Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2020/133 E. 2022/1937 K. 10.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/133
KARAR NO : 2022/1937

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2018/493 Esas – 2019/878 Karar
KARAR TARİHİ: 11/09/2019
DAVA : İtirazın İptali
İSTİNAF TARİHİ : 11/11/2019 (Davalı)
KARAR TARİHİ : 10/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 10/10/2022

Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarih ve numarası gösterilen kararına karşı, davalı istinaf başvurusunda bulunulmakla, dosyada duruşma yapılmasını gerektiren eksiklik görülmediğinden 6100 sayılı HMK’nun 353/1(b-1/son) cümle uyarınca istinaf incelemesinin duruşmasız yapılmasına karar verilerek, dosya incelendi;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü

DAVACI İSTEMİNİN ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkilinin motorlu kara araçlarının bakım ve onarım işi ile iştigal ettiğini, müvekkilinin iş yerinde yedek parça satışı olmayıp onarımda gerekli yedek parçaların bazen müşterilerce bazen işyeri tarafından temin edildiğini, davalıya ait … plakalı aracın muhtelif tarihlerde tamir, bakım ve onarım işlerinin yapıldığı, yapılan tüm işleri toplamının 12.405,00 TL olduğunu, bu bedelin 3.000,00 TL kısmının davalı yan tarafından çek vasıtası ile ödendiğini, davalının aracına yapılan tamir ve bakım işleri için davalıya 28/11/2017 tarihli 50095 numaralı 11.097,90TL tutarında faturanın keşide edildiğini, iş bu faturanın davalıya İzmir 4 Noterliğinin 01/12/2017 tarihli 6804 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile tebliğ edildiği, ancak davalının faturaya itiraz ettiğini, bunun üzerine aleyhine İzmir 14 İcra Müdürlüğünün 2017/16031 Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, ancak davalının takibe itiraz ettiğini, İzmir 24 Noterliğinin 29/11/2017 tarihli 38025 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile açıkça ikrar ettiğini, bu ihtarnamede geçen ayıplı ifa iddiasını kesinlikle kabul etmediklerini, müvekkilinin davalıya vermiş olduğu hizmet bedelini alamadığı, buna ilişkin alacağını icra takibine konu ettiğini, anca bu takibin davalının haksız itirazı il durduğunu, açıklanan nedenler itirazın iptali, icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALI CEVABININ ÖZETİ:
Davalı cevap dilekçesinde özetle; sahibi olduğu … plakalı kamyoneti çekici ile 19/11/2017 tarihinde … Otoya getirdiğini, aracın komple motorunun yapıldığını, aracın 06/01/2017 tarihinde bozulduğunu aracın yeniden tamir edildiğini, 10/11/2017 tarihinde kamyonetin enjektörlerinde sızıntı olduğunu farkettiğini , yeniden tamir edildiğini , ancak aracın yine 16/11/2017 tarihinde arızalandığını, enjektörlerin arızalandığını ve enjektörün değişiminin gerektiğinin söylendiğini , kendisinin sıfır enjektör takılmasını istediğini ,ancak ikinci el enjektör taktığını , aracın bozuk olan parçalarının değiştirildiğini, aracın tüm tamirat ve tadilat işlerini davalıya yaptırdığını, davacı taraf ile güven ilişkisine dayalı bir ilişkileri olduğunu, fakat son tamir işinin garanti kapsamı dışında olduğunun söylendiği ve kendisine verilen sözlerin tutulmadığını, araçtaki arızanın başka bir tamirciye gösterildiğinde arızanın tamirci hatasından kaynaklandığının söylendiğini,…’a 3.000,00 TL değerinde ödeme yapıldığını, ayıplı hizmetten dolayı kendisinin çalışma kaybının olduğunu, bunun tazmin edilmesini ve yapılan ayıplı hizmet olan ve kendisine garanti kapsamında olduğu söylenilen enjektörlerin arızasından dolayı ortaya çıkan zararın ücret onarımını ve vermiş olduğu ücretin iadesini talep ettiği, açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir
DELİLLER :
İzmir 14. İcra Dairesi’nin 2017/16031 esas sayılı takip dosyası, ticari defter ve kayıtlar , bilirkişi raporları , tüm dosya kapsamı ,
