Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2022/4125 E. 2023/12 K. 02.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
23. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/4125
KARAR NO : 2023/12

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/06/2022
NUMARASI : 2021/875 Esas 2022/643 Karar
DAVANIN KONUSU : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak)
KARAR TARİHİ : 02/01/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 03/01/2023
Talep eden, davacıya ait 20.8.2022 havale tarihli istinaf kanun yolu başvurusu ve dosya kapsamı incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı, 1984 yılından beri … ismiyle faaliyet gösterdiğini, şirketin kurumsal yapısı ve fazlaca çalışanı olması sebebiyle sürekli olarak araç kiralama ihtiyacı doğduğunu, davalı şirket ile arasında imzalanan sözleşme uyarınca davalı tarafça, bir çok araç kiralandığını, araç kiralama şirketlerinin kendilerini garantiye alma amacıyla sözleşme hükümleri arasında dbs (doğrudan borçlandırma sistemi)ni kullanma şartı koşulması uygulamada bir çok müşterinin mağduriyetine sebebiyet verdiğini, davalı ile şirket arasında imzalanan sözleşme uyarınca davalı tarafça, şirkete bir çok araç kiralandığını, araç kiralama şirketlerinin kendilerini garantiye alma amacıyla sözleşme hükümleri arasında DBS (doğrudan borçlandırma sistemi)ni kullanma şartı koşulması uygulamada bir çok müşterinin mağduriyetine sebebiyet verdiğini, Doğrudan Borçlandırma Sisteminin yaygın bayi ve satış teşkilatına sahip firmaların, mal ve hizmet satışı gerçekleştirdikleri müşterilerden olan alacaklarının, müşteri lehine tahsis edilen kredi limiti kadar garanti kapsamına alınması ve otomatik olarak müşteri hesaplarından ana firma hesabına transfer edilmesini sağlayan otomatik tahsilat sistemi olduğunu, davalı şirket tarafından kiralanan “… marka … model … plakalı aracın” kazaya karışması sebebiyle, zarar bedeline ilişkin … firması tarafından kesilen 77.000-TL’lik faturanın iade edilmesine rağmen işbu bedel haksız yere şirket hesabından dbs (doğrudan borçlandırma sistemi)’ vasıtasıyla çekildiğini, bu nedenle; davalı taraf, çekilen tutar oranında sebepsiz zenginleştiğinden bahse konu paranın sistemden alındığı tarihten itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte iadesini talep ettiklerini, firma hesabından davalı şirketçe DBS üzerinden doğrudan para çekilmesinin hukuka aykırı olduğunu, TBK 77 uyarınca, haklı bir sebep olmaksızın bir başkasının malvarlığından veya emeğinden zenginleşen bu zenginleşmeyi geri vermekle yükümlü olduğunu, bu itibarla; sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca davalı tarafın haksız yere şirket hesabından çekmiş olduğu bedelin ticari avans faiziyle birlikte iadesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, araç kiralama markaları olan … ve … markalarının Türkiye’deki temsilcisi olduğunu, bu markanın iştigal ettiği ticari faaliyet alanının ise araç kiralama işleri olduğunu, davacı şirket ile aralarında 21.09.2016 tarihli uzun süreli araç kiralama sözleşmesi akdedildiğini ve bu sözleşmeye ek olarak yapılan protokollerle, davalı şirkete araçlar kiralanarak teslim edildiğini ve anlaşıldığı kadarı ile halen de teslim edilmeye devam edildiğini, 27.06.2021 tarihinde meydana gelen trafik kazasında, taraflar arasındaki araç kiralama ilişkisi çerçevesinde davacı şirkete kiralanan ve teslim edilen … plakalı aracın hasarlandığını, dava konusu uyuşmazlığa konu hasardan kaynaklanan alacağın bu aracın hasarlanmasından kaynaklandığını, dava konusu aracın tek taraflı kaza ile önemli bir şekilde hasarlandığı ve tamiri ekonomik görülmediğinden şirket tarafından hasarlı hali ile 151.000,00.-TL. bedelle satıldığını, aracın hasarsız değeri göz önüne alınarak fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak bakiye zarar bedeli olan 77.000,00.