Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/282 E. 2021/942 K. 21.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2021/282
KARAR NO : 2021/942
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : 2017/598 Esas – 2018/142 Karar
KARAR TARİHİ : 13/02/2018
DAVA : Menfi Tespit-İstirdat
İSTİNAF TARİHİ : 16/05/2018 Davacı – 31/05/2018 Davalı
KARAR TARİHİ : 21/04/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 21/04/2021
Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarih ve numarası gösterilen kararına karşı, taraflarca istinaf başvurusunda bulunulmakla, dosyada duruşma yapılmasını gerektiren eksiklik görülmediğinden 6100 sayılı HMK’nun 353/1(b-1/son) cümle uyarınca istinaf incelemesinin duruşmasız yapılmasına karar verilerek, dosya incelendi;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü
TARAFLARIN İDDİA,SAVUNMA VE YARGILAMA SÜRECİ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin işyeri olarak faaliyette bulunduğu yerde davalı şirketin … tesisat – …karne /sıra – … sözleşme – … MSY sayaç numaralı abonesi olduğunu, 2014 yılı Eylül ayı başlarında hiçbir tebligat ve ihbar yapılmaksızın müvekkilinin elektriklerinin kesildiğini, davalı tarafça sözlü olarak “kaçak elektrik kullanımı nedeniyle -19.881,51-TL elektrik cezası kesildiğinin, müvekkilinin ticari işlemlerini yapamaması nedeniyle borcun taksitlendirme işlemini kabul ettiğini, iş yerinin elektriklerinin açtırıldığını, tahakkuk ettirilen para cezasının fahiş olduğunu, tesisatın, onarımı yapan ustanın sorumluluğunda olması nedeniyle müvekkilinin kusurundan söz edilemeyeceğini belirterek, davalı tarafından düzenlenen Eylül 2014 tarihli- 19.881,51-TL tutarındaki elektrik cezasının iptaline, davalıya ödenen taksit miktarlarının yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu kaçak elektrik kullanımı ile ilgili olarak müvekkili tarafından düzenlenmiş herhangi bir tutanak bulunmadığı gibi bu isteğin muhatabının da … olduğunu, zira; dava konusunun, müvekkilinin faaliyet konularından olmadığını, davanın bu şirkete karşı açılması gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemek üzere, 22/07/2014 tarihinde düzenlenen “Abone Periyodik Kontrol Protokolü” başlıklı tutanaktan da anlaşılacağı üzere bu tarihte yapılan kontrolde “davaya konu aboneliğin … üzerine kayıtlı olduğunun ve bir faz sayaca direk bağlantı yapılmak suretiyle kaçak kullanım yapıldığının” belirlendiğini, adreste bulunan kullanıcılara konu hakkında bilgi verildiğini ve “aksaklıkların 15 gün içerisinde giderilmesinin, aksi halde enerjinin kesileceğinin” ihtar edildiğini, davacının daha sonraki süreçte müvekkiline başvurduğunu, evrakları incelendiğinde “aboneliğine ait iş yerini 01/09/2012 tarihinde kiraladığının ve bu tarihten itibaren aboneliğin kullanıcısı olduğunun” görüldüğünü, 05/08/2014 tarihinde davacı ile sözleşme imzalanarak aboneliğin davacı üzerine geçirildiğini, 08/08/2014 tarihinde ilgili abonelik adresine gidildiğini, yapılan kontrol sonucunda “kaçak kullanımın ortadan kalkmadığının ve davacının, sayacın ölçü devresinde bir fazın kolon hatlarına direk enerji bağlamak suretiyle kaçak kullanım yapmış olduğunun” bir kez daha belirlendiğini beyan ederek ihtirazi kayıt olmadan yapılan ödeme de istenemeyeceğinden bahisle davanın reddini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesince verilen kararda özetle; mahkemece aldırılan bilirkişi raporunda da açıklandığı şekilde … görevlileri tarafından yapılan periyodik kontrollerde dava konusu adreste “abone ölçü devresinde bir fazın kolon hatlarına direkt olarak bağlandığı” hususunun belirlendiği, görevliler tarafından … seri numaralı kaçak elektrik tespit tutanağının düzenlendiği, 3 fazlı sayaç üzerinden beslenen bir tesisatta bir fazın sayaca girmeden doğrudan kolon hattına bağlanmasının, bu