Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2019/2963 E. 2022/1691 K. 15.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2019/2963
KARAR NO: 2022/1691

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN DOSYANIN MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2017/37 Esas – 2019/19 Karar
KARAR TARİHİ : 13/01/2019

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF TARİHİ : 28/09/2019
KARAR TARİHİ : 15/09/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 15/09/2022

Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarih ve numarası gösterilen kararına karşı, davalı istinaf başvurusunda bulunulmakla, dosyada duruşma yapılmasını gerektiren eksiklik görülmediğinden 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b-1-son cümle uyarınca istinaf incelemesinin duruşmasız yapılmasına karar verilerek, dosya incelendi;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü

DAVACI İSTEMİNİN ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı …. nün müvekkil şirkete ait …. şebekesine 08.06.2016 tarihinde …. mahallesi …. Cad. No:… Bornova – İzmir adresinde bulunan müvekkil şirkete ait yer altı …. şebekesinin davalı tarafından KDV dahil 5.011,20 TL hasara uğratıldığını, 07.06.2016 tarihinde …. Mah. …. Sokak No:… Önü Karşıyaka – İzmir adresinde bulunan müvekkil şirkete ait yer altı …. şebekesinin davalı tarafından KDV dahil 2.171,00 TL hasara uğratıldığını, 15.08.2016 tarihinde …. Mah. …. Sok. No:…. arası Karşıyaka – İzmir adresinde bulunan müvekkil şirkete ait yer altı …. şebekesinin davalı tarafından KDV dahil 1.091,87 TL hasara uğratıldığını, hasarın oluşmasını müteakip müvekkil şirketin elemanlarınca hasar yerinde tutanak düzenlendiğini ve hasarın fotoğraflarının çekildiğini, müvekkil şirket tarafından davalıya gönderilen yazı ile hasar bedelinin ödenmesi talep edilmiş ise de davalı tarafça bu güne kadar herhangi bir ödeme yapılmadığını, bu yüzden bu davayı açmak zorunda kaldıklarını belirterek fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla KDV dahil toplam 8.274,07 TL tutarındaki alacağın, hasar tarihinden itibaren işleyecek TCMB avans faiz oranı ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALI CEVABININ ÖZETİ:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; …. Kurulunun 04.12.2015 tarih ve 04/87 sayılı Kararı ile …. İli, …. İlçesi, …. ve …. Mahalleleri Muhtelif Sokaklarda Yağmursuyu Kanal İnşaatı’ işinin …. ’’ne ihale edildiğini, bu ihale kapsamındaki yüklenici firmanın çalışması sebebiyle …. şebekesine hasar verildiğini, bu hasarın müvekkil idare tarafından Yüklenici firma yetkilisine 20.06.2016 tarihinde elden tebliğ edildiğini, yüklenicinin müvekkiline gönderdiği cevabi yazıda; ‘belirtilen adresteki hasar bedeli için All Risk Sigortası kapsamında hasar dosyasının açılmış olduğu ve sonucunun beklendiğinin’ bildirildiğini, bu işe İnşaat İşleri Genel Teknik Şartnamesinin ‘Kamu ve Özel Arazilerin ve Mallarının Korunması’ başlıklı 1E-13 maddesi hükümlerine göre; ‘İnşaat işleri nedeniyle mevcut yapılara verilen hasardan yüklenici firmanın sorumlu olduğu’ hükmünün bulunduğunu, bu şartlara riayet edilmeden çalışmalar sürdürülmüş ve hasar oluşmuşsa buradaki kusurun yüklenici firmaya ait olacağını, bu nedenle davanın …. ’ne ihbarına karar verilmesini talep ettiklerini, …. Kurulunun 13.04.2016 tarih ve 04/271 sayılı Kararı ile ihalesi yapılan ‘Merkez Teknik Şube Müdürlüğü Sorumluluğundaki arızalı branşmanların yenilenmesi ve yeni su bağlanması’ yapım işinin …. ’ne ihale edildiğini, adı geçen firmanın bu iş kapsamındaki çalışmaları sırasında …. Şebekesine zarar verildiğini, yüklenici firma ile müvekkil idare arasındaki sözleşme hükümleri gereğince söz konusu işin yapım sırasında oluşan zarardan ve bu zararın tazmininden müvekkil idarenin