Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2022/1495 E. 2022/1540 K. 07.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/1495
KARAR NO : 2022/1540

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : 2021/1270 Esas 2021/1053 Karar
EK KARAR TARİHİ : 06/04/2022
DAVA : Haksız Açılan İhalenin Feshi Davası Nedeniyle Tazminat
İSTİNAF TALEP TARİHİ : Davalı 19/04/2022
KARAR TARİHİ : 07/07/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 07/07/2022

Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarih ve numarası gösterilen kararına karşı istinaf başvurusunda bulunulmakla, dosyada duruşma yapılmasını gerektiren eksiklik görülmediğinden 6100 sayılı HMK’nun 353/1(b-1/son) cümle uyarınca istinaf incelemesinin duruşmasız yapılmasına karar verilerek, dosya incelendi;

G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü

DAVACI İSTEMİNİN ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin alacaklısı olduğu Milas İcra Müdürlüğünün 2017/3242 esas sayılı dosyasında düzenlenen …. ne kayıtlı 300 ton kapasiteli belgeli tesis ve su ürünleri yetiştirecek tesis projesinin satışına ilişkin ihaleye 26/12/2017 tarihinde alacağına mahsuben iştirak ettiğini ve aldığını, davalı şirketin ise ihaleye iştirak etmediğini ve ihale tarihinde hiçbir hakkı olmadığı halde ihalenin feshi davası açtığını bu davanın Milas İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/1 – 2018/51 sayılı dosyasından aktif husumet yokluğu nedeniyle reddedildiğini, istinaf başvurusunun İzmir BAM 12.HD’nin 2018/865 E – 2018/885 K sayılı kararıyla esastan reddedildiğini, davalının temyiz yoluna başvurması üzerine Yargıtay 12.HD’nin 2018/12451 E – 2019/3168 sayılı kararıyla onandığını, bu surette mahcuzların 14 ay geç tesciline neden olarak kazanç kaybına uğradığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 50.000,00 TL munzam zarara dayalı belirsiz alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
DAVALI CEVABININ ÖZETİ:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin balık ve benzeri taşımacılıkta kullanmak üzere strafor kutu ürettiğini, müvekkilinin dava dışı … Şti. İle çalıştığını, vadeye yayılmış çekler aldığını, ödenmeyince Milas İcra Müdürlüğünde icra takibi yaptığını, dava dışı borçlunun icra takiplerinin tamamına itiraz ederken 2017/3240 sayılı dosyadan hiçbir işlem yapmadığını, itiraz etmediğini, bu dosyada takibe geçen davacının ihale konusu menkullere alacağa mahsuben aldığını, müvekkilinin son çare olarak ihalenin feshi yoluna başvurduğunu, müvekkilinin ihalenin feshini şikayet yoluyla talep ettiğini, kanun gereğince başvurma hakkı olduğunu, davacıyı zarara uğratma kastı bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER:
Takip dosyaları, icra mahkemesi kararları, il tarım ve orman müdürlüğü cevapları, Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtları, vergi kayıtları, bilirkişi raporları, tüm dosya kapsamı.
