Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2021/659
KARAR NO : 2021/1253
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2018/1052 Esas – 2019/692 Karar
KARAR TARİHİ : 25/06/2019 – 28/10/2020 (Ek Karar)
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
İSTİNAF TARİHİ : 04/12/2020 Davalı
KARAR TARİHİ : 17/06/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 17/06/2021
Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarih ve numarası gösterilen kararına karşı, davalı istinaf başvurusunda bulunulmakla, dosyada duruşma yapılmasını gerektiren eksiklik görülmediğinden 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b-1-son cümle uyarınca istinaf incelemesinin duruşmasız yapılmasına karar verilerek, dosya incelendi;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü
DAVACI İSTEMİNİN ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; davacı şirketin, dava dışı … A.Ş. Aleyhine başlatmış olduğu Karşıyaka 2. İcra Dairesinin 2014/7123 Esas sayılı dosyasından davalıya 21/07/2014 tarihli haciz müzekkeresi gönderildiğini, davalı şirketin 04/08/2014 tarihli dilekçeyle borçlu şirketin doğmuş herhangi bir hak ve alacağı bulunmadığı yönünde gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunu, 01/10/2014 – 17/10/2014 ve 20/10/2014 tarihlerinde davalı şirketin, borçlu şirket namı hesabına borçludan alacaklı olan üçüncü kişilere toplamda -1.756.000,00.-TL ödeme yaptığını,davalının haciz müzekkeresine gerçeğe aykırı beyanda bulunarak davacı şirkete karşı haksız fiil işleyerek zarara uğramasına neden olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte -10.000.-TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 07/04/2017 tarihli ıslah dilekçesi ile 318.868,70 TL sı ya çıkarmış bu miktar üzerinden harcını yatırmıştır.
DAVALI CEVABININ ÖZETİ
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya bakmaya görevli mahkemenin icra hukuk mahkemesi olduğunu, ayrıca yetkili mahkemenin Karşıyaka Mahkemeleri olduğunu, dava dilekçesinde davacı olarak gösterilen … A.Ş tarafından gönderilmiş 89/1 haciz ihbarnamesi bulunmadığı gibi davacının Karşıyaka 2. İcra Müdürlüğünün 2014/7123 Esas sayılı dosyasının tarafı olmadığını, zamanaşımı itirazında bulunduklarını, esas yönünden ise birinci haciz ihbarnamesinin davalı firmaya tebliğ edildiği 24/07/2017 tarihi itibariyle takip borçlusunun davalı firmadan doğmuş bir hak ve alacağı bulunmadığını, aksine borçlu olduğunu beyan ederek, davanın reddini savunmuştur.
İDM KARARININ ÖZETİ
İlk derece mahkemesince 19/04/2018 tarihli görev bakımından dava şartı yokluğu nedeniyle verilen ilk kararın Dairemizin 2018/1480 Esas,2018/1197 Sayılı kararı ile kaldırılması sonucu yapılan yargılama üzerine verilen kararda özetle; davacının iddia ettiği gibi davalı … AŞ. nin dava dışı … AŞ. ye borçlu olmadığı bilakis alacaklı olduğu, her iki tarafın defter ve kayıtlarının incelenmesiyle belirlendiği, davacının belirtmiş olduğu tarihlerde de ( 01.10.2014 – 20.10.2014 tarihleri arasında ) yapılan ödemelerin dava dışı … A.Ş. nin hesabına/alacaklı … A.Ş. ye yapıldığı, … A.Ş. nin dava tarihinden önce Karşıyaka 2. İcra Müdürlüğünün 2014/7123 E. Sayılı dosyasında bildirildiği tarih olan 21.07.2014 itibariyle de … AŞ. nin alacağının devam ettiği, … AŞ. nin borçlu olmadığı belirlendiğini, böylece asıl borçlunun yani … AŞ. nin davalıdan bir alacağı bulunmadığı için Karşıyaka 2. İcra Müdürlüğünün borçlu … AŞ. nin davalı … AŞ. den alacağı bulunduğu iddiasıyla gerek haciz ihbarnamesi ve gerekse haciz emri (İİK m.78 veya İİK m. 89) göndermesi mümkün olmadığını, davalının dava dışı … AŞ. ye borcu olmadığından, davanın reddine karar verilmiştir.
Davalı vekilinin kararın vekalet ücreti bakımından tashih edilmesi yönünde istinaf süresinde verdiği dilekçesindeki isteminin 28/10/2020 tarihli karar ile hükümdeki vekalet ücretinin hesaplanmasına yönelik istemin HMK un 304 üncü maddesi kapsamında kalmadığından bahisle reddedilmesi üzerine, davalı vekili tarafından bu karara karşı istinaf isteminde bulunulmuştur.
