Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2021/765 E. 2021/793 K. 23.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
22. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2021/765
KARAR NO : 2021/793
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/563
ARA KARAR TARİHİ : 11.02.2021
TALEBİN KONUSU : İhtiyati Tedbir Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesine
Dayalı Tapu İptal ve Tescil
KARAR TARİHİ : 23.06./2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 24.06.2021
İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11.02.2021 tarih ve 2019/563 Esas sayılı ara kararın Dairemizce incelenmesi ihtiyati tedbir isteyen (davalı-karşı davacı) vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, raportör başkan ….. tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :
İhtiyati tedbir talep eden davalı-karşı davacı ….. vekili; müvekkilinin ….. ili, ….. ilçesi, …… Mahallesinde bulunan ….. Ada ….. parsel sayılı arsanın sahibi olduğunu, taraflar arasında İzmir …… Noterliğinin 12.07.2017 tarihli ve 04702 yevmiye nolu Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi düzenlendiğini, yüklenicinin arsa sahibine ait olacak bağımsız bölümleri yapıp teslim etmesinin yeterli olmayıp tüm binayı ortak kullanım alanları ile birlikte bir bütünlük taşır biçimde tamamlaması sözleşmede yer alan yükümlülüklerini yerine getirmesi ve binayı tümüyle yaşanabilir hale getirmesi gerektiğini, davacının yapıyı sözleşmeye, fen kurallarına ve amacına uygun olarak imal etmediğini, yükümlülüklerini tam olarak yerine getirmediğini, maddi ve hukuki ayıplarla yüklü bir inşaat teslim ettiğini, müvekkili şirketin yazılı ve sözlü bütün uyarılarına rağmen ayıpları gidermediğini, bu nedenle müvekkiline karşı yöneltebileceği alacak hakkından veya mülkiyet hakkının varlığından söz edilemeyeceğini, sözleşme tam olarak ifa edilmediği için yüklenici şirkete intikal ettirilen pay kayıtlarının tescilinin yüklenici şirkete ayni haklar sağladığından söz edilemeyeceğini ileri sürerek, davacının yükümlülüklerini sözleşme ve yasa hükümleri ile fen ve sanat kurallarına uygun şekilde yerine getirmemesinden doğan zararın belirlenmesi ve davacıya müvekkili şirket tarafından kayden temlik olunan tapu kayıtlarının zararı karşılayacak bedele denk gelecek kadarının iptali ile müvekkili şirket adına tesciline karar verilmesi talepli karşı davada, dava konusu taşınmazdaki zeminde …., …., ….. olarak kayıtlı üç adet villa ile ….. Bloktaki …., …., …. ve ….. numaralı bağımsız bölümlerin devrinin önlenmesini sağlamak üzere teminatlı veya teminatsız ihtiyati tedbir kararı verilmesi isteğinde bulunmuştur.
Mahkemece 05.11.2020 tarihli ara karar ile; ihtiyati tedbir talebine konu taşınmazların davacı-karşı davalı ….. adına kayıtlı olduğu ve bu taşınmazların karşı davada dava konusu edildiği, HMK 389 vd. maddelerindeki ihtiyati tedbir kararı verilmesine ilişkin yasal koşulların oluştuğu gerekçesiyle, davalı-karşı davacının ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile, ….. İli, ….. İlçesi, ….. Mahallesi, ….. Ada ….. Parsel, …. Blok ….., ….. Blok ….., ….. Blok ….., ….. Blok ….., …. Blok …. bağımsız bölüm nolu taşınmazların 3. kişilere devri ve temlikinin önlenmesine yönelik olarak ihtiyati tedbir konulmasına, taşınmazların rayiç değeri olarak bildirilen toplam 684.604,43 TL üzerinden %10 oranında belirlenen 68.406,00 TL nakit yada kesin ve süresiz banka teminat mektubunun ibrazı halinde karar gereğinin yerine getirilmesi için ilgili tapu müdürlüğüne yazı yazılmasına karar verilmiştir.
