Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2023/1328 E. 2023/1054 K. 12.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
23. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/1328
KARAR NO : 2023/1054

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/04/2023
NUMARASI : 2021/665 Esas
DAVANIN KONUSU : Reddi Hakim/Hakimin Çekinmesi İncelemesi
KARAR TARİHİ : 12/06/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 12/06/2023

Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/04/2023 tarihli, 2021/665 Esas sayılı ara kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olup, dosya heyetçe incelendi.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Reddi hakim talep eden davalı vekili, Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/665 esas sayılı dosyasına 13./03/2023 tarihinde vermiş olduğu dilekçeyle, tensip zaptında HMK’nun madde 139/1ç. bendi gereğince 2 haftalık kesin süre vermesi gerektiği halde mahkemece yasaya aykırı olarak 3 ay sonra yapılacak olan duruşmaya kadar süre verdiğini, mahkemenin yasaya aykırı süre tanıdığını, davacı tarafın yasaya uyduğunu, kesin süre içerisinde delillerini bildirdiğini, ihtardan sonra 22/11/2023 tarihinde sadece kooperatif ana sözleşmesini eksik sayfalı şekilde mahkemeye ibraz ettiğini, dava dilekçesinde bankanın hangi banka olduğunun, hesap kayıtlarının ve bunların nereden istenilmesi gerektiğini belirtmediğini, davalının kooperatif ortağı olduğunun ispatına yarar belgeleri sunmadığını ve bilahare sunacağını bildirdiğini, tensip zaptı ile kesin süre sonu olarak belirlenen 18/02/2022 ön inceleme duruşmasına kadar ve bu duruşmada da bir delil belge sunmadığını, yargılama sürecinde bilirkişinin davacının mahkemeye sunmadığı deliller üzerinden inceleme yaptığını, bilirkişinin tanık beyanlarını rapora eklediğini, itirazlarına rağmen davacının kayıtlarını hesaplama ve takdiri mahkemeye bırakma konusu yapmadığını, mahkeme hakimi ise davalının sadece gösterdiğini ama getirmediği davalının ortak olduğunu ispata yarar delilleri, hem ortaklık senedini hem de davalıya ait ödeme belgelerini, 10/03/2023 tarihli 4.duruşmada mahkemeye ibraz etmesi için sürenin çoktan bittiğini ve davacı vekili e-duruşma yoluyla katılım sağlayarak beyanında bu belgeleri sunamayacaklarını belirttiği halde bu beyanı tutanağa mahkemece geçirilmediğini, delil getirmesinde ısrar ettiğini, davadan yaklaşık bir buçuk yıl sonra süre verdiğini ve hakimin tarafsızlığını yitirdiğini, davacı tarafın verdiği ıslah dilekçesinin taraflarına 04/03/2023 tarihinde tebliğ edildiğini, 18/03/2023 tarihinde ise 2 haftalık cevap sürelerinin bittiğini, Islah Harcının 08/03/2023 tarihinde yatırıldığını, bu durumu 10/03/2023 tarihli duruşma sırasında öğrendiklerini, ıslah dilekçesi ıslah harcı yatırılmadan hukuki geçerlilik kazanamayacağını, hukuki geçerlilik kazanmadan taraflarına gönderilen bu dilekçenin 2 haftalık süre içinde cevap istenmesi silahların eşitliği ilkesine, adil yargılanma hakkına uygun olmadığını, mahkeme hakiminin tarafsızlığını yitirdiğini belirterek hakimin reddi talebinde bulunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİNCE VERİLEN KARAR:
Red talebini inceleyen merci olarak Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesince 06.04.2023 tarihli ara kararı ile reddi hakim sebebi olarak ileri sürülen nedenlerin HMK’nun 36.maddesinde öngörülen hallerden herhangi birinie girmediği, ileri sürülen nedenlerin “hakimin Davayı Aydınlatma Ödevi” kapsamında kaldığı, reddi hakim talebinin yerinde olmadığı,red talebinin kötü niyetle yapılmadığı gerekçesiyle, reddi hakim talebinin reddine, reddi hakim talep edenin disiplin para cezası ile cezalandırılmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