faz üzerinden beslenen elektrikli alıcıların tükettiği elektriğin kaydedilmesine ilişkin olmasından dolayı kaçak elektrik kullanımı olarak nitelendirilmesi gerektiği, davacı adına 22/07/2013-22/07/2014 tarihleri arasındaki 1 yıllık dönem için 36458,00-kwh tüketimin karşılığı olarak davacı tarafça itiraz edilen 19.751,01-TL bedelli kaçak elektrik faturası düzenlenmiş ise de; kaçak tahakkukunun Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin 29. maddesine aykırı olduğu, zira; bu maddeye göre kaçak elektrik faturasında dikkate alınması gereken süre 180 günle sınırlı iken davalı tarafça bu sürenin aşılarak 365 gün üzerinden fatura bedelinin belirlendiği, 180 günün karşılığının 2.958,21-TL olduğu, davacının faturanın bu miktarlık kısmından sorumlu olduğu, kalan kısmından dolayı herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığı ve davasında haklı olduğu anlaşıldığından, davalı … hakkındaki davanın 16.792,80 TL üzerinden kısmen kabulüne, ödediği miktarın istirdadına, davalı … hakkındaki dava yönünden ise karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
D E L İ LL E R :
Abonelik dosyası, tutanak,ödeme belgeleri, bilirkişi raporu, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 13.Hukuk Dairesi’nin 10/04/2017 tarihli, 2017/526 Esas ve 2017/495 Karar sayılı kararı tüm dosya kapsamıdır.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, vergi ve işyeri dosyası resmen açılmış, davalı şirketin … tesisat- … karne/sıra- … sözleşme- … msy sayaç nolu abonesi olduğu, hiçbir zaman kaçak elektrik kullanma kastı olmadığı gibi, tadilat sırasında işin yapımı için götürü usulü verilen işlemin hatalı yapılan bir tesisat hatası varsa da, bundan haberi olmadığını reddedilen kısım yönünden istinaf isteminin kabulü ile davanın tam kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporu ile davacının kaçak elektrik kullandığının sabit olduğunu, ihtirazi kayıt olmadan ödeme yapıldığından davanın bu nedenle reddi gerektiğini,ilk derece mahkemesinin bu hususu değerlendirmediğini, borç ödeme protokolüne göre yapılan ödemenin istirdadının mümkün olmadığından davanın tamamen reddine karar verilmesi için kararın kaldırılmasını istemiştir.
G E R E K Ç E
Uyuşmazlık, kaçak elektrik kullanımından kaynaklanan menfi tespit ve istirdat isteklerine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince yukarıda özetlenen gerekçelerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen karara karşı taraflarca istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
Somut olayda, davacının 01/09/2012 tarihinde kiralamak suretiyle kullandığı işyerinde dava dışı … adına mesken aboneliği bulunduğu, 22/07/2014 tarihinde periyodik olarak yapılan denetimler üzerine tutulan tutanak içeriğinde tarife değişikliği, güç artırımı, aboneliğin davacı adına yapılması gerektiği ve bir fazın sayaca girmediğinden kaçak elektrik kullanımı yapıldığına ve bu eksikliklerin 15 gün içerisinde giderilmesine yönelik düzenlenen tutanağın davacı şirket adına … tarafından imzalandığı, davacı şirket yetkilisinin 23/07/2014 tarihinde davalıya başvurarak güç artırımı isteminde bulunduğu, 05/08/2014 tarihinde de davacı ve davalı arasında ticarethane abone grubu üzerinden elektrik satış sözleşmesi imzalandığı; bilahare 18/08/2014 tarihinde iş yerinde yapılan kontrolde abone ölçü devresinde bir fazın kolon hatlarına direk enerji bağlanması suretiyle kaçak elektrik kullanıldığından bahisle … numaralı tespit tutanağının düzenlediği ve 22/07/2013 ile 22/07/2017 tarihleri arasında 365 gün 1/3 faz üzerinden kaçak elektrik kullanıldığından bahisle -19.751,01.TL lık fatura tahakkuk ettirildiği, dosya içindeki belgelerden anlaşıldığından, davacı şirketin kaçak elektrik kullanmadıkları yönündeki istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.
