgelere göre, uyuşmazlığın 09/02/2011 tarihinde dava dışı … Belediye Başkanını oluruna dayanan devir sözleşmesinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır.
Anılan tarihte 818 sayılı BK yürürlükte olup sözleşmenin devrine ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır. Buna karşılık 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı TBK’nın 205.maddesine göre sözleşmenin devri, sözleşmeyi devralan ile devreden ve sözleşmede kalan taraf arasında yapılan ve devredenin bu sözleşmeden doğan taraf olma sıfatı ile bütün hak ve borçlarının devralana geçiren bir anlaşma olarak tanımlanmıştır.
2.fıkraya göre sözleşmeyi devralan ile devreden arasında yapılan ve sözleşmede kalan diğer tarafça önceden verilen izne dayanan veya sonradan onaylanan anlaşma da sözleşmenin devri hükümlerine tabidir.
3.fıkra gereğince sözleşmenin devrinin geçerliliği, devredilen sözleşmenin şekline bağlıdır.
Somut olaya gelince davacı kooperatif ile dava dışı … Belediye Başkanlığı arasında … Belediyesine ait olan … ada … parsel ( tadille … ada … ) parselle ilgili olarak Karşıyaka 4.Noterliğinin 01/09/1998 tarih 43741 yevmiye sayılı KKİS sözleşmesi yapılmıştır. Yine aynı taraflar arasında mülkiyeti Belediye Başkanlığına ait …. ada … parselle ilgili olarak aynı noterliğin aynı tarih ve 43742 yevmiye sayılı KKİS sözleşmesi yapılmıştır.
Davalı vekilinin süresinden sonra sunduğu cevap dilekçesi ve dosya kapsamına göre davacı kooperatifin 30/06/2010 tarihli olağan genel kurulunda alınan, kurul kararının 6.maddesine göre ; … Belediyesiyle imzalanmış bulunan inşaat sözleşmelerinin devrine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Davacı tarafından dava dışı Belediyeye 15/12/2010 tarihinde başvurarak sözleşmeyi davalıya devretmek isteğinde bulunduğu buna karşılık davalı kooperatifinde sözleşmeyi aynı şartlarla devralmak istediği ve Dava dışı … Belediye Başkanlığı 09/02/2011 tarih 2390 sayılı Belediye Başkanı …’ın oluruyla 01/09/1998 tarih 43741 sayılı KKİS devrine olur verildiği anlaşılmaktadır.
Yukarıda belirtildiği gibi 818 sayılı BK da sözleşmenin devrini genel olarak düzenleyen bir hüküm bulunmamaktadır. Bununla birlikte hem doktrinde hem de yargı kararlarında sözleşmenin devri kurumu kabul edilmiştir. Sözleşmenin devri kendine özgü üç tarafı içeren hukuki ilişkiye ilişkindir. Devrin geçerli olabilmesi için ilk olarak geçerli bir borç ilişkisinin bulunması, ikinci olarak borç ilişkisinin devredilebilir nitelikte bulunması gerekir. Bir borç ilişkisinin devredilebilirliği kendisinden doğan hakların ve borçların devredilebilir olmasına bağlıdır. Bunun yanı sıra sözleşmede kalan tarafın bu devre rıza göstermesi gerekir.
Tarafların KKİS nin tarafı olan sözleşmede kalan olarak tanımlanan dava dışı … Belediye Başkanlığına ayrı ayrı devretmek ve devralmak isteğiyle başvurmaları ve Belediye Başkanının oluruyla devir sözleşmesinin gerçekleştiği inancıyla hareket edildiği anlaşılmaktadır. Özetle somut olayda davacı ile davalı arasında davacının davalıya karşı veya davalının davacıya karşı hangi yükümlülükleri bulunduğu hüküm altına alındığını gösteren devre ilişkin karşılıklı sözleşme bulunmamaktadır.