İDM KARARININ ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesince verilen kararda özetle; davalının ihtaratlı kesin süreye rağmen ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmediğini , usulüne uygun tutulan ve sahibi lehine delil olma vasfına haiz taraf ticari defterleri göz önüne alındığında, takibe konu faturanın davacının defterlerinde kayıtlı olduğunu , davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 11.097,90 TL alacaklı olduğunu , makine mühendisi bilirkişinin 08/07/2019 tarihli raporunda yapılan tamirat ve işçilik bedellerinin fatura ile uyumlu olduğunun belirlendiğini , bu miktar üzerinden davalının icra takibine yapmış olduğu itirazın haksız ve yersiz olduğunu , takipten önce davalı temerrüde düşürülmediğinden davacının işlemiş faiz talep edemeyeceği gerekçesi ile davanın kısmen kabul kısmen reddine, İzmir 14. İcra Dairesinin 2017/16031 esas sayılı takip dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 11.097,90 TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, alacak likit olduğundan 11.097,90 TL alacak üzerinden hesaplanacak %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davalı istinaf dilekçesinde özetle; … plakalı … model kamyonetini , 19/11/2017 tarihinde davacının tamirhanesinde komple motorunu yaptırdığını , yaptırdıktan sonra sürekli arıza verdiğini , 06/01/2017 tarihinde ve 10/11/2017 tarihinde yeniden arızalandığını , dilekçelerine yazdığı tanıkların dinlenmediğini , 29/11/2017 tarihinde motor yeniden bozulunca davacı firmaya ihtar keşide ettiğini , iki yıldır hiç fatura kesilmediği halde 28/11/2017 tarihli kendi kafasına göre hazırladığı cari hesap çizelgesi ile fatura gönderdiğini , kendisinin de iade ettiğini , 2 kez motoru yapıldığında garanti dahilinde yaptığını , yedek parça satışı olmadığını beyan ettikleri halde faturada yedek parça ücretinin de talep edildiğini ,3. Kez motor arızası olduğunda ustanın kontrol edip bir sorun olmadığını söylemesi üzerine yola çıktıklarını Kuşadası’nda bozulduğunu , işinden olduğunu , bilgisayar ekranından çektiği fotoğraflar ile kendisine verdikleri cari hesap çizelgesinin birbirine uymadığını , vekili olmadığı ve delillerini zamanında sunmadığı için beyanlarının kabul edilmediğini beyan etmiştir.
İSTİNAFA CEVAP :
Davacı taraf istinafa cevap vermemiştir.
G E R E K Ç E

Uyuşmazlık, araç tamirden kaynaklanan eser sözleşmesine dayalı başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali isteğine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince yukarıda özetlenen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiş, bu karar karşı davalı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
6100 Sayılı HMK’nun 355. maddesi uyarınca inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re’sen gözetilir; HMK’nun 357. Maddesine göre de; İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz, maddeleri çerçevesinde inceleme yapılmıştır.
İzmir 14. İcra Dairesi’nin 2017/16031 esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, alacaklısının …, borçlusunun … olduğunu, 11.097,90 TL asıl alacak, 42,87 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 11.140,77 TL alacak üzerinden ilamsız takip başlatıldığını, borçlunun 21/12/2017 tarihli dilekçesi ile takibe, borcun tamamına ve ferilerine itiraz ettiği , eldeki itirazın iptali davasının da 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmaktadır.

Davacı taraflar arasında araç tamirine yönelik eser sözleşmesi bulunduğunu iddia etmektedir. Kural olarak, eser sözleşmesi, zorunlu şekil koşuluna bağlı değildir. Sözleşmenin kurulması için yazılı şekil şartı yok ise de davalı tarafından sözleşme ilişkisi inkâr edildiği takdirde yazılı delille ispata ilişkin kuralların gözetilmesi gerekir. 6100 sayılı HMK.’nun 200. maddesine göre bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri ikibinbeşyüz Türk Lirasını geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerekir. Bu hukuki işlemlerin miktar veya değeri ödeme veya borçtan kurtarma gibi bir nedenle ikibinbeşyüz Türk Lirasından aşağı düşse bile senetsiz ispat olunamaz.
