Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2022/2215 E. 2022/2089 K. 21.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/2215
KARAR NO : 2022/2089

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : 2022/370 Esas 2022/466 Karar
KARAR TARİHİ : 28/04/2022
DAVA : İtirazın İptali
İSTİNAF TARİHİ : Davacı 13/06/2022
KARAR TARİHİ : 21/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 21/10/2022
Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarih ve numarası gösterilen kararına karşı, davacı istinaf başvurusunda bulunulmakla, dosyada duruşma yapılmasını gerektiren eksiklik görülmediğinden 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a bendi uyarınca istinaf incelemesinin duruşmasız yapılmasına karar verilerek, dosya incelendi;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü
DAVACI İSTEMİNİN ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; olay tarihi olan 20/10/2020 tarihinde İzmir/… İlçesi Organize Sanayi Bölgesinde müvekkiline ait … plaka sayılı aracı park halinde iken davalı …’a ait davalı …’ın sevk ve idaresindeki araçla geri geri manevra yaptığı sırada müvekkiline ait araca çarptığını , davacının aracının kamyon olduğunu , geçimini de kamyonları ile yaptığı nakliye, taşımacılık işi üzerinden sağladığını , kazanın meydana geldiği tarihin davacının taşımacılık işlerinin çok yoğun olduğu sürekli olarak nakliye yapılan zaman dilimi olduğunu , sonucu meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle oluşan hasar bedelinin tahsili için İzmir 10. İcra Müdürlüğünün 2021/3328 sayılı takip dosyası ile başlatılan takiben davalıların haksız olarak yaptıkları itirazın reddine, icra takibinin devamına ayrıca alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALI CEVABININ ÖZETİ:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davalıların aracının kamyon olduğunu ticari amaçla kullanıldığını , kaza günü … Organize Sanayi bölgesince nakliye işi için bulunduklarını , görevli Mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu , arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediğini , onarım süresinin hayatın olağan akışına uygun olmadığından bahisle davanın esastan reddine, davalı lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER :İzmir 10. İcra Müdürlüğünün 2021/3328 sayılı takip dosyası , tüm dosya kapsamı.
İDM KARARININ ÖZETİ :
İzmir 20. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından 09/02/2022 tarih 2021/243 Esas 2022/51 Karar sayılı kararı ile “her iki tarafında araçların ruhsat kaydına göre “ yük nakli- ticari” olarak nitelenmiş olması, araçların ticari amaçlı kullanıldığı, dolayısıyla nakliye işi için kullanıldıkları, her iki tarafın ticari işletmelerine kayıtlı araçların katıldığı trafik kazasından kaynaklanan bir ticari dava olup, her iki tarafta tacir olup TTK’nun 5. Maddesi gereği ticari davalarda görevli mahkeme asliye ticaret mahkemesidir” gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir.
Görevsizlik kararı üzerine dosyanın gönderildiği , İlk Derece Mahkemesince verilen kararda özetle; davacı tarafça dava dosyasının mahkememize tevzi edilmesinden önce dava şartı arabuluculuk sürecinin tamamlanmadığı, bu konuda başvuruda bulunulmadığı, ayrıca arabuluculuğa ilişkin olarak başvuruda bulunulduğunu gösterir herhangi bir açıklama veya beyanın dosyada mevcut olmadığı, sistem üzerinden yapılan incelemede arabuluculuk başvurusuna ilişkin herhangi bir kaydın tespit edilmediği, dosyanın tevzi edildiği tarih itibariyle arabuluculuk dava şartının yerine getirilmiş olması ve son tutanağın düzenlenmiş olması gerektiği, bu gerekliliğin yerine getirildiğini gösterir herhangi bir kayıt veya belgenin dosyada mevcut olmadığı gerekçesi ile davanın dava şartı yokluğundan reddine verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle;Asliye hukuk mahkemesinde görevsizlik kararı verildikten sonra Asliye Ticaret Mahkemesinde dava açılmasıyla zorunlu arabuluculuk sürecinin tamamlanıp tamamlanmadığı, eğer tamamlandıysa da son tutanağın dosyaya sunulması istenilmeksizin doğrudan usulden red kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu , davacının yaşadığı trafik kazası nedeniyle oluşan mağduriyetini daha da artırdığından bahisle kararın esastan kaldırılarak yerel mahkemeye yeniden gönderilmesini talep etmiştir.
İSTİNAFA CEVAP :
Davalı taraf istinafa cevap vermemiştir.
