Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2019/408 E. 2021/908 K. 19.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2019/408
KARAR NO : 2021/908

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : 2017/862 Esas – 2018/926 Karar
KARAR TARİHİ : 27/09/2018

DAVA : Menfi Tespit ve İstirdat
İSTİNAF TALEP TARİHİ : 07/01/2019 Davalı
KARAR TARİHİ : 19/04/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 19/04/2021

Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarih ve numarası gösterilen kararına karşı, davalı / davacı istinaf başvurusunda bulunulmakla, dosyada duruşma yapılmasını gerektiren eksiklik görülmediğinden 6100 sayılı HMK’nun 353/1(b-1/son) cümle uyarınca istinaf incelemesinin duruşmasız yapılmasına karar verilerek, dosya incelendi;

G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü

DAVACI İSTEMİNİN ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin marketçilik alanında faaliyet gösterdiğini, davalı şirketten … nolu abonelik kaydı ile elektrik aldığını söz konusu şubeye ait elektrik sayacının 2016 Haziran ayında değiştirildiğini, değişim sonrası müvekkilinin kaçak elektrik kullanımına ilişkin 6,110,08.-TL ödemek zorunda kaldığını, müvekkil şirketçe yapılan ödeme sonrasında söz konusu kaçak usulsüz elektrik tespit tutanağının kabul edimediğine dair itirazlar ile ödenen cari hesap dökümündeki tutarın neye istinaden düzenlendiğinin açıklanması için 18/07/2016 tarih ve 101872 kayıt nolu dilekçe ile davalı şirkete başvuru yapıldığını, davalı şirket tarafından müvekkili şirkete ödenen tutara yönelik iade faturası kesilmesinin talep edildiği, bunun üzerine müvekkil şirket tarafından iade faturası düzenlendiğini, düzenlenen iade faturası ile davalı şirket tarafından yapılan yanlışlığın giderildiğini zanneden müvekkili şirkete daha sonra 8.522,97.-TL tutarında yeni bir fatura gönderildiğini, müvekkili şirketin elektrik hizmetinin kesilmemesi için önceki ödeme tutarını da mahsup ederek bu faturayı da ödediğini, davalı kuruma ikinci kez kaçak kullanımı kabul etmediklerine ilişkin ve ödenen tutarın iadesi için başvuru yapıldığını ancak davalı şirketçe reddedildiğini, belirterek davalı şirket tarafından düzenlenen 05/08/2016 tarihli faturaya ilişkin borçlu olmadıklarının tespitine, söz konusu faturaya ilişkin ödenen 8.522,97.-TL nin ödeme tarihi olan 19/08/2016 tan itibaren başlayacak reeskont faizi ile istirdatına yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALI CEVABININ ÖZETİ:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, … nolu tesisata ilişkin olarak … tarafından 24/04/2012 tarihinde sözleşme imzalandığını, daha sonra 22/01/2015 tarihinde … arasında ticarethane abone grubu üzerinden sözleşme düzenlendiğini, davacı şirkete ait sayacın 03/06/2016 tarihindeki periyodik kontrolü sırasında söküldüğünü ve Sayaç Ayar İstasyonuna gönderildiğini, Sayaç Ayar İstasyonunda yapılan muayenede sayacın üst kapağında bulunan Bakanlık mühürlerinin kopartılarak sayaç ölçü devresine müdahale edildiğinin tespit edildiğini, bu tespite dayanılarak da davacı şirkete komisyon kararı ile 8.527,97.-TL tutarında fatura tahakkuk ettirildiğini, kaçak elektrik faturası tahakkukunun Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri yönetmeliğine uygun olduğunu, davacı tarafın ödemeyi ihtirazi kayıt ile yapmadığını, ihtirazı kayıt olmaksızın yapılan ödemelerin istirdatının mümkün olamayacağına ilişkin çok sayıda Yargıtay kararının bulunduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