KKİS mülkiyet aktarımını içerdiğinden resmi şekilde yapılması zorunlu olduğundan devir sözleşmesi de aynı resmi şekilde yapılması zorunludur.İDM’nce devir sözleşmesinin geçerli şekilde kurulup kurulmadığı,devralma ve devretmeye ilişkin kooperatif yetkili organlarınca karar alınıp alınmadığı, giderek sözleşmede kalan taraf olan … Belediye Başkanının tek başına vereceği olurun yeterli olup olmadığı araştırılmadan karar verilmiştir.
Davalı tarafından esasa cevap süresi içerisinde davaya cevap verilmediğinden 6100 sayılı HMK’nın 128.maddesi gereğince davayı tümden inkar etmiş sayılmalıdır.
Yargıtay HGK’nun 2014/2-695 E. – 2016/522 K. sayılı 20/04/2016 tarihli içtihadında vurgulandığı gibi “Süresinde cevap dilekçesi vermeyerek delillerini bildirmeyen davalı tarafın yasal süre geçtikten sonra delil bildiremez.” Ancak davalı vekili 23/02/2015 tarihli dilekçesinde müvekkili davalı tarafından davacı kooperatifin vergi , SGK , kredi ve diğer borçlarının ödendiğini, tapuların davacının alacaklarına devredildiğini, dava konusu yerin tüm giderlerinin sözleşme gereğince müvekkilince karşılandığını, sözleşmesel ilişki gereğince tüm edimlerini yerine getirdiğini savunduğuna göre ödeme defini her zaman ileri sürülebileceği ve buna ilişkin delillerinin incelenmesi gerektiğinden kuşku bulunmamaktadır.
Taraflar arasında kurulduğu ileri sürülen devir sözleşmesinin bilirkişi raporlarında vurgulandığı gibi ivaz karşılığı olup olmadığı da irdelenmemiştir. Diğer bir anlatımla raporlarda değinildiği gibi ivaz karşılığı ise tutarının ne olduğu, daha açık bir ifadeyle KKİS’nin devrinden önce davacı kooperatif tarafından yapıldığı iddia olunan imalatın tutarının (2. Raporda tespit edildiği gibi 278.910,00 TL’nın) davacıya ödenmesini yönelik edim niteliğinde olup olmadığı araştırılmamıştır.
Öte yandan her iki bilirkişi raporunda davalı kooperatifin davacıya her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olmayacak şekilde davalı elinde bulunan fotokopi belgelerle toplam 1.109.353,56 TL olduğu tespit edilen ödemelere ilişkin belge asılları incelenmeden, bu ödemenin yukarıda belirtilen imalat bedelini kapsayıp kapsamadığı araştırılmadan karar verilmiş olması da diğer bir usulü eksiklik olarak görülmüştür.
(II) Davacı vekili istinaf dilekçesinde sözleşmenin devri sürecinde müvekkili kooperatifi uhdesinde bulunan 26 adet taşınmazın usulsüz olarak satıldığı, elde edilen gelirin davalı kooperatife aktarıldığı, sonrasında müvekkili kooperatife ait hesaplara girdi çıktı yapılarak borçların ödendiği iddiasında bulunduklarını, bu usulsüzlüklerin ise Karşıyaka 1.ACM’nin 2013/70 esas sayılı dosyasında tanzim edilen bilirkişi raporuna da yansıdığını, davaya konu hakları devreden ile devralanların aynı kişiler olduğu, ceza dosyası kapsamında yargılanan sanık …’in devir neticesinde davacı kooperatife herhangi bir ödeme yapılmadığı, eylemin bedelsiz gerçekleştiğinin ikrar edildiği, davalı kooperatifin kurucu ve yöneticisi … ile …’ün aynı zamanda davacı kooperatifin müdürü olarak seçildiğini, davacıya ait 13/08/2010 tarihli kararından anlaşıldığını ileri sürmüştür.
Davacı vekilinin 29/05/2015 tarihli dilekçesinde bir kooperatifin diğerine hangi sebeplerle değeri milyonlar ile ölçülen alt yapı ve bina inşaatını herhangi bir karşılık almaksızın devrettiği sorusunun cevabını Karşıyaka 1.ACM’nin 2013/70 sayılı dosyasında bulmanın mümkün olduğunu ileri sürmüştür.
