Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2022/2128 E. 2022/1688 K. 15.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/2128
KARAR NO : 2022/1688

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : Aydın Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : 2022/416 Esas (Derdest)
KARAR TARİHİ : 04/07/2022
DAVA : Tazminat–İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ : 15/09/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 15/09/2022

Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarih ve numarası gösterilen kararına karşı istinaf başvurusunda bulunulmakla, dosya incelendi;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü

DAVACI İSTEMİNİN ÖZETİ :
Davacılar vekili dava dilekçesi ve 20/05/2022 tarihli talep dilekçesinde özetle; … plakalı aracın, davalı …‘nin sevk ve idaresinde iken 30.03.2021 tarihinde Germencik Camikebir Mahallesi Atatürk Bulvarı’ndaki trafik ışıklarında müvekkili olan …’ un yaya geçidinden karşıya geçmesi sırasında trafik kazası yapması sonucu …’un ağır bedensel zarara uğradığını, sakat ve malul kaldığını bu yönde raporun ekte olduğunu, Germencik Başsavcılığında 2021/2029 sayılı soruşturma olduğunu, belirsiz alacak davasının kabulü ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacı … bakımından şimdilik 100 TL geçici, 100 TL kalıcı iş gücü kaybı tazminatları ile 100 TL bakıcı, 100 TL hastane giderleri olmak üzere toplam 400 TL maddi tazminatın tüm davalılardan; davacı … için 100.000 TL manevi, diğer davacılar annesi … için 60.000 TL, babası … için 60.000 TL ve kardeşi … için 40.000 TL olmak üzere toplam 260.000 TL manevi tazminatın haksız eylem tarihinden davalı sürücüden olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline, ayrıca ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için yaklaşık ispat kuralı gereğince mahkemenin alacaklının alacağı hakkında kanaat sahibi olmasının yeterli olduğunu, davalarının haksız fiilden kaynaklandığından, tazminatın haksız fiilin gerçekleştiği tarihte muaccel hale geldiğini, davalının sorumlu olduğu manevi tazminat ve maddi tazminatın sigorta poliçe limitini aşan kısmı için tahsil kabiliyetinin ortadan kalkmaması amacıyla ve alacaklarının rehin yada başka bir şekilde teminat altında da olmadığından alacağın tahsili tehlikeye düştüğünü, telafisi güç hatta imkansız zararların ortaya çıkmaması ve hükmedilecek tazminat bedeli ile ferilerinin tahsil kabiliyetinin ortadan kalkmaması amacıyla sigorta şirketi dışında kalan diğer davalı …’in UYAP üzerinden malvarlıkları sorgulanarak malların kayıtlarına davanın niteliği gereği takriben teminatsız olarak İİK 257vd. maddeleri gereğince ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALI CEVABININ ÖZETİ
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; meydana gelen kazada müvekkilin en ufak bir kusuru dahi bulunmadığını, davacının işbu davaya dayanak olarak belirttiği Germencik Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2021/2029Soruşturma numaralı dosyası kapsamında bulunan Adli Tıp Kurumu’nun 10.08.2021 tarihli raporunda müvekkilin her ne kadar seyir yönüne hitaben yeşil ışık yanmış olsa da ışık kontrollü yaya geçidine ve kavşağa yaklaşıyor olması sebebiyle mevcut hızını azaltıp kontrollü ve etkin tedbir alacağı şekilde seyrini sürdürmesi gerekirken bu hususlara riayet etmediği iddia edildiği, işbu sebeple de Adli Tıp Kurumu’nun raporunda müvekkilin alt düzeyden tali kusurlu olduğu belirtildiğini, belirlenecek tazminatın müvekkili yoksulluğa düşürecek olması sebebiyle tazminatın tamamen kaldırılması yahut indirilmesini ve davanın zamanı aşımından ve esastan reddini savunmuştur.
