Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2022/188 E. 2023/505 K. 28.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/188
KARAR NO : 2023/505

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : 2020/716 Esas 2021/767 Karar
KARAR TARİHİ : 30/09/2021
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
İSTİNAF TARİHİ : Davalı … 08/11/2021
KARAR TARİHİ : 28/02/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 28/02/2023

Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarih ve numarası gösterilen kararına karşı, istinaf başvurusunda bulunulmakla, dosyada duruşma yapılmasını gerektiren eksiklik görülmediğinden 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a bendi uyarınca istinaf incelemesinin duruşmasız yapılmasına karar verilerek, dosya incelendi;

G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü

DAVACI İSTEMİNİN ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;zorunlu sigortası bulunmayan ve işleten davalıya ait , sürücü davalının idaresindeki aracın 04.04.2011 tarihinde, yaya olan müvekkiline çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında, müvekkilinin bacağından ağır yaralandığını, yaralanma nedeniyle müvekkilinin kalçasına 3 adet protez takıldığını ve 1 yıl koltuk değnekli hareket raporu verildiğini, %43 özürlü bulunduğuna dair Özürlü Sağlık Kurulu Raporu düzenlendiğini, müvekkilinin iş göremezlik zararlarının oluştuğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 2.000,00 TL geçici iş göremezlik, 8.000,00 TL sürekli iş göremezlik zararının olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, 25.000,00 TL manevi tazminatın davalı işleten ve sürücüden olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekilince sunulan ıslah dilekçesinde; alınan ATK raporunda müvekkilinin maruz kaldığı bedensel zararın sürekli maluliyet yaratmadığının belirtildiğini, müvekkilinin kaza sonucu kırılan kalçasına protez uygulandığını, protez uygulanan bir kimsenin bedensel zarar görmediğinin kabul edilmesinin mümkün olmadığını, bu sebeplerle davayı kısmen ıslah ettiklerini belirterek iş göremezlik zararı olarak gösterilen 8.000,00 TL tutarındaki talep sonucunu ıslah ederek 8.000,00 TL bedensel zarar olarak tazminine karar verilmesini, 19.05.2016 tarihli dilekçesiyle de 2.000,00 TL iş göremezlik tazminatı miktarını arttırarak 5.951,10 TL’nin tahsiline karar verilmesini istemiştir.
DAVALI CEVABININ ÖZETİ:
Davalı …vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkilinin sorumluluğundaki araç sürücüsünün kusurlu olduğunu, zarar gördüğünü ispatlaması gerektiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle ; müvekkilinin olayda tam kusurlu olmadığını, talep edilen tazminatların fahiş olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı …, cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLER :
İzmir 4. Sulh Ceza Mahkemesinin 2011/1016 E. Sayılı dosyası , ATK. 3.İhtisas Dairesi Raporu , 25/02/2016 tarih ATK Genel Kurulu raporu , 21/04/2014 tarihi tazminat raporu , 05/08/2021 tarihli maddi tazminat raporu , dosyası, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarını gösterir araştırma tutanakları, tanık beyanları, tüm dosya kapsamı.
İDM KARARININ ÖZETİ :
İzmir 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/03/2017 gün ve 2014/435 Esas 2017/291 Karar sayılı kararı ile ; davacının sürekli maluliyetinin bulunmadığı, iyileşme süresinin 9 ay olduğunun bildirildiği, alınan tazminat hesap raporunda davacının 5.951,10 TL geçici iş göremezlik zararının bulunduğunun tespit edildiği, taraflarının ekonomik sosyal durumları, davacıdaki zarar oranına göre manevi tazminatın belirlendiği, davacının sürekli iş göremezlik zararının bulunmadığı gerekçesiyle, maddi tazminat davasının kısmen kabulüne, 5.951,10 TL geçici iş göremezlik tazminatının olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline, manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile 5.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte işleten ile sürücü davalıdan müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
