Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2023/2097 E. 2023/1423 K. 08.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
23. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/2097
KARAR NO : 2023/1423

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/03/2023
NUMARASI : 2023/202 Esas – 2023/208 Karar
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
KARAR TARİHİ : 08/09/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 08/09/2023

İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi ile Ödemiş 1. Asliye Hukuk Mahkemesi arasında oluşan görev uyuşmazlığının yargı yeri belirlenmesi yoluyla giderilmesi İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından talep edilmekle dosya kapsamı incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Talep merci tayinine ilişkindir.
Davanın açıldığı Ödemiş 1. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın sigorta sözleşmesinden kaynaklandığı ve ticaret mahkemesinin görevine girdiği gerekçesiyle İzmir Ticaret Mahkemesine görevsizlik kararı verilmiştir.
Dosyanın gönderildiği İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesince ise; halefiyete dayalı davalarda görevli mahkemenin belirlenmesinde davacının ödeme nedeniyle halef olduğu zarar gören ile davalı zarar veren arasındaki hukuki ilişkinin değerlendirilmesi gerektiği, davacının sigortalısına ait araç ile davalıya ait elektirikli bisikletin hususi nitelikte olduğu, görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu gerekçesiyle, karşı görevsizlik kararı verilmiştir.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nun 22.03.1944 Tarih E. 37, K. 9, RG. 03.07.1944 sayılı kararında “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticarî dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” şeklinde vurgulanmaktadır.
Öte yandan, TTK’nin “Halefiyet” başlığı altındaki 1472. maddesinde “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder.” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda; dava, 6102 sayılı TTK’nın 1472. maddesi uyarınca davacı sigorta şirketi tarafından kasko poliçesi kapsamında sigortalıya ödenen tazminatın, zarardan sorumlu olduğu iddiasıyla davalıdan rücuen tahsiline ilişkindir. Dosya kapsamından, davacı sigorta şirketi tacir ise de, sigortalısının tacir olmadığı, sigortalıya ait aracın hususi araç olduğu ve uyuşmazlığın haksız fiilden kaynaklandığı anlaşıldığından, davanın genel hükümler çerçevesinde Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. (Yargıtay 20.HD 2015/16159-2016/2532)
Açıklanan nedenlerle Ödemiş 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin yargı yeri olarak belirlenmesine karar vermek gerekmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 21 ve 22. maddeleri gereğince Ödemiş 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE,
Dosyanın yargı yeri belirlenmesini talep eden mahkemesine iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-c maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 08/09/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.