Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2022/752 E. 2022/1311 K. 14.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/752
KARAR NO : 2022/1311

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MANİSA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/01/2022
NUMARASI : 2021/935 Esas 2022/65 Karar
DAVA : Ölümlü trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat
İSTİNAF TARİHİ : 09/02/2022 (Davalı … )
KARAR TARİHİ : 14/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/06/2022

Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarih ve numarası gösterilen kararına karşı, davalı / davacı istinaf başvurusunda bulunulmakla, dosyada duruşma yapılmasını gerektiren eksiklik görülmediğinden 6100 sayılı HMK’nun 353/1(b-1/son) cümle uyarınca istinaf incelemesinin duruşmasız yapılmasına karar verilerek, dosya incelendi;

G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü

DAVACI İSTEMİNİN ÖZETİ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle;21/11/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazasında müvekkillerinin oğlu …’ın kullandığı … plakalı araç ile davalı …’ın kullandığı … plakalı aracın çarpışması sonucu ölümlü trafik kazası meydana geldiğini, …nin 17/12/2016 tarihinde vefat ettiğini, Akhisar Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/357 sayılı dosyasında davanın devam ettiğini, kusurlu tarafın tamamen karşı taraf olduğunu, müvekkillerinin … nin desteğinden yoksun kaldıklarını, davalı sigorta şirketi tarafından 66.656,18 TL ödeme yapıldığını ancak yeterli olmadığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla … ve … için ayrı ayrı 75.000,00 TL manevi, ayrı ayrı 1.500,00 TL destekten yoksun kalma, … için 40.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte, … için 40.000,00 TL manevi tazminatın kararın kesinleşmesiyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
DAVALI CEVABININ ÖZETİ:
Davalı Sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı yanın tazminat talebinin mesnetsiz olduğunu, TRH 2010 yaşam tablosu esas alınarak 16/02/2017 tarihinde 66.656,18 TL ödeme yapıldığını, kaza tarihine göre 01/06/2015 tarihli genel şartlar ve Karayolları trafik kanunu uygulanması gerektiğini, hasar dosyasının celbini talep ettiklerini, sigorta poliçesindeki limitin 310.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, sürekli ve düzenli desteğin maddi olgularla ispatı gerektiğini, yapılan ödemenin güncelleştirilerek mahsubu gerektiğini, manevi tazminat taleplerinin poliçe kapsamında olmadığından kabul edilemeyeceğini, faiz talebinin haksız olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı gerçek kişiler birlikte kaleme aldıkları cevap dilekçesinde özetle; vefat eden …’nin kazanın oluşumunda kusurlu olduğunu, …’ın bir miktar kusurlu olduğu kabul edilse bile vefat edenin emniyet kemerini takmadığını, indirim yapılması gerektiğini, talep edilen manevi tazminatın fahiş olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir.
DELİLLER:
Tüm dosya kapsamı.
İDM KARARININ ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesince verilen kararda özetle; 01/09/2021 tarihinden önce açılmış olan TTK’nun 4. Maddesi uyarınca ticari dava niteliğindeki bu dosyanın Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun 07/07/2021 tarih ve 608 sayılı kararı gerekçe gösterilerek mahkememize görevsizlik nedeniyle gönderilmesi, Anayasa tarafından güvence altına alınan doğal hakim ilkesine aykırılık teşkil ettiği, Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun ilgili kararında da açıkça iş bu kararın 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanmasına denilmek suretiyle bu tarihten önce açılmış ticari davaların bu belirleme kapsamı dışında tutulduğu ve ilgili kararda DOĞAL HAKİMLİK İLKESİNİN gözetildiği de ortada olduğu, kararda görülmekte olan davaların devri ile ilgili bir düzenlemeye de yer verilmediği, bu çerçevede ortaya çıkan ikinci önemli sonuçta mahkemenin davayı inceleme zorunluluğunun doğduğu, bu durumda yasa değişikliklerinde dahi ayrı ve açık bir geçiş hüküm yoksa mevcut mahkemeler görevsizlik kararı vererek ellerindeki derdest bulunan dosyaları yeni kurulan mahkemelere gönderemeyeceği, 01/09/2021 tarihinden önce açılan ticari davanın yetkili ve görevli olan Akhisar 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) görülüp sonuçlandırılması gerekçesiyle göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.

İSTİNAF NEDENLERİ:
Davalı … istinaf dilekçesinde özetle; Bursa BAM 4.HD’nin 2021/1672 E – 2021/1483 K sayılı 07/10/2021 tarihli emsal kararında davanın açıldığı tarihte görevli olan sonradan görevi sona eren mahkemece verilen kararın esasan devir kararı olduğu, kararda aktarma devretme, görevsizlik gibi farklı isimlendirmelerin sonucu değiştirmeyeceği belirtilerek Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin yargı yeri olarak belirlenerek görevsizlik kararının kaldırıldığını, HSK kararından sonra 07/10/2021 tarihinde verilmiş olan Bursa BAM’ın emsal kararına göre Manisa Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiğini ileri sürerek itirazının kabulü ile kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.

