Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2022/1606 E. 2022/1759 K. 20.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/1606
KARAR NO : 2022/1759

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : 2021/1307 Esas – 2021/1007 Karar
TARİHİ : 24/11/2021
DAVA : Elatmanın Önlenmesi (Satın Almaya Dayalı)

İSTİNAF TARİHİ : 09/12/2021 Davacı
KARAR TARİHİ : 20/09/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 20/09/2022

Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarih ve numarası gösterilen kararına karşı, davacı istinaf başvurusunda bulunulmakla, dosyada duruşma yapılmasını gerektiren eksiklik görülmediğinden 6100 sayılı HMK’nun 353/1(b-1/son) cümle uyarınca istinaf incelemesinin duruşmasız yapılmasına karar verilerek, dosya incelendi;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü

DAVACI İSTEMİNİN ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; muarazanın giderilmesi suretiyle Rödovans sözleşmesi gereğince müvekkil şirketin rödovansçı olduğunun tespitine, ruhsat devir sözleşmesi gereğince …. nolu sahanın mülkiyetinin müvekkil şirkete ait olduğunun tespiti ile davalı adına olan ruhsatın iptali ile müvekkil şirket adına tesciline, rödovans sözleşmesi gereğince dava konusu ruhsat sahasının işletilebilmesi amacı ile ihtiyati tedbir yolu ile ruhsat sahasının müvekkil şirkete teslimine dava konusu ruhsat sahasının üçüncü şahıslara devir ve temlikinin önlenmesi amacı ile ruhsat sahasının kaydına ihtiyati tedbir işlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALI CEVABININ ÖZETİ:
Davalı taraf beyan dilekçesi ile davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER :
Fethiye 2. Asliye Hukuk (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesi’nin 16/09/2021 tarih ve 2020/427 Esas 2021/451 Kararı, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarını gösterir araştırma tutanakları, tanık beyanları, tüm dosya kapsamı.
İDM KARARININ ÖZETİ :
Muğla Asliye Ticaret Mahkemesince kararda özetle; yeni bir mahkeme kurulurken o mahkemenin kuruluş yasasında zaman bakımından faaliyete geçme gününden önceki uyuşmazlıklara bakacak mahkemelerle ilgili özel bir düzenleme bulunmadığı taktirde her uyuşmazlığın , meydana geldiği tarihte bu işe bakacak olan mahkemece çözümleneceğini , 08 Temmuz 2021 tarih ve 31535 Sayılı Resmi Gazetede Yayınlanan Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu’nun 07.07.2021 tarih ve 608 Sayılı Kararı ile kurulmasına karar verilen ve yargı çevresi tüm Muğla ilinin mülki sınırları olarak belirlenen Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi ile ilgili kararın özellikle 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanmasına karar verildiğini , halihazırda açılmış davaların yeni kurulan mahkemeye devredileceğine düzenleme olmadığnıı , o hâlde, yeni bir mahkemenin faaliyete geçirildiği tarihten önce derdest bulunan davaların, istek üzerine veya doğrudan doğruya görevsizlik ya da gönderme kararı ile yeni kurulan mahkemeye gönderilmesine olanak olmadığını bu nedenle mahkemenin görevli olmadığı gözetilmeksizin yazılı gerekçe ile devir kararı ile dosyanın Mahkemeye gönderme kararı verilmesinin doğru görülmediğinden bahisle 6100 sayılı HMK.nun 114/1-c maddesi delaletiyle, 6100 sayılı HMK.nun 115/2 maddesi gereğince davanın dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine ve mahkemenin görevsizliğine, 6100 sayılı HMK’nun 20/1 maddesi gereğince görevli ve yetkili mahkemenin Fethiye 2. Asliye Hukuk (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesi olduğunun tespitine , 6100 sayılı HMK.nun 20/1 maddesi gereğince Fethiye 2. Asliye Hukuk (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Muğla Asliye Ticaret Mahkemesinin yargı çevresinin Muğla ilinin mülki sınırları olarak belirlenmesine ilişkin Hakimler ve Savcılar Genel Kurulu kararında mevcut davaların açıldığı tarihte görevli olan mahkeme tarafından görülmeye devam etmesi hususunda bir düzenleme de bulunmadığına göre Fethiye 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin derdest davada Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatını kullanarak davaya devam etmesinin mümkün olmadığını , 01.09.2021 tarihi itibariyle Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yargı çevresi Muğla İli mülki sınırları olarak belirlenmiş olduğundan, Fethiye Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ticaret mahkemesi sıfatıyla dava bakma yetkisi sona erdiğini , bu sebeple görevsizlik kararı verilerek dosyanın daha önce gönderme kararı veren Fethiye 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne görevsizlik kararı ile gönderilmesinde hukuki bir yarar bulunmadığından bahisle istinaf incelemesi neticesinde Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevsizlik kararının kaldırılmasına ve neticeten Muğla Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli ve yetkili mahkeme olduğu yönünde karar verilmesini talep etmişlerdir.
İSTİNAFA CEVAP :
Davalı taraf istinafa cevap vermemiştir.

