Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2019/2608 E. 2022/1108 K. 24.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2019/2608
KARAR NO : 2022/1108

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/05/2019
NUMARASI : 2016/1311 Esas 2019/688 Karar
DAVA : Tazminat
İSTİNAF TARİHİ : 06/09/2019 Davalı
KARAR TARİHİ : 24/05/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 24/05/2022

Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarih ve numarası gösterilen kararına karşı, davalı istinaf başvurusunda bulunulmakla, dosyada duruşma yapılmasını gerektiren eksiklik görülmediğinden 6100 sayılı HMK’nun 353/1(b-1/son) cümle uyarınca istinaf incelemesinin duruşmasız yapılmasına karar verilerek, dosya incelendi;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacıya ait … plakalı aracın bakım işlemi için davalı şirketin servisine bırakıldığını, 17.08.2016 tarihinde ise davalı şirketin servisine bakım/onarım için gelen … adına kayıtlı … plakalı aracın arkasında davacı şirketin aracı bıraktığını, davalı şirket çalışanı tarafından bakım ve onarımı başlatılan … plakalı aracın davalı şirket çalışanı tarafından arkasına kontrol etmeden yaptığı geri manevra sonucu arkasında duran davacı şirketin aracına çarptığını, 17.08.2016 tarihinde davalı şirket tarafından … Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak davacı şirketin aracının sürterek zarar verildiği ve gerekli onarımın yapılmasının istenildiğini, meydana gelen hasar nedeniyle davacı şirketin aracının orjinalliği bozulduğundan araçta ciddi şekilde değer kaybı meydana geldiğini, davalı şirket tarafından 18.08.2016 tarihinde “… şasi numaralı … Motor numaralı ve … plakalı araç, 17.08.2016 tarihinde sol yan duvarları göçük olacak şekilde servisimizde hasar almıştır” şeklinde yazı verilmişse de araçtaki değer kaybının davalı tarafça bu zamana kadar karşılanmadığını, davacı şirkete ait … plakalı aracın … Model, 32034 km, … Model … sınıfı olduğunu, aracın km’sine bakıldığında nerdeyse kullanılmadığını, aracın sıfır olduğunun görüldüğünü, hasar nedeniyle davacı şirket aracında rayiç değer kaybının meydana geldiğini belirterek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla araçtaki rayiç değer kaybı olarak şimdilik 500,00 TL’nin hasar tarihi olan 17.08.2016 tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa aidiyetine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili ibraz ettiği 14/11/2017 havale tarihli değer arttırım dilekçesi ile; taleplerini 7.000,00-TL ye çıkardıklarını beyan etmiştir.
DAVALI CEVABININ ÖZETİ:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ;davalı şirket çalışanı …’nın servis hizmeti bekleyen … plakalı dava dışı aracı park etmek için geri manevra yaparken davacının maliki olduğu … şasi, … motor numaralı … plakalı … marka aracın görüş alanında olmaması sebebiyle arkada park halinde bulunduğunu fark etmeyerek bu araca sürtmek suretiyle hasarlanmasına neden olduğunu, davalı çalışanın davacıya ait aracın yanlış yere park edilmiş olması sebebiyle bu hasarlanmada kusuru yok ise de müşteri memnuniyeti prensibi çerçevesinde işyeri sorumluluk sigortası kapsamında davacının aracındaki hasar bedeli olan 6.221,22 TL karşılandığını, tespit edilen ve ödenen hasar bedeli 6.221,22 TL iken davacının iş bu dava ile şimlik 500,00 TL değer kaybı talep etmesinin hukuken himaye edilmemesi gerektiğini, aracın 32.000/33.000 Km de bir araç olmasının göz önünde bulundurulması gerektiğini, hasarlanan kısmın aracın işleyen bir kısmında olmadığını, zaten aracın birçok yerinde çizik vb. kullanımdan ötürü yıpranmalar olduğunu, buna rağmen değer kaybı talebinin doğru olmadığını belirterek bu nedenlerle davanın reddine, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
29/05/2017 havale tarihli bilirkişi kurulu raporu, 02/11/2017 havale tarihli bilirkişi raporu , 27/02/2018 havale tarihli bilirkişi raporu , 30/04/2019 tarihli bilirkişi raporu, tüm dosya kapsamı.