D E L İ L L E R :
Karşıyaka 2.İcra Dairesinin 2014/7123 Esas sayılı dosyası,banka yazı cevapları, 05/04/2017 tarihli bilirkişi raporu, 04/10/2016 tarihli bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamıdır.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi tarafından hükmolunan vekalet ücretinin, reddedilen miktar olan 318.868,78 TL üzerinden hesap edilmediğini, İlk derece mahkemesi HMK 305/A maddesinin “… kısmen karar verilmeyen hususlarda, ek karar verilmesini isteyebilir” düzenlemesi gereği verilecek ek karar ile red edilen miktar üzerinden vekalet ücreti tahsiline karar vermesi gerekmekte iken talebin üzerinden aylar geçmesinin ardından red kararı verdiğini, taleplerinin istinaf süresi içerisinde olup, mahkemece makul süre içerisinde red kararı verilmiş olsa idi taraflarınca istinaf kanun yoluna başvurulabilecekken taleplerinin dosya içerisine dahi 8 gün sonra alındığını, taleplerine ilişkin kararın talep üzerinden 2 ay geçtikten sonra 05.10.2020 tarihli “Dosyaya Eklenecek Evrak” bağlığı altında talep dilekçemiz üzerine yazılmış olarak “28.09.2020- İstinaf yolu açık olduğundan talebin reddine” şeklinde verilmiş olduğu 23.10.2020 tarihinde UYAP üzerinden görüldüğünü, 23.10.2020 tarihinde “tashih talebimize ilişkin verilen red kararı aleyhinde istinaf kanun yoluna başvurma hakkımızı kullanabilmek üzere, tashih talebimize ilişkin red kararının gerekçelendirilerek tarafımıza tebliği” talep edilmiş ve aleyhine istinaf kanun yoluna başvurdukları “tashih talebinin reddi kararı” tarafımıza 24.11.2020 tarihinde tebliğ edildiğini, istinafa konu somut olaya ilişkin mahkemenin gerekçeli kararında her ne kadar “red edilen miktar üzerinden AAÜT’nin 13/2. maddesine göre belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin” davalı müvekkile verilmesine karar verilmişse de, reddedilen miktarın 318.868,78 TL olduğu dikkate alındığında 2.725,00 TL vekalet ücreti verilmesine ilişkin kararın basit hesap hatası olduğu sabit olduğunu ve düzeltilmesi gerektiğini, İlk Derece Mahkemesinin HMK 305/A maddesinin göz ardı edildiği usul ve yasaya aykırı 28.10.2020 tarihli red kararı ile dosya kapsamı ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Hükümlerine aykırı 12.06.2019 tarihli kararın davalı lehine takdir olunan vekalet ücretine ilişkin hüküm kısmının kaldırılmasına, eldeki davada red edilen miktar olan 318.868,78 TL üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Hükümlerine uygun olarak vekalet ücretinin belirlenerek 30.770,81 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.
İSTİNAFA CEVAP :
Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; davalının istinaf inceleme talebinin reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
G E R E K Ç E
Uyuşmazlık, icra takibi sırasında gönderilen ihtiyati haciz yazısına gerçeğe aykırı belanda bulunulduğundan bahisle haksız eyleme dayalı maddi tazminat isteğine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince Dairemizin 2018/1480 Esas, 2018/1197 Sayılı kararı ile kaldırılması sonucu yapılan yargılama üzerine verilen kararda özetle; asıl borçlunun davalıdan bir alacağı bulunmadığından İİK un 78 inci maddesi uyarınca haciz yazısı yada 89 uncu maddesi uyarınca haciz ihbarnamesi gönderilmesi mümkün olmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş, bu karara karşı davalı vekili vekalet ücreti bakımından istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Şöyle ki; ilk derece mahkemesi kararının taraflara 12/08/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekilinin 18/08/2020 tarihinde istinaf başvuru süresinde verdiği dilekçe ile kararın vekalet ücreti kısmının hatalı olduğunu dolayısıyla 6100 Sayılı HMK un 304 üncü maddesi uyarınca tahsis edilmesini istediği, ilk derece mahkemesince bu isteğin tahsis kapsamında kalmadığından reddi ile davalının bu dilekçesinin istinaf olarak kabulü ile gerekli istinaf harç ve giderlerini yatırması için 6100 Sayılı HMK un 344 üncü maddesi uyarınca davalı tarafa yasal bir haftalık kesin süre verilmesi suretiyle usulü prosedürün tamamlanması gerekirken; dilekçe üzerine istemin reddine şeklinde şerh düşülmesi, davalının istemi üzerine 28/10/2020 tarihli gerekçeli karar oluşturulması Anayasamızın 36/1. fıkrasında ve AİHS 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının ihlali sonucunu doğurduğundan, hukuka aykırı olmuştur.
