Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2020/1983 E. 2021/2583 K. 21.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/1983
KARAR NO : 2021/2583

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2020/50 Değişik İş Esas 2020/50 Değişik İş Karar
KARAR TARİHİ : 06/04/2020

TALEP : İhtiyati Tedbir

İSTİNAF TARİHİ : 14/04/2020
KARAR TARİHİ : 21/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 21/12/2021

Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarih ve numarası gösterilen kararına karşı, talep eden istinaf başvurusunda bulunulmakla, dosya incelendi;

G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü

TALEP EDEN İSTEMİNİN ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;İhtiyati tedbir isteyen …. 03/04/2020 tarihli talep dilekçesi ile; müvekkili …’nin 30.05.2018 tarihinde …. Şirketi ile sunulan sözleşmeyi imzalayarak, gemi söküm ve geri dönüşüm yapmak üzere anlaştıklarını, …. firmasının cihazı istemesi üzerine, deposunu kontrol eden müvekkilinin 35.000 m2’lik depoda bulunan cihazın bilgisi ve rızası dışında depodan çıkarıldığını anladığını, bu hususa ilişkin araştırma yapmaya başlayan müvekkilinin, cihazın …. tarafından kiraya verilmeye çalışıldığını, Türkiye’deki …. yetkililerinden öğrendiğini, ivedilikle …. hakkında Savcılığa şikayetinde bulunulduğunu, 20.02.2020 tarihinde Savcılığın el koyma için Sulh Ceza Hakimliği’ne görüş sunduğunu ve o sırada cihazın bulunduğu Silifke (Mersin) adli mercilerinde cihazların bulunduğu yerden teslim alınarak taraflarına teslim edildiğini, cihazın müvekkili tarafından Aliağa’daki şirket deposuna getirildiğini, Aliağa Cumhuriyet Savcılığı’nca, müvekkili …. tarafından …. aleyhine yapılan suç duyurusu kapsamındaki 2020/1149 Sor. soruşturmada, önce cihazın yeddiemin deposuna bırakılmasına, toplam 6 (altı) gün içinde de, 2020/945 Karar nolu kararı ile Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair karar tesis ettiğini, dosyada ne sözleşme, ne menşe şahadetnamesi ne de yurtdışından getirilen ve tercüme ettirilen evrakların sunulması beklenmeksizin eksik inceleme ile yapılan soruşturma sonucu takipsizlik kararı verilmesi üzerine, taraflarınca itiraz edildiğini, ancak henüz sonuçlanmadığını, cihazın özel nitelikli petrol arama cihazı olmasının, profesyonel kullanım ve bakıma ihtiyaç duymasının, amatör kullanımı halinde zarar göreceğini ve özelliğini yitireceğini ve dahi hukuken yetkili olmayan kişi/kişilerce kullanılması halinde diplomatik krize dahi sebep olabileceğinin aşikar olduğundan bahisle , bu nedenle; HMK 390/II “talep edenin haklarının derhal korunmasının zorunluluk bulunan hallerde, hakim karşısı taraf dinlemeden de tedbire karar verebilir” hükmünün işletilerek; öncelikle haksız zilyedliğin ve el atmanın önlenmesi davasının ikamesinden önce, cihazın zarar görmemesi, bilgileri dışında el değiştirmesi, kiralanma/satışa çıkarılma ve dahi satılma ihtimalinin bulunması nedeniyle gerek duyulması halinde teminat miktarı belirlenmesi , teminat karşılığı tedbiren ve ivedilikle müvekkili şirkete teslimine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesi kararında özetle : ” Olayda; talep eden vekilince, aleyhine tedbir istenilen ….’nın bu ilişkide hangi konumda olduğu açıklanmadığı gibi, Aliağa C. Başsavcılığı’nın 2020/1149 sayılı soruşturma dosyası ile talep konusu olan cihazın yeddiemin deposuna bırakılmasına karar verildiği, sonrasında da kovuşturmaya yer olmadığına dair karar tesis edildiğinin bildirildiği, ancak buna ilişkin olarak da talep dilekçesine herhangi bir belge eklenmediği görülmüş olmakla, yaklaşık ispat seviyesinde ispatlanamayan ihtiyati tedbir kararı verilmesi yönündeki talebin reddine karar vermek gerekmiştir.” gerekçesi ile talebin reddine karar verilmiştir,
İSTİNAF NEDENLERİ
Talep eden vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle : Karşı taraf …. ‘nın ilişkideki konumunun soruşturma dosyası ile sabit olduğunu , talep edenin iş bu ihtiyati tedbir talebinde bulunmasının nedeninin karşı taraf ….’nın Savcılık kararı ile yeddiemine teslim edilen cihazın zarar gördüğünden bahisle Aliağa Cumhuriyet Savcılığından aldığı kararla cihazları başka bir yeddiemin deposuna teslimini sağlaması olduğunu . İhtiyati tedbir talebinin kabul görmesi halinde, durumun aciliyeti ve cihazın taşıdığı önem de dikkate alınarak, talep eden tarafından , belirlenen miktar ve oranda teminat gösterilebileceği hususunun da değerlendirilmesini talep ettiklerinden bahisle yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Talep eden 14/04/2020 tarihli ek dilekçesi ile Aliağa Cumhuriyet Savcılığı’nın 2020/1149 sor.- 2020/495 K. sayılı dosyasının taraflarınca adliyeden fiziken alındığını , dilekçe ekinde sunulduğunu , dosyanın temini esnasında , söz konusu petrol arama cihazı ile ilgili olarak 31.03.2020 tarihinde yeni bir işlem ihdas edildiğinin karşı taraf …. tarafından yapılan ”yeddieminliği Suistimal” şikayeti ile Aliağa CBS ‘nin talimatıyla 31.03.2020 günü söz konusu cihazın Savcılık talimatı ile ekli 2 adet tutanakta görüldüğü üzere kolluk tarafından ….’ya teslim edildiğinin öğrenildiğini beyan etmiştir.

