Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2019/2606 E. 2022/52 K. 12.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2019/2606
KARAR NO : 2022/52

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : 2015/1084 Esas – 2019/625 Karar
KARAR TARİHİ : 23/05/2019
DAVA : Bedel İadesi ve Kazanç kaybı
İSTİNAF TARİHİ : 22/07/2019 Davacı- Birleşen davada davalı
KARAR TARİHİ : 12/01/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 12/01/2022

Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarih ve numarası gösterilen kararına karşı, davacı – birleşen davada davalı istinaf başvurusunda bulunulmakla, dosyada duruşma yapılmasını gerektiren eksiklik görülmediğinden 6100 sayılı HMK’nun 353/1(b-1/son) cümle uyarınca istinaf incelemesinin duruşmasız yapılmasına karar verilerek, dosya incelendi;

G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü

DAVACI İSTEMİNİN ÖZETİ :
Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının yolcu taşıma işi yaptığını, kendisine ait … plakalı … marka 2011 model aracın motor arızası nedeniyle 08.01.2015 tarihinde davalının işyerine götürüldüğünü, arıza nedeniyle yeniden motor yapılması görüşünün bildirildiğini, 8.760,00 TL bedelle yeniden motor revizyonu yapıldığını, aracın 12.01.2015 tarihinde teslim edildiğini, ancak motor içinden takır tukur sesler geldiğini, bu kez aracın turbo basınç sensöründen olabileceği gerekçesiyle 05.02.2015 tarihinde 625,00 TL bedelle yenilendiğini, bedelin ödenmediğini, araçtaki sıkıntılar giderilemediği gibi rampada yol çekişinin oldukça düştüğünü, 28.02.2015 tarihinde enjektörlerin yenilendiğini, debriyaj setinin partikül filtresinin değiştirildiğini, 4.069,71 TL fatura çıkarıldığını ancak bunun da ödenmediğini, aynı sıkıntılar devam etmesine rağmen parçaların yeni olması ve zamanla alışacağı için düzeleceğinin söylendiğini, yeni diye takılan parçaların eski olduklarının haricen öğrenildiğini, ayıplı işlemler için ihtarname gönderildiğini, 8.760,00 TL’nin iadesinin istendiğini, ayrıca 5000 TL tazminat talep edildiğini, İzmir 6. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/51-D.İş sayılı dosyası ile tespit yaptırıldığını, test sürüşünde aracın yokuşta bayıldığını, çekişten düştüğünü, motor revizyonu işinin ayıplı tamamlandığını, bu arızaların gizli ayıp olduğunun belirlendiğini, tamirinin 10 gün süreceğinin rapor edildiğini, davacı tarafından revizyon işlemlerinin yaptırıldığını ve tamir ettirildiğini, bu sırada 30 günden fazla iş yapamadığını bundan dolay kazanç kaybının söz konusu olduğunu belirterek ayıplı ifa nedeniyle motor revizör işlemi için ödenen 8.760-TL bedelin ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte kazanç kaybı dolayısıyla şimdilik 1.240,00 TL kazanç kaybının avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak iadesine, tespit dosyası masraf ve vekalet ücreti ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıdan alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıya ait … plakalı aracın 08.01.2015, 05.02.2015 ve 28.02.2015 tarihlerinde davacının işyerine getirildiğini, her 3 başvuruda da davalının aracına yapılan tüm bakım tamirat ve parç değişimlerinin maliyetinin toplamda 5.642,08 TL olmasına rağmen ödenmediğini, bunun üzerine davalı hakkında İzmir 23.icra dairesinin 2015/8148 sayılı icra dosyası ile ilamsız icra takibi yapıldığını, davalının 09/06/2015 tarihinde borca itiraz ederek takibi durduğunu, davalının borcunun varlığının iş emirleri ve faturalarla sabit olduğunu ancak davalının üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmeyerek anlaşmaya aykırı davrandığını, davalının aracının ticari araç olduğunu, davalının süresi içerisinde ayıp ihbarında bulunmadığını, 23/03/2015 tarihinde ayıp ihbarında bulunduğunu, tespit işleminin ayıp ihbarından sonra yaptırıldığını, tespitte de kesin ayıplı ifa yolunda herhangi bir kanıya varılamadığını, belirterek borçlunun icra takibinin itirazının iptaline, takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere davalının tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALININ CEVABI :