G E R E K Ç E

Taraflar arasındaki uyuşmazlık 17/05/2018 tarihli Rödevans ile Maden Ruhsatı Devir sözleşmesine dayalı rödevans yönünden çekişmenin önlenmesi, devir sözleşmesi gereğince davalı adına olan krom madeni ruhsatının iptaline ilişkindir.
İDM’nce yukarıda gösterilen gerekçelerle göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
6100 sayılı HMK’nun 355. maddesi gereğince re’sen gözetilecekler dışında istinaf dilekçesinde gösterilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan incelemede;
Fethiye 2. AHM görevsizlik kararına karşı istinaf yoluna başvurulması üzerine İzmir BAM 6. HD’nin 2020/2032 E. – 2020/1511 K. Sayılı 23/10/2020 tarihli kararıyla; rödevans sözleşmesiyle ilgili uyuşmazlığın tefrikine karar verilmesine karar verilmiş , İzmir BAM 6. HD.’nin kararı gereğince Fethiye 2. AHM’nin rödevans bakımından uyuşmazlık kısmını 10/02/2021 tarihli ara kararla tefrik ettikten sonra elde kalan uyuşmazlık bakımından 16/07/2021 tarih 2020/427 esas 2021/451 karar sayılı kararı ile dava dosyasının Muğla Asliye Ticaret Mahkemesine devrine karar verilmiştir.
Eldeki dava, 6102 Sayılı TTK’nın yürürlüğe girdiği tarih olan 01/07/2012 tarihinden sonra 04/08/2020 tarihinde açılmıştır.
6102 sayılı TTK’nun 4. Maddesine göre; bir davanın ticari dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin tarafların her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin taraflarının ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın TTK veya diğer Kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir. Örneğin; ödünç para verme işlerine ilişkin uyuşmazlıklar 6102 sayılı TTK’nun 4. Maddesi uyarınca, iflas davaları ise 2004 sayılı İİK’nun 154 ve devamı maddeleri gereğince ticari dava sayılır. Buna karşılık 4. Madde uyarınca, tarafların tacir olup olmamasına bakılmaksızın ticari dava sayılan havale, vedia ile fikir ve sanat eserlerine ilişkin uyuşmazlıklardan doğan davalar herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmiyorsa ticari dava sıfatını kaybedecektir.
Diğer taraftan 6102 sayılı TTK’nun 19/2. Fıkrası gereğince; taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, TTK, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
6335 sayılı Kanunun 2. Maddesi ile değişik 6102 sayılı TTK’nun 5. Maddesi uyarınca ticari davalar asliye ticaret mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, ticaret mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri aralarındaki ilişki artık iş bölümü ilişkisi değil görev ilişkisi haline dönüşmüştür. Göreve ilişkin düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olduğundan her aşamada re’sen gözetilmelidir.
Bu kuralın tek istisnası; 6335 sayılı Kanunun 2. Maddesi ile değişik 6102 sayılı TTK’nun 5/4. Fıkrasında düzenlenmiş olup, buna göre yargı çevresinde ayrı bir asliye ticaret mahkemesi bulunmayan yerlerde asliye hukuk mahkemelerinde açılan ticari davalarda görev kuralına dayanılmamış olması, asliye ticaret mahkemesinin görevsizlik kararının verilmesini gerektirmeyecektir.
6102 Sayılı TTK’nun 12.maddesinde; bir ticari işletmeyi kısmen de olsa kendi adına işleten kişiye tacir denir. Bir ticari işletmeyi kurup açtığını, sirküler, gazete, radyo, televizyon ve diğer ilan araçlarıyla halka bildirmiş veya işletmesini ticaret sicilde tescil ederek durumu ilan etmiş olan kimse, fiilen işletmeye başlatmamış olsa bile tacir sayılır.
Somut olayda tacirler arasında görülen eldeki davanın ticari dava olduğu çekişmesizdir.
