Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2019/1557 E. 2021/2656 K. 28.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2019/1557
KARAR NO : 2021/2656

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2018/1039 Esas – 2019/443 Karar
KARAR TARİHİ : 18/04/2019
DAVA : Ayıplı Araç Tamiri Nedeniyle Tazminat
İSTİNAF TALEP TARİHİ: 12/06/2019 Davalı
KARAR TARİHİ : 28/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 28/12/2021

Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarih ve numarası gösterilen kararına karşı istinaf başvurusunda bulunulmakla, dosyada duruşma yapılmasını gerektiren eksiklik görülmediğinden 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b-1-son cümle uyarınca istinaf incelemesinin duruşmasız yapılmasına karar verilerek, dosya incelendi;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü
DAVACI İSTEMİNİN ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 27/01/2016 tarihinde davalıdan yeni …. model bir araç satın aldığını, aracın Çeşme trafiğini …. plakasına kaydedildiğini, Çeşme de yetkili servisin bulunmaması nedeniyle periyodik bakımlarının Çeşme’de yaptırıldığını, aracın vites kutusunda 4.vitese geçerken ses yapmaya başladığını, bu arızanın giderilmesi ve 80.000 km periyodik bakımının yapılması için davalıdan istendiğini, aracın önceki periyodik bakımlarının yetkili serviste yapılmadığı gerekçesiyle arızanın garanti kapsamı dışında olduğu belirtilerek 02/06/2018 tarihli 106832 ve 106833 seri numaralı faturalar karşılığında müvekkilinden 5.700,01 TL tahsil edildiğini, müvekkilinin aracı 02/06/2018 tarihinde teslim alarak Çeşme’ye döndüğünü, ancak 1.vitese geçerken ses yaptığını, geri vitese takıldığında çok zor çıktığını, bunun üzerine telefonla servisle görüştüklerini, 05/06/2018 günü aracın servise gönderildiğini, vitese zor geçmesinin normal olduğu söylenerek bir işlem yapılmadığını, Çeşme’ye dönmek üzere yola çıkıldığında Karaburun gişeleri yanında aniden motor arızası yaparak yolda kaldığını, yeniden servise çekiciyle götürüldüğünü, serviste aracın yatak sardığının tespit edildiği, bu arızanın önceki periyodik bakımlarının yetkili serviste yapılmamasından kaynaklandığının iddia edildiğini, aracın servisten çıktıktan sonra tahminen 250 km yol yapıldığı dikkate alındığında motor arızasının yetkili servisten kaynaklandığının ortaya çıktığını, İzmir 5.ATM’nin 2018/427 D.iş dosyasından yapılan tespitte vites kutusunun garanti kapsamı içinde onarılması yolundaki tespit dışında diğer kısımlarına itiraz edildiğini, aracın garanti süresinin dolmadığını, 20.000, 40.000 ve 60.000 kmlik periyodik bakımlarının yetkili servis dışında yaptırılmış olsa dahi bu bakımlardan vites kutusuyla ilgili olarak yapılacak bir işlem olmadığını, servisin onarıma başlamadan evvel bedellerin ödeneceğine veya ibra edildiğine dair belge talep edildiğini, davalı firmaya göre yetkili serviste yapılmayan bakımlarda kullanılan yağın araca uygun olmaması nedeniyle arızanın meydana geldiğini, belge alınmakta ısrar edilmesi üzerine aracın …. ünvanlı yetkili servise çekilip onarımlarının burada tamamlandığını, aracın turbosu ve komple motor bloğunun değiştirildiğini, …. ve tespit bilirkişisinin raporuna göre araçtaki arızanın turbo kaynaklı yağsızlıktan kaynaklandığının tespit edildiğini, 20.000 km de bir yapılması gereken ilk üç periyodik bakımlarıyla ilgili yetkili servis kaydının bulunmadığını, bu sebeple arızanın meydana gelmesinde kullanılan malzeme ve yağ kalitesiyle ilgili olabileceğini, sürücünün ikazları dikkate almamasının söz konusu arızalar olabileceğinin belirtildiğini, ancak bu kaynakların doğru olmadığını, zira arızanın aniden motor durması ve gösterge lambalarının yanması şeklinde ortaya çıktığını, araçtaki arızanın turbo arızası ve turbonun yatak sarmasıyla