Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2022/308 E. 2022/2405 K. 21.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/308
KARAR NO : 2022/2405

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : 2021/1091 Esas – 2021/728 Karar
KARAR TARİHİ : 06/11/2021
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
İSTİNAF TARİHİ : 13/12/2021
KARAR TARİHİ : 21/11/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 21/11/2022
Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarih ve numarası gösterilen kararına karşı, davalı istinaf başvurusunda bulunulmakla, dosyada duruşma yapılmasını gerektiren eksiklik görülmediğinden 6100 sayılı HMK’nun 353/1(b-1/son) cümle uyarınca istinaf incelemesinin duruşmasız yapılmasına karar verilerek, dosya incelendi;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü
DAVACI İSTEMİNİN ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 25.06.2018 tarihinde müvekkilinin yolcu olarak bulunduğu ve dava dışı … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile davalı şirketin işleteni olduğu, davalı … Sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın çarpışması sonucunda araç sürücüleri ile müvekkilinin yaralanması sebebi ile belirsiz alacak olarak 100,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 100,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 100,00 TL ekonomik geleceğin sarsılmasından dolayı uğradığı zararın ve 20.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
DAVALI CEVABININ ÖZETİ:
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; olayda kusuru bulunmadığını, istenen tazminatların fahiş olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı şirket cevap dilekçesinde özetle; olayda davacının yolcu olduğu diğer araç sürücüsünün kusurlu olduğunu, bu nedenle indirim yapılması gerektiğini ve istenen tazminatların fazla olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER :
Yatağan C Başsavcılığı 2018/463 Hz sayılı evrak içeriği ile tüm dosya kapsamı.
İDM KARARININ ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesince verilen kararda özetle; Yatağan Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sırasında davaya Asliye Hukuk Mahkemesi olarak bakılmakta iken 08.09.2021 tarihinde davaya Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatı ile bakılmasına karar verildikten sonra HSK Genel Kurulunun 07.07.2021 tarih 608 karar no’lu kararı ile Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi kurulduğu ve Yargı çevresinin Muğla İlinin mülki sınırları olarak belirlendiği, mahkemelerinin Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatı ile davalara bakma görevi sona erdiği gerekçesi ile verilen kararın esas hükümle birlikte istinaf kanun yolu açık olduğu belirtilerek dosyanın Muğla Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine/ devrine karar verilerek mahkememize gönderilmiş olduğu, Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun 07/07/2021 tarih ve 608 sayılı kararının taraflar arasındaki uyuşmazlığın gerçekleşmesi tarihinden önce açılmış olan bu ticari davada doğal hakimlik ilkesi gereğince uygulama yeri olmadığı, yine Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun ilgili kararında da açıkça iş bu kararın 01.09.2021 tarihinden itibaren uygulanmasına denilmek suretiyle bu tarihten önce açılmış ticari davaların bu belirleme kapsamı dışında tutulduğu açık bir geçiş hükmü yoksa mahkemeler görevsizlik kararı vererek ellerinde derdest bulunan dosyaları yeni kurulan mahkemeye gönderilemeyeceği, yerel mahkemenin kararına dayanak Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu kararında yargı çevresinin belirlenmesine ilişkin kararın 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanmasına karar verildiği, HSK kararında görülmekte olan davaların devri ile ilgili bir düzenlemenin bulunmadığı, söz konusu genel kurul kararının görülmekte olan davaların da devredilmesi gerektiği şeklinde yorumlanarak kapsamının genişletilemeyeceğinden gönderme kararı ile Ticaret Mahkemesine gönderilemeyeceği gerekçesiyle göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davalı şirket vekili istinaf dilekçesinde özetle, uyuşmazlığın 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında kaldığı, davalı şirketin tacir olup meydana gelen trafik kazası ticari işletme ile ilgili olması nedeniyle TTK nın ilgili maddesinde bir taraf için ticari iş olarak kabul edilen işlerin karşı taraf içinde ticari iş sayılacağı kuralı uyarıınca iş bu davanın ticari dava niteliğinde olduğu “Asliye Ticaret Mahkemesi” sıfatıyla görülmesi gerektiğini ileri sürerek İDM kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
İSTİNAFA CEVAP :
Davacı taraf istinafa cevap vermemiştir.