Asıl davada davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının ilk getirdiği tarihte açılan iş emrinde araçta motor revizyonu, termostat gergi ve kasnağı ve zincir kızaklarının değiştirilmesinin gerektiğinin belirtildiğini, ancak davacının bunları kabul etmediğini, aracın 12.01.2015 tarihinde teslim edildiğini, yine aynı tarihte ABS , ESP sistemlerinin bozuk parçalar nedeniyle çalışmadığının belirtildiğini, davacıdan imza karşılığı yapılan işin bedeli olarak 8.760,00 TL alındığını , davalı şirketin davacıya ait araçtaki motor revizyonu işini makul bir sürede tamamladığını , 05.02.2015 tarihli 2. Başvurusu sonucu yapılan işlemlerin turbo ventil arızası olduğunu, aracın test sürüşünde herhangi bir anormal ses olmadığının imza karşılığı teyit edildiğini, 625,00 TL ödemesi gerekirken ödemediğini, en son 28.02.2015 tarihinde çekiş düşüklüğü ve motor sesi şikayetiyle geldiğini, aracın partikül filtiresi, debriyaj seti ve bir takım enjektörün değiştirilerek arızanın giderildiğini, bu işlemler ; yapılırken davacının bilgisi doğrultusunda orijinal enjektör yerine revizyonlu enjektör takıldığını, 4.069,91 TL’lik ikinci faturanın da ödenmediğini, iki enjektör arasındaki fiyat farkından takılan enjektörlerin revizyonlu olduğunun zaten anlaşılabileceğini, davacının 23.03.2015 tarihinde ayıp ihbarında bulunduğunu, zamanında bulunmadığını, sonradan ortaya çıkan arızaların davalının yaptığı onarımlarla ilgisinin olmadığını, 27.04.2015 tarihli bilirkişi raporunda belirtilen işlemlerle davalının yaptığı işlemlerin ilgisinin olmadığım, davacının aracını başka bir servise tamir ettirdiğini belirttiğini ancak bu iddiayı reddettiklerini, süresinde ayıp ihbarında bulunmadığını, seçimlik haklarının usulüne uygun kullanmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Birleşen davada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça alacağın 5.642,08-TL olduğu belirtilmesine rağmen icra takibinin 4.800,33-TL üzerinden yapıldığını, ayıp ihbarının süresinde yapıldığını, motor revizyon işleminden sonra davacı tarafça sürekli zamanla düzeleceğinin belirtildiğini, aracın her servise girdiğinde başka bir parçasının değiştirildiğini, netice alınamayacağı anlaşılınca derhal ayıp ihbarında bulundulduğunu, davalı tarafça yapılan ifanın gizli ayıp niteliğinde olduğunu, davacı tarafın ağır kusurlu olduğunu, çektikleri ihtarname ile sözleşmeden dönüldüğünün ve tüm parçaların geri vermeye hazır olduklarının belli olduğunu, mevcut haliyle iadeye hazır olduklarını, satıcıdan bedel iadesi talebinde bulunulduğunu, dosyaların birleştirilmesi halinde tüm ayrıntıların birlikte inceleneceğini, davalının ayıplı ifa nedeniyle haftalarlca kendisine yanlış bilgi verilmek suretiyle oyalandığını, buna rağmen icra takibine başvurulduğunu belirterek her iki dosyanın birleştirilmesine, haksız davanın reddine, haksız ve kötü niyetli takip nedeniyle asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
İzmir 6. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/51 D.İş sayılı dosyası, İzmir 23.İcra Dairesinin 2015/8148 sayılı takip dosyası , tanık beyanları , 02/05/2017 tarihli bilirkişi heyeti raporu, 08/08/2018 tarihli bilirkişi heyeti raporu, 22/01/2019 tarihli bilirkişi heyeti ek raporu tüm dobya kapsamı ,