İDM KARARININ ÖZETİ:
İlk Derece Mahkemesince verilen kararda özetle;
Milas 1. Asliye Hukuk (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesi 07/09/2021 tarih ve2020/79 esas 2021/545 Karar sayılı dosya da, dosya üzerinden gönderme kararı verildiği ve mahkemenin 2021/1270 esas sırasına kaydı yapıldığı,
08/07/2021 tarih ve 31535 Sayılı Resmi Gazetede Yayınlanan HSK Genel Kurulu’nun 07/07/2021 tarih ve 608 Sayılı kararında dava tarihi itibariyle görevli olan mahkemenin davaya bakmaya devam edeceğine dair bir belirleme bulunmadığı, halihazırda açılmış davaların yeni kurulan mahkemeye devredileceğine ilişkin yukarıda açıklandığı üzere kanuni bir düzenleme mevcut olmadığı, yeni bir mahkemenin faaliyete geçirildiği tarihten önce derdest bulunan davaların, istek üzerine veya doğrudan doğruya görevsizlik ya da gönderme kararı ile yeni kurulan mahkemeye gönderilmesine olanak bulunmadığı,
Bu nedenle 14/02/2020 olan dava tarihi itibariyle Milas 1. Asliye Hukuk (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesi’nin görevli olduğu, yazılı gerekçe ile devir kararı ile dosyanın Mahkemelerine gönderme kararı verilmesi doğru görülmediği,
Milas 1. Asliye Hukuk (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesince devir kararı verilmiş ise de; dava konusuna göre Mahkememize Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevli olmadığı bir dava dosyası geldiğinde, yine Mahkememizin 01/09/2021 tarihinde faaliyete geçmesi nedeniyle, bu tarihten önce açılan davalar yönünden, hangi mahkemenin görevli olduğu hususunda uyuşmazlık çıktığında, görev uyuşmazlığı çıkması ve merci tayinine gidilebilmesi için her iki mahkeme tarafından verilen kararların istinaf edilmeden kesinleşmesi gerektiği, ancak Milas 1. Asliye Hukuk (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesince devir kararı verilmiş ve gerekçeli karar taraf veya vekillerine tebliğ edilmeden, kanun yolu gösterilmeden ve tüketilmeden dosyanın gönderildiği, bu nedenle 6100 sayılı HMK’nın 20/1 maddesi anlamında Milas 1. Asliye Hukuk (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesi’nce verilmiş bir görevsizlik kararı bulunmadığı anlaşıldığı gerekçeleriyle göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, 6100 sayılı HMK’nın 20.maddesi gereğince talep halinde yetkili ve görevli mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
Söz konusu karar taraf vekillerine 07/12/2021 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen tarafların istinaf kanun yoluna başvurmaması üzerine 22/12/2021 tarihinde kesinleştiğine ilişkin şerh verilmiştir.
Davacı vekili 14/02/2022 tarihli dilekçesiyle dosyanın Milas 1.AHM’ne gönderilmesini talep etmiş, buna karşılık davalı vekili 05/04/2022 tarihli dilekçesiyle davanın 6100 sayılı HMK’nın 20.maddesi gereğince açılmamış sayılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İDM’nce 06/04/2022 tarihli ek kararla İzmir BAM 11.HD’nin 2022/328 E – 2022/334 K sayılı 28/02/2022 tarihli kararını dayanak göstererek bu karardan alıntı yapılarak bu karara konu davanın açılmamış sayılmasına ilişkin kararın kaldırılmasına, dosyaların kesinleştirilerek önceki mahkemesine gönderilmesine karar verildiği gerekçesiyle davalı vekilinin talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 6100 sayılı HMK’nın 20.maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek İDM’nin ek kararının kaldırılmasına, 05/04/2022 tarihli göndermeye ilişkin müzekkerenin iptaline, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi olmadığı takdirde ek kararın kaldırılarak yeniden karar verilmek üzere İDM’ne gönderilmesine karar verilmesini istemiştir.
İSTİNAFA CEVAP:
Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; ek kararın onanmasına karar verilmesini savunmuştur.

G E R E K Ç E
Uyuşmazlık, haksız açıldığı iddia edilen ihalenin feshi davası nedeniyle su ürünleri tesisinin geç tescil/tesliminden kaynaklanan munzam zararın tahsiline ilişkin davadır.
