Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2019/2436 E. 2022/836 K. 14.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2019/2436
KARAR NO : 2022/836

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/07/2019
NUMARASI : 2017/661 2019/472
KARAR TARİHİ : 14/04/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/04/2022
Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarih ve numarası gösterilen kararına karşı, davalı istinaf başvurusunda bulunulmakla, dosyada duruşma yapılmasını gerektiren eksiklik görülmediğinden 6100 sayılı HMK’nun 353/1(b-1/son) cümle uyarınca istinaf incelemesinin duruşmasız yapılmasına karar verilerek, dosya incelendi;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü
DAVACI İSTEMİNİN ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının İzmir …. Organize Sanayi Bölgesi … sokak … numaralı parselin katılımcı sıfatını haiz olduğunu, davalı aleyhine birikmiş elektrik, su, atıksu, aidat ödemelerinin tahsili amacıyla Karşıyaka 3. İcra Müdürlüğü’nün 2015/15408 E.sayılı dosyası ile takip açıldığını, Organize Sanayi Bölgelerinin Kuruluş, Yapı ve İşletilmesi Esaslarını düzenleyen 4562 sayı Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu 12. Maddesinde katılımcıların ödeme yükümlülüklerinin Organize Sanayi Bölgelerinin gelir kaynaklarından biri olduğunun açık bir şekilde yer aldığını , davalının katılımcı bulunduğu takibe konu parsele ilişkin hizmet bedellerini ödemesi gerektiğini bildiği halde üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediğini , takibe konu cari hesap kayıtlarından da görüleceği üzere Mayıs 2014 tarihinden 01/11/2015 tarihine kadar takibe konulan aidat borçları ve ödenmeyen su, atık su, elektrik anapara ve gecikme bedelleri ile ceza tutarlarının ödenmediğinden bahisle davalının haksız ve yersiz itirazı üzerine takibin durdurulduğunu bildirerek sözü edilen icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 17/06/2016 tarih 2016/334 esas 2016/279 karar sayılı görevsizlik kararı üzerine , Karşıyaka 2. Asliye Hukuk Mahkemesince 03/03/ 2017 tarih ve 2016/543 Esas 2017/108 Karar sayılı kararı görevsizlik kararı verildiği İzmir BAM 6. Hukuk Dairesinin 10.10.2017 tarih ve 2017/2172 Esas 2017/1800 Karar sayılı ilamıyla Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yargı yeri olarak belirlendiği görülmüştür.
DAVALI CEVABININ ÖZETİ:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; aidat alacakları ve ferileri bakımından itirazları olmadığı halde sehven itiraz edildiğini , bu kısım yönünden davayı kabul ettiklerini, davalının … İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parselde, … Şti’yi satın aldığını, geri kalan ortaklarının şirketi sattıklarını, fakat fiilen teslim edilmediklerini, satın almakla birlikte fiilen tasarruf altına girmediklerini, şirketin iflasına karar verildiğini, iflas idaresi tarafından davalıya karşı İzmir 10. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde tapu iptali ve tescil davası açıldığını, İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce iflas kararı verildiğini, iflas kararının daha sonra kaldırıldığını, iptal ve tescil davasının redle sonuçlandığını, haksız şagillerin kullanımından kaynaklanan elektrik atık su borçlarını kabul etmediklerini, 2014 yılına kadar katılımcı sıfatının olmadığını, başka şahıslarca kullanılmış elektrik ve atık su bedellerinden sorumlu olmadıklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.
DELİLLER :
İzmir İflas Müdürlüğü’nün 2001/1 iflas sayılı dosya örneği, Karşıyaka 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/283 Esas sayılı dosya örneği, Karşıyaka 3. İcra Dairesi 2015/15408 esas sayılı dosyası, dekont, e-defter beratı, tapu kaydı, 01/03/2018 havale tarihli kök rapor ve 21/12/2018, 02/05/2019 havale tarihli ek rapor, keşif, tüm dosya kapsamı.