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece Mahkemesi kararında özetle : davalı şirket tarafından 8.760,00-TL bedel karşılığında yerine getirilen davacıya ait aracın motor revizyon işinin ayıplı olduğunu gösterebilecek dosyada herhangi bir somut delilin bulunmadığını , motor revizyon işlemi ile daha sonra yapılan işler arasında nedensellik bağının bulunmadığını , yapılan her bir onarım işleminin farklı şikayetlerden kaynaklandığını , her bir sorunun birbirinin devamı ve birbirlerini tetikleyen,doğuran sorunlardan olmadığını , 625-TL ve 4069,91-TL tutarlı faturalarda gösterilen turbo basınç sensörü değişimi, partikül filtresi revizyonu, debriyaj seti değişimine dair iş ve yedek parça değişimlerinin motor revizyonu kapsamında yapılacak işlerden olmadığını ,bu sebeplerle davacının eser ücretini davalı şirketten geri isteyemeyeceğini , 2 adet faturalarda gösterilen işlerde herhangi bir ayıbın tespit edilemediğini , dosyada yer alan servis kayıtlarına göre arızaların giderilerek müşteriye imza karşığılında teslim edildiğini ,birleşen davanın dava konusu olan ve davacının yaptığı ve tahsil edemediği 625,00 TL ve 4.069,91 TL’Iik işlemlerin araç üzerinde motor revizyonu dışındaki arızaları giderdiğini , aracın fren ve güvenlik sistemlerini onardığını , dolayısıyla birleşen davanın davacısının ödenmeyen eser ücretine hak kazandığını , birleşen davanın davalısının davacı şirkete fatura bedellerini ödemesi gerektiğini ,icra takip tarihinden önce davalı borçlu temerrüde düşürülmediğinden icra takibinden önce işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığını , asıl davada davacının davalı şirketten ödediği bedelin iadesini ve kazanç kaybını talep edemeyeceği kanaatine varılmakla ” gerekçesi ile asıl davanın reddine, birleşen 2015/1202 esas sayılı dosyasında davanın kısmen kabulü ile; birleşen dosyanın davalısının İzmir 23.icra dairesinin 2015/8148 esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptaline, 4.694,91-TL asıl alacak üzerinden takibin devamına, takip tarihinden itibaren asıl alacağa yasal faiz uygulanmasına,icra takip tarihinden önce davalı borçlu temerrüde düşürülmediğinden icra takibinden önce işlemiş faiz talebi yerinde olmadığından fazlaya ilişkin itirazın iptali talebinin reddine, hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında inkar tazminatının birleşen dosyanın davalısından alınarak birleşen dosyanın davacısına verilmesine, birleşen dosyanın davalısının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Asıl davada davacı birleşen davada davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarla , izah ettikleri durumların mahkemece ve bilirkişilerce anlaşılamadığını , bu nedenle de maddi olay anlaşılamadığından verilen karar hatalı olduğunu , İzmir 6. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/51 D. İş sayılı dosyasından alınan raporun revizyon işleminin ayıplı olduğunun en önemli kanıtı olduğunu ,turbo basınç sensörü, partiküler filtresi revizyonu, debriyaj seti değişimi davalının yaptığı işlemlerden dolayı randıman alınamadığından davalı talimatı ile sorunun bunlardan kaynaklanabileceği belirtildiği için yine kendisi tarafından değiştirildiğini , delil tespitinden sonra yapılan masraflara ilişkin sunulan faturaların bilirkişlerce sanki önce yapılan müdahaleler olarak değerlendirildiğini , tadilat sonrası çıkarılan malzemeler müvekkilde halızhazırda bulunduğu bu malzemeler üzerinde de bilirkişi incelemesi yapılması istenmiş ise de kabul edilmediğini , hükme esas alınan bilirkişi raporunda tarihlerin karıştırıldığını delil tespiti raporu ve ihtarın incelenmediğini , bu rapor esas alınarak verilen kararın açıkça usul ve yasaya aykırı olduğunu , motorda seslerin olduğunu, çekiş düşüklüğü olduğunu, aracı teslim alındığının 3. günü yükleniciye bildirildiği , enjektörleri sağlam olduğu halde aracının 3 defa enjektörünün değiştirildiğini , davalının yaptığı motor sıkıntılı olduğu gibi ikinci bir motor yapılana kadar aradan geçen 30 bin kilometrelik zarfta aracın 15 kilo yağ eksilttiğini , ekspertiz işleminin yaptırmak için servise başvurduğundan kart açtırıp bu arızanın 5 gün ile 1 ay içinde tespit edilebileceğini söylediklerini , davalının arızayı bulamadıklarını beyan ettiğinden bahisle kararın kaldırılarak mümkünse talepleri gibi hüküm tesisi edilmesi aksi kanaat halinde kaldırma kararı verilerek dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesini talep etmiştir.