İDM’nce Karşıyaka 1.ACM’nin ilgili dava dosyasının bir kısmı getirtilmiş ise de bu dosyadan alındığı ileri sürülen bilirkişi raporları irdelenmediği gibi ceza dosyasının sonucu da beklenmemiştir. Anılan dosyanın incelenmesinde somut olayla ilgili olarak 09/02/2011 tarih 2390 sayılı olur belgesinde imzası bulunan Belediye Başkanı …. hakkında da zimmet hakaret ve basit tehditten birleştirilmek üzere kamu davası açıldığı anlaşılmaktadır.
Uyaptan temin edilen karar örneğine göre Karşıyaka 1.AğırCM’nin 2013/70 Esas sayılı dava dosyasının 2018/615 K. Sayılı, 21/11/2018 tarihli kararıyla karara bağlanmışsa da istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine İzmir BAM 10.CD’nin 2019/1090 E-2019/3884 K. Sayılı 04/12/2019 sayılı kesin kararıyla özellikle çelişkili bilirkişi raporları gözetilerek bozularak geri çevrilmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 165.maddesi gereğince bir davada hüküm verilebilmesi, başka bir davaya , idari bir makamın tespitine yahut dava konusuyla ilgili bir hukuki ilişkinin mevcut olup olmadığı, kısmen veya tamamen bağlı ise mahkemece o davanın sonuçlanmasına veya idari makamın kararına kadar yargılama bekletilebilir.
Sağlıklı bir sonuca ulaşılabilmesi için bozulan Karşıyaka 1.ACM’nin 2013/70 esas sayılı dava dosyasının sonucunun beklenmesi gerekirken bu konuda hiçbir irdeleme yapılmadan eksik incelemeyle karar verildiği kanaatine varılmıştır.
Bilindiği üzere, 7251 sayılı Kanunla Değişik 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkra (a-6) bendinde; “mahkemece uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması ya da talebin önemli bir kısmı hakkında karar verilmemiş olması” halinde kararın esasının incelenmeden kararın kaldırılmasına, duruşma yapılmadan kesin olarak karar verileceği hüküm altına alınmıştır.
Yukarıda açıklanan nedenler ve tüm dosya içeriğine göre; ilk derece mahkemesi’nce uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli olan özellikle devreden ve devralan kooperatif yetkililerinin aynı kişiler olup olmadığı, devir sözleşmesine olur veren belediye başkanının kanun gereğince tek başına olura yetkisinin bulunup bulunmadığı, devralma ve devretmeye ilişkin kooperatif yetkili organlarınca karar alınıp alınmadığı, devir sözleşmesinin geçerli şekilde kurulup kurulmadığı, devralanın davacıya karşı ediminin ne olduğu, ivazlı olup olmadığı, bilirkişi raporlarında tespit edilen ödemelere ilişkin belge asıllarının ibrazı istenerek bu ödemelerin ceza mahkemesi dosyasıyla birlikte değerlendirilerek usulsüz veya muvazaalı olup olmadığı araştırılmadan giderek ceza dosyasının sonucu beklenmeden davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkra (a-6) bendi gereğince esası incelenmeden kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine ilişkin karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/242 Esas – 2018/108 Karar sayılı, 09/03/2018 tarihli kararının 6100 Sayılı HMK’nun 353/1 fıkra (a-6) bendi gereğince ESASI İNCELENMEDEN KALDIRILMASINA,
3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
4-Davacının peşin yatırdığı 35,90 TL istinaf karar ve ilam harcının istek halinde iadesine, 98,10 TL istinaf yoluna başvuru harcının mahsubu ile Hazineye gelir kaydına,
5-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği ve harç tahsil / iade işlemlerinin İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
İlişkin dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 6100 Sayılı HMK’nun 353. Maddesi (1-a) bendi uyarınca 07/04/2022 tarihinde KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.