Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2021/706 E. 2022/2133 K. 08.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
22. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/706
KARAR NO : 2022/2133

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/298
KARAR NO : 2021/241
DAVA TARİHİ : 09.07.2019
KARAR TARİHİ : 16.03.2021
DAVANIN KONUSU : Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 08.12.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 08.12.2022

İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 16.03.2021 tarih ve 2019/298 Esas, 2021/241 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, raportör üye tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:
Davacı vekili, davacı şirket ile davalı arasında … San. Bölgesinde bulunan … fabrikasının 400 kv enerji nakil hattı ve yüksek gerilimli trafo tesis işlerinin yapılması için 22.01.2018 tarihli sözleşmenin imzalandığını, söz konusu sözleşmeye yönelik davalı tarafın esas yüklenici olduğunu, davacının ise alt yüklenici olduğunu, esas işverenin … olduğunu, davacının sözleşme doğrultusunda işlemlere başladığını ancak … San. Org. Bölgesi tarafından enerji müsaadenin değiştirilmesi neticesi ortaya çıkan durum nedeniyle fazla imalat yapıldığını ve bu durum ile alakalı davalı yana dava dilekçesinde belirtilen faturaların kesildiğini, yapılan bu işlemin sözleşmeye uygun olduğunu, ancak davalı tarafça bu fatura kaşılıklarının ödenmemesi üzerine İzmir 18. İcra Müdürlüğünün 2019/7697 E. sayılı dosyası üzerinden takip açıldığını, itiraz üzerine takibin durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile alacağın % 20’si’nden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
CEVAP :
Davalı vekili, davacı ile davalının … OSB içerisindeki … Fabrikasının bir kısım elektrik işinin yapılması amacıyla 22.01.2018 tarihinde sözleşme imzalandığını, sözleşmenin toplam bedelinin 78.000,00 TL + KDV olduğunu, sözleşme gereği ödenmesi gereken 92.040,00 TL’yi davalı tarafın ödediğini, bu hususun davacının kabulünde olduğunu, davacı tarafından gönderilen 24.593,28 TL’lik fatura ile 14.227,53 TL bedelli vade farkı faturasının İzmir 20. Noterliğince davacı tarafa iade edildiğini, bu faturaların kötü niyetli tanzim edildiğini, … San. Org. Bölgesine yazılacak müzekkere neticesi proje maliyetinin artmadığının tespit edilebileceğini, ayrıca davacı tarafın davalı yan için 4 ayrı elektrik ruhsat projesi çizdiği, iş bu projeye karşılık alınması gereken onayın OSB müdürlüğünden alınamaması sebebi ile bu proje tutarı olan toplam 8.000,02 TL’nin yarım kalan iş nedeni ile ödenmediğini savunarak davanın reddi ile alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, “taraflar arasında … OSB içerisindeki … Fabrikasının bir kısım elektrik işlerinin yapılması amacıyla 22/01/2018 tarihli sözleşme ve bu sözleşme haricinde 4 ayrı elektrik projesi çizim işinden kaynaklı sözleşmesel ilişki bulunduğu, söz konusu sözleşmeye göre davacının alt yüklenici, davalının üst yüklenici ve ayrıca dava dışı …’in asıl iş veren olduğu, söz konusu 22.01.2018 tarihli sözleşme bedelinin KDV dahil 92.040,00 TL olduğu, diğer 4 ayrı elektrik projesi çizim işi bedelinin 8.000,02 TL olduğu, söz konusu sözeşmesel ilişki kapsamında davacı tarafından davalı tarafa dosya kapsamından da sabit olduğu üzere alt yüklenici sıfatıyla hizmet verildiği, verilen hizmetlere yönelik olarak davacı tarafından aleyhine yukarıda belirtildiği şekilde 5 ayrı fatura tanzim edildiği, bu faturalardan 24.593,28 TL bedelli fatura haricindeki 4 adet faturanın davalı taraf kayıtlarında bulunuğu, davalı tarafından söz konusu faturalara istinaden 92.040,00 TL tutarda ödeme yapıldığı ve bu tutarın da davacı kayıtlarında bulunduğu, kayıtlı olan faturalar ve kayıtlı olmayan fatura içeriği hizmet/malzemenin davalı tarafa verildiğine yukarıdaki şekilde kanaat edinildiği dolayısı ile davalı tarafından yapılan itirazın yerine olmadığı anlaşılmakla açılı davanın kabulü ile İzmir 18. İcra Müdürlüğü’nün 2019/7697 Esas sayılı dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin aynen devamına ayrıca yasal şartları oluştuğu kanaatiyle İİK 67/ son gereği hükmolunan tutarın %20’si olarak hesaplanan 8.202,17 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine davanın kabulü ile