İDM KARARININ ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesince verilen kararda özetle; 17/08/2016 tarihinde bakım işlemi için davalı şirkete bırakılan davacı şirkete ait … plakalı araca davalı şirket çalışanı tarafından bakım ve onarımı başlatılan … plakalı araç ile arkasını kontrol etmeden geri manevra yapıldığı sırada çarpılması sonucu davacıya ait araçta hasar oluştuğunu, 18/08/2016 tarihli … Şirketi … kaşeli ve imzalı yazıda “… plakalı araç 17/08/2016 tarihinde sol yan duvarları göçük olacak şekilde servisimizde hasar almıştır”şeklinde belirtildiğini, çarpma sonucu davacıya ait … plakalı araçta piyasa rayicine göre 7.000,00-TL değer kaybı oluştuğunu, yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre; piyasa rayicine göre belirlenen değer kaybının esas alınması gerektiğini, davalı şirketin çalışanının verdiği hasar neticesi oluşan değer kaybından davacıya karşı sorumlu olduğunu, davacının değer kaybı talebi yönünden davasında haklı olduğundan bahisle davanın kabulü ile 7.000-TL değer kaybına ilişkin maddi tazminatın, değer artırım dilekçesi ile dava tarihinden itibaren ticari faiz talep edildiğinden ve kaza tarihinde davacı adına kayıtlı zarar gören aracın minübüs olup kullanım amacının ticari olması tarafların şirket olmaları ve işin ticari iş olması nedeniyle dava tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, bilirkişi raporunun hesaplamalarının doğru yapılmadığını, göz önünde bulundurulması gereken aracın sıfır plaka bir araç olmadığı, dosya muhteviyatında ise dava konusu aracın önceden hasarlanmadığı davacı beyanları ile ifade edildiğini, internet üzerinden yapılan araştırma ve davacı beyanları dikkate alındığında aracın değer kaybı olduğunun tespiti hukuk ve hakkaniyet kurallarına aykırı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
İSTİNAFA CEVAP:
Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; Yargıtay’ın yerleşik kararları uyarınca da hesaplamaların piyasa rayiç değerleri de araştırılmak suretiyle yapılması gerektiğini, sebepsiz zenginleşme hali oluşturacak hiçbir hal mevcut olmadığı, müvekkiline ait aracın hasarsız bir araç olduğunu , tramer kayıtlarında da dava konusu olay hariç herhangi bir hasar kaydı bulunmadığını, karşı yanın kusurlu davranışı sonucu aracın zarar gördüğünü, bu sebeple davalı yanın iddiaları zaten araştırılmış hususlar olmakla kötüniyetli ve yargılama sürecini uzatmaya yönelik olduğunu, bilirkişi raporu da diğer raporlarla örtüşmekte olup detaylı olarak tüm teknik incelemeler yapıldığını, araştırılması gereken tüm hususlar araştırıldığı halde davalı yanın istinaf dilekçesi ile aynı hususların tekrar araştırılmasını istemesi açıkça hakkın kötüye kullanımı ve usul ekonomisi ilkesinin ihlali olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmesini talep etmişlerdir.
G E R E K Ç E
Uyuşmazlık, eser sözleşmesinin ifası sırasında meydana gelen kazada hasarlanan aracın değer kaybı zararın tazminine ilişkin davadır.
İlk Derece Mahkemesi’ nce yukarıda gösterilen özetle; davanın kabulüne karar verilmiştir.