İDM KARARININ ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesince verilen kararda özetle; ” tapu iptal ve tescil davasının bekletici mesele kabul edilmesini içeren davalının talebinin ; davalı hakkında verilen iflas kararı kaldırılmadan önce, davalı müflis adına yetkilendirilmiş iflas idaresi tarafından …. Müdürlüğü’ne gönderilen yazı ile bundan böyle taşınmaza ait her türlü gider ve aidatın iflas masasıyla iletişim sağlanarak işlem yapılmasının talep edilmesi, iflas masasında yetkilendirilmiş kişiler ile … Müdürlüğü arasında elektrik enerjisi satın alma sözleşmesi, su kullanım sözleşmesi ve atık su toplama sözleşmesi yapılması, davalı ile ilgili aidat, elektrik su ve atık su mükellefiyetinin 2014 Mayıs ayında başlaması, davalının katılımcı olarak kaydının yapılmasını müteakip, 2014 Mayıs ayından itibaren katılımcı aidatı, elektrik, su ve atık su bedellerinin davalı adına ve aleyhine tahakkuklarının yapılması ve taşınmazın halen davalı adına kayıtlı olması karşısında, bekletici mesele olarak kabul edilmediğini , dolayısıyla davalı ile ilgili aidat, elektrik, su ve atık su borcunun 2014 Mayıs ayında başladığının kabulünün zorunlu olduğunu , davacının takip tarihi itibarıyla davalıdan, 01/06/2014-01/11/2015 dönemleri için toplam 8.601,60 TL aidat borcu ve 887,49 TL gecikme zammı borcunun bulunduğu; 31/05/2014-30/11/2014 dönemleri için toplam 6.212,60 TL su bedeli borcunun ve 1.357,92 TL gecikme zammı borcunun bulunduğu; 31/05/2014-30/11/2014 dönemleri için toplam 823,17 TL atık su bedeli borcu ve 183,78 TL gecikme zammı borcunun bulunduğu; 31/05/2014-30/06/2014 dönemleri için toplam 54.939,77 TL elektrik bedeli borcu ve 15.359,40 TL gecikme zammı borcunun bulunduğu; böylece icra takip tarihi itibariyle davacı OSB Müdürlüğünün davalı katılımcıdan 70.577,14 TL asıl ve 17.788,59 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 88.365,73 TL alacağının bulunduğu gerekçesi ile “davanın kısmen kabulüne, davalının Karşıyaka 3.İcra Müdürlüğünün 2015/15408 E.sayılı dosyası ile yapılan takibin 88.365,73 TL’lik kısmına yönelik haksız itirazının iptaline, takibin bu miktar üzerinden ve asıl alacak tutarı 70.577,14 TL’sına aylık %1,40 akdi temerrüt faizi yürütülerek devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davacı …. gerçeğe aykırı işlem yaptığını, kusurlu olduğunu, dava konusu müvekkilin kayıtlarda abone olarak gözüktüğü gerekçesi ile her türlü hizmet bedeli ödemesi gerektiği şeklinde basit olarak incelenecek bir konu olmadığını, davacının hukuka aykırı ve davalı zararına eylemleri nedeniyle 3. Kişilere verdiği hizmetlerin bedelini davalıdan isteyemeyeceğinin izahtan vareste olduğunu, davacı tarafın iflas masası ile abonelik sözleşmesi imzaladıktan sonra; taşınmaza elektrik, su ve atık su hizmetlerinin verilmesi veya verilmeye devam etmesi yönünde iflas masasından onay alması gerektiğini, sözleşmenin yapılmasının davacı tarafı sorumluluktan kurtarmadığını, mahkemenin Karşıyaka 2. Asliye Hukuk Mahkemesi 2018/325 esas dosyasının sonucunu bekletici mesele yapması gerektiğini, çünkü tapu iptal ve tescil davası müvekkil aleyhine sonuçlandığı takdirde müvekkilin davacı … nezdinde katılımcı sıfatının kalmayacağını, işlemiş faiz yönünden ve faiz oranı yönünden davanın reddi gerektiğini, mahkeme kararının istinaf edilmiş olması icrayı durdurmayacağından öncelikle tehiri icra kararı verilmesine, istinaf incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına, istinaf talebimizin kabulüne, Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/661 Esas 2019/472 Karar sayılı 11.07.2019 tarihli kararının kaldırılmasına, davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAFA CEVAP :
Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; bilirkişi raporundaki tespitler doğrultusunda davacının varit olmayan istinaf taleplerinin reddine, usul ve yasaya, mevcut delil durumuna uygun, davalının Karşıyaka 3. İcra Müdürlüğünün 2015/15408 Esas sayılı dosyasına vaki itirazının iptali ile takibin devamına, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin de davalı tarafa tahmili yönündeki sayın yerel mahkeme kararının tasdikine karar verilmesini istemiştir.
G E R E K Ç E
Uyuşmazlık, 4562 Sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu’nun 12. maddesine dayalı aidat, alt yapı katılma payı, doğalgaz, elektrik alacakları için başlatılan ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali isteminden kaynaklanmaktadır.