İzmir 18. İcra Müdürlüğü’nün 2019/7697 Esas sayılı dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin aynen devamına, İİK 67/ son gereği hükmolunan tutarın %20’si olarak hesaplanan 8.202,17 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine” şeklinde karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı taraf ile müvekkili şirket arasında imzalanan 22.01.2018 tarihli eser sözleşmesi uyarınca davalı şirketin … organize sanayi bölgesinde bulunan … Fabrikasının yapım işini üstlenmiş olup, bu fabrikanın enerji nakil hattı ve yüksek gerilimli trafo tesisi işlerini yapmayı taahhüt ettiğini, sözleşmede 78.000,00 TL bedel kararlaştırıldığını ve bu bedelin davacıya ödendiğini ancak davacının fazladan yaptığını veya ödenmediğini iddia ettiği masraf ve alacaklar için eldeki davayı açtığını, davalı müvekkilinin davacı şirkete herhangi bir borcu bulunmayıp üzerine düşen sorumluluğu yerine getirdiğini, davacı tarafından ibraz edilen iş teslim tutanağında imzası bulunan …’ın şirketi tek başına temsil yetkisinin bulunmadığını, ayrıca bu kişi şirketten ayrılmış olup, geriye dönük olarak eldeki tutanağın hazırlanmasının mümkün olduğunu, bu hususa ilişkin itirazlarının mahkemece dikkate alınmadığını, sözleşme kapsamındaki işler devam ederken davacının … organize sanayi bölgesinin enerji müsaadesini değiştirmesi neticesinde proje bedelinde 24.593,28 TL’lik fazladan imalat oluştuğunu iddia ettiğini, bu yönde davacı şirketin müvekkiline herhangi bir bildirim yapmadığını, basiretli bir iş adamı olan davacının sözleşmede belli bir bedel kararlaştırıldıktan sonra işin yapımı sırasında meydana gelebilecek değişikliklere katlanmak zorunda olduğunu, davacının kanunen kendisine yüklenen özen ve sadakat borcuna aykırı davrandığını, yine davacı müteahhidin kendisine yüklenen ihbar yükümlülüğünü yerine getirmediğini, müvekkili tarafından ödenmesi gereken tüm ücretlerin 22.01.2018 tarihli sözleşme kapsamında ödenmiş olup, müvekkilinin fazladan bir hizmet almadığının da 11.06.2022 tarihli bilirkişi raporuyla sabit olduğunu, mahkeme tarafından her ne kadar faturalara herhangi bir itirazda bulunulmadığı belirtilmiş ise de, faturaların delil niteliği ancak sözleşmeye uygun olarak hazırlanması ve tebliğ edilmesine bağlı olduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; davalı tarafça imzalanan sözleşme formunun altında özel açıklamalar ve notlar bölümündeki not 1’de “imalat esnasında meydana gelebilecek malzeme ve işçilik değişikliklerinin faturaya (+/-) olarak yansıtılacağı” hususunun açıkça belirtildiğini, … O.S.B tarafından bildirilen enerji müsaadesine uygun şekilde yapılan ekstra işlere ilişkin 31.12.2018 tarihli 066975-76 nolu KDV dahil 24.593,28 TL bedelli faturanın bu düzenleme doğrultusunda kesildiğini, yine davalı şirketin bir çalışanının ve ortağının yetkilerini bilme şansı olmadığı gibi böyle bir yükümlülüğünün de bulunmadığını, sözleşme uyarınca yapılan işlerin şirket müdürü olan şahsa teslim edildiğine dair tutanak düzenlendiğini, bu nedenle dava dışı kurumun enerji müsaadesinin değişimine ilişkin davalı tarafın kendisine bildirim yapılmadığı yönündeki iddiasının yerinde olmadığını ve davalının istinaf itirazlarının reddine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE:
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek inceleme yapılmıştır.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali isteğine ilişkindir.
İddia olunan sözleşme ilişkisinin kurulduğu tarih ve dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan, 6098 Sayılı TBK’nın 470. maddesi, “Eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, işsahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir.” hükmünü; aynı kanunun 471. maddesi,
“Yüklenici, üstlendiği edimleri işsahibinin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle ifa etmek zorundadır.
Yüklenicinin özen borcundan doğan sorumluluğunun belirlenmesinde, benzer alandaki işleri üstlenen basiretli bir yüklenicinin göstermesi gereken meslekî ve teknik kurallara uygun davranışı esas alınır.
Yüklenici, meydana getirilecek eseri doğrudan doğruya kendisi yapmak veya kendi yönetimi altında yaptırmakla yükümlüdür. Ancak, eserin meydana getirilmesinde yüklenicinin kişisel özellikleri önem taşımıyorsa, işi başkasına da yaptırabilir.