Karara karşı taraf vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulmuş İzmir BAM 11. Hukuk Dairesinin 23/11/2020 tarih ve 2020/1870 Esas 2020/1048 Kararı ile ” hakkında dava açılan kişinin kimlik bilgilerinin tespit edilmemesi nedeniyle hükmün infazının tereddüte neden olması, ve davacı vekilinin ıslahla talep ettiği bedensel zararın, davacının yaralanmasına bağlı hangi bedensel zararı olarak talep edildiği açıklattırılarak, talep somutlaştırıldıktan sonra, sonucuna göre karar verilmesi gerektiği halde, belirsiz talebin reddine karar verilmesi doğru görülmemekle,” gerekçesi ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Kaldırma kararı sonrasında İlk Derece Mahkemesince verilen kararda özetle; davacının sürekli maluliyetinin bulunmadığı, dolayısı ile inşaat işlerinde çalışamayacak olması iddiası ile gelir kaybı hususunun bu nedenle talep edilemeyeceği, ancak SGK sorumluluğunda olmayan tedavi gideri, ileriye dönük muhtemel tedavi gideri, bakım gideri ulaşım gideri gibi giderlerinin ne miktarda olacağı hususunda doktor aktüer bilirkişiden rapor alınmıştır. Buna göre, SGK sorumluluğunda olmayan tedavi giderinin 1.042,47 TL olduğu, ileriye dönük muhtemel tedavi giderinin 1.400,00 TL olduğu, bakım giderinden kaynaklı maddi tazminat alacağının 2.389,50 TL olduğu, tedavi ile ilişkili muhtemel ulaşım giderinin 280,00 TL olabileceği, böylelikle davacının toplam maddi tazminat alacağının ise 5.111,97 TL talep edebileceği anlaşılmakla davanın aşağıdaki gibi kısmen kabulüne karar verildiği gerekçesi ile Maddi tazminat yönünden davanın kısmen kabulü ile; -5.951,10.-TL geçici iş göremezlik zararının 5.111,97.-TL tazminatın davalılar … ve … yönünden kaza tarihinden itibaren, davalı …yönünden dava tarihinde itibaren işleyecek yasal faizi ile tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, taktiren 5.000,00.-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılar … ve …’den tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle , açılan davada … TC nolu …’ün hasım olarak gösterildiğini, bu kişinin müvekkili …’ün annesi olup, araç ruhsat sahibi olmadığını, araç ruhsat sahibinin ise müvekkilinin eşi olan … olduğunu, anne olan …’e husumet yöneltilemeyeceğini, ATK raporunda tıbbi iyileşme süresi 9 ay olarak belirlenmiş ise de, hastane kayıtlarında davacının 9 aydan daha az bir süre içinde iyileşerek hastaneden taburcu edildiğinden 9 ay üzerinden maddi ve manevi tazminat belirlenmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, dava tarihi itibariyle yasal faize hükmedilmesi gerektiğini, …nın da vekili olduğundan, vekili olan davalılar lehine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, maddi ve manevi tazminat yönünden vekalet ücretine hükmedilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkili araç sürücüsünün olayda tam kusurlu olmadığını, müvekkilinin yargılandığı İzmir 4. Sulh Ceza Mahkemesinin 2011/1016 E. Sayılı dosyasında, mahallinde keşif yapılmadığını, sadece dosya üzerinden kusur yönünden bilirkişi raporu alındığını, keşif yapılmadan alınan rapora dayanılarak mahkemenin hüküm kurmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, ayrıca kusur raporunun gerçeği yansıtmadığından bahisle kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAFA CEVAP :
Davacı taraf istinafa cevap vermemiştir.
G E R E K Ç E
Uyuşmazlık, yaralamalı trafik kazasından kaynaklanan haksız eylem nedeniyle maddi manevi tazminat isteklerine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince İzmir BAM 11.Hukuk Dairesinin 23/11/2020 tarih ve 2020/1870 Esas 2020/1048 Kararı kaldırma kararı üzerine yapılan yargılama sonucunda yukarıda özetlenen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı davalı … olarak istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bilindiği üzere, sürücünün trafik kazasının oluşmasında kusurlu bulunması durumunda zarar gören 6098 Sayılı TBK’nun 49. maddesi gereğince sürücüye, 2918 Sayılı Kanunun 85. maddesi gereğince motorlu araç işletenine karşı dava açabilir. 6098 Sayılı TBK 50/1 maddesine göre zarar gören zararını ve zarar görenin kusurunu ispat yükü altındadır. Aynı Kanunun 56 ıncı maddesi uyarınca bedensel zarar gören ve yakınları kendisine uygun bir paranın manevi tazminat olarak ödenmesini isteyebilir.
Ayrıca, 6098 Sayılı TBK’nun 54. maddesinde ilk defa tanımlanan bedensel zararların 55. madde gereğince bu kanun hükümlerine ve sorumluluk ilkelerine göre hesaplanacağı hüküm altına alınmıştır.