meydana geldiği yönündeki tespiti kabul etmediklerini, ilk 3 periyodik bakımın yetkili serviste yapılmamış olmakla birlikte tam zamanında yaptırıldığını, bakım sırasında kullanılan motor yağının özelliklere uygun olduğunu, araçta 200 ile 250 km kullanımda yatak saracak derecede bir aşınma varsa ve yetkili servis tespit edememişse servisin kusurlu olduğunu, aşınma yoksa arızanın meydana gelmesinde de davalının kusurlu olması gerektiğini, serviste araca 5.9 lt yerine 5.2 lt yağ konulduğunun görüldüğünü, araç arızasının muhtemelen yağ filtresinin yerine oturmaması, gevşek bırakılması, veya kartel tapasının sıkılmamasından kaynaklandığını, bu nedenle 05/06/2018 tarihinde meydana gelen arızanın periyodik bakımlarının yapılmadığından ileri geldiğini davalının ispatlamak zorunda olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla garanti kapsamında onarılması gereken ücret mukabilinde yapılan vites kutusu onarımı nedeniyle davalıya ödenen bedelin şimdilik 5.000,00 TL’nın, yatak sarması ve komple motor değişikliği nedeniyle uğradığı zararlara karşılık şimdilik 4.000,00 TL’nın, araç onarımının 34 gün sürmesi nedeniyle şimdilik 1.000,00 TL ikame araç bedelinin 3095 Sayılı Kanunun 2/2 fıkrası gereğine işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, tespit giderlerinin yargılama gideri olarak dikkate alınmasını istemiştir.
Davacı vekili talebini 11/02/2019 tarihli ıslah dilekçesiyle; 4.656,59 TL olarak belirlenen şanzıman onarım bedeline itirazları olmadığını, 4.000,00 TL ayıplı hizmet nedeniyle uğranılan zararın 21.802,26 TL artırarak 25.802,26 TL, 1.000,00 TL ikame araç bedelini 500,00 TL artırarak 1.500,00 TL’ye, toplam talebini 31.958,85 TL’na artırarak 10.000,00 TL’sinin dava tarihinden, 22.302,26 TL’nın ıslah tarihinden itibaren işleyecek 3095 Sayılı Kanunun 2/2 fıkrası gereğine işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALI CEVABININ ÖZETİ:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın aracı çok uzun süre 80.000 km ye kadar çeşitli bahanelerle hiçbir zaman yetkili servise götürmediği, daha sonra 4.vitese geçerken oluşan sesin giderilmesi 80.000 km bakımının yapılması dahil olmak üzere müvekkili servise getirildiğinin bir gerçek olduğunu, müvekkili şirket tarafından yapılan incelemede vites geçerken duyulan sesin aracı kullananın el veya kolunu sürekli olarak vites kolu üzerinde tutması sonucu kullanım hatası olarak meydana geldiğini, bu nedenle onarımın garanti kapsamı içerisinde değerlendirilemeyeceği, bedel karşılığı yapılabileceğinin kendisine bildirildiğini, parçalar çıktıktan sonra üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması halinde sorunun kullanıcı hatasından kaynaklandığının anlaşılacağını, aracı teslim alan davacının bu kez 1.ve geri vitese geçerken ses yaptığını beyan ettiğini, araç ilk getirildiğinde 4.vites için sorun giderilmişken bu kez 1.ve geri vites için böyle bir sorunun başladığı beyanının ilk sesin giderilmesiyle bir ilgisi bulunmadığını, bu sesin başlı başına başka bir sorun olduğunu, arızanın servis hizmetiyle ilişkilendirilmesinin mümkün bulunmadığını, dolayısıyla sorumluluklarının olmadığını, bilirkişi raporuna göre araçta meydana gelen arızanın turbo kaynaklı yağsızlıktan kaynaklandığını, her 20.000 km de yapılması gereken bakımlardan ilk üçünün yetkili servis kayıtlarının olmaması nedeniyle kullanılan malzeme ve yağ kalitesinden olabileceğini, sürücünün aracındaki ikazları dikkate almamasının söz konusu arızaya sebep olacağının belirtilmesi konusunda davacının taleplerinin yerinde olmadığının ortaya çıktığını savunarak davanın ….A.Ş’ne ihbarına ve davanın tümden reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER :
Delil tespit dosyası, tespit raporları, faturalar, bilirkişi incelemesi, servis kayıtları, tüm dosya kapsamı.