G E R E K Ç E:

Talep, tedbir isteyenin …. ile aralarında imzalanan ekte sunulu sözleşmeye konu …. isimli petrol arama cihazının zilyetliliğinin haksız olarak elinde bulunduran ….” dan tebdiren iade istemine ilişkindir.
Mahkemece yaklaşık ispat koşulunun oluşmadığından bahisle istemin reddine karar verilmiştir.
HMK’nın 389/1. maddesine göre, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. HMK’nın 390/3 maddesinde, ihtiyati tedbir isteğinin kabul edilebilmesi bakımından, ihtiyati tedbir isteyenin haklılığı konusunda tam kanaat değil, kuvvetle muhtemel yaklaşık bir kanaatin yeterli olacağı öngörülmüştür.
4721 sayılı TMK’nun 981, 982 ve 983. maddeleri mal üzerinde zilyetlikten başka hiçbir hakkı bulunmayan kişilerin zilyetliğinin korunması için konulmuş hükümleri ihtiva etmektedir. TMK’nun 973. maddesinde zilyetlik “bir şey üzerinde fiili hakimiyeti bulunan kimse onun zilyedidir” biçiminde tanımlanmıştır.Türk Medeni Kanununun 981.maddesine göre “Zilyet, her türlü gasp veya saldırıyı kuvvet kullanarak defedebilir.” 982 maddesine göre ise “Başkasının zilyet bulunduğu bir şeyi gasbeden kimse, o şey üzerinde üstün bir hakka sahip olduğunu iddia etse bile onu geri vermekle yükümlüdür.    Davalı, o şeyi davacıdan geri almasını gerektirecek üstün bir hakka sahip olduğunu derhal ispat ederse onu geri vermekten kaçınabilir. Dava, şeyin geri verilmesine ve zararın giderilmesine yönelik olur.” 983.maddesine göre ise “Saldırıda bulunan, şey üzerinde bir hak iddia etse bile; zilyetliği saldırıya uğrayan, ona karşı dava açabilir.    Dava, saldırının sona erdirilmesine, sebebinin önlenmesine ve zararın giderilmesine yönelik olur”. Bu hali ile TMK.nun 982 ve 983. maddelerinde zilyetlik herhangi bir hakka bağlı olmaksızın dava yoluyla korunmuştur. Zilyetliğin korunması davasıyla zilyet, zilyetliğin hakka dayandığını ispat külfetine katlanmadan sadece zilyetliğini öne sürerek Sulh Hukuk Mahkemelerinde uygulanan basit yargılama usulünün sağladığı kolaylıklardan yararlanır. Zilyet, zilyetliğin arkasında bulunan ayni (nesnel) veya şahsi (kişisel) bir hakka dayandığı taktirde dava bir hak davası niteliğini kazanır.
Somut olayda ; Uyapta yapılan incelemede ; İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/153 D. İş Esas, 2020/153 D. İş Karar sayılı dosyasında İhtiyati tedbir isteyen …. tarafından …. ve …. aleyhine yabancı bir şirketten satın aldığı “….” isimli gemi ile ilgili olarak karşı yan …. Şirketi ile “geri dönüşüm için gemi satışı standart sözleşmesi” düzenlendiğini , müvekkilinin onayı olmadan petrol arama cihazının zilyetliğinin diğer davalı ….’ya geçirildiğini, cihazın her 2 davalıya da ait olmadığını, belirterek bir cihazın tedbiren kendisine teslimine karar verilmesini talep ettiği , mahkemece 17/03/2020 tarihli karar ile “tedbire konu olan …. isimli cihazın, aleyhine tedbir istenen …’nin zilyetliğinde bulunması halinde tedbire konu …. cihazının değerinin %20 teminat karşılığında …. cihazına ihtiyati tedbir konulmasına ve bu cihazın yediemine teslimine, kararın infazı için Aliağa İcra Müdürünün görevlendirilmesine” karar verildiği, 20/03/2017 tarihinde Aliağa İcra Müdürlüğünün 2020/1543 Esas sayılı dosyası ile tedbir kararının infazının yapıldığı, diğer taraf …. yönünden ise tedbir isteği reddine karar verildiği ,İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesinin 25/03/2021 tarihli 2021/324 ESAS 2021/564 Karar sayılı kararı ile İzmir 5.Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 09/06/2020 tarih ve 2020/153 Esas sayılı kararına karşı istinaf başvuru sebeplerinin HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca esastan reddine, karar verildiği görülmüştür.
