Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2022/4269 E. 2023/143 K. 20.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
23. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/4269
KARAR NO : 2023/143

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : AYDIN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/12/2022
NUMARASI : 2022/505 Esas – 2022/699 Karar
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 20/01/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 20/01/2023

Aydın Asliye Ticaret Mahkemesi ile Didim 1. Asliye Hukuk Mahkemesi arasında oluşan görev uyuşmazlığının yargı yeri belirlenmesi yoluyla giderilmesi AYDIN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ tarafından talep edilmekle dosya kapsamı incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Talep, Merci Tayinine ilişkindir.
Davanın açıldığı Didim 1. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın bonodan kaynaklı itirazın iptali istemine ilişkin olup, ticari nitelikteki davanın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
Dosyanın gönderildiği Aydın Asliye Ticaret Mahkemesi ise davanın, keşidecinin lehdar aleyhine açmış olduğu sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı bir dava olduğu, davacı keşidecinin davalının teslim edeceği mallar karşılığından davalı lehine 3 adet senet düzenleyip verdiğini, senet bedellerinin ödendiğini ancak davalının mal tesliminde bulunmadığını iddia ettiği, davacının davalı ile aralarındaki temel ilişkiye dayandığı, davacı tacir olmadığından taraflar arasındaki ilişkinin nispi anlamda ticari nitelikte olmadığı,gerekçesiyle karşı görevsizlik kararı vermiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesinde mutlak ticari davalar:
(1) Her iki tarafında ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları (Ek ibare: 26/06/2012-6335 S.K./1. m.) ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;
a) Bu Kanunda,
b) Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969. maddelerinde,
c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580. maddelerinde,
d) Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta,
e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde,
f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde, öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava (Ek ibare: 26/06/2012 – 6335 s. K. 1. m.) ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır] şeklinde düzenlenmiştir.
Bunun yanında, TTK’nın 21. maddesi gereğince her iki tarafın tacir olması ve tarafların ticari işletmesi ile ilgili olan davalar, taraflardan birinin ticari işletmesiyle ilgili olması kaydıyla Borçlar Kanununun havale hakkındaki 457 – 462 ve vedia hakkındaki 463 – 482. maddelerinde düzenlenen hususlardan doğan nispî nitelikteki ticari davalar yönünden de ticaret mahkemesi görevlidir.
Türk Ticaret Kanununun 4. maddesinde, bu Kanundan doğan hukuk “davalarının” ticari dava sayıldığı, aynı Kanunun 5. maddesinin ikinci fıkrasında, bir yerde ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu kanunun 4. maddesi hükmünce ticari sayılan “davalara”, ticaret mahkemesinde bakılacağı hususları düzenlenmiştir.
Türk Ticaret Kanununun 3. maddesi ise “Bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir.” hükmünü içermektedir.
Somut olayda, davacı, satış sözleşmesi uyarınca satış bedelini ödediğini, ancak davalının malları teslim etmediğini ileri sürüp, ödediği paranın iadesi için icra takibi yapmıştır. Taraflar arasında uyuşmazlık kambiyo senetlerinden kaynaklanmayıp temel ilişki sözleşme ilişkisidir. Uyuşmazlık konusu TTK’da düzenlenmediği gibi, davacı da tacir değildir. Mutlak veya nisbi ticari niteliğinde olmayan uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir.
Açıklanan nedenlerle, Didim 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin yargı yargı yeri olarak belirlenmesine karar vermek gerekmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 21 ve 22. maddeleri gereğince Didim 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE,
Dosyanın yargı yeri belirlenmesini talep eden mahkemesine iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-c maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 20/01/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.