Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2019/1316 E. 2021/2411 K. 30.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2019/1316
KARAR NO : 2021/2411

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2017/1049 Esas – 2018/1142 Karar
KARAR TARİHİ : 08/11/2018
DAVA: Maddi Tazminat (Araç Tamirinden Kaynaklanan)
İSTİNAF TALEP TARİHİ : 02/04/2019 Davalı
KARAR TARİHİ : 30/11/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 30/11/2021

Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarih ve numarası gösterilen kararına karşı, davalı istinaf başvurusunda bulunulmakla, dosyada duruşma yapılmasını gerektiren eksiklik görülmediğinden 6100 sayılı HMK’nun 353/1(b-1/son) cümle uyarınca istinaf incelemesinin duruşmasız yapılmasına karar verilerek, dosya incelendi;

G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü
TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait … plakalı aracın davalı … tarafından 26.04.2016 tarihinde tamir edilerek müvekkiline teslim edildiğini, garanti süresi ve konusu içerisinde kalan arızanın 13.02.2017 tarihinde tekrarladığını, müvekkilinin TMMOB Şubesine başvurarak tespit yaptırdığını, bu tespit için alınan rapora motorun 26.04.2016 tarihinde toplanması sırasında davalının temin ettiği yedek parçaların yeterli olmadığından arızanın kaynaklandığı, tamir ve değişim işleminin yasal garanti süresinin dolmadığının belirlendiğini, davalı tarafa 16.03.2017 tarihinde ihtarname gönderildiğini, eksiksiz, kusursuz ve bedelsiz olarak aracın tamirini talep ettiklerini, buna rağmen davalının aracı tamir etmediğini, müvekkilinin arızayı kendi imkanlarıyla tamir ettirip İzmir 14. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/12 D.İş sayılı dosyasıyla durumu tespit ettiklerini, tespit sonucunda aracın yağ pompasının değişiminin yapıldığı ve garanti süresinin 2 yıl olduğunu, … marka aracın motor arızasının motor yağ pompasının arızalanmasından kaynaklandığının tespit edildiğini, tamir bedelinin (yarım motor + montaj bedeli) 15.050,00 TL KDV dahil olduğunun belirlendiğini, davalının eseri / aracı ücretsiz onarım yükümlülüğünü yerine getirmediğini, onarım işinin ayıplı olmasından dolayı tazminat talep etme zorunluluğunun doğduğunu belirterek, araç tamir bedeli 15.050,00 TL + tespit tutarı 834,50 TL + ihtarname gideri 120,18 TL ve TTMOB rapor ücreti 970,00 TL olmak üzere toplam 18.445,68 TL (vekalet ücreti dahil) ‘nin davalıdan 28.03.2017 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacıya ait aracı eksiksiz ve kusursuz olarak servis ve bakım hizmetlerini yaptığını, davacının talebinin haksız olduğunu, daha önce gönderdiği 16.03.2017 tarihli ihtarnamenin de müvekkili tarafından 28.03.2017 tarihinde araçtaki arızanın farklı bir nedenden kaynaklandığı belirtilerek iade edildiğini, İzmir 14. Asliye Hukuk Mahkemesinde yapılan tespitte müvekkillerine gönderildiği, müvekkilinin 14.06.2017 tarihinde tespit dosyasında rapora itiraz ettiklerini, bilirkişi raporunun doğru tespitler içermediğini, araç 25000 Km de motor tamiri yapıldıktan sonra arıza yaptığını, belirtilen tespitte yer alan yağ pompasının arızalı olması halinde bu km aracın kullanılamayacağı, aracı periyodik bakımının 10000 km de olmasına rağmen periyodik bakım süresinin geçirildiğini, Gümrük ve Ticaret Bakanlığının Satış Sonrası Hizmetler Yönetmeliği m.10 da 6 aydan aşağı olmamak üzere bir garanti süresinin verildiği, tamir ve bakımda garanti süresinin 6 ay olduğunu, davacının ihtarname, vekalet ücreti gibi taleplerinin haksız olduğunu belirterek davanın reddine %20 kötü niyet tazminatı ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesinde yapılan yargılama sonucu verilen kararda özetle; davalının usulüne uygun bir bakım veya tamir yapmadığı, gereği gibi tamir edilmediği, tespit edildiğinden davalının eser sözleşmesi gereğince 5 yıllık zaman aşımı süresi içerisinde sorumluluğu olduğundan davanın kabul edilmesi gerektiği, davacı taraf davalının temerrüde düştüğü tarihi 28/03/2018 tarihi olarak belirtmiş ise de; ihtarnamenin tebliğ edildiğine dair tebligat parçasını dosyaya ibraz etmediğinden davalının vermiş olduğu 28/03/2018 tarihli cevabi ihtarnamede belirtilen tebligat tarihi dikkate alınarak davalının temerrüdünün 05/04/2017 tarihinde gerçekleştiği tespit edilmiş ve temerrüt faizi bu tarihten itibaren başlatıldığı, davacının davasının kabulü ile; araç tamir bedeli olan 15.050,00 TL (KDV Dahil) davalı … ‘nden davalının temerrüde düştüğü 05/04/2017 tarihinden itibaren avans faiziyle davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