İSTİNAFA CEVAP :
Davacı taraf istinafa cevap vermemiştir.
G E R E K Ç E
Uyuşmazlık, eser sözleşmesi niteliğinde ayıplı otomobil tamiri nedeniyle doğan zararın tazminine ilişkin davadır.
İlk Derece Mahkemesi’ nce yukarıda gösterilen özetle; asıl davanın reddine , birleşen davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir. Karara karşı asıl davada davacı vekili asıl dava ve birleşen dava yönünden istinaf isteminde bulunmuştur.
6100 Sayılı HMK.nun 355. Maddesi gereğincere’sen gözetilecekler dışında davalı vekilinin istinaf dilekçesinde gösterdiği sebeplerle sınırlı olarak yapılacak incelemede;
Taraflar arasında kurulduğu anlaşılan ilişki 6098 Sayılı TBK’nun 470 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi niteliğindedir.
6098 Sayılı 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi kapsamında, davacının üstlendiği aracın tamir işini özen borcu gereği olarak fen ve sanat kurallarına, sözleşme hükümlerine, kendisine duyulan güvene ve beklenen amaca uygun şekilde eksiksiz olarak yapmakla ödevlidir.
Eser sözleşmesini; vekalet akdi gibi diğer işgörme sözleşmelerinden ayıran en önemli özelliklerinden birisi sonuç sorumluluğu, yani tarafların iradeleri doğrultusunda yüklenici tarafından bir sonucun meydana getirilmesi taahhüdüdür. Bu taahhüdün altına giren yüklenici, TBK’nun 471/1 inci maddesi ve işin mahiyeti gereği, işi sadakat ve özenle yerine getirmek zorundadır. Sadakat borcu, yüklenicinin işsahibinin yararına olacak şeyleri yapması ve ona zarar verecek her türlü eylemden kaçınması anlamını taşır. Buna göre, işi yüklenen yüklenicinin, kararlaştırılan edimleri ifa ederken, mesleğinin tüm kurallarını eksiksiz yerine getirmesi, işsahibinin edim menfaatinin gereğidir.
Eserin; sözleşmede kararlaştırılan niteliklerine ya da işsahibinin beklediği amaca uygun olmaması veya lüzumlu bazı vasıflardan bir ya da birkaçının bulunmaması halinde, ayıplı ifa edildiğinin kabulü gerekir.Ayıp, Kanun ya da sözleşme hükümleri gereğince bir eser veya malda bulunması gereken niteliklerin bulunmaması ya da bulunmaması gereken bozuklukların bulunmasıdır.
Yüklenici, iş sahibine olan borçlarına aykırı olarak imalını yüklendiği eserin ayıplı olması durumunda açık ayıplarda 6098 Sayılı TBK’nun 474. gizli ayıplarda ise 477. maddeleri hükümlerine uygun olarak ihbarda bulunduğu taktirde aynı kanunun 475. maddesinde tanınan haklardan yararlanabilir. Ancak, 475. madde gereğince eser sahibinin kullanamayacağı veya hakkaniyet gereği kabule zorlanayamacağı ölçüde ayıplı ya da sözleşme hükümlerine aynı ölçüde aykırı olursa eser sahibi bu eseri kabulden kaçınabilir. Ne var ki eserdeki kusur veya sözleşmeye aykırılık yukarıda belirtilen ölçüde önemli değilse eser sahibi eserin değerindeki eksiklik oranında bedeli indirebilir. Eğer kusurların giderilmesi büyük harcama gerektirmiyorsa yükleniciyi onarıma zorlayabilir. Ancak 475. maddede eser sahibine tanınan haklardan birini kullanabileceği mahkemece uzman bilirkişi aracılığı ile yaptıracağı inceleme sonucu ayıbın derecesi belirlenmek sureti ile takdir olunur.