İzmir BAM 11.Hukuk Dairesinin 23/11/2020 tarih ve 2020/1870 Esas 2020/1048 Kararı kaldırma kararında ” Öncelikle davanın araç maliki olan …’e yöneltilip yöneltilmediğinin tespiti gerekmektedir. Davalı …’ün annesi ile eşinin isminin … olduğu, davanın araç maliki olan eş …’e yöneltilmeyip, annesi olan …’e yöneltildiği iddia edilmektedir. Dava dilekçesinde, araç maliki olan …’e davanın açıldığının belirtildiği ve davalı olarak gösterilen … isminin yanında TC numarasının bulunmadığı, tensip tutanağında da TC numarasının bulunmadığı, … ile davalı …’ün adreslerinin aynı yer olarak gösterildiği , nüfus kayıtlarına göre, anne … ‘ nin … ve … kızı 09.03.1952 doğumlu olduğu, eş …’ nin … ve … kızı 1983 doğumlu olduğu, Uyap sistemine tebligat çıkartılması için kimlik bilgilerinin eklenmesi gerektiğinden, … Cad. No: … Kat:… …/ … adresine dava dilekçesinin tebliğine ilişkin çıkarılan tebligatta , davalı … isminin karşısında “… ve … kızı “, ” 09.03.1952 D.lu ” ve ” … TC nolu ” olduğunun belirtildiği, aynı adrese …’ e çıkartılan tebligatın da, adreste tanınmaması nedeniyle iade edildiği, davalı …’ün tespit edilen … Mah. … Sokak No:… İç Kapı No:… … … adresine tebliğinin yapıldığı, yine aynı bilgilerin yer aldığı … adına çıkarılan tebligatın mernis adresi olan … Mah. … Sokak No:… İç KapıNo:… … … adresine gönderildiği, adresten geçici ayrılması nedeniyle TK 21.’e göre tebliğ işleminin yapıldığı, …’ün duruşmalara katılmadığı cevap lahiyası sunmadığı, ekonomik ve sosyal durumunun araştırılmasının da yine aynı kimlik bilgilerine göre yapıldığı, Mernis kayıtlarına göre, …’ ün annesi … ile birlikte aynı adreste ikamet ettiği anlaşılmaktadır. Uyap sisteminden temin edilen, trafik tescil belgesinde, aracın kazadan sonra 2014 yılında satışının yapıldığı ve yeni malikin kimliği belirtilmiş olup, kaza tarihindeki araç malikine ilişkin bir bilgi yer almadığından, kaza tarihindeki araç maliki belirlenememiştir. Gerekçeli kararda davalı …’ün TC nosu ve kimlik bilgileri yer almamakta ise de, Uyap’ ta davalı olarak … ve … kızı 1952 d.lu … gösterildiğine göre, hükmün infazı bu kişi hakkında yapılacaktır. İlk derece mahkemesince, kaza tarihindeki araç malikini gösterir, trafik tescil belgesi getirtilerek, davalı işletenin kim olduğu ve kimlik bilgileri tereddütsüz olarak belirlenmeli, araç işleteni Uyap sitemine davalı olarak eklenen ve tüm tebligatların yapıldığı …’ ün annesi … olmadığı, eşi … olduğunun tespit edilmesi halinde ise, Uyap sitemindeki hata düzeltilerek, doğru kişiye dava dilekçesi ile birlikte tüm tebligatlar yapılarak, bu davalının savunma ve itirazları değerlendirilmek suretiyle karar verilmelidir. Hükmün infazının tereddütsüz olması gerektiğinden ve bu husus kamu düzenine ilişkin olduğundan, kararın res’en kaldırılması gerekmiştir” gerekçesi ile kaldırılmış olup , ilk derece mahkemesince kaldırma kararı gereği yerine getirilmemiştir.
Keza ; dava İzmir 14.Asliye Hukuk Mahkemesi’ne açılmış , dava dilekçesinde … ‘ ün TC numarası yazılmamış , Mahkemenin 27/09/2013 tarih 2013/97 esas 2013/ 99 karar sayılı sayılı kararı görevsizlik kararında …’ ün TC numarası … olarak yazılmıştır.
Manisa Emniyet Müdürlüğünün 13/12/2013 tarihli yazısında … plakalı 1998 model … … marka otomobilin 03/03/2010-29/11/2011 tarihleri arasında … TC nolu … adına kayıtlı olduğu bildirilmiştir.
Bu durumda araç maliki … TC nolu … olduğu halde , kaldırma kararı gereği yerine getirilmeksizin … TC nolu … hakkında yargılamanın yürütülüp karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup kamu düzenine ilişkin olduğundan davalı …’ in istinaf nedenleri incelenmeksizin kararın kaldırılması gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenler ve tüm dosya içeriğine göre; davalı … TC nolu … yönünden Uyap sitemindeki hata düzeltilerek, doğru kişiye dava dilekçesi ile birlikte tüm tebligatlar yapılarak, bu davalının savunma ve itirazları değerlendirilmek suretiyle karar verilmesi gerektiğinden davalı … vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkra (a-4) bendinde yer alan “diğer dava şartlarına aykırılık bulunması” şeklindeki düzenleme gereğince ilk derece mahkemesinin kararının esası incelenmeden kaldırılmasına ve dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-İzmir 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/716 Esas – 2021/767 Karar sayılı, 30/09/2021 tarihli kararının 6100 Sayılı HMK’nun 353/1 fıkra (a-4) bendi gereğince ESASI İNCELENMEDEN KALDIRILMASINA,
3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İzmir 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
4-Davalı …’ ün peşin yatırdığı 242,00 TL istinaf karar ve ilam harcının istek halinde iadesine, alınması gereken 492,00 TL istinaf yoluna başvuru harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
5-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği ve harç tahsil / iade işlemlerinin İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
İlişkin dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 6100 Sayılı HMK’nun 353. Maddesi (1-a) bendi uyarınca 28/02/2023 tarihinde KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.