Aksine âdet veya anlaşma olmadıkça yüklenici, eserin meydana getirilmesi için kullanılacak olan araç ve gereçleri kendisi sağlamak zorundadır.” hükmünü; aynı kanunun 479/1. maddesi ise; “İşsahibinin bedel ödeme borcu, eserin teslimi anında muaccel olur.” hükmünü düzenlemiştir.
6098 sayılı TBK’nın 97. maddesi de, “Karşılıklı borç yükleyen bir sözleşmenin ifası isteminde bulunan tarafın, sözleşmenin koşullarına ve özelliklerine göre daha sonra ifa etme hakkı olmadıkça, kendi borcunu ifa etmiş ya da ifasını önermiş olması gerekir.” düzenlemesini içermektedir.

TMK’nın 6. maddesi, “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.” hükmünü içermekte olup, taraflar iddialarını kanıtlamakla yükümlüdür.
TBK’nun 480.maddesinde;”Bedel götürü olarak belirlenmişse yüklenici, eseri o bedelle meydana getirmekle yükümlüdür. Eser, öngörülenden fazla emek ve masrafı gerektirmiş olsa bile yüklenici, belirlenen bedelin artırılmasını isteyemez.Ancak, başlangıçta öngörülemeyen veya öngörülebilip de taraflarca göz önünde tutulmayan durumlar,taraflarca belirlenen götürü bedel ile eserin yapılmasına engel olur veya son derece güçleştirirse yüklenici,hâkimden sözleşmenin yeni koşullara uyarlanmasını isteme, bu mümkün olmadığı veya karşı taraftan beklenemediği takdirde sözleşmeden dönme hakkına sahiptir.”
TBK’nun 481. maddesinde;”Eserin bedeli önceden belirlenmemiş veya yaklaşık olarak belirlenmişse bedel, yapıldığı yer ve zamanda eserin değerine ve yüklenicinin giderine bakılarak belirlenir.”
Hükümleri düzenlenmiştir.
İzmir 18. İcra Müdürlüğü’nün 2019/7697 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklının …Şti., borçlunun … A.Ş. olduğu, 41.010,85 TL alacağa ilişkin cari hesaba dayalı ilamsız icra takibi yapıldığı, borçlunun yasal süresi içerisinde ödeme emrine itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmaktadır.
Taraflar arasında imzalanmış olan 22.01.2018 tarih ve 2018-027 nolu teklif, sipariş ve sözleşme formunun incelenmesinde; işverenin … A.Ş., yüklenicinin … Şti. olup, davacı iş sahibinin yapımını üstlendiği … Fabrikasının 400 KWA enerji nakil hattı- yüksek gerilim trafo tesisi işlerinin yapılması işine ilişkin anlaşma yapıldığı, sözleşme içerisinde yapılacak işlerin kalem kalem sayılmak suretiyle birim fiyatlarının gösterildiği ve toplam 78.000,00 TL +KDV bedel üzerinden anlaşma sağlandığı, sözleşmenin Not 1 kısmında “imalat esnasında meydana gelebilecek malzeme ve işçilik değişikliklerinin faturaya (+/-) olarak yansıtılacağı” hususunda düzenleme bulunduğu anlaşılmaktadır.
Taraflar arasında imzalanmış olan 14.04.2018 tarih ve 118-111 E nolu jeneratör tesisi ve enerji teminine ilişkin hakediş formunun incelenmesinde; yapılan işin kalem kalem birim fiyatları gösterilmek üzere belirlendiği, KDV hariç 5.014,87 TL bedel üzerinden yapılacak işe ilişkin anlaşma sağlandığı görülmüştür.
Somut olayda; davacı yüklenici, davalı işverendir.
Davalı işveren, dava dışı …’e ait … O.S.B.’ndeki kolonya fabrikasının yapım işini üstlenen asıl yüklenici olup, davacı alt taşeron konumundaki yüklenici ile bu fabrikanın 400 KWA’lık enerji nakil hattının ve yüksek gerilim trafo tesis işlerinin yapımı ve yine fabrikaya ait jeneratörün tesisi ile enerji temininin sağlanmasına ilişkin işlerin yapımı konusunda birim fiyata dayalı sözleşmeler imzalandığı anlaşılmaktadır.
Davacı yüklenici, davalı iş sahibi ile aralarında cari hesaba dayalı ilişki bulunduğunu, davalı iş sahibi adına yapılan imalatlar nedeniyle iş bitiminde faturalar düzenlediğini ve davalı tarafın da bu fatura bedellerini ödediğini ancak, dava dışı …’e ait kolonya fabrikasındaki elektrik işlerine ilişkin imalatları tamamlayıp teslim etmiş olmasına rağmen imzalanan sözleşme dışında yapılan fazla imalat bedellerinin ödenmediğini iddia etmektedir.