İDM KARARININ ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesince verilen kararda özetle; Yapılan yargılama, toplanan deliller ve bilirkişi heyetinin 28/01/2019 havale tarihli raporuna göre; 27.01.2016 tarihinde davacının davalıdan “….” model bir araç satın aldığı, davacıya ait …. plakalı ticari araca davalı şirket tarafından servis hizmeti verildiği, bu hizmet kapsamında davalı tarafça vites onarımının garanti kapsamında yapılması gerekirken bedel karşılığında yapıldığı, bu bedelin ise 4.656.59-TL na isabet ettiği, yine davalı tarafından verilen motor onarım hizmetinin ise periyodik bakım sonrası motor yağ filtresinin yerine tam oturmaması veya karter tapasının torkunda sıkılmamasından dolayı ayıplı olduğu, motor arızası nedeni ile ortaya 25.802.26-TL zarar ortaya çıktığı, davacıya ait aracın makul tamir süresinin 15 gün olduğu, aynı segment bir aracın günlük kiralama bedelinin 100.00-TL olduğu, bu nedenle davacının …. plakalı aracının davalı tarafından verilen ayıplı ve kusurlu hizmet nedeniyle 1.500,00-TL ikame araç bedeli de olmak üzere toplam 31.958,85-TL zararının oluştuğu, ancak davacıya ait araçta değer kaybı zararının bulunmadığı, davacının dava dilekçesi ile 5000-TL vites onarım bedeli talep ettiği, diğer taleplerini ise belirsiz alacak davası şeklinde ileri sürdüğü anlaşıldığından davanın kısmen kabulü, kısmen reddine, 1.500,00-TL ikame araç bedeli, 25.802,26-TL motor hasar bedeli ve 4.656,59-TL vites şanzıman bedeli olmak üzere toplam 31.958,85-TL nin 10.000,00-TL si bakımından taleple bağlı kalınarak dava tarihinden, 21.958,85-TL bakımından ise ıslah (değer arttırım) tarihi olan 12/02/2019 tarihinden itibaren, 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesi uyarınca TCMB nin önceki yılın 31 Aralık gününde uyguladığı kısa vadeli avans işlemlerindeki faiz oranı üzerinden işleyecek faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece deliller ve bilirkişi raporlarına itirazın değerlendirilmediğini, başka bir bilirkişiden rapor aldırılması taleplerinin reddedildiğini, gerçeği yansıtmayan bilirkişi raporu ile karar verildiğini, bilirkişilerin şanzıman arızasına ilişkin değerlendirmesini yaparken şanzıman fotoğraflanmadan, kullanım hatasından doğup doğmadığına ilişkin bulgular incelenmeden, varsayımsal olarak değerlendirme yaptıklarını, vites arızasının su dağıtım işi yapan davacının aracı kullanan kişi tarafından elinin hep vites kutusu üzerinde olmasından meydana gelen aşınma ve yarım debriyajda vites değiştirme hatalarından ortaya çıktığını, bu nedenle arızanın garanti kapsamında değerlendirilmediğini, garanti kapsamında olması gerektiğine ilişkin verilen kararın kaldırılması gerektiğini, ekte sundukları motor arıza inceleme raporu ve bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi gereğince yatak sarması arızasının değerlendirilmesinin doğru olmadığını, aksine üçüncü silindir ve silindir arızası nedeniyle ortaya çıktığını, bu durumun yağlama değil pistonun üzerinde oluşan yüksek sıcaklığı ifade ettiğini, belirtilen hususların teknik konular olması nedeniyle tekrar rapor alınması gerektiğini, itirazlarının değerlendirilmediğini, ek rapor ve yeni bir rapor alınmadan hüküm kurulduğunu, davacının dayandığı olguların varlığını ispat edemediğini, verilen hizmetin ayıplı ve kusurlu olmadığından ikame araç bedelinin de istenemeyeceğini, tespit dosyasında sarf edilen yargılama giderlerinin taraflarına yüklenemeyeceğini ileri sürerek kararın kaldırılmasına, davanın tümüyle reddine karar verilmesini istemiştir.
İSTİNAFA CEVAP :
Davacı taraf istinafa cevap vermemiştir.
G E R E K Ç E
Uyuşmazlık, eser sözleşmesi niteliğinde ayıplı otomobil tamiri nedeniyle doğan zararın tazminine ilişkin davadır.
İlk Derece Mahkemesi’ nce yukarıda gösterilen özetle; davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.