sorumlu olmadığını, bu nedenle davanın …. ’ne ihbarına karar verilmesini talep ettiklerini, …. Kurulunun 24.06.2016 tarihli kararı ile …. ’ne verilen ‘İzmir İli 3. Kısım Karşıyaka, Çiğli, Menemen, Aliağa, Foça İlçelerinde Tekli Yağmursuyu Izgarası Kollu Bağlantılarının Bakım Onarım İnşaatı’ işi kapsamında 15.08.2016 tarihinde …. Mah. …. Sokak No:…. önnde yapılan çalışmalar esnasında …. kablosuna zarar verildiğinin tespit edildiğini, bu firma ile müvekkili arasında düzenlenen sözleşme eki Teknik Şartnamenin 9.maddesinde; ‘Yüklenici Yağmur Suyu ızgaralarının yapım çalışmaları sırasında civardaki altyapı tesislerine (… , … , vb kuruluşlarına ait) zarar vermeyecek ve gerekli tüm emniyet tedbirlerini alacaktır. Alınmayan tedbirler için meydana gelebilecek kazalardan yüklenici sorumludur. Ayrıca yüklenicinin diğer altyapıu (elektrik – doğalgaz vb. ) kuruluşlarına veya vatandaşların malına mülküne zarar verilmesi durumunda hasar bedelini karşılayacaktır’ hükmü bulunduğunu, bu şartlara riayet edilmeden çalışmalar sürdürülmüş ve hasar oluşmuşsa buradaki kusurun yüklenici firmaya ait olacağını, bu nedenle davanın … ’ne ihbarına karar verilmesini talep ettiklerini, Meydana geldiği iddia edilen zararlar ile müvekkil idare arasında hiçbir illiyet bağının bulunmadığını, haksız fiilin unsurları olan hukuka aykırı fiil, zarar, kusur ve illiyet bağı şartları gerçekleşmediğinden davanın bu yönü ile de reddinin gerektiğini, haksız fiil nedeniyle oluşan zararlar için ancak yasal faiz talep edilebileceğini, avans faizi talebinin yaysa aykırı olduğunu belirterek davanın öncelikle husumet yönünden reddine, usule ilişkin itirazlarının yerinde görülmemesi halinde davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Hasar hesap belgesi, bilirkişi raporu, hasar detay formu, kablo sistemleri hasar tespit formu, hasar mahallinde çekilen fotoğraflar, hakedişlere dair fatura ve ekleri, tanık beyanları, tüm dosya kapsamı.
İDM KARARININ ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesince verilen kararda özetle; Davanın kabulü ile; 5.011,20-TL hasar tazminatının 08/06/2016 tarihinden, 1.091,87-TL hasar tazminatının 15/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, 2.171,00-TL hasar tazminatının dava tarihinden sonra ödenmiş olmakla bu miktar yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, idare lehine bozulması gerektiğini, davanın yüklenici firma olan …. ‘nin sorumlu olduğundan davanın husumet yönünden reddi gerekirken verilen kararın usul ve yasaya aykırılık teşkil ettiğini, meydana geldiği iddia edilen zarar ile müvekkil idare arasında hiçbir illiyet bağı bulunmadığıı, haksız fiilin unsurları olan hukuka aykırı fiil, zarar, kusur ve illiyet bağı şartları gerçekleşmediğinden davanın bu yönüyle de reddi gerektiğini, davacı vekili tarafından dava dilekçesine ekli olarak tutulan tutanakların tek taraflı olarak düzenlendiğini, davacı taraf zarar verildiğini ve bu zararın davalı idare tarafından verildiğini iddia ediyorsa bu iddiasını kesin delillerle ispatlanması gerektiğini, yerel mahkeme dosyasından alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığını, raporda her ne kadar piyasa rayicine uygun olduğu belirtilmiş ise de bilirkişi tarafından piyasa rayicine ilişkin hiçbir emsal fiyat araştırması yapılmadığını, haksız fiil neticesinde oluştuğu iddia edilen zararın tazmini istemi olduğuna göre ancak yasal faiz talep edilebileceğini, avans faizi talebinin yasaya aykırı olduğunu belirterek İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/01/2019 tarih, 2017/37 Esas 2019/19 Karar sayılı kararının kaldırılarak, davanın reddine karar verilmesine, vekalet ücreti ve masrafların karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAFA CEVAP :
Davacı taraf istinafa cevap vermemiştir.

