Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/117 E. 2022/1902 K. 06.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/117
KARAR NO : 2022/1902

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : 2015/1394 esas 2020/59 karar
KARAR TARİHİ : 15/10/2020

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
İSTİNAF TARİHİ : 20/12/2020 (Davacı)
KARAR TARİHİ : 06/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 06/10/2022

Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarih ve numarası gösterilen kararına karşı, davacı istinaf başvurusunda bulunulmakla, dosyada duruşma yapılmasını gerektiren eksiklik görülmediğinden 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b-1-son cümle uyarınca istinaf incelemesinin duruşmasız yapılmasına karar verilerek, dosya incelendi;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü

DAVACI İSTEMİNİN ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;davalının …. firmasının yolcu taşımacılığını yapan …. plakalı otobüsünün İzmir Bornova İlçesi Pınarbaşı Katılım yolu Mevkinde, yol çalışması olmasına rağmen hızlı olduğundan, önünde seyir halinde olan bir araca daha sonra da …. plakalı …. firmasının Şanlıurfa-İzmir seferini yapan müvekkilinin yolcu otobüsüne arkadan çarpması sonucu maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazasının meydana geldiğini otobüs sürücüsü …. ‘nın kusurlu olduğunun, diğer araç sürücülerinin kusursuz olduğunun tespit edildiğini, davacının otobüsünde meydana gelen kazadan dolayı hasar oluştuğunu, hasarın kasko firması tarafından karşılandığını, ticari araç olan otobüsün, kazadan dolayı yaklaşık 4 gün tamir gördüğünü, otobüsün bu süre zarfında çalışamadığını, kişi başı bilet ücreti 120,00 TL. olan otobüsün Şanlıurfa – İzmir seferini yapamadığından maddi zararın söz konusu olduğunu, bilirkişi marifetiyle hesaplanacak araçtaki değer kaybının da talep edildiğinden bahisle şimdilik 500,00 TL. değer kaybı, 500,00 TL. kazanç kaybının kaza tarihinden itibaren ticari faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
09/03/2020 tarihli dilekçesi ile dava dilekçesinde kazanç kaybı değeri olarak talep edilen 500 TL miktarının 5.135,35 TL artırarak 5.635,35 TL ıslah edildiğini beyan etmiştir.
DAVALI CEVABININ ÖZETİ:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; meydana gelen kazada her iki aracın da kusurlu olduğunu bu nedenle kusur oranının tespit edilmesinin gerektiğini, müvekkilinin aracının …. tarafından sigortalı olduğunu, davanın haksız ve kötü niyetle açılmış olduğunu bu nedenle davanın reddini talep ettiklerini, hukuki dayanaktan ve maddi gerçeklerle bağdaşmayan davanın reddine, müvekkilinin aracının …. tarafından sigortalı olduğundan davanın …ne ihbar edilmesine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıdan alınmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER :
Trafik kazası tespit tutanağı , Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Karayolu Düzenleme Genel Müdürlüğü cevabi yazıları , tramer kayıtları , hasar dosyası , dosyası, 15/08/2017 tarihli bilirkişi raporu , 30/07/2018 tarihli ek raporu, 31/01/2019 tarihli bilirkişi kurulu raporu , tüm dosya kapsamı.
