Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2022/2651 E. 2022/2106 K. 24.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/2651
KARAR NO : 2022/2106

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : Aydın Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : 2022/678 Esas/Derdest
KARAR TARİHİ : 26/08/2022
TALEP : Değer Kaybı-İhtiyati Haciz
İSTİNAF TARİHİ : Davacı 07/09/2022
KARAR TARİHİ : 24/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 24/10/2022
Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarih ve numarası gösterilen kararına karşı, davacı istinaf başvurusunda bulunulmakla, dosya incelendi;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü
DAVACI İSTEMİNİN ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait … plakalı … model … marka aracıyla seyir halindeyken 21/02/2022 tarihinde davalı … adına kayıtlı diğer davalı …’in idaresindeki … plakalı aracın arkadan çarpması sonucu yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza tespit tutanağına göre davalının arkadan çarpma nedeniyle asli kusurlu olduğunun tespit edildiğini, davalı … hakkında Aydın CBS’nın 2022/6229 soruşturma sayılı dosyasından 21/04/2022 tarihinde iddianame düzenlenip dava açıldığını, davalı aracın davalı sigorta tarafından sigortalandığını, aynı sigorta tarafından yapılmış kasko poliçesine sahip olduğunu, araçta büyük bir hasar oluştuğunu, ekspertiz raporuyla doğan hasarın karşılanmakla birlikte değer kaybının karşılanmadığını ileri sürerek 5.000,00 TL belirsiz alacak niteliğindeki değer kaybının olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
DAVALI CEVABININ ÖZETİ:
Dairemize gönderilen dosya içerisinde davalılar tarafından verilmiş bir cevaba rastlanılmamıştır.
DELİLLER :
Kaza tespit tutanağı, iddianame, ekspertiz raporu, tüm dosya kapsamı.
İDM’NİN YARGILAMASININ ÖZETİ :
Davacı vekilinin dava dilekçesiyle birlikte ihtiyati tedbir talep etmiş ise de İDM’nce 26/08/2022 tarihli tensip zaptının 9 nolu bendi gereğince …. plakalı aracın dava konusu olmadığından ihtiyati tedbir konulması talebinin reddine karar verilmiştir.
Aynı tarihli gerekçeli karar yazılmış davacı vekiline 31/08/2022 tarihinde tebliğ edilmiş ancak davalılara tebliğe ilişkin evraklara dosya içerisinde rastlanılmamıştır.
Ancak davacı vekilinin istinaf dilekçesini davalı …’ya 23/09/2022 …’e 12/09/2022 ve sigorta şirketine 19/09/2022 tarihlerinde tebliğ edilmesine rağmen ara kararın kendilerine tebliğ edilmediğine ilişkin bir savunma getirmemişlerdir.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; HMK 391. Maddesinin gerekçesine göre ihtiyati tedbirin amacının gerçekleştirmek için ne yönde verileceğinin örnekleyici sayımla belirtildiğini, sınırlandırma yapılmadığını, tedbir istenen aracın dava konusu olmadığından reddedilmesinin kanun koyucunun amacına aykırı olduğunu ileri sürerek ret kararının kaldırılmasına araç üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini istemiştir.
İSTİNAFA CEVAP :
Davalılar taraf istinafa cevap vermemiştir.
G E R E K Ç E:
Uyuşmazlık, maddi ve yaralamalı trafik kazası nedeniyle geçici hukuki koruma talebinin reddine karar verilmesinden kaynaklanmaktadır.
Davacı vekili … adına kayıtlı … plakalı aracın kaydına ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiş, İDM’nce yukarıda özetlenen gerekçelerle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
6100 sayılı HMK’nun 355. maddesi gereğince re’sen gözetilecekler dışında istinaf dilekçesinde gösterilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan incelemede;
(I) Davacının değer kaybına ilişkin tazminat talebini isterken araç sürücüsü … ile işleten … yanında sigorta şirketine karşı da dava açmıştır. Her ne kadar sigortanın taraf olduğu trafik kazasından dolayı tazminat istemine ilişkin davalarda verilen hüküm ve kararların istinaf incelemesinde görev HSK’nın 01/07/2022 tarih 1047 Sayılı Kararı uyarınca 01/09/2022 tarihinden itibaren uygulanacak iş bölümüne ilişkin kararına göre İzmir BAM 11 ve 20. Hukuk Dairelerine (sıra no:9) aittir.
Ancak davacı tarafın geçici hukuki koruma tedbirini sadece işleten … bakımından talep ettiğini salt geçici hukuki koruma tedbiri bakımından davacının istinaf incelemesinin yapılmasına karar verilmiştir.
