Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2023/1884 E. 2023/1781 K. 23.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
23. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO: 2023/1884
KARAR NO : 2023/1781

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01.06.2023
NUMARASI : 2023/398 Esas 2023/429 Karar

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 13. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 04.04.2023
NUMARASI : 2022/317 Esas 2023/142 Karar

DAVANIN KONUSU : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 23.10.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 23.10.2023

İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi ile İzmir 13.Asliye Hukuk Mahkemesi arasında oluşan görev uyuşmazlığının yargı yeri belirlenmesi yoluyla giderilmesi İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından talep edilmekle dosya kapsamı incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Talep, merci tayinine ilişkindir.
İLK DERECE MAHKEMESİNCE VERİLEN KARARLAR:
Davanın açıldığı, İzmir 13. Asliye Hukuk Mahkemesince, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin TTK dan kaynaklanan uyuşmazlık niteliği taşıdığı, uyuşmazlığın çözümünde Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
Dosyanın gönderildiği, İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesince, taraflar arasındaki uyuşmazlığın mutlak ticari dava niteliğinde olmadığı, davacının tacir sıfatının bulunmadığı davanın nispi ticari dava niteliğinin de bulunmaması sebebi ile uyuşmazlığa Asliye Hukuk Mahkemeleri tarafından bakılması gerektiği gerekçesiyle karşı görevsizlik kararı verilmiştir.
GEREKÇE:
TTK’ nun 4. Maddesi;
“(1) Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;
a) Bu Kanunda,
b) Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde,
c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde,
d) Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta,
e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde,
f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde, öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.
(2) (Değişik: 28/2/2018-7101/61 md.) Ticari davalarda da deliller ile bunların sunulması 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine tabidir; miktar veya değeri beş yüz bin Türk lirasını geçmeyen ticari davalarda basit yargılama usulü uygulanır” şeklinde düzenlenmiştir.
01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nın 5/1. maddesi uyarınca, ticari davalara bakmak görevi, asliye ticaret mahkemesine aittir. Ticari davalar, mutlak ve nispi ticari davalar olarak ikiye ayrılmaktadır. Nispi ticari davalar, TTK’nın 4/1. maddesinin ilk cümlesinde tarif edilmiş olup, her iki tarafın da “ticari işletmesiyle ilgili hususlardan kaynaklanan” hukuk davalarıdır. Mutlak ticari davalar ise, tarafların tacir olup olmadıklarına ve uyuşmazlığın tarafların ticari işletmeleri ile ilgili bulunup bulunmadığına bakılmaksızın yasa gereği ticari dava sayılan uyuşmazlıklardır. TTK’nın 4/1-a ve devamı bentlerinde yazılan uyuşmazlıklar ile diğer yasalarda ticari dava olduğu belirtilen uyuşmazlıklar, mutlak ticari davalardır.
Somut olayda; Dava, üretici olan davalı şirket tarafından üretilen malların, davacıya ait müşteri portföyüne satılması suretiyle ticari faaliyette bulunulması amacıyla taraflar arasında yapılan “Kar Payı Ortaklık Sözleşmesi” çerçevesinde, davalı üretici tarafından üretilen malların davacı tarafından portföyündeki yurt dışında yerleşik firma şahıslara üretilmesi ve satılması olanağı sağlanmasına rağmen davalı şirket tarafından davacıya ödenmesi gereken kar payı bedeli ile davacı tarafından gerçekleştirilen iş gezileri için yapılan masraf bedelinin sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde tespiti talebine ilişkindir. Davacı taraf TTK. Nun 16/2 maddesi uyarınca tacir olmadığı gibi, uyuşmazlık mutlak ticari dava niteliğinde de değildir. Uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemelerinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. (Yargıtay 20.HD 2016/3005 Esas 2016/5831 Karar)
Açıklanan nedenlerle, İzmir 13. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin yargı yeri olduğuna karar vermek gerekmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 21 ve 22. maddeleri gereğince İzmir 13. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE,
Dosyanın yargı yeri belirlenmesini talep eden mahkemesine iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-c maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 23.10.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.