6100 Sayılı HMK.nun 355. Maddesi gereğincere’sen gözetilecekler dışında davalı vekilinin istinaf dilekçesinde gösterdiği sebeplerle sınırlı olarak yapılacak incelemede;
(I)Taraflar arasında kurulduğu anlaşılan ilişki 6098 Sayılı TBK’nun 470 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi niteliğindedir.
6098 Sayılı 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi kapsamında, davacının üstlendiği aracın tamir işini özen borcu gereği olarak fen ve sanat kurallarına, sözleşme hükümlerine, kendisine duyulan güvene ve beklenen amaca uygun şekilde eksiksiz olarak yapmakla ödevlidir.
Eser sözleşmesini; vekalet akdi gibi diğer işgörme sözleşmelerinden ayıran en önemli özelliklerinden birisi sonuç sorumluluğu, yani tarafların iradeleri doğrultusunda yüklenici tarafından bir sonucun meydana getirilmesi taahhüdüdür. Bu taahhüdün altına giren yüklenici, TBK’nun 471/1 inci maddesi ve işin mahiyeti gereği, işi sadakat ve özenle yerine getirmek zorundadır. Sadakat borcu, yüklenicinin işsahibinin yararına olacak şeyleri yapması ve ona zarar verecek her türlü eylemden kaçınması anlamını taşır. Buna göre, işi yüklenen yüklenicinin, kararlaştırılan edimleri ifa ederken, mesleğinin tüm kurallarını eksiksiz yerine getirmesi, işsahibinin edim menfaatinin gereğidir.
Eserin; sözleşmede kararlaştırılan niteliklerine ya da işsahibinin beklediği amaca uygun olmaması veya lüzumlu bazı vasıflardan bir ya da birkaçının bulunmaması halinde, ayıplı ifa edildiğinin kabulü gerekir.Ayıp, Kanun ya da sözleşme hükümleri gereğince bir eser veya malda bulunması gereken niteliklerin bulunmaması ya da bulunmaması gereken bozuklukların bulunmasıdır.
Yüklenici, iş sahibine olan borçlarına aykırı olarak imalını yüklendiği eserin ayıplı olması durumunda açık ayıplarda 6098 Sayılı TBK’nun 474. gizli ayıplarda ise 477. maddeleri hükümlerine uygun olarak ihbarda bulunduğu taktirde aynı kanunun 475. maddesinde tanınan haklardan yararlanabilir. Ancak, 475. madde gereğince eser sahibinin kullanamayacağı veya hakkaniyet gereği kabule zorlanayamacağı ölçüde ayıplı ya da sözleşme hükümlerine aynı ölçüde aykırı olursa eser sahibi bu eseri kabulden kaçınabilir. Ne var ki eserdeki kusur veya sözleşmeye aykırılık yukarıda belirtilen ölçüde önemli değilse eser sahibi eserin değerindeki eksiklik oranında bedeli indirebilir. Eğer kusurların giderilmesi büyük harcama gerektirmiyorsa yükleniciyi onarıma zorlayabilir. Ancak 475. maddede eser sahibine tanınan haklardan birini kullanabileceği mahkemece uzman bilirkişi aracılığı ile yaptıracağı inceleme sonucu ayıbın derecesi belirlenmek sureti ile takdir olunur.
Kural olarak eser sözleşmesinde ayıbın varlığı her türlü delil ile kanıtlanabilir. (Yargıtay 15. HD 06/02/2002 tarih 4689/546 vb. kararlar) 6098 Sayılı TBK’nun 474. maddesi hükmü gereğince iş sahibi eserin tesliminden sonra, işlerin olağan akışına göre imkan bulunur bulmaz, eseri gözden geçirmek ve ayıpları varsa bunu uygun bir süre içinde yükleniciye bildirmekle yükümlüdür. Sonradan ortaya çıkan gizli ayıplarda ise iş sahibi gecikmeksizin durumu yükleniciye bildirmek zorundadır. Aksi taktirde iş sahibi eseri olduğu gibi kabul etmiş sayılır ve 475. maddesi hükmünden yararlanamaz. Ne var ki sözleşmede eser için garanti verilmiş ise ayıp ihbarı sürelerine bakılmaksızın 475. madde hükümlerinden yararlanma olanağı mevcuttur.
(II) Somut olaya gelince; davaya konu …. plakalı …. marka model aracın 27/01/2016 tarihinde davalıdan satın alındığı, her 20.000 km de yapılması gereken periyodik bakımlarından 4. ve son bakımın aynı zamanda yetkili servis olan davalı tarafından yapıldığı çekişmesizdir.
