Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
22. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2022/462
KARAR NO : 2022/557
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MUĞLA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/1584
KARAR NO : 2021/1232
DAVA TARİHİ : 23.12.2020
KARAR TARİHİ : 14.12.2021
DAVANIN KONUSU : Şahsi Hakka Dayalı El Atmanın Önlenmesi
KARAR TARİHİ : 18.03.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 18.03.2022
Muğla Asliye Ticaret Mahkemesinin 14.12.2021 tarih ve 2021/1584 Esas, 2021/1232 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, raportör üye tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:
Davacı vekili, müvekkilinin … Büyükşehir Belediyesi’ne ait bir şirket olduğunu, … İskelesi ve … ‘nin işletmesinin … Büyükşehir Belediyesi tarafından müvekkili şirkete devredildiğini, davalı şirketin teknelerine ait bakım ve onarım faaliyetlerini gerçekleştirdiği 21,00 m2’lik bir konteyneri müvekkilinin izni olmadan bu alana yerleştirildiğini, ihtara rağmen konteynerin kaldırılmadığını ileri sürerek, konteynerin kaldırılarak el atmanın önlenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili, asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğunu, arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediğini, davacı tarafın aktif husumet ehliyetinin bulunmadığını, esas yönünden de davanın yerinde olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Fethiye 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 24.09.2021 tarihli, 2020/491 Esas ve 2021/470 Karar sayılı kararı ile dosyanın görevli ve yetkili Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiştir.
Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14.12.2021 tarihli, 2021/1584 Esas ve 2021/1232 Karar sayılı kararı ile mahkemelerinin faaliyete geçtiği 01.09.2021 tarihinden önce açılan dava bakımından mahkemelerinin görevli olmadığı gerekçesiyle, göreve ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddine ve mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi yargı çevresinin Muğla ilinin mülki sınırları olarak belirlenmiş olması sebebiyle görevsizlik kararının yerinde olmadığını istinaf nedenleri olarak ileri sürmüştür.
GEREKÇE:
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek inceleme yapılmıştır.
Dava, şahsi hakka dayalı el atmanın önlenmesi istemine ilişkindir.
Dava, tacir olan her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğması nedeniyle 6102 sayılı TTK’nın 4. maddesi gereğince nispi ticari dava niteliği taşımaktadır. Uyuşmazlığın çözümünde Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu hususunda kuşku bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık, özel kanunlarına göre kurulmuş olan ihtisas mahkemelerinin yargı alanlarının yeniden belirlenmesi ile ihtisas mahkemesi kurulmayan yerlerde bu mahkemelerin görev alanına giren iş ve davalara hangi mahkemenin bakması gerektiği hususlarında HSK’nın 07.07.2021 tarihli ve 608 sayılı kararında dava tarihi itibariyle görevli olan mahkemenin davaya bakmaya devam edeceğine dair bir belirleme bulunmadığı ve eldeki davada görevli mahkemenin gönderme kararını veren Fethiye 2. Asliye Hukuk Mahkemesi (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) mi, yoksa, 01.09.2021 tarihinde faaliyete geçen Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi mi olduğu noktasında toplanmaktadır.
Hâkimler ve Savcılar Kurulu’nun 07.07.2021 tarihli ve 608 sayılı kararında; kurulmasına karar verilen Asliye Ticaret Mahkemeleri’ nin yargı çevrelerinin kuruldukları illerin “mülki sınırlarını” kapsayacak şekilde belirlenmesine ve kararın 01.09.2021 tarihinden itibaren uygulanmasına karar verilmiş olup, halihazırda açılmış davaların il merkezlerinde yeni kurulan Asliye Ticaret Mahkemelerine devredileceğine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir.
O hâlde, yeni bir mahkemenin faaliyete geçirildiği tarihten önce derdest bulunan davaların, istek üzerine veya doğrudan doğruya görevsizlik ya da gönderme kararı ile yeni kurulan mahkemeye gönderilmesine olanak bulunmamaktadır.
Somut olayda, dava tarihi 23.12.2020 olup, davanın 01.09.2021 tarihinden önce açıldığı, yukarıda da ifade edildiği üzere, taraflar arasındaki uyuşmazlığı yargılayacak ve çözecek olan mahkeme, uyuşmazlığın doğmasından önce kanunen belli olan Fethiye 2. Asliye Hukuk Mahkemesi (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) olup, dava tarihinden sonra kurulan ve faaliyete geçirilen Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevli kılınması olanaklı değildir. (Aynı yönde Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 04.04.2019 tarihli 2017/11-10 esas – 2019/401 karar sayılı ve Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 17.05.2011 tarihli 2009/13600 esas – 2011/6019 karar sayılı ilamları).
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı yönünden alınması gereken istinaf karar harcı olan 80,70 TL peşin olarak alındığından, başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 359/4. maddesi gereğince, temyizi kabil olmayan kararın ilk derece mahkemesi tarafından resen tebliğe çıkarılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-c maddesi gereğince kesin olmak üzere 18.03.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.