Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2023/1319 E. 2023/973 K. 30.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
23. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/1319
KARAR NO : 2023/973

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/11/2022
NUMARASI : 2022/934 Esas – 2022/961 Karar
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Rücuen Tazminat)
KARAR TARİHİ : 30/05/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 30/05/2023

İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi ile İzmir 18. Asliye Mahkemesi arasında oluşan görev uyuşmazlığının yargı yeri belirlenmesi yoluyla giderilmesi İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi Tarafından talep edilmekle dosya kapsamı incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Talep merci tayinine ilişkindir.
Davanın açıldığı İzmir 18. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın davalı şirketin kusurundan kaynaklı oluşan ve ödenen hasar giderinin rücuen tazmini talebine ilişkin olup, her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olduğundan görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
Dosyanın gönderildiği İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesince ise davacı sigorta şirketinin dava dışı sigortalısına ödediği tazminatın rücuen tahsilini istediği, davanın sigorta poliçesinden kaynaklanmadığı, bu durumda zarar veren ile zarar gören arasındaki ilişkiye bakılması gerektiği, tacirler arası haksız fiilin söz konusu olmadığı, haksız fiilden kaynaklanan uyuşmazlıkta Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu gerekçesiyle karşı görevsizlik kararı verilmiştir.
TTK’nun 1472. maddesinde düzenlenen halefiyet, yasal, sınırlı ve cüz’î halefiyet niteliğindedir. Bu maddeden doğan halefiyet hakkına istinaden açılan veya açılacak olan dava, esas itibariyle sigortalının, kendisine zarar verene karşı açacağı tazminat davasının, onun halefi sıfatıyla sigortacı tarafından açılmasıdır. TTK’nın 1472. maddesi uyarınca sigortacı, sigorta bedelini ödedikten sonra hukuken sigorta ettiren yerine geçer ve dava, tazmin ettiği bedel nispetinde sigortacıya intikal eder. Bu şekilde sigortalısının haklarına halef olan sigorta şirketinin, ödediği tazminat miktarınca hukuken sigortalı yerine geçerek açtığı rücû davası, aslında bir tazminat davası olup, bu niteliği itibariyle aynı zamanda şahsî nitelikte bir eda davasıdır. Burada sigortacı, sigorta ettiren yerine geçtiği için şahsî ve rücûen ödediği bedelle sınırlı olduğundan dolayı da cüz’î haleftir. Sigortacının, sigortalıya ödediği tazminat oranında sigortalının yerine geçeceği ve onun kanunî halefi olacağı, ilke olarak 31.03.1954 gün ve 1953/18 E., 1954/11 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da belirtilmiştir. 17.01.1972 tarih ve 1970/2 E. 1972/1 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da sigortacının, zarara sebebiyet veren aleyhinde açtığı rücû davasının, kanundan doğan halefiyete dayandığı ve halef olanın, halefiyet yolu ile nasıl bir hak iktisap etmiş ise o hakka sahip olacağı vurgulanmış; velhasıl sigorta ettirenin ne hakkı varsa bunların, şartları gerçekleşince sigortacıya geçeceği; sigortacının, sigorta ettirenin bütün def’ilerini üçüncü şahsa karşı ileri sürebileceği ve Türk Borçlar Kanununun 49 ve devamı maddelerine de dayanabileceği; tabiatıyla sigorta ettirenin olayda dava hakkı yoksa, sigortacıya da bu yönde bir hakkın intikal etmeyeceği açıklanmıştır.
Somut olayda uyuşmazlık 6102 sayılı TTK’nın 1472. maddesi uyarınca sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen tazminatın davalıdan rücuan tahsili isteminden kaynaklanmaktadır. Sigortalıya ait hasarlanan aracın ruhsat bilgilerinde hususi olduğunun yazılı bulunduğu, yine sigorta poliçesinde sigortalanan aracın hususi olduğunun belirtildiği, sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin haksız fiil hükümlerine tabi olduğu anlaşılmakla davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerekir.
Açıklanan nedenlerle İzmir 18. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin yargı yeri olarak belirlenmesine karar vermek gerekmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 21 ve 22. maddeleri gereğince İzmir 18. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE,
Dosyanın yargı yeri belirlenmesini talep eden mahkemesine iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-c maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 30/05/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.