G E R E K Ç E
Uyuşmazlık, haksız fiil niteliğinde meydana gelen trafik kazası sonucu yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat isteğine ilişkindir.
İDM’nce yukarıda gösterilen gerekçelerle göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
6100 sayılı HMK’nun 355. maddesi gereğince re’sen gözetilecekler dışında istinaf dilekçesinde gösterilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan incelemede;
(I) Dava ilk önce Yatağan AHM’nde 29/06/2019 tarihinde açılmıştır. Bu mahkemece yapılan yargılama sonunda gerekçeli karar başlığına Ticaret Mahkemesi sıfatı ibaresi eklenerek 2019/246 E – 2021/477 K sayılı 08/09/2021 tarihli kararıyla; dava konusu uyuşmazlığın 6102 sayılı TTK kapsamında kaldığı, davanın açıldığı tarihinden sonra HSK’nın 07/07/2021 tarih 608 sayılı kararıyla Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi kurulduğundan Muğla ili mülki sınırları içerisinde Muğla Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli hale gelmesi nedeniyle, mahkemenin görevsiz hale geldiği gerekçesiyle dosyanın görevli ve yetkili Aydın Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine esas hükümle birlikte istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verilmiştir.
Yatağan AHM’nce verilen kararın devir mahiyetinde olup verildiği tarih itibariyle kesin olduğu belirtilerek 25/10/2021 tarihinde kesinleştiğine ilişkin şerh verilerek dava dosyasının yetkili ve görevli Muğla Asliye Ticaret mahkemesine gönderilmiştir.
(II) Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi gerekçeli kararında; mahkemesince verilen kararın esasen görevsizlik kararı niteliğinde olduğu, yargılama sırasında yürürlüğe giren 08/07/2021 tarihli 31535 sayılı RG’ de yayınlanan HSK’nın 07/07/2021 tarih 608 sayılı kararıyla Muğla Asliye Ticaret Mahkemesinin yargı çevresinin Muğla ili mülki sınırları olarak belirlenmesi ve nedeniyle mahkemenin görevli olmakla birlikte bu görevinin sona erdiği gerekçesiyle devir kararı ile gönderilen dosya da usul ekonomisi de gözetilerek görev dava şartı incelenerek yazılı şekilde karar verilmiş olmasında usul ve yasaya aykırı bir yön görülmemiştir.
(III) Eldeki dava, 6102 Sayılı TTK’nın yürürlüğe girdiği tarih olan 01/07/2012 tarihinden sonraki tarihte açılmıştır.
6102 sayılı TTK’nun 4. Maddesine göre; bir davanın ticari dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin tarafların her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin taraflarının ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın TTK veya diğer Kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir. Örneğin; ödünç para verme işlerine ilişkin uyuşmazlıklar 6102 sayılı TTK’nun 4. Maddesi uyarınca, iflas davaları ise 2004 sayılı İİK’nun 154 ve devamı maddeleri gereğince ticari dava sayılır. Buna karşılık 4. Madde uyarınca, tarafların tacir olup olmamasına bakılmaksızın ticari dava sayılan havale, vedia ile fikir ve sanat eserlerine ilişkin uyuşmazlıklardan doğan davalar herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmiyorsa ticari dava sıfatını kaybedecektir.
Diğer taraftan 6102 sayılı TTK’nun 19/2. Fıkrası gereğince; taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, TTK, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
6335 Sayılı Kanunun 2. Maddesi ile değişik 6102 sayılı TTK’nun 5. Maddesi uyarınca ticari davalar asliye ticaret mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, ticaret mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri aralarındaki ilişki artık iş bölümü ilişkisi değil görev ilişkisi haline dönüşmüştür. Göreve ilişkin düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olduğundan her aşamada re’sen gözetilmelidir.