6098 Sayılı TBK’nun 474. maddesi hükmü gereğince iş sahibi eserin tesliminden sonra, işlerin olağan akışına göre imkan bulunur bulmaz, eseri gözden geçirmek ve ayıpları varsa bunu uygun bir süre içinde yükleniciye bildirmekle yükümlüdür. Sonradan ortaya çıkan gizli ayıplarda ise iş sahibi gecikmeksizin durumu yükleniciye bildirmek zorundadır. Aksi taktirde iş sahibi eseri olduğu gibi kabul etmiş sayılır ve 475. maddesi hükmünden yararlanamaz. Ne var ki sözleşmede eser için garanti verilmiş ise ayıp ihbarı sürelerine bakılmaksızın 475. madde hükümlerinden yararlanma olanağı mevcuttur.
Somut olayda ; İzmir 23.İcra Dairesinin 2015/8148 sayılı takip dosyasının incelenmesinde; alacaklı … Şti tarafından borçlu … hakkında 2 adet fatura bedeli ve işlemiş faiz olmak üzere toplam 4.800,33-TL alacağın takip tarihinden itibaren yıllık %9 yasal faizi ve değişen orandaki faiziyle tahsili talebine ilişkin ilamsız icra takibinin başlatıldığı, 7 örnek nolu ödeme emrinin davalı borçluya 03/06/2015 tarihinde tebliğ edildiği, davalının vekili aracılığıyla süresi içerisinde 09/06/2015 tarihinde borca, ferilerine, işlemiş faize, faiz oranına itiraz ettiğine ilişkin itiraz dilekçesi ibraz ettiği, takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Delil tespitinin konusunu maddi vakıalar oluşturur ve bilirkişi raporunda belirtilen zarar miktarı karşı taraf lehine kazanılmış hak oluşturmaz.Yani delil tespiti kesin delil niteliğinde değildir.Delil tespiti dosyası, asıl dava dosyasının eki sayılır ve onunla birleştirilir. Asıl davanın taraflarından her biri, iddia veya savunmasını ispat için bu tutanak ve raporlara dayanabilir. Somut olayda delil tespiti dosyasına sunulan raporda tespit edilmesi talep edilen konular ile ilgili tespit yapılabilmesi için motorun açılarak motor elemanlarının incelenmesi gerektiği mütalaa edilmiş olup, sadece test sürüşü ile 08/01/2015 tarihli onarım işinin ayıplı olduğunun tespit edilemeyeceği bu mütalaa ile sabit olmakla, ayıplı onarım yönünden maddi vakıanın tespit edildiğinin kabul edilme olanacağı bulunmamaktadır. Bu nedenle delil tespiti sonucu düzenlenen raporun revizyon işleminin ayıplı olduğunun en önemli kanıtı olduğu halde dikkate alınmadığı yönündeki istinaf istemi yerinde görülmemiştir.
Dosyadaki belgeler incelendiğinde, … plakalı … marka 2011 model aracın motor arızası nedeniyle 08/01/2015 tarihinde çekici vasıtasıyla davalı servise geldiği, iş formunda aracın 228.247 KM de olduğu ,aracın yatak sarma arızasının motordaki ısınmanın aşırı yükselmesi sonucu ortaya çıkacağı , aracın motorunun revize edilmesi gerektiği konusunda mutabakata varıldığı ,değiştirilen yedek parçalara ile motor revizyon işçiliği, motor rektefiye ve kep işçiliğine ilişkin 8.760.00-TL fatura düzenlendiği , iş formunda termostat gergi ve kasnağı ile zincir kızaklarının değişmediği notunun düşüldüğü , faturada yazılı işlemler içerisinde enjektör sistemine dair herhangi bir tamirat veya parça değişimi de bulunmadığı görülmüştür. İkinci defa 05/02/2015 tarihinde 231.028 km de ses ve çekiş düşüklüğü şikayeti ile servise getirildiğini , iş emrinden motordan kaynaklı herhangi bir sesin olmadığı, test raporları içeriğinden de motor kaynaklı herhangi bir arıza kaydına rastlanılmadığın belirtildiği ,Turbo basınç sensörünün değiştiği ve 625 TL bedelli fatura düzenlendiği . üçüncü defa 28/02/2015 tarihinde 234.664 km de yine çekiş düşüklüğü ve motorda ses şikayeti ile servise getirildiğini , iş emrinden ve işlem ile ilgili firma tarafından kesilen irsaliyeli fatura örneğinde debriyaj setinin değiştirildiği, enjektörlerin değiştirildiği ve partikül filtresinin revizyonunun yapıldığı ve 4.069-TL bedelli fatura düzenlendiği görülmüştür. Fatura içesindeki fiyat bilgisi dikkate alındığında aracın enjektör değişimi işleminin orijinal parça ile yapılacağının söylendiği halde , revize parça ile değiştirildiği hususu ile enjektörleri sağlam olduğu halde aracının 3 defa enjektörünün değiştirildiği hususu ispat edilememiştir.