Davacı şirketin aracın 4.vitese geçerken ses yapması ve 80.000 km bakımının yaklaşması nedeniyle hem arıza hem de periyodik bakımının yapılması için davalı şirkete başvurduğu, şirket tarafından aracın vites kutusu (şanzıman) arızasının onarımı ile 80.000 km bakımının yapıldığı, ancak arızanın garanti kapsamı dışında olduğu belirtilerek davacıdan 02/06/2018 tarihli 106832-1068333 seri nolu faturalar karşılığında 5.700,01 TL tahsil edilmiştir.
Şanzıman arızası onarımı ve 80.000 km bakımı yapıldıktan sonra 02/06/2018 günü aracın teslim alındığı, ancak bu kez aracın 1.vitese geçerken ses yaptığı, geri vitesten çok zor çıktığı şikayetiyle aracın 05/06/2018 tarihli servise götürüldüğü, ancak servis tarafından herhangi bir işlem yapılmadığı, anılan tarihte aracın Çeşme’den İzmir’e dönerken Karaburun gişelerinde motor arızası yaparak yolda kaldığı, çekiciyle yetkili servise götürüldüğü anlaşılmaktadır.
Davacı tarafından İzmir 5.ATM’ne yaptırılan delil tespitinde bu mahkemenin 2018/427 D.iş delil tespit dosyasında; aracın motorunda meydana gelen arızanın turbo milinden yağ alması sonucu motorun içinde yağ kalmaması neticesinde meydana geldiği, motor arızasının turbo kaynaklı yağsızlıktan kaynaklandığı belirtildikten sonra aracın her 20.000 km de yapılması gereken bakımlarından ilk 3 bakımın yetkili servis kayıtlarının olmamasından dolayı kullanılan malzeme ve motor yağı kalitesiyle ilgili olabileceği, …. yetkili servisi ile yapılan görüşme sonucu motor arızasının giderilmesinden sonra şanzımanla ilgili bir sorun kalmadığının ifade edildiği, aracın önceki periyodik bakım, yağ değişim ve kontrollerin yetkili olmayan servis tarafından gerçekleştirilmiş olması nedeniyle şanzımanda oluşan arızanın davalı servis tarafından garanti dışı olarak değerlendirilmiş ise de vites kutusundaki arızanın garanti kapsamında olduğu mütalaa edilmiştir.
İDM’nce alınan 24/01/2017 tarihli makine mühendisi ve öğretim üyesinden alınan bilirkişi raporunda; teknik değerlendirme kısmında dava konusu aracın her 3 yılda veya 100.000 km de bir bakım periyodunda yağ değişimi gerektiğini, aracın garanti süresi başlangıcının 21/07/2016 tarihi olduğu, davalı şirkete servis teslim formu incelendiğinde dava konusu aracın 01/06/2018 tarihinde 78.605 km de servise geldiği henüz 100.000 km veya 3 yıllık kullanım süresine ulaşmadığı için vites kutusu periyodik bakım süresinin dolmadığı, ancak yetkili servisce şanzıman arızasının garanti süresi içerisinde meydana gelmesine rağmen kullanım kaynaklı olduğu belirtilerek bedelin mukabilinde müdahale edildiği, ancak davacının kullanım kaynaklı bir kusuru tespit edilemediği, sonuç olarak aracın aksamasına arızaların meydana gelmesinde sebebiyet verecek bakım kusurunun olmadığı, dava konusu araçta şanzıman vites kutusu arızasının aracın periyodik bakımlarının aşılmasına bağlı olarak meydana gelmediği ve şanzıman arızasının onarım bedelinin 4.656,59 TL olduğu ifade edilmiştir.
