Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2020/1097 E. 2022/1041 K. 17.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/1097
KARAR NO : 2022/1041

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : İZMİR 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2019/1073 Esas – 2020/34 Karar
KARAR TARİHİ : 20/01/2020
DAVA : İtirazın İptali
İSTİNAF TALEP TARİHİ : 14/02/2020 (Davacı)
KARAR TARİHİ : 17/05/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 17/05/2022

Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarih ve numarası gösterilen kararına karşı, davacı istinaf başvurusunda bulunulmakla, dosyada duruşma yapılmasını gerektiren eksiklik görülmediğinden 6100 sayılı HMK’nun 353/1(b-1/son) cümle uyarınca istinaf incelemesinin duruşmasız yapılmasına karar verilerek, dosya incelendi;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile davacı arasında ticari ilişki bulunduğunu, davalı hakkında, müvekkil şirket ile davalı arasındaki süregelen cari hesap sözleşmesinden kaynaklanan alacağının tahsili amacıyla İzmir 15. İcra Dairesinin 2019/4300 Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun haksız ve kötü niyetli itirazı üzerine takibin durduğunu, takip tarihi itibariyle müvekkili şirketin davalıdan alacaklı olduğunu, alacağın likit olduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALI CEVABININ ÖZETİ
Davalı cevap dilekçesinde özetle;davanın tüketici mahkemesinde açılması gerektiğinden görev bakımından davanın usulden reddine karar verilmesini ayrıca esastan da davacıya tamamen ödeme yapıldığından borcu bulunmadığını ve davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
İDM KARARININ ÖZETİ
İlk derece mahkemesinCe yapılan yargılama sonucu verilen kararda özetle; davacı tarafından alacağın tahsili amacıyla davalı aleyhine İzmir 15. İcra Müdürlüğünün 2019/4300 sayılı dosyasına yapılan itiraz üzerine itirazın iptali talepli olarak mahkememize açılan davada, 6102 sayılı TTK nun 4/1 maddesinde her iki tarafında ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağının hüküm altına alındığı, buna göre bir uyuşmazlığın ticari nitelikte olabilmesi için her iki tarafında ticari işletmesini ilgilendirmesi yahut aynı maddenin alt bentlerinde düzenlenen istisnalardan birine dahil olması gerektiği, somut olayda davalının ticaret şirketi vasfıyla tacir olduğu, ancak davacıya yapılan ödemelerin ticari faaliyeti ile ilgili olmadığı, şirket ortaklarının yakını olan küçük …in eğitim masraflarının davalı şirket tarafından gönüllü olarak karşılandığı, bu durumda TTK anlamında davalı şirketin ticari faaliyetinden söz edilemeyeceği, alacağın adi alacak hükmünde olduğu ve bu kurallara göre uyuşmazlığın giderilmesi gerektiği, taraflar arasında yapılmış herhangi bir sözleşme olmadığı anlaşıldığından ticari nitelikte olmayan davada mahkememizin görevsiz olduğu gözetilerek davanın görevsizlik sebebiyle reddine karar verilmiştir.
D E L İ L L E R:
İzmir 15. İcra Dairesinin 2019/4300 Esas sayılı takip dosyası, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarını gösterir araştırma tutanakları, tanık beyanları, tüm dosya kapsamı.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkil şirket eğitim hizmetleri veren bir kuruluştur ve davalı şirketin eğitim hizmeti alan çocuğun borcunu üstlenmesi de işinin ticari hale dönüştürdüğü, ancak ilk derece mahkemesi ise borcun ticari işletmenin faaliyet alanı ile ilgili olmadığı gerekçesi ile asliye hukuk mahkemesini görevlendirdiği, gerek yasa, gerek yargıtay HGK kararları, gerek doktrin görüşleri dogrultusunda tüzel kişi tacir olan davalı şirketin, her türlü borcu ticari olduğu ve ticari iştir.her iki tarafı tüzel kişi tacir olan taraflar arasında, tacirin borcu TTK 19 gereği, istisnasız ticari bir iş olduğu ve tartışmasız asliye ticaret mahkemenin görev alanına girdiği, takdir tabii ki sayın makamıznıza ait olduğunu, hukuki dayanağı bulunmayan ilk derece mahkemesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAFA CEVAP:
Davalı taraf istinafa cevap vermemiştir.
