Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2020/573 E. 2022/1327 K. 16.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/573
KARAR NO : 2022/1327

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2016/1457 Esas – 2017/1053 Karar
KARAR TARİHİ :10/10/2017
DAVA : İtirazın İptali
İSTİNAF TALEP TARİHİ : 29/11/2017 Davalı
KARAR TARİHİ : 16/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 16/06/2022

Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarih ve numarası gösterilen kararına karşı istinaf başvurusunda bulunulmakla, dosyada duruşma yapılmasını gerektiren eksiklik görülmediğinden 6100 sayılı HMK’nun 353/1(b-1/son) cümle uyarınca istinaf incelemesinin duruşmasız yapılmasına karar verilerek, dosya incelendi;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü

TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete ait … plakalı aracın davalıya ait yediemin deposunda iken zarara uğradığını bu zararın İzmir 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/11 D.iş sayılı dosyası ile tespit edildiğini, bilirkişinin hazırladığı raporda araçta 8.330,00 TL tamir bedeli ve 2.500 TL araç değer kaybı meydana geldiğinin tespit edildiğini, bu alacağın tahsili için İzmir 17. İcra Müdürlüğünün 2015/6121 Esas sayılı takip dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının haksız itirazı nedeni ile takibin durduğunu belirterek davalının İzmir 17. İcra Müdürlüğünün 2015/6121 Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini karar ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; oluşan hasarın davalının ticari işletmesini işletirken ve işletmesi ile ilgili olarak meydana geldiğini, … plakalı aracın müvekkilinin işletmekte olduğu icra yediemin deposunda muhafaza altına alındığını, aracın müvekkiline 17/02/2013 tarihinde hafif hasarlı şekilde teslim edildiğini, aracın müvekkilinin yediemin deposunda iki yıl kadar bir süre hasarlı bir şekilde beklediğini, araç üzerinde bu süre boyunca herhangi bir işlem yapılmadığını, dava konusu hasarlı aracın park halinde satışı tamamlanan ve alıcısına teslim edilmesi gereken başkaca bir aracın önünde durmakta iken arkasındaki aracın depodan çıkarılması amacı ile yer değiştirmesi sırasında sağ tekerlek tarafından gerekli kriterlere uygun şekilde bağlanmış olan halatın bağlandığı parçanın kırıldığını ve araçta ufak bir takım hasarların meydana geldiğini, 17/02/2013 tarihindeki mevcut aracın hasarlı haline 78.500,00 TL değer takdir edildiğini, davacı tarafından iddia edilen miktarların fahiş olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucu verilen kararda özetle; dava haksız fiilden kaynaklanmakta olup, tazminat sorumluluğunun doğması için, haksız bir eylem, zarar, zarar ile eylem arasında uygun illiyet bağı olması ve hukuka uygunluk nedeninin olmaması gerektiği, eldeki davada bu şartların oluştuğu anlaşıldığı, davada; 6098 Sayılı TBK.nın 579. Maddesinde düzenlenen Garaj, otopark ve benzeri yerleri işletenlerin sorumluluğu hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesi gerektiği, eldeki davada araç, icra dairesince davalı otoparka bırakılmış olup, davacı ile davalı arasında anılan hükümden kaynaklı bir saklama sözleşmesi kurulmadığı, davacının dava ettiği zarar da, aracın taşınması sırasında meydana gelip icra dairesince yapılan resmi satışta hasarsız emsallerine göre daha düşük bedelle satımından kaynaklı zarar olup, bu hükmün eldeki dava uygulama olanağı olmadığı kanaatine varıldığı, davanın kısmen kabulüne, İzmir 17. İcra Müdürlüğünün 2015/6121 sayılı takip dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 7.390,00 TL hasar, 1.000,00 TL değer kaybı tazminatı, 300,00 TL delil tespiti vekalet ücreti, 665,80-TL delil tespiti gideri olmak üzere toplam 9.355,80 TL üzerinden devamına, davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
D E L İ L L E R:
İzmir 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/11 D.İş sayılı dosyası, İzmir 17. İcra Müdürlüğünün 2015/6121 Esas sayılı dosyası, trafik kaydı, bilirkişi raporu tanık beyanları, tüm dosya kapsamıdır.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporu tanzim ederken bahse konu araçta oluşan hasarları parça bazında değerlendirdiği, ancak Sayın bilirkişi raporu tanzim ederken aracı sanki davacı taraf alıyormuş gibi hesaplamalarda ve incelemelerde bulunduğu, fakat bahse konu araç 3.kişiye ihale edilmiş ve 3.kişi aracı mevcut hali ile satın almış ve kabul ettiği, haliyle davacı tarafın hasar ve değer kaybı talebinde bulunması hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğu, araçta tespit edilen hasarları davacı taraf kendisi yaptırmayacağı gibi söz konusu hasarlar yüzünden herhangi bir zarara uğramadığı, bilirkişi incelemeleri yaparken araçta sanki daha önceden hiç hasar yokmuş gibi inceleme yapmış ve buna göre hatalı bir şekilde raporu tanzim ettiği, bilirkişi tarafından bahse konu araca ait iki tane tramer kaydı tespit edilmiş ise de söz konusu tramer kayıtlarının detayları belirtilmediği, ayrıca anılan icra takibine faiz ve faiz oranları yönünden de itiraz edilmişse de bu itirazlarımız da değerlendirilmeksizin karar verildiği, İlk Derece Mahkemesince eksik inceleme yapılarak, davaya konu aracın satış işlemlerinin yürütüldüğü ve aynı zamanda davalı müvekkile ait otoparka tesliminin gerçekleştirildiği icra dosyasının gereği gibi incelenmediği, İlk Derece Mahkemesinin kararının bozularak, davanın reddi yönünde yeniden hüküm tesis edilmesini talep etmiştir.
İSTİNAFA CEVAP:
Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; davalı araçta değer kaybı oluştuğunu, hasar kaybının olmadığını iddia etmek le birlikte, yerleşik içtihatlar ile, aracın hasarlanması ile birlikte orjinalliğinin bozulmuş ol ması sebebi ile, hem hasar zararı hem de değer kaybı zararına birlikte hükmedildiği, davalı kendisine yediemin olarak teslim edilen müvekkil şirket adına kayıtlı araca, yanlış nakil sebebi ile zarar vermiş, bu zararın giderimi için açılan davada, davalının %100 kusurlu olduğuna kanaat getirilerek, zarar giderim ve değer kaybı zararları ayrı ayrı hesaplanmış, sorumluluk şekli açıklanarak, davanın kısmen kabulüne karar verildiği, davalının istinaf sebebleri , davada incelenmiş ve değerlendirilmiş olup, bu aşa mada davalının istinaf istemleri yasal ve hukuki nitelikte olmayıp, reddine karar verilmesini talep etmiştir.
G E R E K Ç E

Uyuşmazlık, yediemin deposunda gerçekleşen kaza nedeniyle araçta oluşan hasar ve değer kaybının tazmini için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali isteğine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince yukarıda özetlenen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
6098 Sayılı TBK. 49 maddesi gereğince kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren bu zararı gidermekle yükümlüdür. 50/1.fıkrası gereğince zarar gören zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.
İzmir 17.İcra Müdürlüğünün 2015/6121 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinden 27/04/2015 tarihinde davacı tarafından davalı aleyhine 8.330 TL hasar ve işçilik, 2.500 TL araç değer kaybı 300 TL delil tespiti vekalet ücreti, 864 TL delil tespiti gideri olmak üzere toplam 11.994 TL nın tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 15/05/2015 tarihinde tebliğ edildiği, davalının yasal yedi günlük süre içinde 20/05/2015 tarihinde borca ve ferilerine itiraz ettiği, itiraz dilekçesinin davacı alacaklı vekiline tebliğine yönelik bir belge bulunmadığı gibi eldeki davanın 14/09/2015 tarihinde bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Somut olayda, İzmir 8.İcra Dairesinin 2011/12426 Esas sayılı takip dosyasında borçlulardan birisi olan davacı … Şti adına kayıtlı olan … plaka sayılı aracın 78.500 TL değer takdiri yapılmak suretiyle 13/02/2013 tarihinde haczedilmesi üzerine muhafaza altına alındığı ve davalıya ait “…-… ” isimli yediemin deposuna teslim edildiği, bilahare depodayken araç üzerinde yapılan inceleme üzerine düzenlenen 04/03/2014 tarihli tutanak ile aracın sağ ön tekerleğin vuruk,teker patlak,sol arka kapıda sürtme mevcut,sol arka stop lambası çatlak ve muhtelif yerlerde çizikler olduğu ve değerinin 75.000 TL kıymetinde olduğu belirlenmiştir.