Bu kuralın tek istisnası; 6335 Sayılı Kanunun 2. Maddesi ile değişik 6102 sayılı TTK’nun 5/4. Fıkrasında düzenlenmiş olup, buna göre yargı çevresinde ayrı bir asliye ticaret mahkemesi bulunmayan yerlerde asliye hukuk mahkemelerinde açılan ticari davalarda görev kuralına dayanılmamış olması, asliye hukuk mahkemesinin görevsizlik kararı verilmesini gerektirmeyecek ve davaya ticaret mahkemesi sıfatı ile bakabilecektir.
6102 Sayılı TTK’nun 12.maddesinde; bir ticari işletmeyi kısmen de olsa kendi adına işleten kişiye tacir denir. Bir ticari işletmeyi kurup açtığını, sirküler, gazete, radyo, televizyon ve diğer ilan araçlarıyla halka bildirmiş veya işletmesini ticaret sicilde tescil ederek durumu ilan etmiş olan kimse, fiilen işletmeye başlatmamış olsa bile tacir sayılır.
Somut olayda; davacı vekili yaralamalı trafik kazası nedeniyle, karşı araç işleteni ve sürücü aleyhine tazminat davası açmış olup, davada sigorta şirketi taraf olmadığına ve tacir olmayan davacı ile davalılar arasındaki uyuşmazlık sadece haksız eylem iddiasına dayandığına göre eldeki davanın ticari dava niteliğinde olmadığı açıktır. Bu nedenle davaya bakma görevi asliye hukuk mahkemesine ait olduğundan davaya bakan Muğla Asliye Ticaret Mahkemesince göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle usulen red kararı verilmiş olmasında usul ve yasaya aykırı bir yön görülmemiştir.
(IV) Diğer taraftan, eldeki dava ticari nitelikte olmadığı halde (diğer bir anlatımla ticari dava olması halinde bile) Yatağan AHM’nin kararına dayanak yaptığı 08/07/2021 tarih ve 31535 Sayılı RG’de yayınlanan 07/07/2021 tarih ve 608 sayılı kararıyla Muğla Asliye Ticaret Mahkemesinin faaliyete geçirildiği ve yargı çevresinin Muğla ili mülki sınırlar olarak belirlendiği kararın 01/09/2021 tarihinden itibaren yürürlüğe gireceği belirtilmiştir. Ancak anılan HSK da mahkemelerce 01/09/2021 tarihinden önce açılmış derdest davaların yeni görevlendirilmiş mahkemelere aktarılacağı yönünde bir açıklamaya yer verilmediğinden bu mahkemenin Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla Muğla Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğundan bahisle gönderme kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı görülmüştür. (Yargıtay 4.HD’nin 2022/2384 E – 2022/7144 K sayılı 11/04/2022 tarihli.) (Yargıtay 5.HD’nin 2022/3118 E-2022/3099 K. Sayılı 07/03/2022 Tarihli ve yine Yargıtay 5.HD’nin 2022/1073 E – 2022/2686 K sayılı 21/02/2022 tarihli kararları)
Yukarıda açıklanan nedenler ve tüm dosya içeriğine göre; ilk derece mahkemesince göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle usulen red kararı verilmiş olmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı davalı gerçek kişiler istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkrası (b-1) bendi uyarınca esastan reddine ilişkin karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davalı gerçek kişilerin tüm istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden istinaf isteminin 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkra (b-1) bendi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı tarafından peşin yatırılan 162,10 TL istinaf yoluna başvuru harcı ile 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcının alınması gereken 1.639,44 TL’den mahsubuyla, bakiye 1.580,14 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının yatıranlara iadesine,
5-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans ve harç tahsil / iade işlemlerinin İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
İlişkin dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 6100 Sayılı HMK’nun 362. Maddesi (1-a) bendi uyarınca 21/11/2022 tarihinde KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.