Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/3043 E. 2021/2624 K. 27.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2021/3043
KARAR NO : 2021/2624

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2016/967 Esas – 2018/621 Karar
KARAR TARİHİ : 05/06/2018
DAVA : İtirazın İptali (Kaçak Elektrikten Kaynaklı)
İSTİNAF TARİHİ : 07/08/2018 (Davacı) -19/09/2018 (Davalı)
KARAR TARİHİ : 27/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 27/12/2021

Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarih ve numarası gösterilen kararına karşı istinaf başvurusunda bulunulmakla, dosyada duruşma yapılmasını gerektiren eksiklik görülmediğinden 6100 sayılı HMK’nun 353/1(b-1/son) cümle uyarınca istinaf incelemesinin duruşmasız yapılmasına karar verilerek, dosya incelendi;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü
TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının, davacı şirketin 17041753 no’lu abonesi olduğunu, davalının 28/01/2016 tarihli faturadan kaynaklı davacı şirkete 9.800,50 TL borcunun bulunduğunu, bunun dışında 20/05/2015 ve 15/07/2015 tarihlerinde de davalı hakkında kaçak elektrik kullanması nedeniyle tutanak tutulduğunu, kaçak elektrik kullanması nedeniyle davalıya revizyon hesabıyla kullanım bedeli olarak toplam 50.059,17 TL tahakkuk ettirildiğini, davalının borcu taksitlendirerek ödemek için davacı şirketten talepte bulunduğunu, borcun 04/02/2016 tarihinde ve 04/03/2016 tarihinde ödenmek üzere 2 takside bölündüğünü, davalının bir miktar ödeme yaptığını ancak ikinci taksiti ödemediğini, kalan 27.769,08 TL ödenmesi için İzmir 11. İcra Müdürlüğü’nün 2016/8432 Esas ile başlatılan icra takibine haksız itiraz etmesi nedeniyle, davalının haksız ve dayanaksız itirazın iptali ile takibin devamına, davalının %20’den az olmamak üzere tazminat ödemesine karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmiş, davalı kendisini vekille temsil ettirmiş, davalı vekili tarafından verilen dilekçe ile davaya bakmakta Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin görevsiz olduğunu, davanın Tüketici Mahkemelerinin görev ve yetkisine girdiğini, 20/05/2015 ve 15/07/2015 tarihlerindeki kaçak elektrik kullanması nedeniyle davalı aleyhine tutulan tutanaklarda davalının imzalarının bulunmadığını ve tebliğ edilmediğini, bu nedenle bu tutanaklarda tahakkuk ettirilen bedellerin davalıyı bağlamadığını, davacı şirketin çıkardığı yüksek elektrik faturaları nedeniyle davalıyı borç ödemeyez duruma düşürdüğünü, elektriğini kestiği ve iş düzeninin ve gelir durumunun bozulmasına sebebiyet verdiğinden bahisle davanın reddini savunmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen kararda özetle; davalının davacı şirket nezdinde elektrik abonesi olduğu, abonelikten ve kaçak kullanımdan doğan borcunu ödemediğinden bahisle başlatılan icra takibine davalının itiraz ettiğini, taraflar arasındaki sözleşmede kurulu güç değerinin gösterildiği, kaçak tespiti sırasında kurulu gücün tespitine ilişkin bir tutanağın bulunmadığı, bu nedenle sözleşmede gösterilen kurulu güç değeri üzerinden hesaplama yapılmasında hukuka aykırılık bulunmadığından, davanın kısmen kabulüne, İzmir 11. İcra Müdürlüğü’nün 2016/8432 Esas sayılı takip dosyasında davalının itirazının kısmen iptaline, takibin 15.154,25 TL asıl alacak, 425,94 TL gecikme zammı, 78,47 TL gecikme zammı KDV’si olmak üzere toplam 15.668,66 TL alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, icra inkar tazminatı isteminin kabulüne, hükmedilen alacak üzerinden hesaplanacak %20 oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
D E L İ L L E R :
İzmir 11. İcra Müdürlüğü’nün 2016/8432 Esas sayılı dosyası, bilirkişi raporu, abonelik sözleşmesi, tutanaklar ve tüm dosya kapsamıdır.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; hesaplama ve kullanılan güç miktarı konusunda yapmış oldukları itiraz ve resen gözetilecek nedenlerle yeniden hesaplama yapılarak yerel mahkeme kararının kaldırılması, talepleri doğrultusunda karar verilmesi için, istinaf taleplerinin kabulüne, usul ve kanuna aykırı Mahkeme kararının kaldırılmasına ve yeniden esas hakkında beyanlarımız doğrultusunda inceleme yapılarak dava dilekçesindeki talepleri üzerinden davalarının kabulüne, davalının itirazının iptaline ve %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili istinafa cevap ve istinaf dilekçesinde özetle; davacı ile davalı arasında halen 15. Asliye Ceza Mahkemesi’nde 2018/245 Esas sayılı dosya bulunduğunu, ceza davası elektrik kullanım ve borcu nedeniyle devam etmekte olup, dosyanın bilirkişiye gönderileceğini, davalıca mahalli mahkemenin bu hususları ve yapılan ödemeleri nazara almadan ve devam etmekte olan ceza davasının sonucunu beklemeden davalı delillerini incelemeden aldığı bilirkişi raporu ile davalıya borç çıkarıldığını, hükmün kanuna ve usule aykırı olduğunu, durumun yeniden incelenerek ve davalı delilleri yeniden değerlendirilerek davacının iddialarını kabul etmediklerinden davacının istinaf taleplerinin reddi ile davalı lehine yeniden hüküm kurulmasını istemiştir.