Yazılı sözleşme olmasa da sözleşmenin varlığını ortaya koyan davalının veya onun adına hareket eden kişinin imzasını taşıyan teslim belgesi, irsaliyeli fatura ile de sözleşme ilişkisinin ispatı mümkündür. Yazılı delil niteliğinde olmayan ancak kesin delil niteliğindeki ticari defterler, ikrar veya yemin delilleri ile de sözleşme ilişkisi ispatlanabilir.
6102 sayılı TTK’nın 21. maddesinin 2 . fıkra gereği sekiz gün içinde faturaya itiraz edilmesi durumunda fatura içeriğinin doğru olduğunu faturayı düzenleyen tacirin ispat etmesi gerekir. Takibe dayanak fatura … plaka sayılı aracın tamir , yedek parça değişimi işçiliği 3.985,17 TL , … plaka sayılı aracın tamir , yedek parça değişimi işçiliği 5.419.00 TL ve KDV toplamı 11.097,90 TL dir.
Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması hususu HMK’nın 222 maddesinde düzenlenmiş olup anılan kanunun 222./3 maddesinde 7251 Sayılı Kanun’la yapılan değişiklik sonrası ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. 22/7/2020 tarihli ve 7251 sayılı Kanunun 23 üncü maddesiyle, “ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi” ibaresi “diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi” şeklinde değiştirilmiştir.
Davalı tarafın ticari defterlerini sunmamış , davacı tarafça ibraz edilen 2016-2017 hesap dönemine ait sunulu ticari defterlerin zorunlu noter açılış ve kapanış tasdiklerinin yapılı olduğu, davacı tarafından davalıya 02/12/2016-28/11/2017 tarih aralığında muhtelif hizmetler karşılığında KDV hariç 12.405,00 TL hizmet ettiği, davalıdan almış olduğu fakat kendi ticari defterlerine kayıt etmediği 3.000,00 TL çek düştükten sonra kalan 9.405,00 TL 1.692,9 (KDV) – 11.097,90 TL fatura keşide ettiği, dava dilekçesi ve davalı cevap dilekçesinde yer alan 3.000,00TL çek ödemesinin inceleme yapılan davacı yasal defterlerinde kayıtlı olmadığı, davacı yevmiye Defterinin 104 sayfasında kayıtlı 31/12/2017 tarihli 407 nolu kapanış maddesinde davacının davalıdan 11.907,90 TL alacaklı olduğu hususu ticari defter kayıtlarından anlaşılmıştır.
Davalı taraf akti ilişkiyi inkar etmemiş olup , istinaf dilekçesine ekli olarak sunduğu ve davacının bilgisayar ekranından temin ettiğini beyan ettiği cari hesap hareketlerine ilişkin fotoğrafın ” …. Oto Cari ” kaydına göre davalıya ait araçların tamir ilişkisine ilişkin olduğunun kabul edilemeyeceği açıktır.
6098 sayılı TBK.nun 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi kapsamında, davacının üstlendiği aracın tamir işini özen borcu gereği olarak fen ve sanat kurallarına, sözleşme hükümlerine, kendisine duyulan güvene ve beklenen amaca uygun şekilde eksiksiz olarak yapmakla ödevlidir.
Eserin; sözleşmede kararlaştırılan niteliklerine ya da işsahibinin beklediği amaca uygun olmaması veya lüzumlu bazı vasıflardan bir ya da birkaçının bulunmaması halinde, ayıplı ifa, edildiğinin kabulü gerekir.