D E L İ L L E R :
İzmir 14. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/12 D.İş sayılı dosyası, 31/05/2018 tarihli bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamıdır.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; alınan bilirkişi raporunun, aracın satıldığı ve hurdaya çıkmış olduğu nedeniyle aracın incelenmeden alındığını, tespit dosyasındaki bilirkişi raporunun birebir esas alınarak, hiçbir yeni bakış açısı getirmeden davacının tamamen kusursuz kabul edildiği kopya yeni bir rapor oluşturmanın hukuka aykırılık teşkil ettiğini, bilirkişi raporunda işin kolayına kaçıldığını, sadece önceki tespit dosyasının tekrar ettiğini, arızanın oluşumunda ve büyümesindeki insan faktörünün göz ardı edildiğini,keza motorun yağ kaçırmasında gösterge lambasının yanması gerektiğini,buna rağmen aracın kullanımında sürücü hatası olduğunu, davacının sorumluluğuna ve kusurlu olabileceğine değinilmediğini, son olarak davacının reddedilen taleplerine ilişkin karşı vekalet ücretine hükmedilmediğini, kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAFA CEVAP :
Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; davalı tarafın istinaf itirazlarını kabul etmediklerini, istinaf taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
G E R E K Ç E
Uyuşmazlık, araç tamirinden kaynaklanan eser sözleşmesinin ayıplı ifa edildiğinden bahisle garanti süresinde bozulan yağ pompasından kaynaklanan zararın tazmini isteğine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince yukarıda özetlenen gerekçelerle, davanın kabulüne karar verilmiş bu karara karşı davalı vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur.
Bilindiği üzere; 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun hükümleri hem de 6098 Sayılı 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi kapsamında, davalının üstlendiği aracın tamir işini özen borcu gereği olarak fen ve sanat kurallarına, sözleşme hükümlerine, kendisine duyulan güvene ve beklenen amaca uygun şekilde eksiksiz olarak yapmakla ödevlidir.
Eser sözleşmesini; vekalet akdi gibi diğer işgörme sözleşmelerinden ayıran en önemli özelliklerinden birisi sonuç sorumluluğu, yani tarafların iradeleri doğrultusunda yüklenici tarafından bir sonucun meydana getirilmesi taahhüdüdür. Bu taahhüdün altına giren yüklenici, TBK’nun 471/1 inci maddesi ve işin mahiyeti gereği, işi sadakat ve özenle yerine getirmek zorundadır.
Sadakat borcu, yüklenicinin işsahibinin yararına olacak şeyleri yapması ve ona zarar verecek her türlü eylemden kaçınması anlamını taşır. Buna göre, işi yüklenen yüklenicinin, kararlaştırılan edimleri ifa ederken, mesleğinin tüm kurallarını eksiksiz yerine getirmesi, işsahibinin edim menfaatinin gereğidir.
Eserin; sözleşmede kararlaştırılan niteliklerine ya da işsahibinin beklediği amaca uygun olmaması veya lüzumlu bazı vasıflardan bir ya da birkaçının bulunmaması halinde, ayıplı ifa, edildiğinin kabulü gerekir.
Eserdeki ayıp nedeniyle yüklenicinin sorumlu olduğu hallerde iş sahibi seçimlik haklardan birini kullanabilir. Hem, 6502 Sayılı Kanunun 13 ve devamı maddeleri uyarınca, hem 6098 Sayılı TBK’nun 475 maddesine göre, 1-Eser iş sahibinin kullanamayacağı veya hakkaniyet gereği kabule zorlanamayacağı ölçüde ayıplı yada sözleşme hükümlerine aynı ölçüde aykırı olursa sözleşmeden dönme, 2-Eseri alıkoyup aynı oranda bedelden indirim isteme, 3-Aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masraflar yükleniciye ait olmak üzere eserin ücretsiz onarımını isteme haklarını kullanabilir (iş sahibinin genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır). İlk üç hakkın kullanılabilmesi için yüklenicinin kusuru aranmaz, ayıbın yükleniciden kaynaklanması yeterlidir.
Yüklenici hangi yöntemi kullanırsa kullansın, eserin ayıpsız olarak ortaya çıkması gerekir. Yüklenici sadakat ve özen borcu gereğince eseri iş sahibinin yararına olacak şekilde meydana getirmek zorundadır. Akdin gereği gibi veya zamanında ifasını tehlikeye koyan tüm hallerinden zamanında iş sahibine haber vermek zorundadır. Yüklenicinin genel ihbar yükümlülüğünden doğan çeşitli özel açıklama ve yol gösterme yükümlülükleri vardır. Yüklenici ihbar yükümlülüklerini zamanında yerine getirmez ise 6098 Sayılı TBK’nun 112 (818 Sayılı BK’nun 96) maddesi gereğince bundan doğacak tüm zarardan da sorumludur.
