Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2020/1064 E. 2023/71 K. 12.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2020/1064
KARAR NO : 2023/71
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN DOSYANIN MAHKEMESİ : İZMİR 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2019/85 Esas – 2020/4 Karar
KARAR TARİHİ : 13/01/2020

DAVA : Tazminat
İSTİNAF TARİHİ : 12/03/2020 (Davacı) -12/02/2020 (Davalı)
KARAR TARİHİ : 12/01/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 12/01/2023

Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarih ve numarası gösterilen kararına karşı, davalı/davacı istinaf başvurusunda bulunulmakla, dosyada duruşma yapılmasını gerektiren eksiklik görülmediğinden 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b-1-son cümle uyarınca istinaf incelemesinin duruşmasız yapılmasına karar verilerek, dosya incelendi;

G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü
DAVACI İSTEMİNİN ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete ait ambalaj malzemesi taşımak için kullanılan araca 23.01.2016 tarihinde davalıların maliki ve sürücüsü oldukları aracın asli ve tam kusurlu olarak çarpması sonucu müvekkilinin aracının hasarlandığını, tamir için servise verilen aracın tamirinin 10 günden uzun sürmesi nedeniyle işin ve sevkiyatın aksamaması için … ‘ten araç kiralandığını, müvekkilinin aracındaki hasarın sigorta şirketi tarafından karşılandığını ancak hasarın Tramer kaydında görülmesi nedeniyle değer kaybının söz konusu olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte 4.122,00 TL araç kiralama bedeli ile 2.000,00 TL değer kaybı bedelinin ve müvekkili şirketin yaşadığı sıkıntı nedeniyle 1.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALI CEVABININ ÖZETİ:
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle;dava dilekçesinde ileri sürülen hususların hukuki esas ve mesnetten mahrum olduğunu, olayda kusurlu olmadıklarını istenilen tazminatların fazla olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER :
Bilirkişi raporu, Torbalı 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/61 Talimat dosyası, İzmir 6.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/85 Esas sayılı dosyası, trafik kazası tespit tutanağı, sigorta poliçesi, tüm dosya kapsamı.
İDM KARARININ ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesince verilen kararda özetle; 23/01/2016 tarihinde meydana gelen kazada … plakalı araç sürücüsünün 2918 sayılı KTK’nun 56/1-c kuralını ihlal eden davranışları ile KTK 84/1-d maddesine göre %100 oranında kusurlu olduğunu, … plakalı araç sürücüsü … ‘un kazanın oluşumuna etki eden bir kusurunun bulunmadığını, celp edilen tescil belgesinden hasara neden olan … plakalı aracın kaza tarihi itibariyle sahibinin ve işleteninin … olduğunu,KTK 85/son maddesi kapsamında davalı … ‘nin de davalı … kadar sorumlu olduğunu, aldırılan bilirkişi raporu ile kaza sonucu … plakalı dava konusu araçta oluşan hasarın kaza ile uyumlu olduğu bildirilerek … plakalı araçta 2.117,00 TL değer kaybı hesaplandığını, araçta meydana gelen hasarın 5 iş işgünü içerisinde tamamlanmasının mümkün ve makul olduğunu, söz konusu aracın muadili aracın günlük kiralama bedelinin KDV dahil 200 TL civarında olduğunu, aracın 5 işgünü kaybının karşılığı olarak 1.000,00 TL kiralama bedeli olduğu tespit edilmekle, manevi tazminat istemine yönelik davanın reddine, araç kiralama bedeli istemine yönelik davanın kısmen kabulü ile 1.000,00 TL tazminatın 23/01/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, değer kaybı istemine yönelik davanın kısmen kabulü ile 2.117,00 TL tazminatın 23/01/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle;Taraflarınca davalılardan araç kiralama bedeli olan 4.122,00 TL ile, 2.000,00 TL değer kaybının yanında 1.000,00 TL yaşanan vakit ve mesai kaybı ile manevi zararlar için manevi tazminat