İlk derece mahkemesince yukarıda özetlenen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı davalı istinaf isteminde bulunulmuştur.
Karşıyaka 3. İcra Müdürlüğü’ nün 2015/15408 E sayılı takip dosyasında, alacaklı İzmir … Organize Sanayi Bölgesi tarafından borçlu … aleyhine , “aidat,su, elektirik ve atık su fatura ve makbuzlarını ” dayanak göstermek suretiyle 87 863.11 TL asıl alacak 2.453,627L gecikme cezası, 20463.27 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 110.780,00TL nin tahsili yönünde 18/11/2015 tarihinde ilamsız icra takibinde bulunulduğu , ödeme emrinin 07/04/2016 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlu vekilin 11/04/016 – tarihli itiraz dilekçesi üzerine takibin durduğu , itirazın alacaklı vekiline tebliğine ilişkin bir evrak bulunmadığı gibi davanın da 2004 Sayılı İİK’nun 67 maddesi gereğince 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı belirlenmiştir.
Bilindiği üzere, 15/04/2000 tarih, 24021 numaralı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürülüğe giren 4562 Sayılı Organize Sanayi Bölgesi Kanununun “Mali Konular” başlıklı “Gelirler” alt başlıklı 12. Maddesinin (b) bendinde “katılımcıların ödedikleri aidatlar ile arsa ve alt yapı katılım payları ve hizmet karşılıkları” (e) bendinde ” su, elektrik, doğalgaz, sosyal tesis, arıtma ve benzeri işletme giderleri ile iştirak gelirleri ” (d) bendinde “yönetim aidatları ” (j) bendinde “gecikme faizleri ” OSB’nin gelirleri arasında gösterilmiştir.
Ayrıca, aynı Kanunun “Yönetim Aidatları” başlıklı 16 ıncı maddesinde “Yönetim aidatları ve hizmetlerin karşılıkları, müteşebbis heyet tarafından arıtma tesisi işletme masrafları hariç parsel büyüklüğüne göre belirlenir. Arıtma tesisi işletme masraflarına katılım payları ise debi ve kirletme parametreleri esas alınarak yönetim kurulunca tespit edilir. Yönetim kurulunun yıllık bütçesinde belirtilen, bölgenin alt yapı ve müşterek hizmetlerine ait tüm masraflar önceki yıla ait kesinhesap da dikkate alınarak katılımcılar tarafından karşılanır. Belirtilen hizmetlerden yararlanmadıkları gerekçesi ile yönetim aidatlarının ödenmesinden kaçınılamaz. Müteşebbis heyetin yönetim aidatı ile ilgili kararları ilam hükmünde olup, ilamların icrasına ilişkin yolla takip edilirler.”
Somut olayda , … A.Ş.’nin 15.12.1998 tarihinde … ada … parsel sayılı … m2, … bloklu kargir fabrika (ticarethane) niteliğindeki taşınmazın üzerinde kayıtlı bulunan ipotekler, ihtiyati haciz ve hacizlerin bütün hukuki vecaibi ile birlikte diğer davalı ….’a satış yolu ile temlik edildiği , … Tic. iflas idaresinin , taşınmazın alacaklılarını zarara uğratmak amacıyla çıkar amaçlı suç örgütü mensubu olan davalıya temlik edildiğinden bahisle İİK nun 277 vd. maddeleri uyarınca tasarrufun iptali istemli açıldığı , yargılama sırasında yapılan ıslah ile çıkar amaçlı suç örgütünün tehdit ve baskıları ile temlik edildiğini ileri sürerek tapu iptal ve tescil isteğinde bulunduğu , Karşıyaka 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 07/07/2011 tarih ve 2008/245 Esas 2011/270 Karar sayılı ilamı ile ; inançlı işlem nedenine dayalı açılan davanın kabulüne karar verildiği , Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 03/07/2013 tarih ve 2013/5654 Esas, 2013/11198 Karar sayılı ilamı ile inançlı işlem iddiası ile usulüne uygun açılmış bir dava bulunmadığını , tehdit iddiasına dayalı olarak açılan davada hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulduğu , bozmadan sonra verilen 2014/283 esas 2014/350 karar sayılı 15/07/2014 tarihli davanın reddine ilişkin kararın temyiz edilmeksizin 19/09/2014 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
Karşıyaka 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/325( 2014/424-2015/48) dosyasında ise davacı … A.Ş.İflas İdaresi tarafından Müflis … İflas İdaresi hakkında İzmir ili, … ilçesi, … mah, … ada, … parseldeki organize sanayi bölgesinde bulunan fabrikayı ve taşınmazı, 15/12/1998 tarihindeki satışının muvazaalı olduğu iddiasıyla TBK nun 19. Maddesine dayalı olarak tapu iptali ve tescil davası açıldığı , bozmadan sonra Karşıyaka 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 11/03/2020 tarih 2018/325 Esas 2020/138 Karar sayılı kararı ile,alacaklılar toplantısında takip yetkisinin … Aş’ye verildiğini “.. mahkemenin 30/12/2019 tarihli yenileme tensip tutanağının yoklukla sakat olduğundan yenileme tensip ara kararından dönülmesine, davada sıfatı olmayan …’ın ödediği 287.600,00 TL harcın …’a iadesine, HMK 150. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına” karar verildiği, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 2020/1370 esas 2020/897 karar sayılı ilamı ile kaldırıldığı , karar tarihi itibariyle kesinleşmediği görülmüştür.