İDM KARARININ ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesince geçici hukuki koruma tedbirine yapılan itirazın incelenmesi bakımından yapılan yargılamada verilen kararda özetle; davalı itiraz eden …’nin, trafik kazasına karışan aracın sürücüsü olduğu, maluliyet ve kusur yönünden mahkememizce rapor alınmamış ise de, olayla ilgili olarak Germencik Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2021/2029 soruşturma sayılı dosyasında yürütülen soruşturma sırasında alınan 10/08/2021 tarihli ATK raporunda; sürücü davalı …’nin tali kusurlu olduğu, davacı mağdur yaya …’un asli kusurlu olduğunun bildirildiği, yine Germencik Sulh Hukuk Mahkemesinin 2021/543 Esas sayılı dosyasında Adnan Menderes Üniversitesi Hastanesince düzenlenen sağlık kurulu raporunda; davacı …’un paraplejik olduğu, kooperasyonun olmadığı, sürekli yardıma muhtaç olduğu, kendi işlerini görecek güce sahip olmadığı, hastalığının süreğen olabileceği düşünüldüğünden vesayet altına alınmasının uygun olduğu tıbbi kanaatine varıldığının bildirildiği, yine davalı sigorta şirketince alınan maluliyet raporunda davacının %98 oranında malul olduğunun bildirildiği, trafik kazası nedeniyle meydana gelen yaralanma olayına bağlı zarar, kazanın olduğu tarihte muaccel hale geldiğinden ve dosyada mevcut delillere göre manevi zarar yönünden yaklaşık ispat koşulunun oluştuğu, hacizde ölçülülük ilkesi gereğince kısmen kabul-kısmen reddine karar verilmiş olması ileride hükmedilecek olan manevi tazminat istemi için 6100 Sayılı HMK’nun 36/1-b bendi gereğince davada iki taraftan birine veya üçüncü kişiye kanunen gerekmediği halde görüşünü açıklamış olması niteliğinde görülemeyeceği, ihtiyati hacizde verilen karar ne olursa olsun buna bağlı olmaksızın nihai kararda 22/06/1966 tarihli 7/7 sayılı İBK’da göz önünde tutularak manevi tazminatın hüküm altına alınmasının mümkün olduğu, bu aşamada, kusur oranı, maluliyet ile tazminat miktarının belirlenmesi çekişmeli olsada, manevi tazminat yönünden yaklaşık da olsa ispat gerçekleştiğinden, mahkememizce ihtiyati haciz isteğinin kısmen kabulüne karar verilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı, iş bu sebeple itirazın reddine karar vermek gerektiği, davalı vekilinin, teminata ilişkin itirazı yönünden yapılan değerlendirmede ise; ihtiyati hacze karar verilen manevi tazminat miktarı ve bu miktar üzerinden alınması gereken teminat miktarının düşüklüğü nazara alınarak mahkememizce teminat alınmadan ihtiyati haciz kararı verildiği, İzmir BAM 4. HD’nin’de bu yönde benzer kararlarının bulunduğu nazara alınarak itirazın reddine karar verilmiştir.
Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; 02.06.2022 tarihli ihtiyati haciz kararına itiraz dilekçemizde de açıkladığımız üzere davacı yanın talep etmiş olduğu ihtiyati hacze ilişkin teminat ödeyip ödememesi gerektiği ile ilgili hiçbir açıklamaya yer verilmeden yerel mahkemece davalı müvekkil aleyhine ihtiyati haciz kararı verilmesi usule ve yasalara aykırı olduğunu, İİK’nın 259.maddesi “İhtiyati haciz istiyen alacaklı hacizde haksız çıktığı taktirde borçlunun ve üçüncü şahsın bu yüzden uğrayacakları bütün zararlardan mesul ve Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 96 ncı maddesinde yazılı teminatı vermeğe mecbur olduğu,
ancak alacak bir ilama müstenid ise teminat aranmayacağı, dosya kapsamına bakıldığında ilama dayalı bir alacak talebi bulunmadığı gibi, davacı yanca ispat açısından ilam niteliğinde bir belgenin de dosyaya sunulmamış olduğu görüleceği, yargılamanın ilerleyen safhalarında dinlenecek olan tanıklarımız ile de gerçekleşmiş olan trafik kazasında müvekkilin kusursuz olduğu tüm kusurun …’da olduğu açık bir şekilde anlaşılacağı, kaldı ki Germencik Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2021/2029Soruşturma numaralı dosyası kapsamına bakıldığında dinlenmiş olan tanıkların, …’un yaralanmış olduğu trafik kazasında müvekkilin en ufak kusurunun bulunduğuna yönelik bir beyanlarının da olmadığı görüldüğü, dolayısıyla müvekkilin gerçekleşmiş olan kazada en ufak bir kusuru dahi bulunmayıp alınacak olan bilirkişi raporu ve dinlenecek tanık beyanları ile de işbu beyanlarımızın doğruluğu ortaya çıkacağı, işbu sebeple ihtiyati haciz talebine dayanak yapılan alacağın taraflar arasında ihtilaflı bir durumda olup yargılama faaliyetine muhtaç olduğu açık olduğu, işbu sebep dahilinde müvekkilden istenen tazminat alacağının muaccel hale gelmiş olduğunun kabul edilebilmesi de mümkün olmadığı, ihtiyati haciz kararına karşı yapmış oldukları itirazların reddine dair karar verilmiş olması usule ve yasalara aykırı olduğundan kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAFA CEVAP :
Karşı taraf istinafa cevap vermemiştir.
G E R E K Ç E:
Uyuşmazlık, yaralamalı trafik kazasından kaynaklanan haksız eylem nedeniyle açılan maddi manevi tazminat davasında istenilen ihtiyati haciz kararına yapılan itirazın reddine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince yukarıda özetlenen gerekçelerle; 23/05/2022 tarihli karar ile davacının ihtiyati haciz isteğinin manevi tazminat isteği yönünden kısmen kabulü ile 25.000 TL üzerinden davalı … aleyhine teminatsız ihtiyati haciz kararı verildiği; davalı …’in bu karara süresinde yaptığı itirazın ise 04/07/2022 tarihinde duruşmalı yapılan inceleme üzerine aynı tarihli kısa ve gerekçeli karar ile reddine karar verilmesi üzerine davalının istinaf başvurusunda bulunduğu anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Bilindiği üzere uyuşmazlık bir miktar para alacağına ilişkin ise 2004 Sayılı İİK 257. vd. maddeleri gereğince ihtiyati haciz; uyuşmazlığın dava konusu hakkında olması halinde 6100 Sayılı HMK’nun 389. vd maddeleri gereğince ihtiyati tedbire ilişkin geçici hukuki koruma kararı verilmesi istenebileceği açıktır.
Dava konusu istek tazminata (para alacağına) ilişkin olduğundan geçici koruma talebinin ihtiyati hacizdir. Nitekim davacı taraf da dilekçesinde ihtiyati haciz isteminde bulunmuş ve ilk derece mahkemesince de değerlendirme bu yönde yapılmıştır.
Keza, 2004 Sayılı İİK 257. vd. maddeleri gereğince ihtiyati hacize karar verebilmek için bir alacağın varlığı ve bu alacağın muaccel olup olmadığı önem taşımakta olup, aynı Kanunu’nun 258/1.maddesinde; alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur, şeklinde belirtilen husus alacağın yaklaşık ispat kurallarına göre, ispatına ilişkin delil ve belgelerin sunulmasını gerektirir.
Ayrıca, 2004 Sayılı İİK’nın 265/1. fıkra gereğince; borçlu kendisi dinlenmeden verilen “ihtiyati haczin dayandığı sebeplere”, “mahkemenin yetkisine” ve “teminata” karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir. 2. fıkraya göre Mahkeme, “gösterilen sebeplere hasren” tetkikat yaparak itirazı kabul veya reddeder. İtiraz eden, dilekçesine istinat ettiği bütün belgeleri bağlamaya mecburdur.