talepli dava açıldığını, yargılama neticesinde 2 farklı bilirkişiden rapor alındığını, ve alınan 2.rapora göre hüküm tesis edildiğini, bilirkişi raporuna yapılan itirazlarının değerlendirmeye alınmadığını, yerel mahkeme bu rapora göre araç kiralama bedeli yönünden taleplerini 1.000,00 TL ile kabul ettiğini manevi tazminat taleplerini reddettiğini, hükme esas teşkil edilen bilirkişi raporunda söz konusu aracın onarım işlemlerinin tamamlanma süresini 5 iş günü olarak değerlendirildiğini, ancak söz konusu aracın servise verildikten sonra tamiri için defalarca gidildiğini, servisten 10 günde zor teslim alındığını, müvekkil şirketin, iradesinde olmayan bir onarım sürecinden bilirkişi kendi takdiri ile hiçbir teknik dayanağı olmadan bu kanaate varmasının hatalı olduğunu, müvekkil şirket kusursuz olduğu kaza nedeniyle maddi olarak zarara uğradığını, lojistik şirketine yapılan ödemenin belli olduğunu, fakat mahkeme bu ödemelerin yarısını bile taktir etmediğini, müvekkil şirket bu 10 gün içerisinde 14 farklı nakliyat yaptığını, gün içerisinde birden çok kez araç kullanmak ve kiralamak, kiralama işlemleriyle uğraşmak, kiralanacak aracı lojistik şirketinin belirlediği yerden almak, iş bitiminde yeniden belirlenen yere teslim etmek, yakın mesafelere yapılacak sevkiyatlarda masrafları azaltmak için müşterilerin şahsi araçlarıyla ya da çalışanları ile kendi şahsi araçlarıyla sevkiyat yapmak zorunda kaldığını, kaza sebebiyle işleri çok fazla aksadığını, bunların görmezden gelinerek manevi tazminat taleplerinin reddedilmesinin kabul edilemeyeceğini savunarak İzmir 6.Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/85 E ve 2020/4 13.01.2020 tarihli kararının, araç kiralama bedeli ve manevi tazminat yönünden kaldırılması ile davalarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece verilen karar usule kanuna ve hukuka aykırı olduğunu, yerel mahkemece taleple bağlılık ilkesinin çiğnendiğini, davacının talebinden daha fazlasına hükmedildiğini, davalı her ne kadar davacının aracına arkadan çarpmış ise de bu husus müvekkilini %100 kusurlu yapmadığını, burada arkadan çarpılan aracın hızı, ani fren yapıp yapmadığı, yol durumu vs. gibi birden fazla etkenin sonuca olan etkisi irdelenmeksizin kusur raporu aldırıldığını, kazanın olduğu tarihle keşif tarihi arasında çok zaman geçmiş olup, bilirkişi sadece dosyada buluna evraklar üzerinden raporunu düzenlediğini, bu tespitlerin taraflarınca kabulü mümkün olmadığını, yapılan değer kaybı ve araç kiralama bedeli hesaplamalarının fahiş olduğunu, iki rapor arasında çelişki olup mahkemece hangi rapora neden üstünlük tanındığı gerekçelendirilmediğini, Her iki raporada yapılan hesaplamalar arasında fahiş fark bulunmakta olup, mahkemece hangi raporun diğerine göre neden kabul edildiği, neden hükme esas alınmadığı gerekçeli kararda yazılmadığını, araç kiralama bedelinin fahiş olduğunu, araç tamirat faturasında araç hafif hasarlı olarak belirtildiğini, bu faturaya davacı yanın bizzat delil olarak dayandığını, hafif hasarlı olarak belirtilen, sadece arka demir korkuluğu düşen aracın 2.117,00-TL değer kaybının olması da hayatın olağan akışına aykırı olduğunu savunarak yerel mahkeme kararının bozularak ortadan kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAFA CEVAP :
Davalılar vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; davacı yanın istinaf gerekçeleri yersiz ve mesnetsiz olduğundan reddi gerektiğini, davacı yanın manevi yönden zararının oluşmadığı açık olduğunu, hesaplanan araç kiralama bedelinin yüksek hesaplandığını, davalı müvekkilin %100 kusurlu olduğun dair rapor zaten hükme elverişli olmadığını, davacı aracın tamirinin 10 günden fazla sürdüğünü iddia etmişse de bu iddianın hayatın olağan akışına aykırı olduğunu savunarak davacı yanını istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Davacı taraf istinafa cevap vermemiştir.