İDM’nce yukarıda gösterilen gerekçelerle asıl kararda göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, ek kararda davalının açılmamış sayılmasına ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince resen gözetilecekler dışında istinaf dilekçesinde gösterilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan incelemede;
(I) Dava ilk önce 14/02/2020 tarihinde Milas 1.AHM’nde Ticaret Mahkemesi sıfatıyla açılmıştır. Bu mahkemece yapılan yargılama sonunda; 2020/79 E – 2021/545 K sayılı 07/09/2021 tarihli kararıyla özetle ; HSK 1. Dairesinin 08/07/2021 tarih ve 568 sayılı müstemir yetkilerin belirlenmesine ilişkin kararı ile Muğla’da 01/09/2021 tarihinden itibaren Asliye Ticaret Mahkemesi kurulup faaliyetine başlamasına karar verildiği, HSK Genel Kurulunun 07/07/2021 tarih 608 karar nolu kararı ile Muğla ATM Yargı çevresinin Muğla İlinin Mülki sınırları olarak belirlendiği ve eldeki davanın da dava dilekçesi ile sunulan eklerden TTK’da düzenlenen ticari davalardan olduğu anlaşılmakla bu aşamada Milas ilçesinin Muğla ATM Yargı çevresinde bulunması sebebiyle mahkememizin Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatının kalmadığı hususu göz önünde bulundurularak dosyanın görevli ve yetkili Muğla ATM’ne gönderilmesine, esasın bu şekilde kapatılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece herhangi bir talep olmadan 09/11/2021 tarihli yazısıyla dava dosyasını Muğla ATM’ne göndermiştir.
(II) Milas 1.AHM’nin gerekçesi ve sonucu bakımından teknik olarak görevsizlik kararı niteliğinde olmayıp yargılama sırasında yürürlüğe giren 08/07/2021 tarihli 31535 sayılı RG’de yayınlanan HSK’nın 07/07/2021 tarih 608 sayılı kararıyla Muğla ATM’nin yargı çevresinin Muğla ili mülki sınırları olarak belirlenmesi nedeniyle mahkemenin görevli olmakla birlikte bu görevini sona erdiği gerekçesine dayalı devir kararı niteliğindedir. Bu itibarla adı geçen mahkemenin 6100 sayılı HMK’nın 20.maddesi gereğince kesinleşmesi beklenmeksizin Muğla ATM’ne gönderilmiş olmasında usul ve yasaya aykırı bir yön görülmemiştir.
(III) Eldeki dava, 6102 Sayılı TTK’nın yürürlüğe girdiği tarih olan 01/07/2012 tarihinden sonra 14/02/2020 tarihinde açılmıştır.
6102 sayılı TTK’nun 4. Maddesine göre; bir davanın ticari dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin tarafların her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin taraflarının ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın TTK veya diğer Kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir. Örneğin; ödünç para verme işlerine ilişkin uyuşmazlıklar 6102 sayılı TTK’nun 4. Maddesi uyarınca, iflas davaları ise 2004 sayılı İİK’nun 154 ve devamı maddeleri gereğince ticari dava sayılır. Buna karşılık 4. Madde uyarınca, tarafların tacir olup olmamasına bakılmaksızın ticari dava sayılan havale, vedia ile fikir ve sanat eserlerine ilişkin uyuşmazlıklardan doğan davalar herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmiyorsa ticari dava sıfatını kaybedecektir.
Diğer taraftan 6102 sayılı TTK’nun 19/2. Fıkrası gereğince; taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, TTK, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
6335 sayılı Kanunun 2. Maddesi ile değişik 6102 sayılı TTK’nun 5. Maddesi uyarınca ticari davalar asliye ticaret mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, ticaret mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri aralarındaki ilişki artık iş bölümü ilişkisi değil görev ilişkisi haline dönüşmüştür. Göreve ilişkin düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olduğundan her aşamada re’sen gözetilmelidir.
Bu kuralın tek istisnası; 6335 sayılı Kanunun 2. Maddesi ile değişik 6102 sayılı TTK’nun 5/4. Fıkrasında düzenlenmiş olup, buna göre yargı çevresinde ayrı bir asliye ticaret mahkemesi bulunmayan yerlerde asliye hukuk mahkemelerinde açılan ticari davalarda görev kuralına dayanılmamış olması, asliye ticaret mahkemesinin görevsizlik kararı verilmesini gerektirmeyecektir.
6102 Sayılı TTK’nun 12.maddesinde; bir ticari işletmeyi kısmen de olsa kendi adına işleten kişiye tacir denir. Bir ticari işletmeyi kurup açtığını, sirküler, gazete, radyo, televizyon ve diğer ilan araçlarıyla halka bildirmiş veya işletmesini ticaret sicilde tescil ederek durumu ilan etmiş olan kimse, fiilen işletmeye başlatmamış olsa bile tacir sayılır.