Eserdeki ayıp nedeniyle yüklenicinin sorumlu olduğu hallerde iş sahibi seçimlik haklardan birini kullanabilir. Hem, 6502 Sayılı Kanunun 13 ve devamı maddeleri uyarınca, hem 6098 Sayılı TBK’nun 475 maddesine göre, 1-Eser iş sahibinin kullanamayacağı veya hakkaniyet gereği kabule zorlanamayacağı ölçüde ayıplı yada sözleşme hükümlerine aynı ölçüde aykırı olursa sözleşmeden dönme, 2-Eseri alıkoyup aynı oranda bedelden indirim isteme, 3-Aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masraflar yükleniciye ait olmak üzere eserin ücretsiz onarımını isteme haklarını kullanabilir (iş sahibinin genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır).İlk üç hakkın kullanılabilmesi için yüklenicinin kusuru aranmaz, ayıbın yükleniciden kaynaklanması yeterlidir.
Kural olarak eser sözleşmesinde ayıbın varlığı her türlü delil ile kanıtlanabilir. (Yargıtay 15. HD 06/02/2002 tarih 4689/546 vb. kararlar) 6098 Sayılı TBK’nun 474. maddesi hükmü gereğince iş sahibi eserin tesliminden sonra, işlerin olağan akışına göre imkan bulunur bulmaz, eseri gözden geçirmek ve ayıpları varsa bunu uygun bir süre içinde yükleniciye bildirmekle yükümlüdür. Sonradan ortaya çıkan gizli ayıplarda ise, iş sahibi gecikmeksizin durumu yükleniciye bildirmek zorundadır. Aksi taktirde iş sahibi eseri olduğu gibi kabul etmiş sayılır ve 475. maddesi hükmünden yararlanamaz.
Yukarıda yapılan açıklama ve sözü edilen kurallarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde, İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından ,davalıya ait … plaka sayılı aracın ve … plaka sayılı aracın tamir , yedek parça değişimi işçiliği edimlerin davacı tarafından yerine getirdiği , davacı tarafın ticari defterleri üzerinde usulüne uygun inceleme yaptırıldığı , akdi ilişkinin varlığına yönelik davacı iddiasının kanıtlandığı , iş bedelini tanımlayan ve davacı tarafından düzenlenen faturaların , davalıya tebliğ edilmesi ve tebliğinden, itibaren sekiz gün içinde davalı tarafından itiraz edilmemesi nedeni ile kapsamının kesinleştiği, fatura tutarının “iş bedeli” olarak kabul edilmesi gerektiği açıktır.
Davalı tarafından sunulan deliller ile talep edilen onarım bedellerinin … plaka sayılı aracın 19/11/2016 cari hesaba göre (02/12/2016 ) tarihindeki motor onarımı kapsamında bulunduğu ,ilk onarımda şikayetin giderilmediği , ilk onarımın mesleki ve teknik kurallara uygun şekilde yapılmadığı , 2.ve 3.tamiratların yapılmasına sebep olunduğu hususu ispatlanamamış olup, cari hesaba ilişkin dökümden de davalının cevabında bahsi geçen 16/11/2017 tarihindeki arızadan sonra enjektör değişimi için 2900.00 TL masrafa ilişkin kayıt bulunmadığından, bu hususun davalı tarafça dava konusu edilebileceği açık olmakla davanın kabulüne ilişkin ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davalının istinaf isteminin reddi gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenler ve tüm dosya içeriğine göre; ilk derece mahkemesince taraflarca gösterilen delillerin toplanmasında, değerlendirilmesinde esas ve usul bakımından hukuka aykırılık bulunmadığı ve davalının tüm istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkrası (b-1) bendi uyarınca davalının istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davalının tüm istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden istinaf isteminin 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkra (b-1) bendi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı tarafından peşin yatırılan 121,30-TL istinaf yoluna başvuru harcı ile 189,55-TL istinaf karar ve ilam harcının alınması gereken 758,09-TL’den mahsubuyla, bakiye 568,54‬-TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının yatıranlara iadesine,
5-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans ve harç tahsil / iade işlemlerinin İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
İlişkin dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 6100 Sayılı HMK’nun 362. Maddesi (1-a) bendi uyarınca 10/10/2022 tarihinde KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.