G E R E K Ç E

Uyuşmazlık, trafik kazasından kaynaklanan haksız eylem nedeniyle maddi manevi tazminat isteklerine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince yukarıda özetlenen gerekçelerle, manevi tazminat isteminin reddine, maddi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar vermiştir. Bu karara karşı davacı vekili ve davalılar vekili istinaf isteminde bulunmuştur.
6100 Sayılı HMK’nun 355. maddesi uyarınca inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re’sen gözetilir; HMK’nun 357. Maddesine göre de; İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz, maddeleri çerçevesinde inceleme yapılmıştır.
Bilindiği üzere; sürücünün trafik kazasının oluşmasında kusurlu bulunması durumunda zarar gören 6098 Sayılı TBK’nun 49. maddesi gereğince sürücüye, 2918 Sayılı Kanunun 85. maddesi gereğince motorlu araç işletenine karşı dava açabilir Aynı Kanunun,54 üncü maddesi uyarınca zarar gören maddi zararlarını, 56 ıncı maddesi uyarınca bedensel zarar gören ve yakınları kendisine uygun bir paranın manevi tazminat olarak ödenmesini isteyebilir.
6098 Sayılı TBK un 50/1.fıkrası gereğince zarar gören zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.
maddi tazminat,
Somut olayda; 23.01.2016 günü, saat 11.40 sıralarında sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otomobil ile Tire ilçesi istikametinden, Torbalı ilçesi istikametine seyrederken, olay mahalline geldiğinde önünde aynı yönde seyreden sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı kamyonun sol arka kısmına otomobilinin ön kısmı ile arkadan çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin 18/06/2018 tarihli raporuna göre, sürücü … sevk ve idaresindeki otomobil ile seyrederken, yola gereken dikkatini vermediği, önünde seyreden araçla yeterli ve güvenli takip mesafesi bırakmadığı, önünde aynı yönde seyreden sürücü … sevk ve idaresindeki kamyonun sol arka kısmına otomobilinin ön kesimleri ile çarpması sonucu meydana gelen olayda, dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı hareketiyle asli kusurlu olduğu, sürücü … sevk ve idaresindeki kamyon ile yolun sağını takiben seyrederken olay yerine geldiğinde arkadan aynı yönden gelen sürücü … sevk ve idaresindeki otomobili ile aracına arkadan çarpması sonucu meydana gelen olayda kazaya etken kural ihlalinin olmadığı anlaşılmakla sonuçta atfı kabil kusuru olmadığı raporda belirtilmiştir.
İlk derece mahkemesince alınan bilirkişi … 11/06/2019 tarihli raporunda özetle; 23/01/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazasında … plakalı araç sürücüsü … ‘ın %100 oranında asli kusurlu olduğu, … plakalı araç sürücüsü … ‘un kusurunun bulunmadığı, … plakalı aracın sahibi ve işleteni olan davalı … ‘nin kaza sırasında araç sürücüsü olan … ‘ın kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu olduğu, kaza nedeniyle … plakalı araçta 1.855,00 TL değer kaybı oluştuğu, … plakalı aracın onarımının sistemli bir çalışmayla en fazla 3 gün içinde yapılabileceği değerlendirildiğinden ve yük halinde kullanılan davacı aracı emsali bir aracın günlük kira bedelinin 294,43 TL(KDV dahil) olarak hesaplandığından, 3 günlük araç mahrumiyet süresi için araç kiralama bedelinin 883,29 TL KDV dahil olarak tespit edildiği bildirilmiştir.
İlk derece mahkemesince taraf vekillerinin itirazları kapsamında bilirkişi … 30/10/2019 tarihli raporunda özetle; Davalı taraf sürücüsü … yönetimindeki … plakalı araçla 2918 sayılı KTK’nun 56/1C maddesini ihlal ettiğinden %100 oranında asli kusurlu olduğu, davacı tarafın sürücüsü … yönetimindeki … plakalı araçla seyri sırasında trafik kazasının meydana gelmesine etkisi olabilecek trafik kuralı ihlalinde bulunmadığı değerlendirildiğinden kusursuz olduğu, dava konusu araçta 2.117,00 TL değer kaybı zararı oluştuğu, dava konusu aracın servis işlemlerinin 5 iş günü içerisinde tamamlanacağı değerlendirildiğinden 5 günlük araç mahrumiyeti için günlük muadil aracın 200 TL(KDV dahil) olmak üzere araç kiralama için 1.000 TL(KDV dahil) bedel ödenmesi gerektiği bildirilmiştir.