Daha sonra, aracın satışı için ilk ihalesinin yapılacağından bahisle davacı tarafından İzmir 6.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/11 D.İş esas sayılı dosyasından davalıya ait yediemin deposunda 24/03/2015 tarihinde yapılan tespitte davalının aracın sağında solundan araç çıkartmak için yeri değiştirilirken aracın rotu çıktığını beyan ettiği ancak düzenlenen 02/04/2015 havale tarihli makina mühendisi bilirkişi raporunda davacı aracının davalıya ait yediemin deposunda yeri değiştirilirken çukura düşürülmesi üzerine sağ yan çamurluk ile alt takımının hasara uğradığı hasarlanan parçalar ile işçilik toplamının 8.330 TL, değer kaybının ise 2.500 TL olduğu belirlenmiş ve davacı bu zararlarının tazmini için davalı aleyhine başlatılan icra takibine yapılan itiraz üzerine eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Gerçekten, davacının üçüncü kişiye olan borcundan dolayı haczedilerek hafif hasarlı ve çalışır vaziyette davalıya ait yediemin deposuna yediemin sorumluluğu anlatılmak suretiyle bırakılan davacıya ait … plakalı 2007 model … marka arazi aracı niteliğindeki aracın davalıya ait yediemin deposunda yeri değiştirilirken çekici vasıtasıyla yere düşürülmesi suretiyle aracın sağ ön tarafında mekanik ve sağ ön çamurlukta oluşan hasarın yedek parça ve işçilik dahil 7.390 TL olduğu, değer kaybının ise aracın daha önceki hasarları da değerlendirilmesi suretiyle fark formülüne göre 1.000 TL olduğu denetime elverişli 06/04/2017 tarihli bilirkişi raporu ile dosyadaki diğer tüm deliller ile sabit olduğuna göre; davalının davacının aracına zarar veren üçüncü kişi sıfatıyla sorumlu tutulmasında hukuka aykırılık görülmediğinden, davalı vekilinin anılan hususlara değinen tüm istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir.
Öte yandan, icra takip dosyasında ödeme emrinde istenilen toplam alacağa takip tarihinden itibaren tarafların tacir olması nedeniyle avans faizi istenilmesinde hukuka aykırılık görülmediği gibi ilk derece mahkemesince davalının itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi suretiyle takip kaldığı yerden aynı koşullarda devam edeceğinden ayrıca faizin belirtilmemiş olmasında hukuka aykırılık görülmediğinden, davalı vekilinin bu yöne değinen istinaf nedenleri de yerinde değildir.
Ayrıca, aracın davacının borçlu olduğu icra takip dosyasında başka bir borçtan dolayı satışa çıkarılmış olması, davalı tarafın kusurlu eylemi ile araçta oluşan zarardan sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağından davalı vekilinin bu yöndeki istinaf nedenleri de hukuka uygun bulunmamıştır
Hal böyle olunca yukarıda açıklanan nedenler ve tüm dosya içeriğine göre; ilk derece mahkemesince taraflarca gösterilen delillerin toplanmasında, değerlendirilmesinde esas ve usul bakımından hukuka aykırılık bulunmadığından ve davalı vekilinin tüm istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkrası (b-1) bendi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davalı vekilinin tüm istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden istinaf isteminin 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkra (b-1) bendi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı tarafından peşin yatırılan 85,70 TL istinaf yoluna başvuru harcı ile 191,40 TL istinaf karar ve ilam harcının alınması gereken 639,09 TL’den mahsubuyla, bakiye 447,69 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının yatıranlara iadesine,
5-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans iade ve harç tahsil işlemlerinin İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
İlişkin dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 6100 Sayılı HMK’nun 362. Maddesi (1-a) bendi uyarınca 16/06/2022 tarihinde KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.