G E R E K Ç E
Uyuşmazlık, tacirler arasında hizmet bedelinin ödenmesi için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali isteğine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince yukarıda özetlenen gerekçelerle, davaya asliye hukuk mahkemesi tarafından bakılması gerektiğinden 6100 Sayılı HMK un 115/2 inci maddesi uyarınca davanın görev bakımından dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bilindiği üzere; 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 Sayılı TTK’nın 4.maddesinde ticari davalar tanımlanmıştır. Anılan maddenin 1. Fıkrasında ticari davaların genel tanımı yapılarak “her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan kaynaklanan” davaların tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın ticari dava olduğu belirtilirken; devam eden fıkrasında, tarafların tacir olup olmadığına bakılmaksızın ticari dava sayılacak işler arasında “Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve diğer ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde” öngörülen hususlardan kaynaklanan davalar da sayılmıştır.
Aynı Kanunun 5. maddesi ise ticari davalarda görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemeleri olduğu hükmünü amirdir. Kanun yürürlüğe girmeden, 6335 sayılı Kanun ile 5. maddede değişiklik yapılmış ve asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk (ve diğer hukuk mahkemeleri) arasındaki ilişki, “işbölümü” ilişkisi olmaktan çıkarılıp, “görev” ilişkisine dönüşmüştür.
Öte yandan, 6100 Sayılı HMK un 1 inci maddesine göre görev hususu kamu düzenine ilişkin ve 114/1-c maddesi uyarınca ayrıca dava şartı olduğundan aynı Kanunun 115 inci maddesi uyarınca da her aşamada Mahkemece kendiliğinden göz önüne alınması zorunludur.
Somut olayda, eğitim hizmeti veren davacı şirket ile davalı şirket arasında dava dışı … adında küçüğün eğitim giderlerinin karşılanması hususunda cari hesap ilişkisi bulunduğuna göre; 6102 Sayılı TTK’nın 4. maddesine göre her iki tarafında tacir sıfatını taşıması nedeniyle nispi ticari dava niteliğinde olan davaya bakma görevi asliye ticaret mahkemesine ait olduğu halde; ilk derece mahkemesince alacağın adi alacak olduğundan bahisle yanılgılı değerlendirme ile görevsizlik kararı verilmesi isabetsiz olduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusu yerinde görülmüştür.
Hal böyle olunca yukarıda açıklanan nedenler ve tüm dosya içeriğine göre; ilk derece mahkemesince HMK.’nun 114/1-c maddesi gereğince görevsizlik nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olduğundan davacı şirket vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkra (a-3) bendi gereğince esası incelenmeden kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine ilişkin karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- İlk derece mahkemesince HMK.’nun 114/1-c maddesi gereğince görevsizlik nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olduğundan davacı şirket vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2- İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/1073 Esas – 2020/34 Karar
Sayılı, 20/01/2020 tarihli kararının 6100 Sayılı HMK’nun 353/1 fıkra (a-3) bendi gereğince ESASI İNCELENMEDEN KALDIRILMASINA,
3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
4-Davacının peşin yatırdığı 54,40-TL istinaf karar ve ilam harcının istek halinde iadesine, 148,60 TL istinaf yoluna başvuru harcının mahsubu ile Hazineye gelir kaydına,
5-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği ve harç iade işlemlerinin İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
İlişkin dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 6100 Sayılı HMK’nun 353. Maddesi (1-a) bendi uyarınca 17/05/2022 tarihinde KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.