… Şirketi tarafından düzenlenen 28.08.2015 tarihli faturada motor işçiliği olarak KDV dahil 944,00 TL alındığı, … tarafından düzenlenen 29.08.2015 tarihli faturada turbo kontrolü bakımı yapıldığı 100,00 TL alındığı, … tarafından düzenlenen 29.08.2015 tarihli faturada aracın motor sökme ve takma revizyon işçiliğinin yapıldığı, 1.298,00 TL tutarlı olduğu , söz konusu işlemler yapılırken aracın yaklaşık 260.000 KM olduğu ve yapılan motor işlemlerinin küçük ölçekli ve motorda esaslı bir değişim yapmayan işlemler olduğu anlaşılmıştır.
Bu hali ile ; İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından , mutakabata göre davalının ilk onarıma ilişkin edimlerini ayıpsız olarak yerine getirdiği , onarımdan sonra ortaya çıkan arızaların onarım kapsamında bulunmadığı , ilk onarımda şikayetin giderildiği, aracın çalışır vaziyette teslim edildiği , dolayısıyla ilk onarımın mesleki ve teknik kurallara uygun şekilde yapılmadığından dolayı , 2.ve 3.tamiratların yapılmasına sebep olunduğu husununu ispatlanamadığı , davalı tarafından yapılan onarımlarda değişen veya satılan parçaların sonraki onarımlarda değiştirilmediği , kullanılmaya devam edildiği , karşı dava konusu olan ve davacının yaptığı ve tahsil edemediği 625,00 TL ile 4.069,91 TL’lik işlemlerin araç üzerinde revizyon dışındaki arızaları giderdiği, aracın fren ve güvenlik sistemlerini onardığı dolayısıyla davacı karşı davalı şirketin anılan meblağları ödemesi gerektiği kanaatine varıldığından , davanın reddine birleşen davanın kabulüne ilişkin ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davacı , birleşen davada davalı vekilinin her iki dava yönünden istinaf isteminin reddi gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenler ve tüm dosya içeriğine göre; ilk derece mahkemesince taraflarca gösterilen delillerin toplanmasında, değerlendirilmesinde esas ve usul bakımından hukuka aykırılık bulunmadığı ve davacı birleşen davada davalı vekilinin tüm istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkrası (b-1) bendi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davacı vekilinin tüm istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden istinaf isteminin 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkra (b-1) bendi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı tarafından peşin yatırılan 121,30-TL istinaf yoluna başvuru harcı ile 44,40 TL istinaf karar ve ilam harcının alınması gereken 80,70 TL’den mahsubuyla, bakiye 36,30 TL’nin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Birleşen davada davalı tarafından peşin yatırılan 121,30-TL istinaf yoluna başvuru harcı ile 320,71 TL istinaf karar ve ilam harcın mahsubuyla Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı birleşen davalı tarafından yapılan istinaf giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Artan gider avansının yatıranlara iadesine,
6-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans ve harç tahsil / iade işlemlerinin İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
İlişkin dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 6100 Sayılı HMK’nun 362. Maddesi (1-a) bendi uyarınca 12/01/2022 tarihinde KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.