G E R E K Ç E
Uyuşmazlık, maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle işletenin aracında meydana gelen zararın sürücüden tahsili için yapılan icra takibinde itirazın iptali istemlinden kaynaklanmaktadır.
İlk Derece Mahkemesi’nce yukarıda gösterilen gerekçelerle davanın özel dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
6098 Sayılı TBK. 49 maddesi gereğince kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren bu zararı gidermekle yükümlüdür. 50/1.fıkrası gereğince zarar gören zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır
İzmir 10. İcra Müdürlüğünün 2021/3328 sayılı takip dosyasında davacı tarafından davalılar hakkında 20/10/2020 tarihinde meydana gelen trafik kazasında hasar alan … plaka sayılı aracın tamiratta geçen süre boyunca yaşanan ticari kazanç kaybının tahsili 30.882,53 TL asıl alacak 616,80 TL işlemiş faizin tahsili istemi ile ilamsız icra takibinde bulunulduğu , yetkisizlik itirazı üzerine dosyanın gönderildiği İzmir 10 İcra Müdürlüğünce düzenlenen ödeme emrinin borçluları tebliğ edildiği, borçlular vekilinin 19/04/2021 tarihli dilekçesi ile borca itiraz ettiği görülmüştür.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesinde aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesinin tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevli olduğu hüküm altına alınmıştır. Ticari davalar ise TTK.’nun 4. maddesinde sayılmıştır. Davacı araç işleteni davalılar araç işleteni ve aracının sürücüsüdür. Davalıya ait araç … Kamyon ile davalıya ait … plaka sayılı kamyon trafik kaydına göre kullanımı ticari amaçlıdır. Bu hali ile araçlar ticari işletmelerinde ticari faaliyetleri için kullanılıyor olduğundan dava nisbi ticari dava olarak kabul edilerek davaya asliye ticaret mahkemesinde bakılmıştır.
Bilindiği üzere; 19/12/2018 tarih 30630 sayılı resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 7155 Sayılı Kanunun 20.maddesi uyarınca 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 5 inci maddesinden sonra gelmek üzere; “3. Dava şartı olarak arabuluculuk” başlığı ile eklenen 5/A maddesi uyarınca; 6102 Sayılı TTK un 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalarda, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
6100 Sayılı HMK’nın 115/2.maddesinde tamamlanabilir dava şartı eksikliğinin giderilmesi için davacı tarafa süre verilebileceği belirtilmiş ise de 6352 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-2.maddesinde arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğundan usulden reddedileceği açıkça belirtildiğinden anılan dava şartı eksikliğinin, tamamlanabilir dava şartı eksikliği olarak nitelendirilmesi mümkün değildir. Zira arabuluculuk, tarafların mahkeme yoluna başvurmadan uyuşmazlıkları bir araya gelerek çözmeleri, bu şekilde daha hızlı ve barışcıl yöntemlerle sonuca ulaşmaları ile mahkemelerin iş yükünün azaltılması amacıyla getirilmiş bir alternatif çözüm yoludur.
Buna göre ; davanın TTK.’nun 4/1 maddesine göre her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olduğundan nisbi ticari dava niteliği taşıdığı tartışmasız olduğu halde, davacı tarafından dava açılmadan önce dava şartı arabulucuk kapsamında arabulucuya başvurulduğuna ilişkin son tutanağın dava dilekçesine eklenmediği, nitekim uyuşmazlığa Ticaret Mahkemesinde bakıldığı ve arabulucuya başvurmadan davanın açıldığı anlaşıldığına göre; ilk derece mahkemesince davanın 6102 Sayılı TTK un 5/A ve 6102 Sayılı HMK un 114/2 ve 115 inci maddesi uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığından,davacı vekilinin tüm istinaf nedenleri yerinde bulunmamıştır.
Yukarıda açıklanan nedenler ve tüm dosya içeriğine göre; ilk derece mahkemesince taraflarca gösterilen delillerin toplanmasında, değerlendirilmesinde esas ve usul bakımından hukuka aykırılık bulunmadığı ve davacı vekilinin tüm istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkrası (b-1) bendi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davacı vekilinin tüm istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden istinaf isteminin 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkra (b-1) bendi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı tarafından peşin yatırılan 220,70-TL istinaf yoluna başvuru harcı ile 80,70-TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubuyla Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının yatıranlara iadesine,
5-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans ve harç tahsil / iade işlemlerinin İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
İlişkin dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 6100 Sayılı HMK’nun 362. Maddesi (1-a) bendi uyarınca 21/10/2022 tarihinde KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.