Motor arızası yönünden yapılan incelemede; aracın yatak sardığı, bu arızanın da motordaki ısınmanın aşırı yükselmesi sonucu ortaya çıktığı, araçta bulunan yağ ve/veya soğutma suyunun yeterli düzeyde olmaması motor için gerekli soğutma sağlamayacağı, bu nedenle motorun bir anda ısınmaya başlayıp, farkedilmediği anda arızanın ortaya çıkacağı, sadece suyun olmaması nedeniyle değil, yeterli seviyede yağın olmaması ya da yağ pompasının yağlama görevini yerine getirmemesi nedeniyle araçta yatak sarması yaşanabileceğini, dava konusu araçta periyodik bakım yapıldıktan sonra 05/06/2018 tarihinde yaklaşık 250 km sonra yatak sarması olayında yatak saracak derecede bir aşınma varsa bu arızanın periyodik bakımı yapan yetkili servisin tespit edebileceği, araçta meydana gelen motor arızasının araçta yapılan periyodik bakım sonrası motor yağı filtresinin yerine tam oturmaması ve/veya kartel tapasının torkunda sıkılmamasından kaynaklanmış olabileceği ve davalı tarafından verilen hizmetin ayıplı olduğu, onarım bedelinin 25.802,26 TL olduğu, bundan davalının sorumlu olacağı mütalaa edilmiştir.
1-Şanzıman arıza onarım bedeline yönelik istinaf başvurusuna gelince; delil tespit raporunda aracın her 20.000 km de yapılması gereken ilk 3 bakımına ilişkin yetkili servis kayıtlarının olmadığı, bu arızanın meydana gelmesinde kullanılan malzeme motor yağı kalitesiyle ilgili olabileceği mütalaa edilmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise dava konusu araçta şanzıman vites kutusu arızasının periyodik bakımlarının aşınmasına bağlı olarak meydana gelmediği yönünde görüş sunulmuştur.
Davacının ilk 3 periyodik bakımına ilişkin periyodik bakımlarını yaptırdığını iddia etmiş ise de buna ilişkin herhangi bir delil sunulmamıştır. Buna karşılık davalı araçtaki sürücünün kullanım hatası nedeniyle şanzıman arızasının garanti kapsamında yapılmadığını savunmuştur.
Yargıtay 19.HD’nin 2016/11656 E- 2017/4506 K sayılı 05/06/2017 tarihli kararında vurgulandığı gibi davacının her 20.000 km de yapılması gereken ilk 3 periyodik bakımla ilgili yükümlülüğünü yerine getirdiğini ispat edemediğinden garanti kapsamından faydalanması mümkün bulunmadığından İDM’nce 4.656,59 TL şanzıman bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı görülmüştür.
2-Davacıya ait aracın 02/06/2018 günü şanzıman ve 80.000 km periyodik bakımından sonra 05/06/2018 günü yatak sararak motor arızası yaptığı, bu arızanın dava dışı …. ünvanlı yetkili servis tarafından KDV dahil genel toplamda 25.802,26 TL’na onarıldığı, arızanın davalının yaptığı bakımdan hemen sonra tahminen 250 km yol yaptıktan sonra motor yağının eksilmesi sonucu meydana geldiği mütalaa edilmiştir.
Davalı vekili dava dışı bir firmadan aldığı Motor Arıza İnceleme Raporunu ibraz ederek,arızanın yatak sarması niteliğinde olmadığını, silindir arızası olduğunu bilirkişi tespitine katılmadığı ifade edilmiştir. Ancak gerçekten silindirler (deformasyonlu) arızalı ise bu arızanın tespit edilememiş olması ya da yatak sarması sonrası arızalanmış olması halinde bile hizmetin ayıplı olarak yapıldığının kanıtı olarak kabulü gerekir.
Sonuç olarak davacını aracında yağsızlıktan kaynaklanan yatak sarması niteliğinde meydana gelen arızanın davalının onarım hizmetinin ayıplı olduğunu gösterdiğinden, onarım bedelinden davalının sorumlu olup davalı vekilinin aksine yönelen istinaf başvurusu yerinde görülmemiştir.
3-Davacıya ait aracın sistemli bir çalışmayla makul onarım süresinin 15 gün olduğu, aynı segmentteki bir aracın günlük 100,00 TL’ye kiralama yoluyla temin edilebileceği, bu surette davacının ikame araç zararının 1.500,00 TL olarak hesaplanmış olmasında usul ve yasaya aykırı bir yön görülmemiştir.