G E R E K Ç E

Uyuşmazlık, davalılarca yapılan içme suyu arıtma tesisi çalışmaları sırasında davacıya at yer altı telefon kablosuna zarar verildiğinden bahisle maddi tazminat isteğine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince, yukarıda özetlenen gerekçelerle davanın kabulüne, konusuz kalan kısım bakımından karar verilmesine yer olmadığına karar vermiş; bu karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
6100 Sayılı HMK’nun 355. maddesi uyarınca inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re’sen gözetilir; HMK’nun 357. Maddesine göre de; İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz, maddeleri çerçevesinde inceleme yapılmıştır.
Bilindiği üzere; 6098 Sayılı TBK. 49 maddesi gereğince kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren bu zararı gidermekle yükümlüdür. 6098 Sayılı TBK’nun 50/1 fıkrası gereğince zarar gören zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.
Ayrıca, hukukumuzda gerçek zarar ilkesi geçerlidir. Zarar gören ancak haksız fiil nedeniyle uğradığı gerçek zararını haksız fiil sorumlularından isteyebilir. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 50. maddesi gereğince maddi tazminatın kapsamı gerçek zarar ile sınırlıdır. Mal varlığına yönelik haksız eylemlerde gerçek zarar, mal varlığının haksız eylemden önceki durumuna gelmesi, bir başka anlatımla haksız eylem meydana gelmemiş olsa idi ne durumda olacak ise o duruma getirilmesi için gerekli olan tutardır. Bu durumda, mal varlığında meydana gelen fiili eksilmenin yanında haksız eylem meydana gelmese idi mal varlığın olacağı durumdur.
Somut olayda; 08.06.2016 – 07.06.2016 ve 15.08.2016 tarihinde davacı şirkete ait …. tesislerine …. adına yağmur suyu kanalı çalışması ve içmesuyu şebekesi branşman çalışması sırasında koparılarak hasar verildiği, davacı şirket elemanlarınca hasar tespit formları düzenlendiği, dinlenen tanık beyanı, bilirkişi raporu ile düzenlenen hasar tespit tutanakları ile sabit olduğuna göre; 08.06.2016 tarihinde davacı şirkete ait …. Mahallesi …. Caddesi No:.. Önü Bornova – İzmir adresinde bulunan …. tesislerine …. adına yağmursuyu kanal çalışması yürüten …. tarafından verilen hasar onarım bedeli 5.000,22 TL olarak hesaplanmış olup, bu hasar için haksız fiil tarihinden dava tarihine kadar işlemiş faiz tutarı olan 311,01 TL ilave edildiğinde dava tarihi itibariyle davacı şirket alacağı 5.311,23 TL olduğu, 07.06.2016 tarihinde davacı şirkete ait …. Mah. …. Sokak No: … Önü Karşıyaka – İzmir adresinde bulunan …. tesislerine …. adına arızalı branşmanların yenilenmesi çalışması yürüten …. tarafından verilen hasar onarım bedeli 2.175,00 TL olarak hesaplanmış olup, bu hasar için haksız fiil tarihinden dava tarihine kadar işlemiş faiz tutarı olan 135,91 TL ilave edildiğinde dava tarihi itibariyle davacı şirket alacağı 2.310,91 TL olduğu, 15.08.2016 tarihinde davacı şirkete ait …. Mah. …. Sokak No: …. Önü Karşıyaka – İzmir adresinde bulunan …. tesislerine, …. adına yağmursuyu ızgarası bakım onarım çalışmasını yürüten …. tarafından verilen hasar onarım bedeli 1.052,05 TL olarak hesaplanmış olup, bu hasar için haksız fiil tarihinden dava tarihine kadar işlemiş faiz tutarı olan 44,86 TL ilave edildiğinde dava tarihi itibariyle davacı şirket alacağı 1.096,91 TL olduğu anlaşılmıştır.
a) Davacının 08/06/2016 tarihli zarar için bilirkişi raporu ile 5.000,22 TL hesaplandığı ve kararda haksız fiil tarihinden itibaren faiz işletildiği halde faiz eklenerek 5.011,20 TL, üzerinden kabul kararı verilmesi doğru olmamıştır.