Öte yandan, davacının iş yerinde elektrik tesisatında dava dışı üçüncü kişiye bakım ve onarım yaptırması iş sahibi olarak üçüncü kişiyi denetlemesi sorumluluğunu ortadan kaldırmadığından hatalı yapılan hat çekimi nedeniyle kaçak elektrik kullanımından sorumlu olmasında hukuku aykırılık bulunmadığından, davacı şirket vekilinin bu hususa değinen istinaf istemi yerinde bulunmamıştır.
Ne var ki; kaçak elektrik tutanağının düzenlendiği tarihte yürürlükte bulunan 08.05.2014 tarih 28994 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren EPDK Enerji Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin 29/1 inci fıkrasının b-1 inci maddesi uyarınca sayaçtan geçirilmeden ayrı bir hatla kaçak elektirik enerjisi kullanımının tespiti halinde kullanım süresinin esas alınacağı ancak bu sürenin her halükarda 180 günü geçmeyeceği hüküm altına alındığı halde, davalı şirket yetkilileri tarafından 365 gün üzerinden kaçak elektrik hesabı yapılması mevzuata aykırı olduğundan, denetime elverişli ve yöntemine uygun düzenlenen 05/01/2016 tarihli bilirkişi raporunda hesaplandığı gibi davacının kullandığı kaçak tüketim bedeli -2.958,21 TL olması gerekirken, -19.751,01.-TL olarak faturalandırılması hukuka aykırı olduğundan, davalı vekilinin aksi yöndeki istinaf nedenleri yerinde bulunmamıştır.
Ayrıca, davacı taraf dava konusu kaçak elektrik borcunu 15/09/2014 tarihinde düzenlenen taksit protokolü ile ödemeye başlamadan önce 12/09/2014 tarihli dilekçesi ile yasal haklarını kullanmak kaydıyla taksitler halinde ödemek istediğine ilişkin ihtirazi kayıt içeren dilekçe ile davalıya başvurduğuna göre, eldeki davayı açmasına yasal engel olmadığından, davalı vekilinin bu hususa değinen istinaf istemi de hukuka uygun değildir.
Hal böyle olunca Yukarıda açıklanan nedenler ve tüm dosya içeriğine göre; İlk Derece Mahkemesince taraflarca gösterilen delillerin toplanmasında, değerlendirilmesinde esas ve usul bakımından hukuka aykırılık bulunmadığından ve davacı vekili ile davalı vekilinin tüm istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden; 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkrası (b-1) bendi uyarınca istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine ilişkin karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davacı vekili ile davalı vekilinin tüm istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden istinaf isteminin 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkra (b-1) bendi gereğince ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı tarafından peşin yatırılan -98,10-TL istinaf yoluna başvuru harcı ile -35,90-TL istinaf karar ve ilam harcının alınması gereken -59,30-TL’den mahsubuyla, bakiye -23,40-TL’nin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafından peşin yatırılan -98,10-TL istinaf yoluna başvuru harcı ile -322,90-TL istinaf karar ve ilam harcının alınması gereken -1.147,12-TL’den mahsubuyla, bakiye -824,12-TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Taraflarca yapılan istinaf giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
5-Artan gider avansının yatıranlara iadesine,
6-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans ve harç tahsil / iade işlemlerinin İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
İlişkin dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 6100 Sayılı HMK’nun 362. Maddesi (1-a) bendi uyarınca 21/04/2021 tarihinde KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.