Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2023/2016 E. 2023/1466 K. 14.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
23. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/2016
KARAR NO : 2023/1466

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/05/2023
NUMARASI : 2023/162 Esas 2023/374 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ALİAĞA 1.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/01/2023
NUMARASI : 2023/7 Esas 2023/3 Karar

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 14/09/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/09/2023

Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi ile Aliağa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi arasında oluşan görev uyuşmazlığının yargı yeri belirlenmesi yoluyla giderilmesi Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından talep edilmekle dosya kapsamı incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı şirket, et ve tavuk ticareti ile iştigal ettiğini, davalının satın aldığı tavuk eti karşılığı düzenlenen fatura bedellerini ödemediğini, tahsili için başlatılan icra takibine itiraz ettiğini ileri sürerek itirazının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNCE VERİLEN KARARLAR:
Davanın ilk açıldığı Aliağa 1. Asliye Hukuk Mahkemesince; 6102 sayılı TTK’nın 4. maddesinde her iki tarafın da tacir olması durumunda hukuk davalarının ticari dava sayılacağının belirtildiği, HSK’nun 26/03/2014 Tarih ve 141 sayılı kararı gereğince davaya Karşıyaka Ticaret Mahkemesinde bakılması gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı verilmiştir.
Dosyanın gönderildiği Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesince; davanın ticari dava sayılabilmesi için tarafların her ikisinin tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğması gerektiği, yapılan araştırmada davalının tacir olmadığı, herhangi bir ticari defter tutmadığı, ticaret sicilde ya da ticaret odasında kaydının bulunmadığı, vergi dairesinde potansiyel vergi numarasının olduğu gerekçesi ile karşı görevsizlik kararı verilmiştir.
GEREKÇE:
Türk Ticaret Kanununun 4. maddesinde, bu kanundan doğan hukuk davalarının ticari dava sayıldığı, aynı Kanunun 5. maddesinin ikinci fıkrasında, bir yerde ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu Kanunun 4. maddesi hükmünce ticari sayılan davalara ticaret mahkemesinde bakılacağı hususları düzenlenmiştir.
Türk Ticaret Kanununun 3. maddesinde, “Bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir.” düzenlemesi getirilmiştir.
TTK’nın 14. maddesine göre “Bir ticari işletmeyi kısmen dahi olsa kendi adına işleten kimseye tacir denir.” Aynı Kanunun 17. maddesi hükmünce de; “iktisadi faaliyeti nakdi sermayesinden ziyade bedeni çalışmasına dayanan ve kazancı ancak geçimini sağlamaya yetecek derecede az olan sanat ve ticaret sahipleri tacir değildir.” düzenlemesi yer almaktadır.
5362 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Kanununun 3’üncü maddesinde, Esnaf ve sanatkâr, ister gezici ister sabit bir mekânda bulunsun, Esnaf ve Sanatkâr ile Tacir ve Sanayiciyi Belirleme Koordinasyon Kurulunca belirlenen esnaf ve sanatkâr meslek kollarına dahil olup, ekonomik faaliyetini sermayesi ile birlikte bedenî çalışmasına dayandıran ve kazancı tacir veya sanayici niteliğini kazandırmayacak miktarda olan, basit usûlde vergilendirilenler ve işletme hesabı esasına göre deftere tâbi olanlar ile vergiden muaf bulunan meslek ve sanat sahibi kimseler olarak ifade edilmiştir. Ayrıca TTK’nın 1463. maddesinde de, önce 17. maddeye gönderme yapılarak, Bakanlar Kurulunun bu konuda kararname çıkarması halinde onlarda gösterilen miktardan aşağı gayrisafi geliri bulunan sanat ve ticaret erbabından başka hiç kimse kanunun 17. maddesinde tarif edilen esnaftan sayılamaz denmek suretiyle tacir veya esnafın hangi kriterlere göre saptanacağı açık bir biçimde gösterilmiştir.
19.02.1986 tarih ve 19024 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan 25.01.1986 tarihli Bakanlar Kurulu Kararı ile TTK’nın 1463. maddesine göre esnaf ve küçük sanatkar ile tacir ve sanayicinin ayrımına dair esaslar tespit edilmiştir. Buna göre; 1- Koordinasyon kurulunca tespit ve yayınlanacak esnaf ve küçük sanatkar kollarına dahil olup da gelir vergisinden muaf olanlar ile kazançları götürü usûlde vergilendirilenler ve işletme hesabına göre, defter tutanlardan iktisadi faaliyetleri nakdi sermayesinden ziyade, bedeni çalışmalarına dayanan ve kazançları ancak geçimlerini sağlamaya yetecek derecede az olan ve Vergi Usûl Kanununun 177. maddesinin birinci fıkrasının 1 ve 3 nolu bentlerinde yer alan limitlerin yarısını, iki numaralı bendinde yazılı nakdi limitin tamamını aşmayanların esnaf ve küçük sanatkar, 2- Vergi Usûl Kanununa istinaden birinci sınıf tacir sayılan ve bilanço esasına göre defter tutanlar ile işletme hesabına göre defter tutan ve birinci madde de belirtilenlerin dışında kalanların tacir ve sanayici sayılmaları kararlaştırılmıştır.
Vergi Usûl Kanununun 177. maddesinde “Birinci Sınıf Tüccarlar” sayılmış olup bu maddedeki birinci sınıf tacirlerle ilgili şartları taşımayanlar ise ikinci sınıf tacir sayılırlar. İkinci sınıf tacirler ise ticari işletme hesabına göre defter tutarlar.
Bir hukukî işlemin veya fiilin TTK’nın kapsamında kaldığının kabul edilmesi için kanunun amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen bu kanunda düzenlenen hususlar ile bir ticari işletmeyi ilgilendiren bir hukukî işlemin veya fiilin olması gerekir.
Somut olayda, vergi dairesinden gelen cevabi yazılarda; davalının lahmacun ve pidecilik faaliyeti nedeniyle kaydının bulunduğu, işletme hesabına göre defter tuttuğu, gelirinin kanunda belirtilen sınırı aşmadığının bildirildiği, bu itibarla davalının tacir sayılmadığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın satış sözleşmesinden kaynaklandığı ve mutlak ticari dava niteliğinde de bulunmadığı anlaşılmakla Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle Aliağa 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin yargı yeri olarak belirlenmesine karar vermek gerekmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 21 ve 22. Maddeleri gereğince Aliağa 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE,
2-Dosyanın yargı yeri belirlenmesini talep eden mahkemesine iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-c maddesi uyarınca temyiz kanun yolu kapalı olmak üzere 14.09.2023 günü oy birliği ile karar verildi.