Somut olayda; her iki tarafın tacir olduğu uyuşmazlığın da ticari işletmeden kaynaklandığından davanın ticari dava niteliğinde olduğu çekişmesizdir.
(IV) Milas 1. AHM (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) dosyanın devrine ilişkin kararı ile Muğla ATM’nin davanın usulden reddine ilişkin kararları istinaf konusu edilmemiştir. Her iki kararda HSK’nun 07/07/2021 tarih ve 608 sayılı kararı gerekçe gösterilerek dosyanın devrine ve usulden reddine ilişkindir.
Uyuşmazlık, özel kanunlarına göre kurulmuş olan ihtisas mahkemelerinin yargı alanlarının yeniden belirlenmesi ile ihtisas mahkemesi kurulmayan yerlerde bu mahkemelerin görev alanına giren iş ve davalara hangi mahkemenin bakması gerektiği hususlarında HSK’nun 07/07/2021 tarihli ve 608 sayılı kararında dava tarihi itibariyle görevli olan mahkemenin davaya bakmaya devam edeceğine dair bir belirleme bulunmadığı ve eldeki davada görevli mahkemenin gönderme kararını veren Milas 1. Asliye Hukuk Mahkemesi mi (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) yoksa 01.09.2021 tarihinde faaliyete geçen Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi mi olduğu noktasında toplanmaktadır.
Öncelikle belirtilmelidir ki görev hususu kamu düzenine ilişkin olup talep edilmese dahi yargılamanın her aşamasında kanun yolu denetimi de dahil resen gözetilmesi gereken hususlardandır. İstinaf konusu edilmeyen ya da yargı yoluna başvurulmayan görevsizlik kararları yada gönderme kararları bu nedenle kesinleşemez. Dava yargılama aşamasında Muğla ATM kurulmasından önce Milas 1. AHM’ne Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatı ile açılmış bulunduğundan ve o tarihte Asliye Ticaret Mahkemesi kurulu bulunmadığından ve “mahkemelerince verilen kararlar 6100 sayılı HMK’ndaki görev hususlardan kaynaklanmayıp HSK’nun yargı çevrelerinin belirlenmesine ilişkin kararından kaynaklandığından dava konusu somut olayda 6100 sayılı HMK’nun 20. maddesinin uygulama yeri bulunmamaktadır.” İDM’nce hüküm fıkrasına 6100 Sayılı HMK’nun 20.maddesi hükümlerini yazması sonuca etkili değildir.
Davalı vekilinin söz konusu madde gereğince İDM’nin davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine ilişkin talebinin reddine yönelik ek kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan davalı vekilinin aksine yönelen istinaf başvurusu yerinde görülmemiştir.
Açıklanan tüm bu gerekçelerle davalı vekilinin ilk derece mahkemesinin davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi talebinin reddine ilişkin 06/04/2022 tarihli ek karara yönelik istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1.fıkra (b-1) bendi gereğince esastan reddine, dava dosyasının asıl karar gereğince davacı vekilinin talebi doğrultusunda Milas 1.AHM (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla)’ne gönderilmesine/devredilmesine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davalı vekilinin tüm istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden istinaf isteminin 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkra (b-1) bendi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Dava dosyasının asıl karar gereğince davacı vekilinin talebi doğrultusunda Milas 1.AHM (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla)’ne gönderilmesine/devredilmesine,
3-Davalı tarafından peşin yatırılan 220,70-TL istinaf yoluna başvuru harcı ile 80,70 TL istinaf karar ve ilam harcının Hazineye gelir kaydına,
4-Davalı tarafından yapılan istinaf giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Artan gider avansının yatıranlara iadesine,
6-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans ve harç tahsil / iade işlemlerinin İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
İlişkin dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 6100 Sayılı HMK’nun 362. Maddesi (1-a) bendi uyarınca 07/07/2022 tarihinde KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.