6100 Sayılı HMK.nun 355. Maddesi gereğince re’sen gözetilecekler dışında davalı vekilinin istinaf dilekçesinde gösterdiği sebeplerle sınırlı olarak yapılacak incelemede;
Taraflar arasında kurulduğu anlaşılan ilişki 6098 Sayılı TBK’nun 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi niteliğinde olup ,17/08/2016 tarihinde bakım işlemi için davalı şirkete bırakılan davacı şirkete ait … plakalı araca davalı şirket çalışanı tarafından geri manevra yapıldığı sırada başka bir araç ile çarpılması sonucu eser sözleşmesinin ifası sırasında oluşan zararın yükleniciden talep edildiği anlaşılmaktadır.
Kural olarak araçta meydana gelen “değer kaybı” (istikrar kazanan yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre); aracın serbest piyasa koşullarına göre kaza tarihi itibariyle önceki kazalar araştırılarak niteliği ve etkisi göz önüne alınarak, tartışılarak hasarsız haldeki ikinci el rayiç değeri ile aracın yaşı, modeli, özellikleri, hasar miktarı ve hasarlı kısımların özelliği dikkate alınarak kazadan sonraki tamir edilmiş halinin rayiç değeri tespit edilip bu iki miktar arasındaki azalmadan ibarettir. Daha somut bir ifade ile aracın kaza tarihindeki hasar görmemiş piyasa değeri ile onarılmış haldeki piyasa değeri arasındaki fark kriteri esas alınmalıdır. (Yargıtay 17. HD’nin 2016/16876 E – 2017/12161 K sayılı, 27/12/2017 tarihli ve 2015/5301 E – 2017/11098 K sayılı, 28/11/2017 tarihli kararları)
Bir aracın onarılmış durumdaki değeri; ne kadar iyi onarılmış olursa olsun (kural olarak) aynı nitelikte hiç hasara uğramayan araç değerinden düşük olacağı bilinen bir gerçektir.
Zarar yönünden : … plakalı … model kaza tarihinde 30024 km de olan aracın olaya konu kazada, sol yan kısımlarından araç gövdesinden orta şiddette darbe aldığı ve hasarlandığı, yapılan onarımda yetkili serviste sol yan panel sacı değişimi yapıldığını , sol yan panel sacının değiştirilerek edilerek boyandığı, hasar bedelinin 6.221,22.-TL olduğu anlamıştır. Tramer kayıtlarına göre daha önce hasara uğramayan aracın , hasarsız piyasa değeri piyasa şartlarında 120.000,00 TL olarak kabul edilip, aracın kaza tarihindeki hasar görmemiş piyasa değeri ile onarılmış haldeki piyasa değeri tespitleri ile dava konusu kaza nedeniyle değer kaybının 7.000.-TL olduğu denetime elverişli ve hüküm kurmaya yeterli bulunan rapor içerikleriyle sabit olduğuna göre; ilk derece mahkemesince davalı tarafın tam kusuruna göre, davacının karşılanmayan gerçek zararından sorumlu tutulmasında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Yine değer kaybının hesaplanmasında, piyasa değerinin belirlenmesinde yetkili servisler, galeriler, genel araç ve ikinci el garantili araç satışı yapan internet sitelerindeki fiyatların esas alınmasında usul ve yasaya aykırı bir yön görülmediğinden davalının hasara ve diğer hususlara yönelik istinaf nedenleri yerinde bulunmamıştır.
Yukarıda açıklanan nedenler ve tüm dosya içeriğine göre; ilk derece mahkemesince taraflarca gösterilen delillerin toplanmasında, değerlendirilmesinde esas ve usul bakımından hukuka aykırılık bulunmadığı ve davalının tüm istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkrası (b-1) bendi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davalı vekilinin tüm istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden istinaf isteminin 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkra (b-1) bendi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı tarafından peşin yatırılan 121,30-TL istinaf yoluna başvuru harcı ile 120,00 TL istinaf karar ve ilam harcının alınması gereken 478,17 TL’den mahsubuyla, bakiye 358,17 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının yatıranlara iadesine,
5-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans ve harç tahsil / iade işlemlerinin İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
İlişkin dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 6100 Sayılı HMK’nun 362. Maddesi (1-a) bendi uyarınca 24/05/2022 tarihinde KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.