…. tarafından İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 18/03/2020 tarihli kararı sırasında ve sonrasında söz konusu eşyanın ….’nin zilyetliğinde olmadığını, aksine müvekkiline ait olan bu eşyanın, müvekkilinin zilyetliğindeyken, 23/02/2020 tarihinde, savcılık soruşturması kapsamında ihtiyati tedbir kararının haksız olarak icra edildiği …., …. Sok., …./İzmir adresinde yer alan yediemin deposuna bırakıldığını, soruşturma sonucunda kovuşturmaya yer olmadığına ve eşyanın müvekkiline iadesine karar verildiğini, ancak her nasılsa Aliağa İcra Müdürlüğünce, … ile alakası olmayan tarafsız bir yeddieminlik şirketi konumundaki ….’ne ait olan bu yere gelinip, eşya hakkında İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin anılan kararına aykırı olarak tedbir kararının uygulandığını, tedbirin uygulandığı haciz tutanağında da, aleyhine tedbir uygulanacak …. firmasının adresinin … Tesisleri ….-…./…. Parsel …./İzmir iken, eşyanın muhafaza altına alındığı adresin ….,… Sok., …./İzmir olduğunu, eşyanın savcılığın bıraktırdığı yukarıda belirtilen yediemin deposunda olduğu açıkça ortadayken, icra memurunun İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin kararına aykırı bir şekilde Işıksan firmasının zilyetliğinde olmadığı halde muhafaza altına aldığını, ihtiyati tedbir kararının uygulanmasının açıkça kanuna aykırılık teşkil ettiğinden bahisle icra memur işleminin iptali ile malın savcılık yediemin deposuna teslimine karar verilmesini talep ettiği , İlk derece mahkemesince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, şikayetin usulden reddiyle, davacı tarafın, ihtiyati tedbirin infazına ilişkin kararı veren mahkeme nezdinde itirazda bulunmakta muhtariyetine karar verildiği görülmüştür.
Aliağa Cumhuriyet Savcılığı’nın 2020/1149 sor.- 2020/495 K. sayılı dosyasının incelemesinde: müşteki ….nin , şikayet dilekçesinde, …. menşeili … isimli petrol arama cihazının şüpheli tarafından çalındığını ve/veya kendisine iade edilmeyerek güveni kötüye kullanma suçunun işlendiğinden bahisle şikayetçi olduğu , Cumhuriyet Savcılığınca El koyma kararı sonrasında malın müştekinin önerdiği bir kişiye muhafaza edilmek üzere uhdesine teslim edildiği, malların müştekinin görevlendirdiği kişiler aracılığıyla tırlara yüklenerek Silifke’den Aliağa ilçesine götürülmek üzere taşıma irsaliyesi düzenlenmesine rağmen malların sevkini yapan tır şoförlerinin beyanı ve şüphelinin iddiaları ile de desteklendiği üzere İzmir/Kemalpaşa ilçesine götürülmek üzere iken malların Aliağa ilçesinde bağımsız yeddiemine teslim edildiği, 26/02/2020 tarihli karar ile ” müştekinin iddiaları içinde soruşturmaya konu olan malın ne şekilde ve ne suretle çalınabildiğinin açıklanamadığı, kolluk ekiplerince de yapılan tahkikatta suça