Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2022/4188 E. 2023/369 K. 17.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
23. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/4188
KARAR NO : 2023/369

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/09/2022
NUMARASI : 2022/217 D.İş
DAVANIN KONUSU : Reddi Hakim/Hakimin Çekinmesi İncelemesi
KARAR TARİHİ : 17/02/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 17/02/2023
İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26/09/2022 tarihli, 2022/217 D.İş sayılı kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olup, dosya heyetçe incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:
İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/765 esas sayılı dosyasının devam eden yargılaması sırasında, davacılar/karşı davalılar vekilinin (dosyasında fiziken görülemeyen ancak Uyapta kayıtlı bulunan) 09.06.2022 tarihli dilekçesi ile 09.06.2022 tarihli duruşmada mahkeme hakiminin usule aykırı işlemler yaptığını, kendilerinin beyan ve itirazlarını tutanağa geçirmediğini veya eksik geçirdiğini, davalı vekillerine ise müsamahalı davrandığını, duruşma sonunda ise daha önce kesin süre verilmiş olmasına ve davalı tarafça kesin sürede yerine getirilmemiş olmasına rağmen iki numaralı ara kararı ile aynı hususta
davalı tarafa yeniden süre verildiğini, bununla müvekkillerinin kazanılmış hakkını ihlal ettiğini belirterek, söz konusu duruşma tutanağına itirazla duruşmada verilen iki nolu ara kararından dönülmesini talep ettiği, bilahare (dosyasında fiziken görülemeyen ancak Uyapta kayıtlı bulunan) 12.09.2022 tarihli dilekçesi ile de daha önce yaptıkları itirazın mahkeme hakimi tarafından derkenarla rededdildiğini belirterek, önceki beyan ve ara kararından dönülmesi taleplerini tekrar ettiği anlaşılmıştır.
Mahkeme Hakimince, 2021/765 E. sayılı dosyada, 22.09.2022 tarihli mütalaa yazısı ile “iş bu asıl davanın açılış tarihinin 14.11.2005 olduğunu, karşı davanın açılış tarihinin 30.11.2005, birleşen davanın açılış tarihinin ise 01.04.2013 olduğunu, yargılama neticesinde verilen kararın son olarak Yargıtay 15.Hukuk Dairesinin 24.06.2021 tarihli ilamı ile bozulması üzerine dosyanın mahkemeye geldiğini, tarafınca davaya 27.10.2021 tarihinde tensibinin hazırlanması suretiyle dahil olunduğunu, 17.02.2022 ve 09.06.2022 tarihli celselerde davanın geçirdiği safahat dikkate alınarak davanın aydınlatılması için gereken hususlar taraf vekillerine sorularak beyanlarının detaylı olarak duruşma zaptına yazdırıldığını, ancak davacı –karşı davalı vekili Av…. tarafından sunulan 09.06.2022 ve 12/09/2022 tarihli dilekçelerde kendisi hakkında ısrarla haksız ve gerçeğe aykırı ithamlarda bulunulduğunu, bu şartlar altında mahkeme hakimi olarak davaya devam edilebilmesinin mümkün olmadığı gerekçeleriyle, HMK’nın 39.maddesine göre çekilme kararı verilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNCE VERİLEN KARAR:
Mahkeme Hakiminin çekilme kararı üzerine dosyanın gönderildiği Mahkemece, çekilme talebi ve davacılar vekilinin beyan dilekçesi ile dava dosyasının incelemesinde; davacı – karşı davalı vekili tarafından dosyaya sunulan 09/06/2022 ve 12/09/2022 tarihli dilekçe içeriklerinde dava dosyasında müstemir yetkili hakimin tarafsızlığı konusunda çok ciddi ithamlarda bulunulduğu, hakimin tarafsızlığına ilişkin iddiaların birden fazla surette, hakimin kişisel durumuna atıfta bulunarak yargılamada artık tarafsız kalmayacağı zannını uyandırır şekilde ibarelerin olduğu, bu iddiaların dosyada yargılama yapan hakimin taktir yetkisine müdahale niteliğinde olduğu, herhangi bir şekilde, karşı taraf ile ilgili zan oluşturacak şekilde dahi olsa davrandığı iddiasının ispatına yarar bir delil yok iken bu ifadelerin defaten yazılmasının yargılamaya bir katkısı olmayacağı, hakimin HMK mad. 36 uyarınca çekilme yönünden kanaat uyanmasına neden olabileceği, bu hali ile çekilme isteminin uygun olduğu gerekçesiyle Hakim …(…)’in çekilme beyanının HMK md. 36/1-d hükmü uyarınca KABULÜNE, karar verilmiştir.