(II) Bilindiği üzere uyuşmazlık bir miktar para alacağına ilişkin ise 2004 Sayılı İİK 257. vd. maddeleri gereğince ihtiyati haciz; uyuşmazlığın dava konusu hakkında olması halinde 6100 Sayılı HMK’nun 389. vd maddeleri gereğince ihtiyati tedbire ilişkin geçici hukuki koruma kararı verilmesi istenebileceği açıktır. İstem, tazminata (para alacağı) yöneliktir.
Davacı vekili dilekçesinde tazminat istemine karşılık ihtiyati tedbir konulmasını istemiştir. 6100 Sayılı HMK’nun 33. maddesi gereğince olayları anlatmak taraflara, hukuki niteleme mahkemeye aittir. İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz iki ayrı koruma tedbiri olup amaçları, konuları ve sonuçları bakımından birbirinden farklıdır. Biri diğerinin yerine geçmek üzere karar verilmez. Diğer bir anlatımla talep ya ihtiyati haciz ya da ihtiyati tedbir şeklinde nitelendirilip hüküm altına alınmalıdır. Nitekim 6100 Sayılı HMK’nun 406/2. fıkrasında “İhtiyati haciz, muhafaza tedbirleri ve geçici düzenleme niteliğindeki kararlar gibi geçici hukuki korumalara iliskin diğer kanunlarda yer alan özel hükümler saklıdır.” denmiştir. Bu fıkranın gerekçesinde “özellikle uygulamada farklı geçici hukuki korumaların birbirinin yerine kullanılmasının hatta -ihtiyati tedbir zımnında ihtiyati haciz kararı verilmesi- gibi aslında kanuna tamamen aykırı geçici hukuki koruma kararı oluşturulmasının önüne geçilmesi amaçlanmıştır.” denmiştir. Dava konusu istek tazminata (para alacağına) ilişkin olduğundan geçici koruma talebinin ihtiyati haciz olduğu kabul edilmeli ve buna göre inceleme yapılarak karar verilmelidir.
Eldeki davada istem, haksız fiilden kaynaklanan maddi razminata (para alacağına) yöneliktir. Davacı vekili dilekçesinde maddi tazminat istemine karşılık davalı işleten…’ya ait … plakalı araç kaydına ihtiyati tedbir konulmasına ilişkin talebin esasen ihtiyati haciz niteliğinde olduğu kabul edilmelidir. Ancak aşağıda gösterilen gerekçelerle verilen karar sonucu itibariyle doğru olduğundan sadece yapılan yanlışlığa işaret etmekle yetinilmiştir.
(III) 2004 Sayılı İİK 257. vd. maddeleri gereğince ihtiyati hacize karar verebilmek için bir alacağın varlığı ve bu alacağın muaccel olup olmadığı yanında davacının 258/1.fıkra gereğince iddiasını yaklaşık olarak ispat bakımından haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecburdur.
Somut olayda; davacı vekili davalı sürücü ….’in arkadan çarpma nedeniyle kusurlu olduğuna ilişkin kaza tespit tutanağını, adı geçen hakkında taksirle yaralama suçundan Aydın CBS’na ait 2022/6129 soruşturma 21/04/2022 tarihli iddianamesi ve sigorta şirketi tarafından hasara ilişkin ekspertiz raporunu ibraz etmiş ise de değer kaybına uğradığını iddia ettiği … plakalı aracın hasarsız ikinci el değerinin ne olduğunu bildirmediği, kazadan önce hasar kaydının olup olmadığına ilişkin beyanda bulunmadığı, yani;ihtiytai haciz kararı verilmesini gerektirecek önemli delilleri dosyaya eklenmediği gibi 5.000,00 TL üzerinden geçici hukuki koruma tedbiri talebinde hacizde ölçülülük ilkesi gözetildiğinde korunmaya değer bir yarar olmadığı gibi anlaşılmaktadır. Anılan hususlar esas bakımından mahkemece yerine getirilecek olsa bile haciz için davacı tarafından ibrazı zorunludur. Diğer bir anlatımla davacının yaklaşık ispat yükümlüğünün yerine getirmediği anlaşıldığından İDM’nin red gerekçesi yerinde görülmüştür.
Yukarıda açıklanan nedenler ve tüm dosya içeriğine göre; ilk derece mahkemesince taraflarca gösterilen delillerin toplanmasında, değerlendirilmesinde esas ve usul bakımından hukuka aykırılık bulunmadığı ve davacı vekilinin tüm istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkrası (b-1) bendi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin tüm istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden istinaf isteminin 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkra (b-1) bendi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı tarafından peşin yatırılan 220,70-TL istinaf yoluna başvuru harcı ile 80,70-TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubuyla Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, harç tahsil / iade işlemlerinin İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
İlişkin dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 24/10/2022 tarihinde, 6100 Sayılı HMK’nun 362. Maddesi (1-f) bendi ve 2004 Sayılı İİK’nun 258/3. fıkrası gereğince KESİN olarak oy birliği ile karar verildi.