Bu durumda, davalı tarafından verilen 12/08/2020 tarihli dilekçesi ile yaptığı maktu vekalet ücreti verilmesinin basit hesap hatası olduğu ve davalı lehine tarife hükümlerine göre nispi vekalet ücretinin verilmesi şeklindeki isteği, 6100 Sayılı HMK un 304 ve 305/A maddelerine göre tashih veya tavzih ile düzeltilebilecek basit yazım veya hesap hatası olmadığı gibi, davadaki bir talep hakkında karar verilmemiş olması niteliğinde olmayıp mahkemenin hukuki taktir hatası sayılabilecek ve davacıya yüklenecek borcu artıracağından anılan yasa hükümlerine uygun olmayan talebin reddine karar verilmiş olması yerindedir. Ancak, yasal istinaf süresi içinde verilen dilekçedeki eksik vekalet ücreti verildiğine ilişkin isteğin aynı zamanda usuli açıdan istinaf isteği niteliğinde olduğunun kabulü ile 04/12/2020 tarihinde yatırılan harçlarında istinaf harçlarına mahsubu suretiyle istinaf incelemesi yapılması gerekmiştir.
Davacı, tazminat davasını 10.000 TL üzerinden açmış, 07/04/2017 tarihli dilekçe ile dava konusunu 318.868,70 TL olarak artırmış ve bu miktar üzerinden harcını tamamlamıştır.
Davanın esası hakkında tamamen red kararı verildiğine göre; 6100 Sayılı HMK un 323 ve 326 ıncı maddesi uyarınca yargılama giderlerinden sayılan vekalet ücretinin, davalının kendisini vekil ile temsil ettirmesi nedeniyle hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT sinin 13/(1) inci maddesi uyarınca tarifenin üçüncü kısmına göre nispi tarifeye göre belirlenmesi gerekirken, maktu vekalet ücretine hükmedilmesi isabetsiz olduğundan, davalı vekilinin istinaf başvurusu yerinde bulunmuştur.
Hal böyle olunca yukarıda açıklanan nedenler ve tüm dosya içeriğine göre; istinaf başvurusunda bulunanın sıfatı ve istinaf nedenleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme üzerine; davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK un 353/1 inci maddesinin (b-2) inci maddesi uyarınca kabulüne, kabul edilen istinaf nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, ilk derece mahkemesinin 25/06/2019 tarihli kararının kaldırılmasına, düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmesi suretiyle; davanın reddine, davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden ilk derece mahkemesi hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT in 13/(1) inci maddesi uyarınca hesaplanan 30.771,88 TL sı nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, yargılama giderlerinin yeniden hüküm altına alınmasına ilişkin karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf isteminin 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkra (b-2) bendi gereğince KABULÜNE,
2-İlk Derece Mahkemesi olan İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/1052 Esas – 2019/692 Karar sayılı 25/06/2019 tarihli kararının KALDIRILMASINA,
3-Düzelterek Yeniden Esas Hakkında Hüküm Kurulmak Suretiyle;
4-Davanın REDDİNE,
a) Davacı tarafından peşin yatırılan -5.445,49- TL’den (-170,78-TL Peşin harç + -5.274,71- TL ıslah harcı) alınması gereken -59,30- TL harcın mahsubuyla Hazineye gelir kaydına, fazla yatan -5.386,19-TL ‘nin talep halinde yatırana iadesine,
b) Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
c) Davalı tarafından yapılan -150,00- TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye giderin davalı üzerinde bırakılmasına,
ç) Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden ilk derece mahkemesi hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT in 13/(1) inci maddesi uyarınca hesaplanan -30.771,88.- TL sı nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından peşin yatırılan -98,10-TL istinaf yoluna başvurma harcı ile -35,90-TL karar ve ilam harcının mahsubuyla Hazineye gelir kaydına,
6-Davalı tarafından peşin yatırılan -148,60-TL istinaf yoluna başvurma harcının mahsubuyla Hazineye gelir kaydına, -54,40-TL karar ve ilam harcının talep halinde yatırana iadesine,
7-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama gideri bulunmadığından bu aşamada karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı tarafından yapılan istinaf giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
9-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde yatıranlara iadesine,
İlişkin dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 17/06/2021 tarihinde 6100 Sayılı HMK’nun 361/1 ve 362/1-a Maddeleri uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta süre içinde Yargıtay İlgili Hukuk Dairesi nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.