Davacı-karşı davalı ….. vekili, mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararının usul ve yasaya uygun olmadığını savunarak, tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Mahkemece duruşma açılmak suretiyle gerekçeli olarak verilen 19.11.2020 tarihli ara karar ile; mahkemece verilen 05.11.2020 tarihli tedbir kararının usul ve yasaya uygun olup kararın kaldırılmasını veya değiştirilmesini gerektirir bir durumun söz konusu olmadığı gerekçesiyle, ihtiyati tedbirin kaldırılmasına ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı ihtiyati tedbire itiraz eden davacı-karşı davalı ….. vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemizin 09.02.2021 tarihli, 2021/97 Esas ve 2021/115 Karar sayılı kararı ile ihtiyati tedbire itiraz eden davacı-karşı davalı ….. vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemenin 11.02.2021 tarihli ara kararı ile; davalı – karşı davacı tarafça HMK 125/a maddesi doğrultusunda Mahkememize herhangi bir beyan dilekçesi sunulmadığı, söz konusu taşınmazların ihtiyati tedbire itiraz eden üçüncü kişi adına kayıtlı olduğu, …..’un dosyada taraf sıfatına haiz olmadığı, davalı – karşı davacı tarafından açıkça HMK’nun 125/a maddesi gereğince söz konusu edilen taşınmazlar yönünden taşınmazları devreden davacı- karşı davalı …..’ne yönelik davadan vazgeçilerek dava konusu taşınmazları devralmış olan kişiye karşı davaya devam edileceğinin beyan edilmesinin gerektiği, söz konusu nitelikte bir beyan dilekçesi sunulmadığı gerekçesiyle, dosyada taraf sıfatı olmayan üçüncü kişi adına kayıtlı taşınmazlar üzerine konulan ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar verilmiştir.
Karara karşı ihtiyati tedbir talep eden davalı-karşı davacı ….. vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davalı-karşı davacı ….. vekili, İzmir 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2019/198 D. İş dosyasından yapılan keşif sonrası hazırlanan bilirkişi raporuna göre yüklenici olan davacı/karşı davalı tarafından toplamda 480.905,00 TL eksik ve hatalı imalat yapıldığının tespit edildiğini, itiraz eden 3. kişi vekili tarafından verilen 23.11.2020 tarihli dilekçe ile müvekkili adına kayıtlı ….. Ada ….. Parsel ….. Blok …., ….. Blok ….. ve …. Blok ….. bağımsız bölüm nolu taşınmazlar üzerindeki ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep edilmiş olmasına rağmen, mahkemenin ….. Blok ….., ….. Blok ….., ….. Blok ….., ….. Blok ….., …. Blok …. bağımsız bölüm nolu taşınmazların tamamı üzerindeki ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar verdiğini, ….. Blok ….., ….. Blok ….. bağımsız bölüm nolu taşınmazlar üzerindeki ihtiyati tedbirin kaldırılması gerekçesinin ara kararda yer almadığını, 20.11.2021 tarihli duruşmada davacı/karşı davalının kaldırılması talebinin reddedildiğini, ihtiyati tedbirin teminatsız olarak kaldırılmış olmasının doğru olmadığını, müvekkili şirketin savunmasız bırakıldığını, taşınmazlar üzerine ihtiyati tedbir konulmaması halinde iyi niyetli 3. kişilere satılması riski bulunduğunu, ihtiyati tedbir kararının kaldırılabilmesi için HMK 396/1’de belirtilen durum ve koşulların değiştiğinin sabit olması koşulunun bulunmadığını, ortada …..’un hakkını ihlal eden bir durum bulunmadığını, olayların akışı göz önüne alındığında ortada bir mal kaçırma amacı ve kötü niyet söz konusu olduğunu, davaya dahil edilmesini talep etmelerine rağmen …..’un davalı olarak davaya dahil edilmediğini istinaf nedenleri olarak ileri sürmüştür.
GEREKÇE :
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek inceleme yapılmıştır.
Talep, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine davalı tapu iptal ve tescil davasında ihtiyati tedbirin kaldırılması istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar verilmiştir.