İSTİNAFA CEVAP:
Davacı taraf istinafa cevap vermemiştir.

G E R E K Ç E
Uyuşmazlık, haksız fiil niteliğinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı ile manevi tazminat isteğine ilişkindir.
İDM’nce yukarıda gösterilen gerekçelerle göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
6100 sayılı HMK’nun 355. maddesi gereğince re’sen gözetilecekler dışında istinaf dilekçesinde gösterilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan incelemede;
(I) Dava ilk önce Akhisar 1. AHM’nde 17/04/2017 tarihinde açılmıştır. Bu mahkemece yapılan yargılama sonunda 2016/20 E – 2021/542 K sayılı 13/09/2021 tarihli kararıyla özetle; Mahkemelerine davanın Ticaret mahkemesi sıfatıyla açıldığı ve ticaret mahkemesi sıfatıyla bakıldığının görüldüğünü, HSK’nın 08/07/2020 tarih 568 sayılı kararıyla Manisa Asliye Ticaret Mahkemesinin 01/09/2021 tarihinden itibaren faaliyete geçerilmesine karar verildiği ve HSK genel kurulunun 07/07/2021 tarih 608 sayılı kararıyla Manisa Asliye Ticaret Mahkemesi yargı çevresinin Manisa ilinin mülki sınırları olarak belirlendiğinden bu aşamadan sonra mahkemece yürütülecek her türlü işlemin görevsiz bir şekilde icra edilmiş sayılacağı anlaşıldığından, HMK 20. Maddesi gereğince görevsizlik kararının kesinleşmesi beklenmeksizin Manisa Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Akhisar 1. AHM 21/05/2019 tarihli ara kararla davaya Ticaret Mahkemesi sıfatıyla bakılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Akhisar 1.AHM dava dosyasını resen Asliye Hukuk mahkemesine göndermiştir.
(II) Akhisar 1. AHM’nin kararı gerekçesi ve sonucu bakımından teknik olarak bir görevsizlik kararı niteliğinde olmayıp yargılama sırasında yürürlüğe giren 08/07/2021 tarihli 31535 sayılı RG’ de yayınlanan HSK’nın 07/07/2021 tarih 608 sayılı kararıyla Manisa Asliye Ticaret Mahkemesinin yargı çevresinin Manisa ili mülki sınırları olarak belirlenmesi ve nedeniyle mahkemenin görevli olmakla birlikte bu görevinin sona erdiği gerekçesiyle devir kararı niteliğindedir. Bu itibarla adı geçen mahkemenin 6100 sayılı HMK’nun 20. Maddesi gereğince kesinleşmesi beklenmeksizin Manisa Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmiş olmasında usul ve yasaya aykırı bir yön görülmemiştir.
(III) Eldeki dava, 6102 Sayılı TTK’nın yürürlüğe girdiği tarih olan 01/07/2012 tarihinden sonra 17/04/2017 tarihinde açılmıştır.
6102 sayılı TTK’nun 4. Maddesine göre; bir davanın ticari dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin tarafların her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin taraflarının ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın TTK veya diğer Kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir. Örneğin; ödünç para verme işlerine ilişkin uyuşmazlıklar 6102 sayılı TTK’nun 4. Maddesi uyarınca, iflas davaları ise 2004 sayılı İİK’nun 154 ve devamı maddeleri gereğince ticari dava sayılır. Buna karşılık 4. Madde uyarınca, tarafların tacir olup olmamasına bakılmaksızın ticari dava sayılan havale, vedia ile fikir ve sanat eserlerine ilişkin uyuşmazlıklardan doğan davalar herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmiyorsa ticari dava sıfatını kaybedecektir.
Diğer taraftan 6102 sayılı TTK’nun 19/2. Fıkrası gereğince; taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, TTK, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
6335 sayılı Kanunun 2. Maddesi ile değişik 6102 sayılı TTK’nun 5. Maddesi uyarınca ticari davalar asliye ticaret mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, ticaret mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri aralarındaki ilişki artık iş bölümü ilişkisi değil görev ilişkisi haline dönüşmüştür. Göreve ilişkin düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olduğundan her aşamada re’sen gözetilmelidir.
Bu kuralın tek istisnası; 6335 sayılı Kanunun 2. Maddesi ile değişik 6102 sayılı TTK’nun 5/4. Fıkrasında düzenlenmiş olup, buna göre yargı çevresinde ayrı bir asliye ticaret mahkemesi bulunmayan yerlerde asliye hukuk mahkemelerinde açılan ticari davalarda görev kuralına dayanılmamış olması, asliye ticaret mahkemesinin görevsizlik kararının verilmesini gerektirmeyecektir.
6102 Sayılı TTK’nun 12.maddesinde; bir ticari işletmeyi kısmen de olsa kendi adına işleten kişiye tacir denir. Bir ticari işletmeyi kurup açtığını, sirküler, gazete, radyo, televizyon ve diğer ilan araçlarıyla halka bildirmiş veya işletmesini ticaret sicilde tescil ederek durumu ilan etmiş olan kimse, fiilen işletmeye başlatmamış olsa bile tacir sayılır.