elektirik mühendisi bilirkişisi raporu, 05/05/2016 tarihli fatura, 15/01/2015 başlangıç tarihli kira sözleşmesi, tüm dosya kapsamı.
İDM KARARININ ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesince verilen kararda özetle; davacının kaçak elektrik kullanıp kullanmadığının tespiti ve davalı tarafça davacı aleyhine düzenlenen fatura nedeniyle davacının davalıya borçlu olup olmadığının tespiti ile davacı tarafça ödenen bedelin istirdatı koşullarının oluşup oluşmadığının tespiti için elektrik mühendisi bilirkişi …’dan aldırılan raporun denetime elverişli ve açık olması nedeniyle mahkememizce itibar edilmiş, buna göre ; davacının kaçak elektrik faturasına konu iş yerini 22/01/2015 tarihinde devraldığı, devir sırasında yeni sayaç takılmadığı, eski sayacın davacı tarafça kullanımına devam edildiği, davacının kaçak tespiti öncesi ve kaçak tespiti sonrası tüketimleri mukayese edildiğinde kaçak tespiti sonrasında kaçak tespiti döneme göre %12 lik bir artış olduğu, kaçak tespitinden sonra takılan yeni sayacın kaydettiği tüketimlerin tutanak öncesi döneme göre çok küçük bir artış göstermiş olmasının davacının kullanım döneminde sayaca müdahale etmediğini gösterdiği, dolayısıyla sayaca müdahalenin davacının işyerini kiralamasından önce gerçekleştiği, bunda davacının bir kusurunun olmadığı, bu nedenle davacı aleyhine düzenlenen dava konusu faturanın haksız olarak düzenlendiği ve davacının ödemiş olduğu fatura bedelinin istirdatını davalı taraftan talep edebileceği kanaatine varılmış, davanın kabulüne, davacının 05.08.2016 tarih … nolu faturaya ilişkin davacıya borçlu olmadığının tespitine, davacı tarafça davalıya ödenen 8.527,97 TL nin 19.08.2016 tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesini tekrar ederek, söz konusu kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, bakanlık mühürlerinin koparılarak sayaç ölçü devresine müdahale tespit edildiğini ve kaçak tutanağı tutulduğunu, sayaç bakanlık mühürleri kopuk ve sayaç müdahaleye açık olduğundan yapılan hesaplamaların yönetmeliğe uygun olarak yapıldığını, mevzuata aykırı bir şekilde elektrik enerjisinin tüketildiğini, ayrıca davacı tarafın ödemeyi, ihtirazi kayıt ile yapmadığını, ihtirazi kayıt olmaksızın yapılan ödemenin istirdadının mümkün olmayacağına ilişkin pek çok Yargıtay kararı mevcut olduğunu, basiretli bir tacir gibi davranması gereken davacının faturaya ilişkin bir itirazı olması durumunda buna ilişkin ödemeyi ihtirazi kayıt kayıt koyarak yapması gerekmekteyken ihtirazi kayıt koymadan yapılan ödemeye ilişkin sonradan ve aradan 1 sene geçmişken dava açmasının basiretli tacir davranışıyla bağdaşmadığını, kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAFA CEVAP :
Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; müvekkilin bu kaçak elektrik uygulamasına dair itirazları olmadığını iddia etmek hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, söz konusu faturanın ödenmemesi halinde elektrik dağıtım hizmetinin sona erdirileceği ve ihtirazı kayıt koyulamayacağına dair müvekkil şirkete baskı yapılarak fatura bedelleri ödetildiğini, müvekkil şirketin hukuka aykırı bir şekilde düzenlenmiş bu faturaya dayalı istirdat davası açması için ihtirazi kayıtla ödeme yapması gibi bir yasal zorunluluğu da bulunmadığını, müvekkil şirketin kaçak kullanımının olmadığı bilirkişi marifeti ile de ispatlandığını, sayacın kullanıldığı tarihten itibaren içinin ne zaman açıldığına dair bir tespit bulunamadığını, 11.07.2018 tarihli bilirkişi raporu ile müvekkil şirketin aboneliği sırasında herhangi bir kaçak kullanımı tespit edilmediği de göz önüne alındığında, ne zaman içi açıldığı saptanamayan sayaç için herhangi bir haksız menfaat sağlamayan müvekkil şirkete sorumluluk yüklenilmesi mümkün olmadığını, davalı tarafın istinaf itirazlarının reddine karar verilmesini savunmuştur.
