Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2022/1263 E. 2022/1251 K. 07.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/1263
KARAR NO : 2022/1251

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/01/2022
NUMARASI : 2020/476 Esas 2022/6 Karar
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan
İSTİNAF TARİHİ : 13/01/2022
KARAR TARİHİ : 07/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 07/06/2022

Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarih ve numarası gösterilen kararına karşı, davacı istinaf başvurusunda bulunulmakla, dosyada duruşma yapılmasını gerektiren eksiklik görülmediğinden 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a bendi uyarınca istinaf incelemesinin duruşmasız yapılmasına karar verilerek, dosya incelendi;

G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü

DAVACI İSTEMİNİN ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirkete ait … marka … plakalı aracın site girişinde park halinde olduğunu, davalı şirket çalışanfarın parkın çimlerinin biçilmesi çalışması sırasında çim biçme aletinden fırlayan bir taşın aracın sağ ön camına çarparak kırılmasına neden olduğunu, araçta zararın tamiri için 12.213,91 TL hasar tespit edildiğini, davalı taraftan hasarın ödenmesinin istendiğini ancak da davalı tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 12.213,91 TL hasar ve giderim bedelinin olayın meydana geldiği 18,04.2019 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
DAVALI CEVABININ ÖZETİ:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı şirketin … Büyükşehir Belediyesinin şirketlerinden olduğunu, kamu hizmeti görevi sunduğunu, Karşıyaka 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/52 D.lş sayılı dosyası ile düzenlenen raporu kabul etmediklerini, davacı tarafından talep edilen tazminat miktarının fahiş olduğunu, davacı tarafın müvekkili şirketçe önlem alınmadığına ilişkin iddialarının doğru olmadığını, müvekkili şirketin dava konusu olayda herhangi bir ihmali veya kusuru bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
D E L İ L L E R:
Karşıyaka 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/52 D.lş sayılı tespit dosyası, arabuluculuk tutanağı ile tüm dosya içeriğidir.
İDM KARARININ ÖZETİ:
İlk Derece Mahkemesince verilen kararda özetle; uyuşmazlığın 6102 sayılı yasanın mutlak ticari dava olarak nitelendirdiği bir uyuşmazlık konusunda olmadığı, ayrıca tarafların ticari işletmelerinden kaynaklı bir uyuşmazlığın olmadığı, uyuşmazlığın meydana gelen davalının işçilerinin haksız fiilinden kaynaklandığı, bu bağlamda uyuşmazlığın nispi ticari dava olarak nitelendirilmesinin de mümkün olmadığı, 6102 sayılı yasanın göreve ilişkin sınırı çizerken ticari iş kavramından hareket etmediği, ticari işletme kavramından hareket edildiği, haksız fiil sonrası kazanç kaybı olsa ve bu kayıp ticari dahi olsa tarafların ticari işletmelerinden kaynaklı bir uyuşmazlık olmadığından görevli mahkemenin somut olayda İzmir Asliye Hukuk Mahkemeleri olması sebebi ile mahkememizin görevsizliğine şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davaya konu edilen zararın davalını ticari işletmesi ile ilgili olduğunu, tacirler arası haksız eylem davalarının ticari iş sayıldığını ve davaya bakma görevinin Asliye Ticaret Mahkemesine ait olduğunu bildirerek İDM kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili istinafa yazılı cevap vermemiştir.
G E R E K Ç E
Dava, tacir sıfatına sahip olan davacı şirkete ait araca, yine tacir olan davalı şirketin sorumluluğunda verilmekte olan park bakım hizmeti sırasında verilen zarar nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Dava Asliye Ticaret Mahkemesinde açılarak yapılan yargılama sonucunda davaya bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemesine ait olduğu gerekçesi ile görevsizlik şeklinde karar verilmiş , karar davacı tarafından istinaf edilmiştir.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesinde aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesinin tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevli olduğu hüküm altına alınmıştır. Ticari davalar ise TTK.’nun 4. maddesinde sayılmıştır. Davacı ile davalı şirketler TTK hükümlerine göre kurulmuş ticari şirketler olup tacir sıfatına sahip oldukları konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Her iki taraf tacir ise TTK.’nun 4/1 maddesine göre uyuşmazlık her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olduğunda davanın nisbi ticari dava olarak kabulü gerekecektir.
Somut olayda; davacı ile davalının tüzel kişi tacir oldukları ve taraflar arasında ticari ilişki bulunmasa dahi davalının işçileri eli ile yerine getirmekte olduğu iş ve işlemler sırasında haksız fiilin niteliğindeki eylemleri ile ortaya çıkan zarar her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendireceğinden dava nispi ticari dava niteliğindedir. Davalının işçilerinin ticari işletme adına yerine getirdikleri çalışma sıradaki haksız eylemi nedeniyle işveren sıfatı ile sorumlu olması, ticari işletmesini doğrudan ilgilendirdiğinden zararın davalının ticari işletmesi ile ilgili olmadığı kabulü yerinde değildir. Bu halde ise, TTK.’nun 4/1 maddesi gereğince davanın açılmış olduğu Asliye Ticaret Mahkemesi görevli olduğu halde Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesi yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olmuştur.
Diğer taraftan, 6100 Sayılı HMK’nun 114/1-c bendi gereğince mahkemenin görevli olması dava şartı olarak öngörülmüştür. 115/2. fıkra gereğince mahkeme dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verecektir. İDM’nce “davanın mahkemenin görevli olması dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddi” yerine yasada yer almayan “mahkememizin görevsizliğine” şeklinde karar verilmiş olması da kabul şekli bakımından yerinde değildir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle; ilk derece mahkemesince HMK.’nun 114/1-c maddesine de uygun olmayan şekilde görevsizlik kararı verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olduğundan davalı şirket vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkra (a-3) bendi gereğince esası incelenmeden kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine ilişkin karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK.’nun 355. maddesi gereğince KABULÜNE,
2-İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/446 Esas – 2022/6 Karar sayılı, 05/01/2022 tarihli kararının 6100 Sayılı HMK’nun 353/1 inci fıkrasının (a-3) üncü bendi ve (1-a) maddesi uyarınca ESASI İNCELENMEDEN KALDIRILMASINA,
3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
4-Davalı tarafca peşin yatırılan -220,70-TL istinaf yoluna başvuru harcının Hazineye gelir kaydına, -80.70 istinaf karar ve ilam harcının talep halinde yatırana iadesine,
5-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans iade işlemlerinin İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
İlişkin dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 6100 Sayılı HMK’nun 353. Maddesi (1-a) bendi uyarınca 07/06/2022 tarihinde KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.