İDM KARARININ ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesince verilen kararda özetle; aracın eldeki kaza tarihinden önce 6 ayrı kazaya karıştığı, bu kazalardan 05/08/2015 ve 24/02/2015 tarihli trafik kazalarında ağır hasar gördüğü, eldeki dava konusu kazada hasar gören parçaların tümünün daha önceki eski kazalarda da hasarlanarak orjinalliklerini kaybettiği, bu nedenle Yargıtay içtihatlarında benimsenen, aracın kaza öncesi hasarsız rayiç değeri ile onarımdan sonraki rayiç değerinin aynı olduğu, dolayısıyla araçta eski kazalarında uğradığı değer kayıplarından başka dava konusu kaza nedeniyle ilave değer kaybının oluşmadığı, davacıya ait otobüsün tamirinin 4 gün içinde tamamlanabileceği, İzmir-Şanlıurfa arasında yolcu taşıyan otobüsün 4 gün içinde 2 gidiş-1 geliş seferi yapabileceği, otobüsün tamir süresi içinde sefer yapamaması nedeniyle uğradığı kazanç kaybının gelir vergisi, yol gideri ve personel masrafı düşüldüğünde 5.635,35 TL olduğu, davalı işletenin 2918 sy KTK’nın 85. Maddesi uyarınca meydana gelen bu zarardan sorumlu olduğu anlaşılmakla davacının değer kaybı talebinin reddine, kazanç kaybı talebinin kabulü ile talep gibi 5.635,35 TL kazanç kaybının dava tarihi olan 27/11/2015 tarihinden itibaren işleyecek davalı aracının ticari araç olması gözetilerek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; öncelikle, dava konusu uyuşmazlık hususunda dosyada 2 ayrı çelişkili bilirkişi raporu bulunduğunu , yeni bir raporla söz konusu çelişki giderilmeden değer kaybı yönünden davanın reddinin usul ve yasaya uygun düşmediğini , davanın hasmının kazada haksız fiilin meydana gelmesine sebep olan diğer aracın maliki olduğundan , ihtilaf genel hükümlere göre çözüme kavuşturulacağından, raporda aracın değer kaybının olamayacağının tespitinin yerinde olmadığını , aracın şehirlerarası yol yaptığı ve aracı kaza tarihinde 3 yıllık olarak henüz yıpranmamış olduğu dikkate alınarak değer kaybının hesaplanması gerektiği halde ticari olarak kullanılan aracın km sinin yüksek olduğundan bahisle değer kaybı olmadığı yönündeki tespitin yerinde olmadığını , İzmir Oto Galericileri Müşavirlik Kiralama ve Yıkamacılar Esnaf Odası’ndan gelen yazı yanıtının dikkate alınmadığını , dava konusu kaza nedeniyle, davacının aracında önceki kaza ve hasardan daha ağır kaza ve hasarın söz konusu olmadığını , aracın değer kaybının 2. El piyasa rayiç bedeline göre değerlendirilmesi gerektiğini , davacının kazanç bedelinin zaten KDV ve gelir vergisi dahil olarak hesaplandığını , bu nedenle, kazanç değerindeki gelir vergisinin düşülerek hesaplanmasının kabul edilemeyeceğini , ıslah ile dava değerini fazlaya ilişkin hakların saklı tutarak artırıp karar verilmesinin talep edildiğinden bahisle istinaf başvurusunun esastan kabulü ile kararın kısmen kaldırılması ve talepleri doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAFA CEVAP :
Davalı taraf istinafa cevap vermemiştir.

G E R E K Ç E

Uyuşmazlık, trafik kazası nedeniyle kazanç kaybı ve değer kaybının tazminine ilişkin davadır.
İlk Derece Mahkemesi’nce kazanç kaybı yönünden davanın talep gibi kabulüne , değer kaybı yönünden reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
6098 Sayılı TBK. 49 maddesi gereğince kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren bu zararı gidermekle yükümlüdür. 50/1.fıkrası gereğince zarar gören zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.
6100 sayılı HMK’nun 355. maddesi gereğince re’sen gözetilecekler dışında istinaf dilekçesinde gösterilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan incelemede;
05/08/2015 Çarşamba günü saat 09:17 sıralarında …. ‘ nın sevk ve idaresindeki davalıya ait …. plakalı yolcu otobüsü ile orta ayırıcı refüj ile bölünmüş iki şeritli Turgutlu-İzmir Karayolu üzerinde sol şeritte İzmir istikametine seyri sırasında, yol çalışması olduğuna ve hız sınırlamasına dair trafik işaret levhaları olduğu halde , gerekli dikkat ve özeni göstermeden otobüs ile ani olarak sağ şeride geçmek isterken önünde aynı istikamette yine sol şeritte seyretmekte olan sürücü …. idaresindeki otomobilin sağ yan aynasına çarpması ile aracının kontrolünü kaybederek yine önünde İzmir istikametine doğru sağ şeritte seyretmekte olan sürücü …. sevk ve idaresindeki davacıya ait …. plakalı otobüsün sol arka kısımlarına kendi aracının ön kısmı ile çarpması neticesinde yaralanmalı ve maddi hasarlı zincirleme bu trafik kazasının meydana gelmiştir.