Karara karşı davalı-karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı-karşı davacı vekili istinaf dilekçesinde; mahkemece, yetkili hakimin çekilme talebinin HMK’nun 36/1-d bendi uyarınca kabulüne karar verildiğini, ancak yetkili hakim ile taraflardan biri arasında düşmanlık bulunmasının söz konusu olmadığını, davacı/ karşı davalı tarafın yargılamayı sürüncemede bırakmak amacıyla kötüniyetli olarak haksız ve mesnetsiz iddialarda bulunduğunu, bu sebeple her ne kadar mezkur değişik iş kararı ile yetkili hakimin çekilme beyanının kabulüne karar verilse de kabul kararına ilişkin gerekçenin sözde bir gerekçe olup hukuka aykırı olduğunu, davacı/karşı davalı vekili tarafından sunulan 12.09.2022 tarihli beyan dilekçesindeki iddiaların haksız ve dayanaksız olup, davacı/ karşı davalı tarafça dosyanın sürüncemede bırakılması amacıyla kötüniyetli olarak ileri sürülen iddialar olduğunu, davacı/ karşı davalı tarafça dürüstlük kuralına aykırı davranılarak hakim değişikliği yapılması amacıyla ileri sürülen iddialar gerekçe gösterilerek hakimin çekilme isteminin kabul edilmesine karar verilmesinin hakkaniyete aykırı olduğunu, hakimin taraflı olduğunu gösterir herhangi bir somut bilgi, belge, delil bulunmadığını, duruşma sırasında beyanlarının telefondaki notlardan okunması neticesinde hakimin taraflı olduğunu iddia etmenin gülünç olduğunu belirterek, istinaf isteminde bulunmuştur.
GEREKÇE:
Uyuşmazlık,hakimin çekilmesine ilişkindir.
HMK’nun 36. Maddesinde ” (1) Hâkimin tarafsızlığından şüpheyi gerektiren önemli bir sebebin bulunması hâlinde, taraflardan biri hâkimi reddedebileceği gibi hâkim de bizzat çekilebilir.
Özellikle aşağıdaki hâllerde, hâkimin reddi sebebinin varlığı kabul edilir:
a) Davada, iki taraftan birine öğüt vermiş ya da yol göstermiş olması.
b) Davada, iki taraftan birine veya üçüncü kişiye kanunen gerekmediği hâlde görüşünü
açıklamış olması.
c) Davada, tanık veya bilirkişi olarak dinlenmiş veya hâkim ya da hakem sıfatıyla
hareket etmiş olması; uyuşmazlıkta arabuluculuk veya uzlaştırmacılık yapmış bulunması.
ç) Davanın, dördüncü derece de dâhil yansoy hısımlarına ait olması.
d) Dava esnasında, iki taraftan birisi ile davası veya aralarında bir düşmanlık bulunması.” düzenlemesi yapılmıştır.
Yukarıda belirtilen red sebepleri sınırlı olmayıp, HMK 36.maddesinde belirtilmeyen ancak hakimin tarafsızlığından şüpheyi gerektiren başka sebeplerin de hakimin reddini gerektireceği açıktır.
HMK’nun 39. Maddesinde ise “Hâkim, taraflardan birinin ret talebi üzerine veya kendiliğinden çekilme yönünde görüş bildirirse, ret talebini incelemeye yetkili merci, bu çekilmenin kanuna uygun olup olmadığına karar verir.” düzenlemesi vardır.
Somut olayda, davaya bakan hakimce HMK’nun 39.maddesi uyarınca çekilme kararı verildiği anlaşılmaktadır.Mahkemece, hakimin çekilme talebi HMK.nın 36/1-d maddesi uyarınca uygun görülmüş ise de; Davacı-karşı davalı tarafın 09.06.2022 ve 12.09.2022 tarihli dilekçelerinde belirtilen hususlar HMK’nun 36. maddesinde düzenlenen red sebepleri kapsamında değildir.Anılı dilekçelerdeki beyanların içeriğine göre HMK’nun 36/1-d maddesi uyarınca, dilekçeleri veren taraf ile çekilen Hakim arasında düşmanlık oluştuğunun/oluşacağının kabulü de mümkün değildir. Kaldı ki çekilen Hakimin mütaalasında böyle bir çekilme sebebi de yazılı değildir.
Açıklanan nedenlerle, davalı-karşı davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun kabulü ile Mahkemece verilen kararın kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılması gerekmediğinden, yerine, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
Davalı-karşı davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun KABULÜNE,
İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26.09.2022 tarih ve 2022/217 D.iş sayılı kararın HMK 353/b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA;
Yerine,
“İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/765 Esas sayılı dosyasında Hakim …’in (…) 22.09.2022 tarihli çekilme istemi yerinde olmadığından REDDİNE,
” ŞEKLİNDE HÜKÜM KURULMASINA,
İstinaf karar harcının isteği halinde yatırana iadesine,
İstinaf gider fazlalığı bulunması halinde yatırana iadesine,
Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 43/2. maddesi uyarınca kesin olmak üzere 17/02/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.