Karara karşı reddi hakim talebinde bulunan vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Hakimin reddini talep eden vekili istinaf dilekçesinde; hakimin kişiliğine ve/veya kötü niyetli olduğuna yönelik hiçbir iddiaları bulunmadığını, ancak, Hakimin ”davayı aydınlatma yükümlülüğü” hususundaki tutumu ve diğer usuli tutumlarının, objektif olarak, ispat külfetinin davacı tarafta olduğu, taraflarca getirilme ilkesinin geçerli olduğu davada, davayı aydınlatmak değil, davacı yanın delil sunma ve iddiasını genişletme vb olanaklarına sahip kılmak mahiyetinde olup, taraflı usuli işlem meydana getirdiğini, bilirkişi raporuna itirazları, yeni bir bilirkişiden rapor alınmsı talepleri hakkında bir karar verilmezken, davacı tarafa dosyaya daha önce sunmadığı, getirtileceği yeri de ifade etmediği pek çok belge getirmesi imkanı sağlandığını, davacı tarafa davadan 1,5 yıl sonra hala delil gösterme, getirme olanağı tanımasının davalı tarafı ne zamana kadar devam edeceği belli olmayacak şekilde, dosyaya eklenecek yeni delilleri çürütme külfeti altında bıraktığını, bunun hukuki belirlilik ve adil yargılanma hakkının ihlali olduğunu,davayı aydınlatma yetkisinin sınırlarının davalı aleyhine sonuç doğuracak şekilde aşıldığını, Hakime göre bir sınırın olmadığını, bu nedenle usul önünde eşit olacaklarına, yargılamanın hukuka uygun yürüyeceğine olan inançlarının zedelendiğini belirtmiştir.
GEREKÇE:
Hakimin reddi HMK’nın 36. ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup, hakimin tarafsızlığından şüpheyi gerektiren önemli bir sebebin bulunması halinde taraflardan birinin hakimi reddedebileceği, hakimin de bizzat çekilebileceği hükme bağlanmıştır.
Yine aynı maddede, davada iki taraftan birine öğüt vermiş ya da yol göstermiş olması, davada iki taraftan birine veya üçüncü kişiye kanunen gerekmediği halde görüşünü açıklamış olması, davada tanık veya bilirkişi olarak dinlenmiş veya hakim ya da hakem sıfatıyla hareket etmiş olması, davanın dördüncü derece de dahil yan soy hısımlarına ait olması, dava esnasında iki taraftan birisi ile davası veya aralarında bir düşmanlık bulunması hallerinde hakimin reddi sebebinin varlığının kabul edileceği düzenlenmiştir.
HMK’nun 36.maddesinde Hakimin red sebepleri örnekleyici olarak belirlenmiştir. Bu kapsamda somut olay özelliklerine göre yorum ve kıyas yoluyla göre çoğaltılabilmeleri mümkündür. Yerleşik yargısal kararlara göre, Hakimin yargılama sırasında verdiği ara kararların hatalı olması, kaldırılması veya bozulması yönündeki iddialar, Hakimin reddi sebeplerinden değildir. Yargılama sırasında verilen ara kararlar yasal düzenlemelere göre, itiraz, istinaf, temyiz yolu ile ileri sürülebilecek hususlardandır.
Somut olayda; dosya kapsamına ve yasalara uygun olarak değerlendirilerek verilen merci kararının, usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına ve özellikle red sebebi olarak ileri sürülen hususların hakimin tarafsızlığından şüphe edilmesini gerektiren neden olarak değerlendirilmeyeceğinin, HMK’nun 36.maddesinde sayılı sebeplerden olmadığının, dosya hakiminin verdiği usul ve esasa ilişkin ara kararların itiraz, istinaf, temyiz kanun yolunda ileri sürülebilecek hususlardan olduğunun, mahkeme hakiminin taraflı davrandığına ilişkin bir delil bulunmadığının anlaşılmasına göre, reddi hakim talebinde bulunan tarafın istinaf kanun yolu başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
Hakimin reddi talebinde bulunanın istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
Dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Alınması gereken harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 43/2. maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 12/06/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.