Fethiye 2.AHM’nin kararına dayanak yaptığı 08/07/2021 tarih ve 31535 sayılı RG’de yayınlanan 07/07/2021 tarih ve 608 sayılı kararıyla Muğla Asliye Ticaret Mahkemesinin faaliyete geçirildiği ve yargı çevresinin Muğla ili mülki sınırlar olarak belirlendiği kararın 01/09/2021 tarihinden itibaren yürürlüğe gireceği belirtilmiştir. Ancak anılan HSK da mahkemelerce 01/09/2021 tarihinden önce açılmış derdest davaların yeni görevlendirilmiş mahkemelere aktarılacağı yönünde bir açıklamaya yer verilmediğinden bu mahkemenin Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla Muğla Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğundan bahisle gönderme kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı görülmüştür. (Yargıtay 4.HD’nin 2022/2384 E – 2022/7144 K sayılı 11/04/2022 tarihli.)
Yargıtay 5.HD’nin 2022/3118 E-2022/3099 K. Sayılı 07/03/2022 Tarihli il bakımından yargı yerinin belirlenmesine ilişkin kararında özetle; Hakimler ve Savcılar Genel Kurulu’nun 07/07/2021 tarihli ve 608 sayılı kararıyla 01/09/2021 tarihi itibariyle Aydın Asliye Ticaret Mahkemesi’nin faaliyete geçirildiği, davanın 08/02/2016 tarihinde açıldığı, 07/07/2021 tarihli ve 608 sayılı kararda derdest dosyaların devredileceği yönünde bir ibare bulunmadığı anlaşıldığından, dosyanın Aydın (….)Asliye Hukuk Mahkemesi’nce görülerek sonuçlandırılması gerektiğine işaret edilmiştir.
Yine Yargıtay 5.HD’nin 2022/1073 E – 2022/2686 K sayılı 21/02/2022 tarihli ilçe ve il bakımından yargı yerinin belirlenmesine ilişkin kararında özetle; “Hakimler ve Savcılar Genel Kurulu’nun, 07.07.2021 tarih ve 608 sayılı kararı ile müstakil asliye ticaret mahkemelerinin görev sınırlarının belirlenmesi kararı sonrası asliye ticaret mahkemesi olmayan ilçelerde asliye hukuk mahkemesinin asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla baktığı derdest dosyaların devredilerek, asliye ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiğine ilişkin kararının usul ve yasaya uygun bulunmadığı, Hakimler ve Savcılar Genel Kurulu’nun, 07.07.2021 tarih ve 608 sayılı kararı ile müstakil asliye ticaret mahkemelerinin görev sınırlarının belirlenmesi kararı öncesinde asliye ticaret mahkemesi olmayan ilçelerde asliye hukuk mahkemesinin asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla baktığı derdest dosyaların görülmeye devam edilmesi gerektiğine” işaret edilmiştir.
Açıklanan bu nedenlerle Muğla Asliye Ticaret Mahkemesinin, göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle usulen red kararı verilmiş olmasında usul ve yasaya aykırı bir yön görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenler ve tüm dosya içeriğine göre; ilk derece mahkemesince göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle usulen red kararı verilmiş olmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkrası (b-1) bendi uyarınca esastan reddine ilişkin karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davacı vekilinin tüm istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden istinaf isteminin 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkra (b-1) bendi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı tarafından peşin yatırılan 162,10-TL istinaf yoluna başvuru harcı ile 59,30-TL istinaf karar ve ilam harcının alınması gereken 80,70-TL’den mahsubuyla, bakiye 21,40-TL’nin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının yatıranlara iadesine,
5-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans ve harç tahsil / iade işlemlerinin İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
İlişkin dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 6100 Sayılı HMK’nun 362. Maddesi (1-a) bendi uyarınca 20/09/2022 tarihinde KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.