G E R E K Ç E
Uyuşmazlık, ticarethane aboneliği bulunan iş yerinde kaçak elektrik kullanımı nedeniyle başlatılan ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali isteğine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince yukarıda gösterilen gerekçelerle davanın kısmen kabul kısmen reddine reddine karar verilmiş; bu karara karşı taraf vekilleri istinaf yasa yoluna başvurmuştur.
6100 Sayılı HMK’nun 355. maddesi uyarınca inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re’sen gözetilir; HMK’nun 357. Maddesine göre de “İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz.” maddeleri çerçevesinde inceleme yapılmıştır.
İzmir 11. İcra Müdürlüğü’nün 2016/8432 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, davacı alacaklı tarafından 20/05/2016 tarihinde davalı aleyhine 27.769,08 TL asıl alacak üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emri, davalı borçluya bila tebliğ edilmiş, mernis adresine tebligat çıkarılmış bu sırada davalı borçlu tarafından 28/06/2016 tarihinde borca ve ferilerine itiraz edilmiş ve takibin durdurulmasına karar verilmiş; itiraz alacaklı vekiline tebliğe çıkarılmadığı gibi eldeki davanın 2004 Sayılı İİK un 67 inci maddesi uyarınca 29/07/2016 tarihinde bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Somut olayda; davacı ile davalının Gaziemir de bulunan iş yerinde kullanılmak için 16/12/2014 tarihinde ticarethane abone grubundan abonelik sözleşmesi düzenlendiği; bu sözleşmeye göre davalının iş yerindeki tesisatın 54,84 KW, bağlantı (sözleşme) gücünün ise 32,804 KW olduğu, davacı şirkete davalının adresindeki sayacın yanık olduğu ihbarı üzerine 10/04/2015 tarihinde davacı elemanlarınca sayacın söküldüğü ve yerine yeni sayacın takıldığı,sökülen sayacın incelenmesi üzerine sayaca müdahale edilerek kaçak elektrik kullanıldığı yönünde rapor düzenlendiği ve EPTH Yönetmeliği gereği 15/04/2015(aslında 15/07/2015 tarihli olan) tarihli birinci kaçak elektrik tutanağının düzenlendiği ve bu tutanağa istinaden davalıya 40.258,59 TL tutarında 28/01/2016 tarihli kaçak elektrik faturası düzenlendiği; yine davalının iş yerinde 20/05/2015 tarihinde yapılan kontrol sonrasında sayaç girişi ve çıkışı şöntlemek suretiyle kaçak elektrik kullanımı yapıldığının belirlendiğinden ikinci kaçak elektrik tutanağının düzenlediği ve davalıya bu tutanağa göre 28/01/2016 tarih 9.800,58 TL fatura tahakkuk ettirildiği; davalının bu tahakkuk eden faturalar toplamı olan 50.059,17 TL sını, 04/02/2016 ve 04/03/2016 tarihlerinde ödemek üzere taahhütte bulunduğu, ancak birinci taksiti 25.000 TL olarak ödediği ve diğer taksiti ödemediği için eldeki davaya konu icra takibinin başlatıldığı ve itiraz üzerine davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Öte yandan; davalı hakkında bu faturalardan 9.800,58 TL ye isabet eden 20/05/2015 tarihli kaçak elektrik tutanağı ile ilgili olarak İzmir 20.Asliye Ceza Mahkemesine 2017/267 Esas ile 40.258,59 TL sına isabet eden 15/07/2015 tarihli kaçak elektrik tutanağı ile ilgili olarak da İzmir 15.Asliye Ceza Mahkemesine 2018/245 Esas ile karşılıksız yararlanma eylemlerinden cezalandırılması için açılan kamu davalarında da davalının kaçak elektrik tüketimi yaptığı ancak davacı tahakkuk eden tüketim bedelinin kısmen ödenmesi suretiyle her iki kamu davasının da ayrı ayrı CMK un 223/8 inci maddesi uyarınca düşürülmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
Her ne kadar 6098 Sayılı TBK un 74 üncü maddesi uyarınca ceza mahkemesince verilen anılan kararlar hukuk hakimi bakımından bağlayıcı değilse de, ceza dosyasında kesinleşen maddi olgular hukuk hakimi bakımından bağlayıcı taraflar yönünden kesin delil niteliği taşıdığı gibi; hukuk hakimi ceza dosyasındaki delilleri de serbestçe değerlendirebilir.
