Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2019/1110 E. 2021/2072 K. 01.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2019/1110
KARAR NO : 2021/2072

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2017/491 Esas – 2018/1161 Karar
KARAR TARİHİ : 06/11/2018
İSTİNAF TALEP TARİHİ : 09/04/2019 (Davalı)
KARAR TARİHİ : 01/11/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 01/11/2021

Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarih ve numarası gösterilen kararına karşı, davalı istinaf başvurusunda bulunulmakla, dosyada duruşma yapılmasını gerektiren eksiklik görülmediğinden 6100 sayılı HMK’nun 353/1(b-1/son) cümle uyarınca istinaf incelemesinin duruşmasız yapılmasına karar verilerek, dosya incelendi;

G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü
DAVACI İSTEMİNİN ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Seferihisar No… adresinde davalının 25.01.2016 tarihinde kazı çalışması yaptığı sırada müvekkiline ait telefon kablolarını kopararak telefon hatlarının kesilmesine neden olunduğunu, AYKOME Yönetmeliğinin 31/1. maddesinde bu tür hasar halinde maddi ve manevi sorumluluğun çalışma yapan kuruluşa yüklendiğini, davalının gözlemci talebinde bulunmadığı gibi kazı için bilgi de vermediğini, oluşan 15.454.41 TL-malzeme gideri, 1.681,27 TL-firma işçilik bedeli, 3.833,32-TL işletme zararı olmak üzere toplam 20.969,01 TL zararının olay tarihi olan 25/01/2016 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALI CEVABININ ÖZETİ:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yapılan çalışmalar için AYKOME’den izin alındığını fakat onarım-arıza-bakım işleri için maksimo bilgisayar sistemi üzerinden bilgi verildiğini ve bunun otomatik olarak AYKOME’ye düştüğünü, arızalı boruya tapa takılıp 1,5 metrelik demir kazık çakıldığını,davacının çalışma yapılan yerin tekrar açılmasını istemesi üzerine kazı işleminin …. görevlileri gözetiminde yapıldığını, bir hasar oluşacaksa … görevlilerinin kendilerini uyarmalarının gerektiğini, işçilik bedeli ile araç giderinin talep edilemeyeceğini, öncelikle görev itirazlarının nazara alınarak davanın görev yönünden reddine, aksi kanaatte olunması halinde esastan reddine karar verilmesini savunmuştur.
D E L İ L L E R :
Olay yeri tutanağı, bilirkişi raporu, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamıdır.
İDM KARARININ ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesince verilen kararda özetle; davalı tarafça, 25/01/2016 tarihinde …. Caddesi …. Mahallesi No:…. Seferhisar-İzmir adresinde yapılan kazı çalışması sırasında davacıya ait yer altı kablolarının koparılarak telefon hatlarının kesilmesine neden olunduğu, 31/07/2018 havale tarihli bilirkişi heyet raporunun denetime elverişli ve açık olması nedeniyle itibar edildiği, buna göre; davacı kurumun kablolarının, davalı tarafça … arıza çalışması yapılırken zarar görmüş olduğu, hasar gören kablonun ek yerlerinden yeni kablo çekilerek değiştirildiği, davacı kurumun arızayı giderdiği, Alt Yapı Koordinasyon Merkezi Kuruluş, Görev, Çalışma ve Usulleri Uygulama Yönetmeliğinin (AYKOME) 31/1.maddesinde bu tür hasarların maddi ve manevi sorumluluğuğunun çalışma yapan kuruluşa yüklendiği, davalının gözlemci talebinde bulunmadığı ve yapacağı çalışma hakkında da davacı kuruma bilgi verilmediği, acil su arızasını tamir için davacı kurumdan gözlemci olmadan açtığı çukur yakınından geçen kabloyu kazı sırasında kopardığından tam kusurlu olduğu, davalının zararın tümünden sorumlu olduğu, davacının davalıdan dava tarihi itibari ile 20.969,01 TL. alacaklı olduğu anlaşıldığından, davanın kabulü ile 20.969,01 TL maddi tazminatın olay tarihi olan 25.01.2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İDM kararının yerinde olmadığını, raporların eksik ve hatalı olduğunu, davacının da kusurlu bulunduğunu kurduğu tesisat üzerine levha yazılar asmadığını,uyarı bandı olmadığını, hükmedilen tutarın da yanlış olduğunu, işçilik ücreti ve diğer hasar giderlerine yönelik raporun yetersiz olduğunu, ayrıca haksız eylemde avans faizine karar verilemeyeceğini belirterek kararın kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İSTİNAFA CEVAP :
Davacı taraf istinafa cevap vermemiştir.
G E R E K Ç E