Kazada …. plakalı …. marka 313.032 kmde otobüsün arka kısmından darbe aldığı , arka çamurluk, arka motor kaputu ve motor kaputu üst fiberi, arka tampon ve teferruatı sol arka alt ve üst bombeler, sol radyatör panjuru, arka çatı direği sol, arka çatı profili, bagaj kapak menteşeleri ve motor aksamına ait parçaların hasar gördüğü, kaporta, elektrik sistemi ve motorun arka kısmında bulunması ile radyatör, klima ve diğer motor aksamına ait parçaların değiştirildiği , bunların montajı için gerekli olan, kaporta, boya ve elektrik mekanik işçiliklerine yönelik 44.570,01 TL tutarlı fatura düzenlendiği anlaşılmıştır.
Davalı taraf sigorta şirketi olmadığından kural olarak araçta meydana gelen “değer kaybı” (istikrar kazanan yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre); aracın serbest piyasa koşullarına göre kaza tarihi itibariyle önceki kazalar araştırılarak niteliği ve etkisi göz önüne alınarak, tartışılarak hasarsız haldeki ikinci el rayiç değeri ile aracın yaşı, modeli, özellikleri, hasar miktarı ve hasarlı kısımların özelliği dikkate alınarak kazadan sonraki tamir edilmiş halinin rayiç değeri tespit edilip bu iki miktar arasındaki azalmadan ibarettir. Daha somut bir ifade ile aracın kaza tarihindeki hasar görmemiş piyasa değeri ile onarılmış haldeki piyasa değeri arasındaki fark kriteri esas alınmalıdır. (Yargıtay 17. HD’nin 2016/16876 E – 2017/12161 K sayılı, 27/12/2017 tarihli ve 2015/5301 E – 2017/11098 K sayılı, 28/11/2017 tarihli kararları).
15/08/2017 tarihli bilirkişi raporunda davaya konu …. Plakalı …. Model … marka …. tipinde otobüste meydana gelen eğer kaybının kaza tarihindeki 2. El piyasa değeri ile , onarılmış halindeki piyasa değeri arasındaki fark olan 325.000,00 TL – 320.000,00 TL = 5.000,00 TL (Beşbinlira) olacağı mütalaa edilmiştir.
Bu rapora davacı ve ihbar olunan tarafından itiraz edilmiş , bilirkişi 30/07/2018 tarihli ek raporu ile araçta “01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları B.2 maddesinin ve Ek:1 değer kaybı hesaplanması metoduna göre hesaplama yapıldığında değer kaybı oluşmayacağı, onarımda kalmış olduğu 4 günlük süre içerisindeki kazanç kaybının 7.513,80 TL olduğu mütalaa edilmiştir.
Bilirkişi ek raporuna davacı tarafın itirazı üzerine bilirkişi kurulunca düzenlenen 31/01/2019 tarihli kök rapora göre;Karayolları Motorlu Araçlar Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarına göre davacı aracında değer kaybı oluşmadığı, davacının toplam kazanç kaybının gerçekte gelir vergisinin ödenmemiş olması nedeni ile 5.635,35 TL olduğu mütalaa edilmiştir.