İhtiyati tedbir; 6100 Sayılı HMK’nın 389 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Davanın açılmasıyla hüküm arasında geçen zaman içinde müddeabihin çeşitli şekillerde istenmeyen değişikliklere maruz kalması veya maruz bırakılması mümkündür. Bu değişiklikler sonucu davanın sonunda elde edilecek hükmün icrası, mümkün olmayabilir veya çok güçleşebilir. İşte ortaya çıkan bu tehlikeyi bertaraf etmek amacıyla ihtiyati tedbir kurumu kabul edilmiştir.
HMK’nın “İstinaf yoluna başvurulabilen kararlar” başlığını taşıyan 341/(1) maddesi; “İlk derece mahkemesinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir.” hükmünü içermektedir.
Yine, HMK’nın 396/(1) maddesinde ”Durum ve koşulların değiştiği sabit olursa, talep üzerine ihtiyati tedbirin değitirilmesine veya kaldırılmasına teminat aranmaksızın karar verilebilir.” düzenlemesini,
Aynı maddenin 2. fıkrası ise, “İtiraza ilişkin 394 üncü maddenin üçüncü ve dördüncü fıkrası, kıyas yoluyla uygulanır.” düzenlemesini içermektedir.
Açıklanan yasal düzenlemeler, ihtiyati tedbir kararı verilmiş olmasına rağmen durum ve koşulların değişmesi nedeniyle ihtiyati tedbirin kaldırılması ve değiştirilmesi hallerine özgüdür. HMK’nın 396. maddesinin 2. fıkrası, HMK’nın 394. maddesinin 3. ve 4. fıkrasına atıf yapmakta olup, atıf yapılan fıkralara göre, HMK’nın 396. madde gereğince verilen kararlara karşı kararı veren mahkemede itiraz yoluna başvurulabilecektir. HMK’nın 396/2. fıkrası ile, kanun yolunu düzenleyen 394. maddenin 5. fıkrasına atıf yapılmadığından, durum ve koşulların değişmesi halinde mahkemece verilen ihtiyati tedbirin değiştirilmesine veya kaldırılmasına ilişkin kararlara ve yine mahkemece verilen ihtiyati tedbirin değiştirilmesi veya kaldırılmasına ilişkin taleplerin reddine ilişkin ara kararlarına karşı itiraz yolunun açık olduğu, bu kararlara karşı istinaf kanun yoluna başvurulamayacağı anlaşılmaktadır.
Somut olaya gelince; mahkemece 05.11.2020 tarihli ara karar ile ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmiş, duruşma açılmak suretiyle gerekçeli olarak verilen 19.11.2020 tarihli ara karar ile ihtiyati tedbirin kaldırılmasına ilişkin talebin reddine karar verilmiş, bu kararın istinaf edilmesi üzerine Dairemizin 09.02.2021 tarihli, 2021/97 Esas ve 2021/115 Karar sayılı kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Sonrasında ihtiyati tedbir kararının durum ve koşulların değişmesi gerekçesiyle 11.02.2021 tarihli ara karar ile ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar verilmiştir. İstinaf istemine konu bu karara karşı istinaf yolu kapalı olduğundan, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler gereğince davalı-karşı davacı vekili tarafından dosyaya sunulan istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341/1, 396/1-2 ve 394/3-4 maddeleri gereğince reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11.02.2021 tarih ve 2019/563 Esas sayılı ara kararına karşı davalı-karşı davacı ….. vekili tarafından dosyaya sunulan istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341/1, 396/1-2 ve 394/3-4 maddeleri gereğince REDDİNE,
2-Verilen kararın niteliği gereği istinaf karar harcı alınmasına yer olmadığına, istinaf yoluna başvuran vekili tarafından yatırılan 59,30 TL istinaf peşin karar harcının istek halinde yatırana iadesine,
3-Davalı-karşı davacı ….. tarafından yatırılan 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile, istinaf kanun yolu yargılama giderlerinin, kendi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 359/4. maddesi gereğince, temyizi kabil olmayan kararın ilk derece mahkemesi tarafından resen tebliğe çıkarılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere 23.06.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.