Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2023/826 E. 2023/800 K. 03.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
23. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/826
KARAR NO : 2023/800

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : AYDIN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/02/2023
NUMARASI : 2022/900 Esas

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
KARAR TARİHİ : 03/05/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 03/05/2023

Hakimin reddi talebinde bulunan tarafından yapılan 13.2.2023 tarihli istinaf kanun yolu başvurusu ve dosya kapsamı incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Talep eden, İkamet ettiği evinin 4. Blokta olduğunu, blokta bitişik nizam iki tane ev olduğunu, bitişik ev sahibinin … olduğunu, evlerinin pis su giderlerine ait kanalizasyon bağlantılarının üye oldukları kooperatif tarafından projesine uygun yapılmadığı belediyece tespit edildiğini, … tarafından Söke Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2014/371 esas sayılı dosyada 04/04/2014’de dava ettiğini, dava kısmi kabul kısmi red ile sonuçlandığını, Yargıtay temyizi sonucunda düzeltildiğini ve … lehine sonuçlandığını, sonuçlanan dosyada 14/11/2014 tarihli bilirkişi raporunu esas alarak 2004 sayılı İİK-30. maddesi dairesinde infaz edilmek üzere kesinleştiğini, maruz kalmış olduğu dava nedeniyle 04/04/2014 tarihi itibariyle maddi ve manevi olarak zarar gördüğünü, evinin pis su bağlantısı giderilmediğini, olan kanalizasyon bağlantısınında … tarafından hukuksuz bir şekilde 12/01/2017 tarihinde kapatıldığını, evinde fosseptik çukuru kullandığını, Söke Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/317 esas ve 2015/136 karar sayılı dosyasında kesin hüküm çıktığını, kesin hüküm olan kararı veren hakimin … olduğunu, mahkememizde görülmekte olan bu davanın tensip kararı veren hakimin başka hakim olduğunu, 27/12/2022 tarihli duruşmada görevli olan hakimin … olduğunu duruşmada öğrendiğini, yapılan duruşmada hakimin dosyanın heyete devri kararını verdiğini, 18/01/2023 tarihindeki duruşmada mazereti nedeniyle katılamadığını, yapılmış olan duruşmada heyette hakim …’ın görev aldığını öğrendiğini, Söke Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/371 esas ve 2015/136 karar sayılı dosyasında bilirkişi raporunun esas aldığı krokinin belediyece tasdikli projesine uygun olmadığı Söke Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017/3 D. İş dosyasında yapılan delil tespiti ile tespit edildiğini, Söke 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/336 esas sayılı dosyasında da krokinin belediyece tasdikli projesine uygun olmadığının tespit edildiğini, Söke Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/371 esas ve 2015/136 karar sayılı dosyasında yapılan yargılamada talep ve itirazlarının üzerine hiçbir işlem uygulanmadığını asıl olan belediyece tasdikli proje yerine bilirkişi tarafından uydurulmuş bir krokinin hükme esas alındığını, maruz kaldığı Söke Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/371 esas ve 2015/136 karar sayılı dosyasında görev yapan ve kararı veren heyetde yer alan Hakim … için görülmekte olan bu dava konusu nedeniyle tarafsızlığından şüphe duyduğunu, 6100 sayılı yasanın 36. maddesi kapsamında olmak üzere ile ilgili yasal ve hukuki nedenlerden dolayı reddi hakim talebinde bulunmuştur.