Somut olayda, davacıya ait … plaka sayılı …. model … model kapalı kasa kamyonet, dizel aracın 24/06/2016 tarihinde davalı işyerinde motor revize işlemine tabii tutulduğu, motorun tamir ve onarımının (piston, ana, kol yatak, piston kol burçları, emme ve egzos sübap, silindir kapak contalarının, eksantrik zincir seti, yağ pompası vs) değiştirildiği, böylece komple motor tamir ve onarımının yapıldığı; aynı serviste 09/05/2016 tarihinde motor yağı, yağ filtresi, balata temizliği gibi periyodik bakımının; 26/07/2016 tarihinde ön amortisör ve rot bakımının; 20/10/2016 tarihinde yağ filtresi, motor yağı, hava ve yakıt filtresi gibi periyodik bakımının yapıldığı; bilahare 13/02/2017 tarihinde motor yağ pompasının çalışmaması nedeniyle motor yağını yataklara iletmediği bunun sonucunda aşırı ısınma nedeniyle 4.pistonun biyel kolu yatağının yağsız kalması ile piston piminin yatağının sardığı, biyel kolunun kırılarak pistonun parçalanmasına neden olması sonucunda, motor bölümünde ciddi hasar oluştuğu ve bu sorunun giderilebilmesi için yarım motor ( komple motor ) tamiri yapılması gerektiği ve yetkili servis rakamlarına göre; 13.550 TL olduğu, işçilik ve montaj için de 1500 TL gerektiği böylece onarım için 15.050 TL + KDV gideri olacağı hem davadan önce araç üzerinde yaptırılan inceleme sonucu düzenlenen makina mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen 12/05/2017 tarihli tespit raporunda hem de ilk derece mahkemesince Ege Ün.Öğ.Üyesinden alınan 28/05/2018 tarihli uzman bilirkişi raporu ile belirlenmiştir.
Bu durumda, davalı şirkete ait serviste 26/04/2016 tarihinde davacı şirkete ait aracın motorun toplanması sırasında takılan yağ pompasının 13/06/2016 tarih 29029 Sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Gümrük ve Ticaret Bakanlığı “Garanti Belgesi Yönetmeliği “nin ekinde bulunan liste uyarınca iki yıllık garanti süresinin bulunduğu ve bu süre içinde yaptığı arıza nedeniyle davacının aracının motorunda 15.050 TL zarar oluştuğu anlaşıldığına göre; davalının garanti süresi içinde oluşan arızadan kaynaklı zarardan sorumlu olacağı 6098 Sayılı TBK un eser sözleşmesi hükümleri uyarınca hem de anılan yönetmelik hükümleri uyarınca sabit olduğundan, davalı vekilinin aksi yöndeki istinaf nedenleri yerinde değildir.
Keza; davalının dayandığı aynı tarihli Resmi Gazetede yayınlanan Gümrük ve Ticaret Bakanlığı “Satış Sonrası Hizmetler Yönetmeliği ” in servis istasyonlarının sorumlulukları başlıklı 10/7 inci bendinde ” Malın garanti süresi dışında, garanti belgesi ile satılması zorunlu olmayan bir parçasının servis istasyonu tarafından değiştirilmesi veya satılması durumunda, değişen veya satılan parça için altı aydan aşağı olmamak üzere bir garanti süresi verilir.” Şeklindeki düzenleme asgari garanti süresini ifade ettiğinden, davalının bu hususa değinen istinaf başvurusu yerinde görülmemiştir.
Ayrıca, davacı aracına 24/04/2016 tarihinden sonra da aynı yıl içinde davalı tarafından 09/05/2016,26/07/2016 ve 20/10/2016 tarihlerinde de periyodik bakımları yapıldığına göre, sürücü hatasından kaynaklanan bir arıza olması durumunda davalının bu periyodik bakımlarda bu hususu tespit etmesi mümkün olacağından, davalı vekilinin bu hususa değinen istinaf başvurusu da dosya içeriğine uygun bulunmamıştır.
Hal böyle olunca yukarıda açıklanan nedenler ve tüm dosya içeriğine göre; ilk derece mahkemesince taraflarca gösterilen delillerin toplanmasında, değerlendirilmesinde esas ve usul bakımından hukuka aykırılık bulunmadığından ve davalı vekilinin tüm istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkrası (b-1) bendi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davalı vekilinin tüm istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden istinaf isteminin 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkra (b-1) bendi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı tarafından peşin yatırılan 121,30 TL istinaf yoluna başvuru harcı ile 257,50 TL istinaf karar ve ilam harcının alınması gereken 1.028,06 TL’den mahsubuyla, bakiye 770,56 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının yatıranlara iadesine,
5-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans ve harç tahsil / iade işlemlerinin İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
İlişkin dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 6100 Sayılı HMK’nun 362. Maddesi (1-a) bendi uyarınca 30/11/2021 tarihinde KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.