ilişkin bir bulgunun olmadığı, müştekinin iddia ettiği suç tarihinden bu yana da uzun bir sürenin geçtiği, anlaşıldığı kadarıyla şüphelinin müştekiden uyuşmazlığa konu malları yazılı olmayan sözleşme ile satın aldığı ve sonrasında Silifke’ye getirdiği yönündeki beyanları ile böylesine önemli olduğu iddia edilen mal hakkında 18.02.2020 tarihinde yapılan şikayetin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, hırsızlık suçuna veya güveni kötüye kullanma suçuna ilişkin soyut iddia dışında herhangi bir delilin olmadığı, ayrıca taraflar arasındaki meselenin tamamen suça konu olan malın mülkiyetine ilişkin ihtilaf niteliğinde olması hususları bir arada gözetildiğinde taraflar arasındaki ilişkinin hukuki ihtilaf mahiyetinde olduğu, bu kabil uyuşmazlıkların çözüm yerlerinin ceza yargılamasının değil hukuk yargılamasının konusu olduğu anlaşıldığından,” gerekçesi ile hukuki ihtilaf sebebi ile kamu adına kovuşturma yapılmasına yer olmadığına, el koyma kararı sonrası yeddieminde muhafaza edilen malların herhangi bir yargı merciinin aksi yönde kararı olmadığı müddetçe ve işbu takipsizlik kararının kesinleşmesine müteakip Türk Medeni Kanunu mülkiyet karinesi gereği eşyanın el konulduğu şüpheliye CMK md.131 uyarınca, iadesine, karar verildiği , karara yapılan itirazın Karşıyaka 2. Sulh Ceza Hâkimliği ‘ nin 2020/973 D.iş sayılı 02/06/2020 tarihli kararı ile ret edildiği görülmüştür.
Bu hali ile tedbir isteyen tarafça sözleşmeye konu …. mülkiyetindeki tedbir isteyene sözleşme kapsamında teslim edilen …. isimli petrol arama cihazının zilyetliliğinin kendilerince karşı tarafa devredilmediği , karşı tarafça bir hakka dayanmaksızın haksız olarak elinde bulundurulduğu hususu yaklaşık olarak ispat edilemediğinden , başlı başına bir dava konusu olan ihtiyati tedbir isteminin koşulları oluşmadığından bahisle reddine ilişkin verilen ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olmakla istinaf isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenler ve tüm dosya içeriğine göre; ilk derece mahkemesince taraflarca gösterilen delillerin değerlendirilmesinde esas ve usul bakımından hukuka aykırılık bulunmadığı talep eden vekilinin tüm istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkrası (b-1) bendi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati tedbir talep eden vekilinin tüm istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden istinaf isteminin 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkra (b-1) bendi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İhtiyati tedbir talep eden tarafından peşin yatırılan 148,60 TL istinaf yoluna başvuru harcı ile 54,40 TL istinaf karar harcının mahsubuyla, bakiye 4,90 TL’nin talep edenden alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-İhtiyati tedbir talep eden tarafından yapılan istinaf giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının yatıranlara iadesine,
5-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği ve avans iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
İlişkin dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda 21/12/2021 tarihinde, 6100 Sayılı HMK’nun 362. maddesi (1-f) bendi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.