G E R E K Ç E
Uyuşmazlık, kaçak elektrik kullanımı nedeniyle tahakkuk edilen ve icra takibi tehdidi altında ödenen paranın istirdatı istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş , karara karşı davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
HMK.nun 355. Maddesi gereğince istinaf edenin sıfatı ve gösterdiği istinaf nedenleri ile sınırlı olarak istinaf incelemesinin yapılması gerekmiştir.
Davacının marketçilik alanında faaliyet göstermektedir. Davalı şirketten … nolu abonelik kaydı ile elektrik almakta ve elektrik sayacının 2016 Haziran ayında değiştirilmiştir. Değişim sonrası davacının kaçak elektrik kullanımına ilişkin 6,110,08.-TL bedeli ödemiş, yapılan ödeme sonrasında söz konusu kaçak usulsüz elektrik tespit tutanağının kabul edimediğine dair itirazlar ile ödenen cari hesap dökümündeki tutarın neye istinaden düzenlendiğinin açıklanması için 18/07/2016 tarih ve 101872 kayıt nolu dilekçe ile davalı şirkete başvuru yapmıştır. Davalı şirket tarafından 8.522,97.-TL tutarında yeni bir fatura gönderilmiştir. İlk derece mahkemesince alınan 11/07/2018 tarihli bilirkişi raporunda kaçak tespitinden sonra takılan yeni sayacın kaydettiği tüketimlerin tutanak öncesi döneme göre çok küçük bir artış göstermiş olması davacının kullanım döneminde sayaca müdahale edilmediğini gösterdiğini, sayaca müdahalenin davacının bu işyerindeki kiracılığının başlangıcından önce gerçekleşmiş olması ve işyerindeki kaçak tespiti öncesi tüketim değerleri ile kaçak tespiti sonrası tüketim değerleri arasında belirgin bir artışın olmaması birlekte değerlendirildiğinde davacının sayaca müdahale ederek kaçak elektrik kullanığı yönündeki tespitin doğru bulgu ve belgelere dayanmadığı, bu yüzden davacının 8.522,97.-TL tutarındaki kaçak elektirik faturası sebebiyle davalı şirkete borçlu olmadığı, bu sebeple davacının 19/08/2015 tarihinde ödemiş olduğu kaçak elektirik faturası tutarının istirdatını talep edebileceği belirtilmiştir. Hükme esas alınan ve yöntemine uygun olarak düzenlenen 11/07/2018 tarihli bilirkişi raporu ile davacının davalı şirkete borçlu olmadığı belirlendiğinden, davalı şirket vekilinin anılan hususlara değinen istinaf istemi yerinde değildir.
Yukarıda açıklanan nedenler ve tüm dosya içeriğine göre; ilk derece mahkemesince taraflarca gösterilen delillerin toplanmasında, değerlendirilmesinde esas ve usul bakımından hukuka aykırılık bulunmadığı ve davalı vekilinin tüm istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkrası (b-1) bendi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davalı vekilinin tüm istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden istinaf isteminin 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkra (b-1) bendi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı tarafından peşin yatırılan -121,30-TL istinaf yoluna başvuru harcı ile 190,03 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubuyla, bakiye -392,51-TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının yatıranlara iadesine,
5-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans ve harç tahsil işlemlerinin İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
İlişkin dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 6100 Sayılı HMK’nun 362. Maddesi (1-a) bendi uyarınca 19/04/2021 tarihinde KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.