İzmir İflas Müdürlüğü’ nün 2016/11 iflas sayılı dosyasında yapılan 1. Alacaklılar toplantısında alınan karar ile “ her konuda müflis …’ yı müştereken ve ya münferiden temsil ve ilzam etmek üzere iflas idaresi üyeleri …, …, …’ın yetkili kılınmasına” karar verildiği , İzmir 1. İcra Mahkemesinin 20/03/2007 tarin ve 2017/112 E. 2007/195 karar sayılı ilamı ile iflas idaresi atamasının yapıldığı , İflas Müdürlüğü’ nce 29/04/ 2014 tarihinde … Müdürlüğü’ne bildirildiği , iflas idaresi tarafından … Müdürlüğü’ne gönderilen yazıda taşınmaza ait her türlü gider ve aidatın iflas masasıyla iletişim sağlanarak işlem yapılmasının talep edildiği , iflas idaresi ile … Müdürlüğü’ nün 01/05/2014 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere elektrik enerjisi satın alma sözleşmesi, su kullanım sözleşmesi ve atık su toplama sözleşmesi yapıldığı ,2014 yılı Mayıs ayı itibariyle katılımcı sıfatında olduğu , İzmir 4.Asliye Ticaret Mahkemesinin 19.2.2015 tarih ve 2005-249 esas 2006-489 karar sayılı 25/05/2015 tarihinde kesinleşen ek kararı gereğince İİK’nun 182.maddesi gereğince talepçinin iflası nedeniyle masaya kayıtlı ödenmemiş hiçbir borcunun bulunmadığından müflis … Hakkındaki iflasın kaldırılmasına karar verildiği , iflas müdürlüğünce 08/07/2015 tarihinde Müflise ait İzmir İli, … İlçesi, … Mahallesi, .. ada, … parselde kayıtlı, …., … Sokak, No: …, adresindeki taşınmazının kendisine teslimine karar verildiği görülmüştür.
İflasın kaldırılması kararı geriye etkili sonuç doğuran inşai bir karar niteliğinde olduğundan iflasın kaldırılması kararının kesinleşmesi halinde iflasın açılması ile meydana gelen bütün hüküm ve sonuçlar İİK’ nın 184. vd. maddeleri uyarınca ortadan kalkar; borçlunun müflis sıfatı kalkar; borçlu sanki hiç iflas etmemiş gibi olur; borçlu malları üzerinde serbestçe tasarruf etme yetkisini (tekrar) kazanır ve masaya girmiş olan mallar borçluya geri verilir; iflas idaresinin görevi son bulur. İflas ile müflisin masaya dahil malları üzerindeki tasarruf yetkisini devralan iflas idaresinin ortaya koyduğu OSB ile sözleşme yapılma idaresi , iflasın kaldırılması kararı ile kendiliğinden ortadan kalkmayacağından davalı taraf takip tarihinde iflas kararının kaldırılması ve kararın kesinleşmesi suretiyle takip ve dava ehliyetini yeniden kazandığından aleyhine takip yapılmasında bir usulsüzlük bulunmaktadır.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 191. maddesi gereğince, borçlunun iflas açıldıktan sonra masaya ait mallar üzerinde her türlü tasarrufu alacaklılara karşı hükümsüzdür. Müflisin masa malları üzerindeki tasarruf yetkisi iflâs ile kısıtlandığından, aynı Kanun’un 226. maddesi uyarınca da masanın kanuni mümessilinin iflas idaresi olduğu hükmü kabul edilmiştir. Belirtilen hükümler gereğince; iflasın açılmasıyla adi tasfiyede İİK’nın 226-229. maddeleri gereği iflas masasını temsil yetkisi iflas idare memurlarına ait olduğundan , 2014 yılı Mayıs ayında taşınmaz davalı adına kayıtlı olup ilk derece Mahkemesince yetkili temsilci iflas idaresi tarafından yapılan işlemin geçerli olduğu ve davalının 2014 Mayıs ayı itibariyle katılımcı olduğundan bahisle davalının 2014 yılı Mayıs ayı sonrasında aidat, su, atık su ve elektrik sarfiyat bedellerinden sorumlu tutulmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmaktadır. Keza sonradan iflasın kaldırılması kararı verilmesi ,iflas açılması ile iflas kaldırılması sürecindeki iflas idaresi işlemlerini geçersiz hale getirmeyecektir. Takip dosyasında davalının katılımcı- abone sıfatını kazandığı 01/05/2014 tarihinden önceki döneme ilişkin istem olmadığından , davalının malik olduğu taşınmazın önceki malik … A.