-TL’nin davacı şirkete fatura edildiğini, bu yapılanlarda hiçbir hukuka aykırılık bulunmadığını, sonuç olarak, davacı tarafın da meydana gelen hasar nedeni ile oluşan şirket zararının ve bu zarar nedeni ile sorumluluğunun bulunduğunun farkında olduğunu, sadece DBS sistemi ile bedelin kolayca tahsil edilebilir olmasını kabul edemediklerini, ayrıca davacı tarafın 77.000,00.-TL. bedelin haksız alındığını iddia ederken fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak sadece 15.000,00.-TL.’lik kısmının iadesini istemesinin de, davacının davasındaki tereddünün açık bir göstergesi olduğunu, belki de borcunun 77.000,00.-TL. değil de daha düşük olduğunu düşündüklerini, ancak yukarıda da belirtildiği üzere hasar bedelinde ve bu hasar bedeli üzerinden davacıdan yapılan tahsilatta hukuka aykırı hiçbir yön bulunmadığını belirterek, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davacıya tahmiline karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece,davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı istinaf dilekçesinde; firma hesabından davalı şirketçe DBS üzerinden doğrudan para çekilmesinin hukuka aykırı olduğunu, TBK’nun 77. maddesi uyarınca, haklı bir sebep olmaksızın bir başkasının malvarlığından veya emeğinden zenginleşen bu zenginleşmeyi geri vermekle yükümlü olduğu gerekçesiyle mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
HMK’ nun 4. Maddesi;
“(1) Sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın;
a) Kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları,
b) Taşınır ve taşınmaz mal veya hakkın paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine ilişkin davaları,
c) Taşınır ve taşınmaz mallarda, sadece zilyetliğin korunmasına yönelik olan davaları,
ç) Bu Kanun ile diğer kanunların, sulh hukuk mahkemesi veya sulh hukuk hâkimini görevlendirdiği davaları, görürler.” şeklinde düzenlenmiştir.
Somut olayda; Davacı, uzun süreli araç kira sözleşmesi uyarınca kiracı, davalı da kiraya verendir. Uyuşmazlık kiralananın değer kaybına ilişkin olup kira ilişkisinden kaynaklanır. Görev kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında re’sen nazara alınır. Mahkemece İzmir Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesi’ ne görevsizlik kararı verilmesi gerektiği düşünülmeden esasına girilmesi doğru görülmemiştir. (Yargıtay 17. HD 2015/11655 E. 2016/1222 K.)
Açıklanan nedenlerle, davacının istinaf başvurusu üzerine HMK’ nun 355. Maddesi uyarınca re’sen yapılan inceleme sonucunda mahkemece verilen kararın kaldırılmasına, yerine, görevsizliğe ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
Davacının istinaf başvurusu üzerine HMK’ nun 355. Maddesi uyarınca re’sen yapılan inceleme sonucunda İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 21/06/2022 tarih 2021/875 Esas 2022/643 Karar sayılı mahkeme kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/a-3 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
Yerine,
“Davacının dava dilekçesinin 6100 sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca dava şartı yokluğundan usulden reddine,
Görevli mahkemenin İzmir Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesi olması nedeniyle mahkemenin görevsizliğine,
HMK m. 331/2 hükmü gözetilerek; dosyanın görevli İzmir Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesi halinde, yargılama harç ve giderleri hususunda görevli mahkemece karar verilmesine; aksi durumda talep üzerine mahkemesince dosyanın ele alınarak yargılama giderleri hususunda bir karar verilmesine,
6100 sayılı yasanın 20.maddesi gereğince taraflardan birinin kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkemesine başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmemesi halinde, mahkemesince davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
Taraflarca yatırılan gider avansının karar kesinleştiğinde iadesine” ŞEKLİNDE HÜKÜM KURULMASINA,
İstinaf karar harcının isteği halinde yatırana iadesine,
İstinaf gider fazlalığının bulunması halinde yatırana iadesine,
Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’ nun 362/1-c maddesi uyarınca temyiz kanun yolu kapalı olmak üzere 2.1.2023 günü oybirliği ile karar verildi.