Somut olayda; trafik kazasından kaynaklanan haksız eyleme dayanıldığına göre, iddia edilen alacağın 6098 Sayılı TBK 117. maddesi gereğince kaza tarihi olan 30/03/2021 tarihinde muaccel hale geldiği açıktır. Dosya içinde bulunan Savcılık evrakı, Adli Tıp raporları, kaza tespit tutanağı ve diğer delillerden; davacı tarafın alacağını yaklaşık da olsa ispat ettiği yalnızca kusur ve alacak miktarının belirsiz olduğu anlaşıldığından, ilk derece mahkemesince ihtiyati hacze karar verilmesinde hukuka aykırılık görülmediğinden, davalı … vekilinin anılan hususlara değinen istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir.
Keza, kusur oranı henüz tam olarak kesinleşmediği gibi davalının tali düzeyde kusurlu bulunması ihtiyati haciz kararı verilmesine engel olmadığı yalnızca manevi tazminatı takdirinde önem ifade ettiği,ilk derece mahkemesinin ihtiyati haciz kararında da bu hususun gözetildiği anlaşıldığından, davalının bu yöndeki istinaf nedenleri de hukuka uygun bulunmamıştır.
Öte yandan, manevi tazminat isteminde zararın tekliği ve bölünmezliği ilkesi gereğince kısmi ve belirsiz alacak davası olarak açılmaya elverişli değildir. Bu sebeple davacıların manevi zararlarına karşılık ihtiyati haciz taleplerinin tamamının tek kalemde istenebileceğinden göz önünde tutularak ihtiyati haciz talebinin kabulü, hacizde ölçülülük ilkesi gereğince kısmen kabul-kısmen reddi veya reddine karar verilmiş olması ileride hükmedilecek olan manevi tazminat istemi için 6100 Sayılı HMK’nun 36/1-b bendi gereğince davada iki taraftan birine veya üçüncü kişiye kanunen gerekmediği halde görüşünü açıklamış olması niteliğinde görülemez. Diğer bir anlatımla, ihtiyati hacizde verilen karar ne olursa olsun buna bağlı olmaksızın nihai kararda 22/06/1966 tarihli 7/7 sayılı İBK’da göz önünde tutularak manevi tazminatın hüküm altına alınması mümkündür.
2004 Sayılı İİK. 259. maddede ihyati haciz istiyen alacaklının hacizde haksız çıktığı taktirde borçlunun ve üçüncü şahsın bu yüzden uğrayacakları zararlardan mesul olacağı ve teminatı vermeğe mecbur olacağı hükmü düzenlenmiştir.6100 Sayılı HMK 87. madde uyarınca teminatın tutarını ve şeklini hakim serbestçe tayin eder. Teminatı gerektiren durum ve koşullarda değişiklik olması hâlinde, hâkim teminatın azaltılması, artırılması, değiştirilmesi ya da kaldırılmasına karar verebilir.
Eldeki davada, ihtiyati haciz kararının verildiği aşama, cezai evrak içeriği, davacının maluliyet oranı ve davalının eyleminin ağır derecede bedensel zarara ilişkin olması dikkate alındığında, 2004 Sayılı İİK 259/2 maddesi kapsamında teminatsız olarak ihtiyati haciz kararı verilmiş olmasında da usul ve yasaya aykırılık görülmemiştir.
Hal böyle olunca yukarıda açıklanan nedenler ve tüm dosya içeriğine göre; İlk Derece Mahkemesince davacı tarafın ihtiyati haciz isteği bakımından taraflarca gösterilen delillerin toplanmasında, değerlendirilmesinde esas ve usul bakımından hukuka aykırılık bulunmadığından ve davalı … vekilinin tüm istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkrası (b-1) bendi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı … vekilinin tüm istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkra (b-1) bendi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı tarafından peşin yatırılan 220,70TL istinaf yoluna başvuru harcı ile 80,70 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubuyla Hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, harç tahsil / iade işlemlerinin İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
İlişkin dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 15/09/2022 tarihinde, 6100 Sayılı HMK’nun 362. Maddesi (1-f) bendi ve 2004 Sayılı İİK’nun 265/Son fıkrası gereğince KESİN olarak oy birliği ile karar verildi.