Ş. Tarafından dava dışı şirket veya şirketlere kiraya verilmesin geçersizliğini alacaklı davacıya karşı ileri süremeyecektir. Davacının fiili kullanıcı olup olmamasının ve muvazaa nedeni ile tapu iptali ve tescil istemli dava sonucunun beklenmesinin, talep edilen tarihler itibariyle davalının katılımcı sıfatına etki etmeyeceğinden söz konusu davanın sonuçlanmasının bekletici mesele yapılmasına gerek olmadığı yönündeki karar da usul ve yasaya uygun olup , davalının bu yöndeki istinaf istemleri yerinde değildir.
İlk Derece Mahkemesi’ nce hükme esas alınacak nitelikte ve yeterlilikte kabul edilen bilirkişi raporunda ; takip tarihi itibarıyla 8.601 ,00 TL aidat ,6.212,60 TL su, 823,17 TL atık atık su ve 454.939.77 TL elektrik sarfiyat bedelleri bakımındarı davalının,70.577,14TL asıl borcunun bulunduğu, yine takip tarihi itibarıyla yönetim kurulunun aldığı 19.10.2010 tarihli ve 80/04 sayılı kararın 9/ a maddesi dikkate alınarak gecikme zammı bakımından da (887,494 TL+ 1357,92TL +183,78 TL + 15.359,40 TL ) – 17.788,59TL olduğu hesaplanmıştır.
İflas idaresi ile yapılan elektrik satış sözleşmesinde aylık fatura tutarının faturada belirtilen tarihte ödenmediği takdirde …’ ın belirlediği oranda günlük gecikme bedeli alınacağı düzenlenmiştir . Yine 4562 sayılı Yasaya dayalı olarak çıkarılan Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliğinin takip tarihindeki yürürlükte olan Müteşebbis Heyet ve Genel Kurulun görevleri başlığı altında 35/2-r maddesinde “Katılımcı ve kiracılardan tahsil edilecek yönetim aidatları, elektrik, su, doğalgaz ve benzeri satış bedelleri, varsa altyapı katılım payları ödeme şartları ile gecikme halinde uygulanacak cezalara ilişkin esasları belirlemek” hükmü uyarınca gecikme halinde uygulanacak cezalara ilişkin esasları belirlemek müteşebbis heyet ve genel kurulun devredemeyeceği görev ve yetkiler arasında sayılmadığından, yönetim aidatlarına uygulanacak gecikme zammı hususunda Yönetim Kurulunun aldığı 19.10.2010 tarihli ve 80/04 sayılı kararın 9/ a maddesindeki düzenleme uyarınca alacaklara gecikme zammı uygulanmış olmasında da usul ve yasaya aykırı yön görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenler ve tüm dosya içeriğine göre; ilk derece mahkemesince taraflarca gösterilen delillerin toplanmasında, değerlendirilmesinde esas ve usul bakımından hukuka aykırılık bulunmadığı ve davalı vekilinin tüm istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkrası (b-1) bendi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davalı vekilinin tüm istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden istinaf isteminin 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkra (b-1) bendi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2- Davalı tarafından peşin yatırılan 121,30-TL istinaf yoluna başvuru harcı ile 1.205,30 TL istinaf karar ve ilam harcının alınması gereken 6.036,26 TL’den mahsubuyla, bakiye 4.830,96 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3- Davalı tarafından yapılan istinaf giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının yatıranlara iadesine,
5-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans ve harç tahsil / iade işlemlerinin İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
İlişkin dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 6100 Sayılı HMK’nun 362. Maddesi (1-a) bendi uyarınca 14/04/2022 tarihinde KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.