Uyuşmazlık, davacıya ait telefon kablosuna davalı tarafından yapılan kazı sırasında zarar verildiğinden bahisle zarar vermek eyleminden kaynaklanan maddi tazminat isteğine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince, yukarıda özetlenen gerekçelerle davanın kabulüne karar vermiş; bu karara karşı davalı vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur.
Bilindiği üzere; 6098 Sayılı TBK. 49 maddesi gereğince kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren bu zararı gidermekle yükümlüdür. 6098 Sayılı TBK’nun 50/1 fıkrası gereğince zarar gören zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.
Ayrıca, hukukumuzda gerçek zarar ilkesi geçerlidir. Zarar gören ancak haksız fiil nedeniyle uğradığı gerçek zararını haksız fiil sorumlularından isteyebilir. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 50. maddesi gereğince maddi tazminatın kapsamı gerçek zarar ile sınırlıdır. Mal varlığına yönelik haksız eylemlerde gerçek zarar, mal varlığının haksız eylemden önceki durumuna gelmesi, bir başka anlatımla haksız eylem meydana gelmemiş olsa idi ne durumda olacak ise o duruma getirilmesi için gerekli olan tutardır. Bu durumda, mal varlığında meydana gelen fiili eksilmenin yanında haksız eylem meydana gelmese idi mal varlığın olacağı durumdur.
Somut olayda, olay tarihinde davalı tarafın kanal arızası ihbarı üzerine olay yerinde kazı yaptıkları bu sırada içme suyu borusunun patladığı boruya tapa takıldığı,tekrar tapanın atmaması için demir bir boruyu kepçenin arka tarafı ile çaktıkları sırada davacı şirkete ait kablolara zarar verildiği, dinlenen tanık beyanları, mahallinde düzenlenen tutanak içeriği ile sabit olduğuna göre; davacının bu zararı önlemek için alabileceği bir tedbir olmadığından davacının maddi zararından davalının sorumlu tutulmasında hukuka aykırılık bulunmadığından, davalı vekilinin anılan hususlara yönelik istinaf başvurusu yerinde değildir.
Öte yandan, davacıya ait 1500×04 PD -PAP isimli kablonun zarar gördüğü ve kablo içinde bulunan ince telefon tellerinin kopmuş olduğu denetime elverişli 30/07/2018 tarihli bilirkişi raporunda açıklanan 15.454,42 TL malzeme zararı ile hatların kesik olmasından kaynaklı 3.833,32 TL işletme zararı ile davacının çalışan işçileri için ayrı bir masraf yaptığı …. Oraklığı tarafından davacıya kesilen 16/03/2016 tarihli işçilik faturası ile ispat ettiğinden 1.681,27 TL işçilik zararı olmak üzere toplam 20.969,01 TLsının davacının gerçek zararı olarak belirlenmesinde hukuka aykırılık bulunmadığından, davalı vekilinin bu hususlara değinen istinaf istemi de yerinde görülmemiştir.
Ayrıca, taraflar tacir olduğuna göre ilk derece mahkemesince davacı ile davalının tacir olmaları ve zararın ticari işletmelerinden kaynaklanmış bulunması nedenleri ile hüküm altına alınan tazminatın istem de göz önüne alınarak haksız eylem tarihinden itibaren avans faiziyle tahsiline karar verilmesinde de hukuka aykırılık görülmediğinden, davalı vekilinin bu hususa değinen istinaf istemi de yerinde değildir.
Hal böyle olunca yukarıda açıklanan nedenler ve tüm dosya içeriğine göre; ilk derece mahkemesince taraflarca gösterilen delillerin toplanmasında, değerlendirilmesinde esas ve usul bakımından hukuka aykırılık bulunmadığı ve davalı vekilinin tüm istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkrası (b-1) bendi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davalı vekilinin tüm istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden istinaf isteminin 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkra (b-1) bendi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı tarafından peşin yatırılan 121,30-TL istinaf yoluna başvuru harcı ile 358,09 TL istinaf karar ve ilam harcının alınması gereken 1.432,39 TL’den mahsubuyla, bakiye 1.074,30 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının yatıranlara iadesine,
5-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans ve harç tahsil / iade işlemlerinin İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine, verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
İlişkin dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 6100 Sayılı HMK’nun 362. Maddesi (1-a) bendi uyarınca 01/11/2021 tarihinde KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.