4-6100 Sayılı HMK’nun 323/1.fıkrası (h) bendi gereğince delil tespit giderleri yargılama giderleri arasındadır. Yargıtay 22/03/1976 tarih 1976/1 E-1976/1 K sayılı İBK’nda vurgulandığı gibi delil tespit giderleri dava konusuna dahil edilmemekle birlikte yargılama giderlerinden sayılacağı hükme bağlanmıştır. İDM’nce 681,80 TL delil tespit giderinin yargılama giderine katılmış olmasında usul ve yasaya aykırı bir yön görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenler ve tüm dosya içeriğine göre;
İlk Derece Mahkemesince taraflarca gösterilen delillerin toplanmasında, değerlendirilmesinde esas ve usul bakımından hukuka aykırılık bulunmadığından davalı vekilinin şanzıman bedeline yönelik istinaf itirazı dışında diğer istinaf sebeplerinin tüm istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkrası (b-1) bendi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine,
Davalı vekilini şanzıman bedeline yönelik istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkrası (b-2) bendi gereğince kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, kabul edilen istinaf nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden düzeltilerek yeniden esas hakkında karar vermek suretiyle davanın kısmen kabul, kısmen reddine,
1.500,00 TL ikame araç bedeli, 25.802,26 TL motor hasar bedeli olmak üzere toplam 27.302,26 TL’ndan 10.000,00 TL’nın taleple bağlı kalınarak dava tarihinden, 17.302,26 TL’nın ıslah tarihi olan 12/02/2016 tarihinden itibaren 3095 Sayılı Kanunun 2/2.md uyarınca TCMB’nin önceki yılının 31 Aralık gününde uyguladığı kısa vadeli avans işlemlerindeki faiz oranı üzerinden işleyecek faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
Davalının icranın geri bırakılması kararı için yatırdığı teminatın kabul edilen tazminat tutarının ferileri ile birlikte mahsubundan sonra arta kalan kısmın 2004 Sayılı İİK’nun 36/5.fıkrası gereğince talep halinde davalıya iadesine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin şanzıman bedeline yönelik istinaf itirazı dışında diğer istinaf sebeplerinin 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkra (b-1) bendi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı vekilini şanzıman bedeline yönelik istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkra (b-2) bendi gereğince KABULÜNE,
3-İlk Derece Mahkemesi olan İzmir 3.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/1039 Esas – 2019/443 Karar sayılı 18/04/2019 tarihli kararının KALDIRILMASINA,
4-Kabul edilen istinaf nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden düzelterek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle;
a)Davanın KISMEN KABUL-KISMEN REDDİNE,
b)1.500,00 TL ikame araç bedeli, 25.802,26 TL motor hasar bedeli olmak üzere toplam 27.302,26 TL’ndan 10.000,00 TL’nın taleple bağlı kalınarak dava tarihinden, 17.302,26 TL’nın ıslah tarihi olan 12/02/2016 tarihinden itibaren 3095 Sayılı Kanunun 2/2.md uyarınca TCMB’nin önceki yılının 31 Aralık gününde uyguladığı kısa vadeli avans işlemlerindeki faiz oranı üzerinden işleyecek faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
c)Davacı tarafından peşin yatırılan 170,78 TL ile ıslahla yatırılan 375,01 TL olmak üzere toplam 545,79 TL harcın alınması gereken 1.865,01 TL karar ve ilam harcından mahsubuyla, bakiye 1.319,22 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına, mahsubuna karar verilen 545,79 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
ç)Davacı tarafından yapılan 1.065,50 TL yargılama gideri ile İzmir 5 ATM’nin 2018/427 D.iş sayılı tespit dosyasında sarf edilen 681,80 TL olmak üzere 1.747,30 TL ile hüküm tarihinden sonra yapılan gerekçeli karar tebliğ gideri 20,70 TL olmak üzere toplam 1.768,00 yargılama giderinden, davanın kabul oranı olan %85’e göre hesaplanan 1.502,80 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
d)Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
e)Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince; kabul edilip hüküm altına alınan tazminat tutarı üzerinden 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
f)avalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince; reddedilen tazminat tutarı üzerinden 4.656,29 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı tarafından peşin yatırılan 121,30 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 546,00 TL karar ve ilam harcının talep halinde davalı tarafa iadesine,
6-Davacı tarafından yapılan istinaf giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan istinaf gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davalının icranın geri bırakılması kararı için yatırdığı teminatın kabul edilen tazminat tutarının ferileri ile birlikte mahsubundan sonra arta kalan kısmın 2004 Sayılı İİK’nun 36/5.fıkrası gereğince talep halinde davalıya iadesine,
9-Artan gider avanslarının yatıranlara iadesine,
10-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans ve harç tahsil / iade işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi’nce yerine getirilmesine,
İlişkin dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 28/12/2021 tarihinde, 6100 Sayılı HMK’nun 362. Maddesi (1-a) bendi gereğince KESİN olarak oy birliği ile karar verildi.