Davacı vekilinin itirazı üzerine bilirkişi kurulun ek raporu ile aracın dava konusu kazadan önce 6 trafik kazası daha geçirdiği, bu kazalardan 05/08/2015 ve 24/02/2015 tarihli kazalarda ağır hasar gördüğü ve dava konusu kazada hasar gören parçalarının tümünün bu eski kazalarda da hasarlanarak orijinalliklerini kaybetmiş olduğu, bu nedenle aracın dava konusu kazadan önceki ikinci el rayiç satış değeri ile kazadan sonraki onarılmış haldeki ikinci el rayiç satış değerlerinin aynı olduğu ve dolayısıyla araçta eski kazalarında uğradığı değer kayıplarından başka dava konusu kaza nedeniyle ilave değer kaybının oluşmadığı mütalaa edilmiştir. Raporda belirtilen 05/08/2015 tarihli hasar dava konusu hasar olduğundan bilirkişi raporundaki bu tespitin maddi hataya dayalı olduğu görülmüş ise de ;
Davalının ilk rapora itiraz etmemiş olması hususun usuli kazanılmış hak oluşturup oluşturmadığının tespiti gerekmektedir.
Bu kapsamda HMK’nın 281. maddesi hükmü değerlendirildiğinde; bir tarafın bilirkişi raporuna itiraz etmemesi ile bilirkişi raporuna itiraz eden taraf lehine usulî kazanılmış hak doğacaktır. Başka bir anlatımla; bir taraf bilirkişi raporuna itiraz etmez, diğerinin itirazı veya mahkemenin kendiliğinden gerekli görmesi üzerine yeni bir bilirkişi incelemesi yaptırılır veya aynı bilirkişiden ek rapor alınır ve ikinci bilirkişi raporu veya ek rapor, birinci rapora itiraz edenin daha da aleyhine olursa, ilk rapora itiraz etmeyen taraf bakımından ilk bilirkişi raporu kesinleştiğinden ve bununla itiraz eden taraf lehine usulî kazanılmış hak doğduğundan, mahkemenin ilk bilirkişi raporuna göre karar vermesi gerekir (KURU, Baki, Hukuk Muhakemeleri Usulü, İstanbul 2001, Cilt:3, s. 2753).
Yargıtayın yerleşik içtihatlarında; HMK’nın 281. maddesi ve 282. maddesi ayrı ayrı değerlendirilmektedir. Bu durumda; hakimin HMK’nın 282. maddesi uyarınca, raporu diğer deliller ile birlikte serbestçe değerlendireceği, ancak bilirkişi raporuna itiraz edilmemesi halinde ikinci bilirkişi raporu veya ek rapor, birinci rapora itiraz edenin daha da aleyhine olursa, ilk rapora itiraz etmeyen taraf bakımından HMK’nın 281. maddesi gereği ilk bilirkişi raporu kesinleştiğinden itiraz eden taraf lehine usulî kazanılmış hak doğduğu kabul edilmektedir. Ayrıca, aleyhe olan hususların kabul edilmediği beyan edilse bile itiraz nedenleri gösterilerek ek ya da yeni rapor alınmasının talep edilmediği ve rapora göre karar verilmesinin talep edildiği durumlarda da usuli kazanılmış hakkın ortaya çıktığı benimsenmiştir (Emsal, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18/02/2021 tarihli ve 2018/10(21)-94 E., 2021/111 K. sayılı ilamı, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 13/09/2017 tarihli ve 2016/14455 E. , 2017/7655 K. sayılı ilamı, Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 25/11/2021 tarihli ve 2021/4525 E. 2021/1793 K. sayılı ilamı).
İlk Derece Mahkemesi’ nce davacı lehine oluşan usuli kazanılmış hak dikkate alınmadan karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur.