Mahkemece, davacının, ret sebebini en geç 27/12/2022 tarihli duruşmada öğrendiği, öğrenmeden itibaren 18/01/2022 tarihli duruşmaya kadar reddi hakim talebinde bulunması gerektiği halde, süresinde reddi hakim talebinde bulunmadığı, dosyanın heyete aktarılması sonucunda mahkemenin hakimi olan …’ın heyet duruşmalarına katılacağını bilmesi gerektiği, zira mahkemenin bir başkan ve iki üye hakimden oluştuğu, davacının 18/01/2022 tarihli duruşma gününe kadar hakimin reddine ilişkin dilekçe vermediği, 18/01/2022 tarihli duruşmadan sonra 30/01/2023 tarihinde reddi hakim talebinde bulunduğu, süresinden sonra yapılan ret talebi dinlenemeyeceğinden, red talebinin esasına yönelik işlem ve incelenme yapılmadan süre yönünden reddine karar verilmiştir.
Talep eden istinaf dilekçesinde; Dosyada tensibinin Hakim … tarafından yapıldığı ve düzenlenen tensip karar tutanağında 27.12.2022 tarihinde duruşma günü verildiği, reddi hakim talebinde bulunduğu Hakim …’ın 27.12.2022 tarihli yaptığı duruşmada; davanın esası hakkında herhangi bir iş yapılmaksızın dosyanın heyete devri ile 18.01.2023 tarihli yeni duruşma günü kararı verildiğini, dosyanın heyete devir kararı ile kendi görevi 27.12.2022 tarihinde son bulduğu, dosyada görev heyete geçtiği, bir sonraki duruşma günü 18.01.2023 olduğu, heyette reddi hakim talebinde bulunduğu hakimin yeniden görev alacağını bilme imkanı olmadığını, bilinmeyen bir hususun da talep konusu yapılamayacağından hareketle talebimi ancak heyetçe yapılmış olan 18.01.2023 tarihinden sonra yapmış bulunduğunu, heyet tarafından 18.01.2023 tarihinde yapılan duruşmada hakim …’ın heyette görev aldığını öğrendiğini, yapılmış olan duruşmada yeni duruşma tarihi 15.02.2023 olduğunu, dosyadaki dava konusu nedeniyle reddi hakim talebinin sebepleri ve delillerini 30.01.2023 tarihli dilekçe ile dosyaya sunmuş bulunduğunu, yeniden görev alan hakim …’ın dosyada görev aldığını öğrendiği tarih 18.01.2023 olup reddi hakim talebinin de 30.01.2023 tarihi olup, bir sonraki duruşma tarihi olan 15.02.2023 tarihinden önce yapılmış olup süresinde olduğu gerekçeleriyle mahkeme kararının kaldırılması gerektiğini belirtmiştir.
HMK’ nun 36. maddesinde; “Hâkimin tarafsızlığından şüpheyi gerektiren önemli bir sebebin bulunması hâlinde, taraflardan biri hâkimi reddedebileceği gibi hâkim de bizzat çekilebilir. Özellikle aşağıdaki hâllerde, hâkimin reddi sebebinin varlığı kabul edilir:
a) Davada, iki taraftan birine öğüt vermiş ya da yol göstermiş olması.
b) Davada, iki taraftan birine veya üçüncü kişiye kanunen gerekmediği hâlde görüşünü açıklamış olması.
c) Davada, tanık veya bilirkişi olarak dinlenmiş veya hâkim ya da hakem sıfatıyla hareket etmiş olması; uyuşmazlıkta arabuluculuk veya uzlaştırmacılık yapmış bulunması.
ç) Davanın, dördüncü derece de dâhil yansoy hısımlarına ait olması.
d) Dava esnasında, iki taraftan birisi ile davası veya aralarında bir düşmanlık bulunması.” şeklinde düzenlenmiştir.
Somut olayda; Talep, hakimin reddine ilişkindir.Eldeki davanın tarafı ve dava sebebi farklıdır.Talep edenin ileri sürdüğü hususlar HMK’ nun 36. Maddesinde düzenlenen red sebeplerine uygun değildir. Mahkemece verilen 2.2.2023 tarihli ara karar netice itibariyle doğrudur.
Açıklanan nedenlerle, hakimin reddi talebinde bulunanın istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
Hakimin reddi talebinde bulunan istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
Peşin alınan harç yeterli olduğundan harç tahsiline yer olmadığına,
İstinaf gider avansı fazlalığı bulunması halinde yatırana iadesine,
Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 03/05/2023 günü oy birliği ile HMK’ nun 362/1-b maddesi uyarınca kesin olarak karar verildi.