b) Davacının 07/06/2016 tarihli zararı bilirkişi raporu ile 2.175 TL olarak hesaplanmış dava açıldıktan sonra davalı tarafça 2.171 TL ödeme yapılmış olup davacı taraf dava dilekçesinde 2.171 TL talep ettiğinden 07/06/2016 tarihli alacağı bakımından konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş olmasında hukuka aykırı bir yön görülmemiştir.
c) Davacının 15.08.2016 tarihli zararı için bilirkişi raporunda 1052,05 TL olarak hesaplandığı ve kararda haksız fiil tarihinden itibaren faiz işletildiği halde faiz eklenerek 1.091,87 TL, üzerinden kabul kararı verilmesi doğru olmamıştır.
İstinaf yoluna başvuran davalı vekilince öncelikle yüklenici firma ile yapılan sözleşme ve genel şartnamedeki maddeler gereği 3.kişilere verilecek zarardan yüklenicinin sorumlu olduğu, kendilerine husumet yöneltilemeyeceği savunulmuştur. 6098 sayılı TBK’nın 61. Maddesi uyarınca; birden çok kişi birlikte bir zarara neden oldukları veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanacaktır. Aynı yasanın teselsül hükümlerini düzenleyen 163. Maddesi uyarınca ise; alacaklı, borcun tamamının veya bir kısmının ifasını dilerse borçluların hepsinden, dilerse yalnız birinden isteyebilir. Somut olayda; davacı haksız eylem nedeniyle zarar gören 3. Kişi konumunda olup , davalı …. hem işveren sıfatıyla hem de TBK un 69 uncu maddesi uyarınca yapı maliki sıfatıyla davacının zararının tamamından teselsül hükümleri uyarınca sorumlu tutulmasında hukuka aykırılık bulunmadığından davalı vekillerinin anılan hususlara değinen tüm istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir.
Tüm bu nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkrası (b-2) bendi gereğince kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, kabul edilen istinaf nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden düzeltilerek yeniden esas hakkında karar vermek suretiyle,
1-)Davanın kısmen KABULÜ ile; 5.000,22 TL hasar tazminatının 08/06/2016 tarihinden, 1.052,05-TL hasar tazminatının 15/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-)2.171,00-TL hasar tazminatının dava tarihinden sonra ödenmiş olmakla bu miktar yönünden KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf isteminin 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkra (b-2) bendi gereğince KABULÜNE,
2-İlk Derece Mahkemesi olan İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/37 Esas – 2019/19 Karar sayılı 13/01/2019 tarihli kararının KALDIRILMASINA,
3-Düzelterek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle;
4-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
a)5.000,22 TL hasar tazminatının 08/06/2016 tarihinden, 1.052,05 TL hasar tazminatının 15/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı tarafa VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
b) 2.171,00 TL hasar tazminatının dava tarihinden sonra ödenmiş olmakla bu miktar yönünden KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
c) Davacı tarafından peşin yatırılan 141,31TL’den alınması gereken 413,43TL karar ve ilam harcının mahsubuyla, bakiye 272,12 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına, mahsubuna karar verilen 141,31TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
ç) Davacı tarafından yapılan 656,09 TL yargılama giderinden, davanın kabul oranı olan %99’e göre hesaplanan 662,71TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
ç) Davalı tarafından yapılan 157,10TL yargılama giderinin davanın ret oranı olan %1’ye göre hesaplanan 1,57 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye giderin davalı üzerinde bırakılmasına,
d) Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince; kabul edilip hüküm altına alınan tutar üzerinden 8.223,25 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
e) Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince; reddedilen tutar üzerinden 50,82-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı tarafından peşin yatırılan 121,30-TL istinaf yoluna başvurma harcının mahsubuyla Hazineye gelir kaydına, 104,50-TL istinaf karar ve ilam harcının talep halinde davalıya iadesine,
6-Davalı tarafından yapılan 11,00-TL istinaf yargılama giderinden, davanın ret oranı olan %1’ye göre hesaplanan 0,11-TL kısmının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye kısmının davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Artan gider avanslarının yatıranlara iadesine,
9-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans ve harç tahsil / iade işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi’nce yerine getirilmesine,
İlişkin dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 15/09/2022 tarihinde, 6100 Sayılı HMK’nun 362. Maddesi (1-a) bendi gereğince KESİN olarak oy birliği ile karar verildi.