Somut olayda; davacılar vekili ölümlü trafik kazası nedeniyle araç işleteni sürücü ve sigorta şirketine karşı destekten yoksun kalma ve manevi tazminat istemine ilişkin dava açılmıştır.
6102 sayılı TTK’nın 4/1 fıkra (a) bendinde; “bu kanunda” ibaresiyle öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır hükmüne yer verilmiştir. Sigorta Hukukuna yönelik düzenlemeler 6102 sayılı TTK’nın 6. Kitabında (1401 ila 1520. Maddeleri arasında) düzenlendiğinden eldeki davanın ticari dava olduğu çekişmesizdir.
(IV) Akhisar 2.AHM’nin kararına dayanak yaptığı 08/07/2021 tarih ve 31535 sayılı RG’de yayınlanan 07/07/2021 tarih ve 608 sayılı kararıyla Manisa Asliye Ticaret Mahkemesinin fa…yete geçirildiği ve yargı çevresinin Manisa ili mülki sınırlar olarak belirlendiği kararın 01/09/2021 tarihinden itibaren yürürlüğe gireceği belirtilmiştir. Ancak anılan HSK da mahkemelerce 01/09/2021 tarihinden önce açılmış derdest davaların yeni görevlendirilmiş mahkemelere aktarılacağı yönünde bir açıklamaya yer verilmediğinden bu mahkemenin Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla Manisa Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğundan bahisle gönderme kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı görülmüştür. (Yargıtay 4.HD’nin 2022/2384 E – 2022/7144 K sayılı 11/04/2022 tarihli.)
Yargıtay 5.HD’nin 2022/4258 E-2022/5003 K. Sayılı 21/03/2022 Tarihli il bakımından yargı yerinin belirlenmesine ilişkin kararında özetle; Hakimler ve Savcılar Genel Kurulu’nun 07/07/2021 tarihli ve 608 sayılı kararıyla 01/09/2021 tarihi itibariyle Manisa Asliye Ticaret Mahkemesi’nin faaliyete geçirildiği, davanın 23/02/2012 tarihinde açıldığı, 07/07/2021 tarihli ve 608 sayılı kararda derdest dosyaların devredileceği yönünde bir ibare bulunmadığı anlaşıldığından, dosyanın Manisa (….)Asliye Hukuk Mahkemesi’nce görülerek sonuçlandırılması gerektiğine işaret edilmiştir.
Yine Yargıtay 5.HD’nin 2022/1073 E – 2022/2686 K sayılı 21/02/2022 tarihli ilçe ve il bakımından yargı yerinin belirlenmesine ilişkin kararında özetle; “Hakimler ve Savcılar Genel Kurulu’nun, 07.07.2021 tarih ve 608 sayılı kararı ile müstakil asliye ticaret mahkemelerinin görev sınırlarının belirlenmesi kararı sonrası asliye ticaret mahkemesi olmayan ilçelerde asliye hukuk mahkemesinin asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla baktığı derdest dosyaların devredilerek, asliye ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiğine ilişkin kararının usul ve yasaya uygun bulunmadığı, Hakimler ve Savcılar Genel Kurulu’nun, 07.07.2021 tarih ve 608 sayılı kararı ile müstakil asliye ticaret mahkemelerinin görev sınırlarının belirlenmesi kararı öncesinde asliye ticaret mahkemesi olmayan ilçelerde asliye hukuk mahkemesinin asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla baktığı derdest dosyaların görülmeye devam edilmesi gerektiğine” işaret edilmiştir.
Söz konusu karar davalının dayandığı Bursa BAM 4. HD’nin 2021/1672 E – 2021/1483 K sayılı 07/10/2021 kararı da incelenmek suretiyle verilmiştir.
Açıklanan bu nedenlerle Manisa Asliye Ticaret Mahkemesinin göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle usulen red kararı verilmiş olmasında usul ve yasaya aykırı bir yön görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenler ve tüm dosya içeriğine göre; ilk derece mahkemesince göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle usulen red kararı verilmiş olmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı davalı gerçek kişinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkrası (b-1) bendi uyarınca esastan reddine ilişkin karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davalı …’in tüm istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden istinaf isteminin 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkra (b-1) bendi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2- Davalı tarafından peşin yatırılan 220,70-TL istinaf yoluna başvuru harcı ile 80,70 TL istinaf karar ve ilam harcının Hazineye gelir kaydına,
3- Davalı tarafından yapılan istinaf giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının yatıranlara iadesine,
5-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans ve harç tahsil / iade işlemlerinin İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
İlişkin dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 6100 Sayılı HMK’nun 362. Maddesi (1-a) bendi uyarınca 14/06/2022 tarihinde KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.