İlk derece mahkemesince 23/01/2016 tarihinde meydana gelen kazada … plakalı araç sürücüsünün 2918 sayılı KTK’nun 56/1-c kuralını ihlal eden davranışları ile KTK 84/1-d maddesine göre %100 oranında kusurlu olduğunun kabulü ile tespit edilen 1.000 TL kiralama bedeline karar verilmiş olmasında hukuka aykırı bir yön görülmemiştir.
Ancak, 6100 Sayılı HMK’nun 24/1.fıkrasına göre; hâkim, iki taraftan birinin talebi olmaksızın, kendiliğinden bir davayı inceleyemez ve karara bağlayamaz.
25/1.fıkrası gereğince; kanunda öngörülen istisnalar dışında, hâkim, iki taraftan birinin söylemediği şeyi veya vakıaları kendiliğinden dikkate alamaz ve onları hatırlatabilecek davranışlarda dahi bulunamaz.
26/1.fıkra uyarınca ise; hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.
Davacı değer kaybı olarak 2.000,00 TL talep etmiş, 2.117,00 TL ye karar vermiştir. Talep ve ıslah olmadığı halde 6100 Sayılı HMK’nun 24, 25 ve 26.maddelerine aykırı biçimde talepten fazlaya karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan davalılar vekilinin istinaf isteminin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
2) manevi tazminat,
Davacı haksız fiil niteliğinde meydana gelen trafik kazası nedeni ile aracın değer kaybında bulunduğu ve kira bedeli ödemek zorunda kaldığından Manevi tazminat talep etmiştir.
Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan nesnel (objektif) eksilmedir. Duyulan acı, çekilen ızdırap manevi zarar değil onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir. Acı ve elemin manevi zarar olarak nitelendirilmesi sonucu tüzel kişileri ve bilinçsizleri; öte yandan acılarını içlerinde gizleyenleri tazminat isteme haklarından yoksun bırakmamak için yasalar, manevi tazminat verilebilecek olguları sınırlamıştır. Bunlar, kişilik değerlerinin zedelenmesi (TMK 24), isme saldırı (TMK 26), nişan bozulması (TMK 121), evlenmenin feshi (TMK 158), bedensel zarar ve ölüme neden olma (Türk Borçlar Kanunu 56) durumlarından biri ile kişilik haklarının zedelenmesidir (Türk Borçlar Kanunu 58). Bunlardan TMK.’nun 24. maddesi ile Türk Borçlar Kanunu’nun 58. maddesi daha kapsamlıdır. TMK’nun 24. maddesinin belli yerlere yollaması nedeniyle böyle bir durumun bulunduğu yerde, onu düzenleyen kurallar (örneğin; TMK’nun 26, 174, 287); bunların dışında Türk Borçlar Kanunu’nun 58. maddesi uygulanır.
TMK’nun 24. ve Türk Borçlar Kanunu’nun 58. maddesinde belirlenen kişisel çıkarlar, kişilik haklarıdır. Kişilik hakları ise, kişisel varlıkların korunmasıyla ilgilidir. Kişisel varlıklar, bedensel ve ruhsal tamlık ve yaşam ile nesep gibi insanın, insan olmasından güç alan varlıklar ya da kişinin adı, onuru ve sır alanı gibi dolaylı varlıklar olarak iki kesimlidir. Tekniğin gelişimi ve yaşam koşullarına göre belirlenmiş varlıklar, açıklanan olgularla çevrelendirildiğinde, davaya konu olayın bu çerçeve dışında kalması durumunda manevi tazminat isteği reddedilmelidir.
Yukarıda açıklanan maddi hasarlı trafik kazası haksız eylemi nedeniyle oluşan zarar maddi zarar olup, aracın değer kayıp etmesi ve araç kira bedeli ödemek zorunda kalınması suretiyle maruz kaldığı eylem davacının iç huzurunu bozacak nitelikte bir olgu değildir. Manevi tazminatın koşullarını düzenleyen Türk Borçlar Kanunu’nun 58. maddesine göre mal varlığına yönelik zararlar kişinin sosyal, fiziki ve kişilik değerlerine saldırı oluşturacak nitelikte bir eylem olarak benimsenemez.