Davalı iş sahibi ise; taraflar arasında imzalanmış olan 22.01.2018 tarihli sözleşme kapsamında sözleşmede belirtilen bedelin düzenlenen fatura doğrultusunda davacı yükleniciye ödendiğini, davacı tarafından yapılan fazla imalat bulunmadığını, ayrıca davacının imzalanan sözleşme kapsamında yüklenmiş olduğu tüm işleri yapıp özen ve sadakat borcuna dayalı vaziyette bitirip teslim etmesi gerektiğini, davacının sözleşme dışında yapması gereken imalatlara dair herhangi bir bildirimde bulunmadığını, davacıya herhangi bir bakiye iş bedeli borcunun olmadığını savunmaktadır.
Yerel mahkemece, tarafların ticari defterleri incelenmek suretiyle bilirkişiden rapor alındığı ve tarafların bildirdiği delillerin toplandığı anlaşılmaktadır.
Davacı tarafın ticari defterleri ile davalı tarafın ticari defterleri üzerinde ve taraflar arasındaki cari hesaba ilişkin olarak yapılan işlere dair davacı yüklenici tarafından düzenlenen faturalar kapsamında yapılan inceleme sonucu sunulan bilirkişi raporlarına göre; taraflar arasında cari hesap ile … O.S.B içerisindeki … Fabrikasının bir kısım elektrik işlerinin yapılması amacıyla 22.01.2018 tarihli ve yine 14.04.2018 tarihli iki ayrı imzalanan sözleşme ve bu sözleşmeler haricinde de 4 ayrı elektrik projesi çizim işinden kaynaklı sözleşme ilişkisi bulunduğu, söz konusu sözleşmelere ilişkin olarak davacının yapmış olduğu imalatlara ilişkin faturalar düzenlediği, 22.01.2018 tarihli sözleşme bedelinin KDV dahil 92.040,00 TL, 14.04.2018 tarihli sözleşmenin KDV dahil 5.917,55 TL 4 ayrı elektrik projesi çizim bedelinin 8.000,02 TL olduğu, bu sözleşme ilişkileri doğrultusunda davacı yüklenici tarafından düzenlenen faturaların hem davacı şirket ticari defterlerinde, hem de davalı şirket ticari defterlerinde kayıtlı olup, bu fatura içeriklerine davalı işveren tarafından herhangi bir itirazın yapılmadığı, davacı yüklenicinin cari hesaba dayalı olarak tanzim ettiği ve 22.01.2018 tarihli sözleşme kapsamı dışında fazla imalat yaptığı gerekçesiyle düzenlenmiş olan 24.593,28 TL bedelli faturaya ilişkin ise davalı iş sahibinin itiraz ederek bu faturayı davacı yükleniciye iade ettiği, dava dışı …’e ait kolonya fabrikasında bir kısım elektrik işlerine ilişkin taraflar arasında imzalanan 22.01.2018 tarihli sözleşme kapsamında işe başlandıktan sonra dava dışı O.S.B Müdürlüğünün enerji müsaadesi vermemesi nedeniyle yeniden döşenen kablo ve malzemelere ilişkin davacı yüklenici tarafından 22.01.2018 tarihli sözleşmede belirtilen malzemelerin dışında 24.593,28 TL bedelli faturada belirtilen malzemelerin kullanıldığı, sözleşmenin Not 1 kısmındaki düzenleme kapsamında fazladan yapılan imalatın bedele yansıtılacağının anlaşıldığı, ayrıca 24.593,28 TL bedelli fatura içeriğinde belirtilen imalatın da davalı yüklenicinin çalışanına 12.04.2018 tarihli iş teslim tutanağı ile teslim edildiğinin anlaşılması karşısında yerel mahkemece davanın kabulü yönünde kurulan hükümde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalının istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davalıdan alınması gereken istinaf karar harcı 2.801,45 TL olup, peşin alınan 59,30 TL maktu, 641,00 TL nispi ve 700,36 TL nispi olmak üzere toplam 1.400,66 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.400,79 TL karar harcının ilk derece mahkemesince davalıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
3-Davalı tarafından ayrı ayrı iki kez 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı yatırılmış olmakla, mükerrer yatırılan 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının davalıya İADESİNE, diğer 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir KAYDINA,
4-İstinaf başvurusu nedeni ile davalının yaptığı giderlerin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
5-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davacı lehine vekalet ücreti taktirine YER OLMADIĞINA,
6-HMK’nın 359/4. maddesi gereğince, temyizi kabil olmayan kararın ilk derece mahkemesi tarafından resen TEBLİĞE ÇIKARILMASINA,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere 08.12.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.