Bu hali ile davacı tarafça daha yüksek değer değer ve kazanç kaybı oluştuğu hususundaki iddiaları toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı ile yerinde görülmemekle , fark kriterine göre ve davacı aracının kazadan önceki karıştığı trafik kazaları da göz önünde tutularak ( dava konusu hasar yönünden yapılan onarım ve değiştirilen parçalar dikkate alınmak suretiyle) aracın kaza tarihindeki hasar görmemiş piyasa değeri 325.000 ,00 TL,onarılmış haldeki piyasa değeri değerinin ise 320.000 ,00 TL kabul edilerek değer kaybının hesaplandığı , yine piyasa değerinin belirlenmesinde yetkili servisler , galeriler , genel araç ve ikinci el garantili araç satışı yapan internet sitelerindeki fiyatların esas alındığı bilirkişi raporu doğrultusunda davalı tarafın rapora itiraz etmemesi nedeniyle ilk derece mahkemesinin ara kararı üzerine alınan ilk bilirkişi raporunda belirlenen miktar yönünden, davacı yararına usuli kazanılmış hak oluştuğu dikkate alınarak bedele hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde maddi hataya dayalı düzenlendiği açık olan ek rapora göre tespit edilen miktar üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenler ve tüm dosya içeriğine göre; ilk derece mahkemesince taraflarca gösterilen delillerin toplanmasında, değerlendirilmesinde esas ve usul bakımından hukuka aykırılık bulunmadığı ve davacı vekilinin eksik inceleme ile karar verildiğine , değer kaybı ve kazanç kaybının ilk raporda tespit edilenden yüksek olduğuna yönelen istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkrası (b-1) bendi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin değer kaybı oluştuğu halde istemin reddedilmesine yönelen istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkrası (b-2) bendi gereğince kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, kabul edilen istinaf nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden düzeltilerek yeniden esas hakkında karar vermek suretiyle; talep edilebilecek kazanç kaybı 7.513,80 TL, değer kaybı 5.000 TL ise de, talep aşılmayarak 500.00 TL, değer kaybı ile 5.635,35 TL kazanç kaybının dava tarihi olan 27/11/2015 tarihinden itibaren işleyecek davalı aracının ticari araç olması gözetilerek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine , fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasına karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin eksik inceleme ile karar verildiğine, değer kaybı ve kazanç kaybının ilk raporda tespit edilenden yüksek olduğuna yönelen tüm istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden istinaf isteminin 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkra (b-1) bendi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı vekilinin değer kaybı oluştuğu halde istemin reddedilmesine yönelen istinaf isteminin 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkra (b-2) bendi gereğince KABULÜNE,
3-İlk Derece Mahkemesi olan İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/1394 Esas – 2020/59 Karar sayılı 15/10/2020 tarihli kararının KALDIRILMASINA,
4-Düzelterek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle;
5-Davanın KABULÜNE,
a)Talep edilebilecek kazanç kaybı 7.513,80 TL, değer kaybı 5.000 TL ise de talep aşılmayarak 500.00 TL, değer kaybı ile 5.635,35 TL kazanç kaybının dava tarihi olan 27/11/2015 tarihinden itibaren işleyecek davalı aracının ticari araç olması gözetilerek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin hakların saklı TUTULMASINA,
b) Davacı tarafından peşin yatırılan toplam 123,94-TL’den alınması gereken 419.00 -TL karar ve ilam harcının mahsubuyla, bakiye 295,16 -TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına, mahsubuna karar verilen 123,94-TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
c) Davacı tarafından yapılan 4.377,25‬-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
ç) Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
d) Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince; kabul edilip hüküm altına alınan tutar üzerinden 6135.35-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından peşin yatırılan 148,60-TL istinaf yoluna başvurma harcının mahsubuyla Hazineye gelir kaydına, 54,40 TL istinaf karar ve ilam harcının talep halinde davacıya iadesine,
7-Davacı tarafından yapılan 11,00-TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı tarafından yapılan istinaf giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
9-Artan gider avanslarının yatıranlara iadesine,
10-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans ve harç tahsil / iade işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi’nce yerine getirilmesine,
İlişkin dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 06/10/2022 tarihinde, 6100 Sayılı HMK’nun 362. Maddesi (1-a) bendi gereğince KESİN olarak oy birliği ile karar verildi.