Bu itibarla maddi hasarlı trafik kazası eyleminden dolayı davacı yararına maddi ve manevi tazminat koşulları oluşmadığından, ilk derece mahkemesince bu eylem nedeni ile davanın reddine karar verilmesi dosya kapsamına uygun düşmüştür.
Yukarıda açıklanan nedenler ve tüm dosya içeriğine göre; ilk derece mahkemesince taraflarca gösterilen delillerin toplanmasında, değerlendirilmesinde esas ve usul bakımından hukuka aykırılık bulunmadığı ve davacı vekilinin tüm davalılar vekilinin kira bedeline ilişkin istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkrası (b-1) bendi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine, davalılar vekilinin değer kaybına yönelik istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkrası (b-2) bendi gereğince kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, kabul edilen istinaf nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden düzeltilerek yeniden esas hakkında karar vermek suretiyle,
Davacı tarafça açılan manevi tazminat, araç kiralama bedeli ve değer kaybı bedelinin tazmini istemine yönelik davada;
1-Manevi tazminat istemine yönelik davanın REDDİNE,
2-Araç kiralama bedeli istemine yönelik davanın KISMEN KABULÜ İLE 1.000,00 TL tazminatın 23/01/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Değer kaybı istemine yönelik davanın KABULÜ ile 2.000,00 TL tazminatın 23/01/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin hakkın saklı tutulmasına, karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin tüm davalılar vekilinin kira bedeline ilişkin istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkrası (b-1) bendi uyarınca istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-Davalılar vekilinin değer kaybına yönelik istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkrası (b-2) bendi gereğince KABULÜNE,
3-İlk Derece Mahkemesi olan İzmir 6.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/85 Esas 2020/4 Karar sayılı 13/01/2020 tarihli kararının KALDIRILMASINA,
4-Düzelterek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle;
a)Manevi tazminat istemine yönelik davanın REDDİNE,
b)Araç kiralama bedeli istemine yönelik davanın KISMEN KABULÜNE, 1.000,00 TL tazminatın 23/01/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
c)Değer kaybı istemine yönelik davanın KABULÜ, 2.000,00 TL tazminatın 23/01/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin hakkın SAKLI TUTULMASINA,
ç)Davacı tarafından peşin yatırılan 121,63 TL’nin alınması gereken 204,93 TL karar ve ilam harcının mahsubuyla, bakiye 83,30 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına, mahsubuna karar verilen 121,63 TL karar ve ilam harcının da davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
d)Davacı tarafından yapılan 1.947,70 TL yargılama giderinin, davanın kabul oranı olan %42’e göre hesaplanan 818,03 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
e)Davalılar tarafından yapılan 121,60 TL yargılama gideri ile hüküm tarihinden sonra yapılan 62,50 TL gerekçeli karar tebliğ gideri olmak üzere toplam 184,10 TL yargılama giderinin davanın ret oranı olan %58’e göre hesaplanan 106,77 TL’nin davacıdan alınarak davalılara eşit şekilde verilmesine, bakiye giderin davalılar üzerinde bırakılmasına,
f)Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince; kabul edilip hüküm altına alınan maddi tazminat tutarı üzerinden 3.000,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
g)Davalılar kendilerini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince; reddedilen maddi tazminat tutarı üzerinden 3.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
h)Davalılar kendilerini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince; reddedilen manevi tazminat tutarı üzerinden 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Davacı tarafından peşin yatırılan 148,60 TL istinaf yoluna başvurma harcın ile 54,40 TL istinaf karar ve ilam harcının alınması gereken 179,90 TL’den mahsubuyla, bakiye 125,50 TL’nin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
6-Davalılar tarafından peşin yatırılan 148,60 TL istinaf yoluna başvurma harcının mahsubuyla Hazineye gelir kaydına, 54,40 TL istinaf karar ve ilam harcının talep halinde davalılara iadesine,
7-Davalılar tarafından yapılan 80,10 TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan istinaf giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
9-Artan gider avanslarının yatıranlara iadesine,
10-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans ve harç tahsil / iade işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi’nce yerine getirilmesine,
İlişkin dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 12/01/2023 tarihinde, 6100 Sayılı HMK’nun 362. Maddesi (1-a) bendi gereğince KESİN olarak oy birliği ile karar verildi.