Bu durumda hem anılan ceza dosyalarının içerikleri hem de eldeki davada toplanan delillerden, kaçak elektrik tutanakları , fatura içeriklerinden davalının iş yerinde sayacın eksik tüketim kaydetmesine ve tüketilen enerjinin gizlenmesine yönelik olarak kaçak elektrik kullandığı ve davacı tarafından tahakkuk ettirilen fatura içeriklerini taksitlendirmek suretiyle birinci taksiti ödeyerek bu eylemini kabul ettiği sabittir.Nitekim, eldeki dava dosyasında inceleme yapan konusunda uzman bilirkişi tarafından hazırlanan 11/08/2017 tarihli ve 11/08/2017 tarihli bilirkişi raporunda ayrıntılı olarak açıklandığı gibi her iki kaçak elektrik faturası uyarınca Enerji Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin 27,28,29 ve 30 uncu maddeleri uyarınca yapılan hesaplama uyarınca toplam kaçak elektrik kullanımı bedelinin 40.154,25 TL sı olduğu, davalının ödediği 25.000 TL sının mahsubu suretiyle yerleşik Yargıtay uygulamasına göre yapılan hesaplama uyarınca; davacının takip tarihi itibariyle 15.154,25 TL asıl alacak, 435,94 TL gecikme faizi, 78,47 TL gecikme zammı kdv si olmak üzere toplam; 15.668,66 TL alacağı bulunduğu belirlendiğine göre; ilk derece mahkemesince bu miktarlar üzerinden davalının itirazının iptaline, takibin devamına karar verilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığından, davacı vekilinin ve davalı vekilinin anılan hususlara değinen istinaf nedenleri yerinde bulunmamıştır.
Keza, davalının iş yerinde kurulu bulunan güç değeri 54,84 KW, bağlantı yani sözleşmede belirtilen güç 32,904 KW saat olduğu halde, davacı tarafından kaçak elektrik tutanakları sonrası hesaplama yapılırken tutanakların tanzimi sırasında aksine bir tespit yapılmadığı halde davalının iş yerinde kurulu güç değerinin hatalı olarak 75,692 KW olarak alınması nedeniyle her iki tutanak toplamının 40.154,25 TL olması gerekirken, 50.069,17 TL olarak belinlenmesi hukuka aykırı olduğundan, davacı vekilinin bu hususlara değinen istinaf başvurusu da yerinde görülmemiştir.
Her ne kadar takibe konu alacak miktarı yargılama ile belirlendiğinden, İİK un 67 inci maddesinde öngörülen icra inkar tazminatı koşulları davacı bakımından gerçekleşmemiş ise de, 6100 Sayılı HMK un 355 ve 357 inci maddeleri uyarınca istinaf nedenleriyle ve kamu düzeniyle ilgili hususlarla sınırlı olmak üzere inceleme yapıldığından, davalının bu hususta açık istinafı bulunmadığından bu husus yalnızca eleştirilmekle yetinilmiştir.
Hal böyle olunca yukarıda açıklanan nedenler ve tüm dosya içeriğine göre; 6100 Sayılı HMK un 355 ve 357 inci maddeleri ve istinaf nedenleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme üzerine ilk derece mahkemesince taraflarca gösterilen delillerin toplanmasında, değerlendirilmesinde esas ve usul bakımından hukuka aykırılık bulunmadığı ve davacı vekili ile davalı vekilinin tüm istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkrası (b-1) bendi uyarınca istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine ilişkin karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davacı vekili ve davalı vekilinin tüm istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden istinaf isteminin 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkra (b-1) bendi gereğince ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı tarafından peşin yatırılan 98,10TL istinaf yoluna başvuru harcı ile 268,00 TL istinaf karar ve ilam harcından alınması gereken 59,30 TL’nin mahsubuyla Hazineye gelir kaydına, artan 208,70 TL’nin talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı tarafından peşin yatırılan 121,30 TL istinaf yoluna başvuru harcı ile 267,58 TL istinaf karar ve ilam harcının alınması gereken 1.070,32 TL’den mahsubuyla, bakiye 802.74 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Tarafların yaptığı istinaf giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
5-Artan gider avansının yatıranlara iadesine,
6-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans ve harç tahsil / iade işlemlerinin İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
İlişkin dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 6100 Sayılı HMK’nun 362. Maddesi (1-a) bendi uyarınca 27/12/2021 tarihinde KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.