Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
22. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2021/425
KARAR NO : 2023/1837
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/136
KARAR NO : 2020/590
DAVA TARİHİ : 11.05.2017
KARAR TARİHİ : 08.10.2020
ASIL DAVADA;
BİRLEŞEN İZMİR 5.ATM’NİN 2017/533 E – 2017/517 K SAYILI DAVADA;
DAVANIN KONUSU : Asıl davada; Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan Alacak
Birleşen Davada; Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan Alacak Nedeniyle İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 11.10.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 11.10.2023
İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 08.10.2020 tarihli, 2017/136 Esas ve 2020/590 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, raportör üye tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:
Davacı vekili, Devlet Hava Meydanları İşletme Müdürlüğü … Havalimanı tarafından yapılan 2016/189810 ihalenin davacı müvekkiline kaldığını, müvekkilinin ihale sonucu 962.000,00 TL bedelle … Havalimanı Müdürlüğü’nün LNG Dönüşüm işini yüklendiğini, sözleşmenin 22.07.2016 tarihinde idare ile imzalandığını, idare ile akdedilmiş sözleşme kapsamında edimlerinin 3 adet LNG Tank alanı, 3 adet Lng Tankının ve Doğalgaz tesisatının belirlenen mahallere teknik şartnameye ve projeye uygun olarak yapımı ve montaj işi olduğunu, sözleşmenin süresinin işyeri teslim tarihinden itibaren 90 gün olarak belirlendiğini ve işin en geç 24.10.2016 tarihinde idareye tesliminin kararlaştırıldığını, ancak müvekkili ile davalı arasında söz konusu ihalenin LNG tanklarının imal işleminin davalı tarafından yapılması yönünde sözleşme imzalandığını ancak davalının tankların imalatını belirlenen süre içerisinde gerçekleştirmemesi nedeniyle müvekkilinin işi idareye 11.11.2016 tarihinde teslim edebildiğini, yaşanan bu gecikmelerin davalının sözleşmeye aykırı eylemlerinden kaynaklandığını, müvekkilinin iş bu ihaleye başvuru yaptığından bu yana sözleşme kapsamında kullanılacak tank, kokulandırma tüplerinin üretimi için davalı ile 21.07.2016 tarihinde Malzeme Alım Sözleşmesi akdedildiğini, sözleşmenin 4.2. maddesinde müvekkili ile idare arasında imzalanan sözleşme kapsamında belirlenen şartlarda malları satmayı kabul ettiğini, müvekkilinin akdedilen sözleşme gereğince işi 24.10.2016 tarihinde idareye teslim etmesi gerekirken davalının geç tesliminden dolayı idareye işi 11.11.2016 tarihinde teslim ettiğini, yaşanan 33 günlük gecikme sebebi nedeniyle idarenin müvekkilinin hakedişinden 6.349,20 TL kesinti yaptığını, keza birden fazla nakliye gönderilmek zorunda kalındığını, yine davalının işçilerinin konaklama ve yemek masraflarının müvekkili şirketçe ödenmek zorunda kalındığını, sözleşmede malların satıcının sahasında teslim alınacağı kararlaştırılmış ise de; davalı satıcının bu ürünleri yetiştiremeyeceğini belirterek bir kısım malları 19.10.2016 tarihinde işin yapıldığı … Havalimanı sahasına sevk ettiğini, müvekkilinin işbu kısmi taşıma işlemi için 4.720,00 TL ödemek zorunda kaldığını, keza 26.10.2016 tarihinde de 1 takım evap borulaması ürünü gönderildiğini ve yine bunun için de 1.180,00 TL ödeme yaptıklarını, satıcının müvekkili ile görüşüp kalan diğer ürünleri hazırlayıp montajlayamadığını bildirdiğini, 16 m³ LNG tanklarından birinin üretimini davalının 04.11.2016 tarihinde, diğerini ise; 10.11.2016 tarihinde üretimini bitirerek gönderdiğini, müvekkilinin bu sebeple de 2.360,00 TL nakliye ücreti ödemek zorunda kaldığını, bu işlemler sırasında müvekkilinin ayrıca sahaya gönderilen işçiler için de 3.180,00 TL konaklama ve yemek ücreti ödediğini, davalı yanın sözleşmeye uygun bir şekilde ürünlerin teslimini gerçekleştirseydi müvekkilinin bir defaya mahsus indirme bedeli ve bir defaya mahsus otomasyon bedeli ödeyecek iken davalı yanın ürünleri parça parça göndermesi nedeniyle her defasında yüksek bedeller ödemek zorunda kaldıklarını, kalan malzemelerin sevkiyatı için de müvekkilinin yine 1.180,00 TL nakliye ücreti ödemek zorunda kaldığını, sonuç olarak müvekkilinin davalının sözleşmeye aykırı davranması nedeniyle toplam 10.620,00 TL nakliye, toplam 8.400,00 TL vinç indirme bedeli ödemek zorunda kaldığını, davalının yapım işi uzadığından dolayı müvekkili şirketin yetkilisinin defalarca … İline gidip gelmek zorunda kaldığını ve uçak bileti olarak 194,93+200,69+217,98 TL ve konaklama sebebi ile 930,00 TL, yemek masrafı olarak 613,60 TL ödemek zorunda kaldığını, yine davalının işi geciktirmesi sebebi ile şantiye sorumlusu olarak işin süresi boyunca … ve … ile ihale bitim tarihine kadar bu kişilerin çalışması hususunda iş sözleşmesi akdettiğini, ancak davalı sözleşmede belirtilen süre içerisinde teslimat yapamadığından bu işçiler için fazladan 2x (17 x60) 2.040,00 TL otel masrafı, 2 x (17×50) 1.700,00 TL yemek masrafı, yine (1300/20 ) x l7 x2 = 2.210,00 TL fazla maaş ödemesi yapmak zorunda kaldıklarını, tankların indirilmesi için … isimli kişi ile tankların bir defada indirilme işlemleri yapılması halinde 4.000,00 TL ya anlaşıldığını, ancak defalarca yapılan indirme nedeniyle 6.900,00 TL daha ödeme yapıldığını ve müvekkilinin halen … isimli kişiye 1.500,00 TL borcu bulunduğunu, imzalanan teknik şartnameye göre davalının LNG tanklarını eksik ikmal etmesi nedeniyle müvekkilinin bu eksikliği gidermek için 4.503,65 TL ödeme yaptığını, ayrıca otomasyon sistemi için de ikinci kez gelindiğinden 2.750,00 TL bedel ödemek zorunda kaldığını ileri sürerek müvekkilinin uğradığı zararlardan dolayı şimdilik 5.000,00 TL ve davalının sözleşmeye aykırı olarak gecikmeli bir şekilde ifa etmesi ve halen sözleşmenin yan edimi olan tankların imalatı ve test belgelerinin teknik dosyaları ile birlikte teslim edilmemiş olması sebepleri de dikkate alınarak şimdilik 5.000,00 TL gecikme tazminatı olmak üzere toplam 10.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
Asıl davada davacı vekili 13.01.2020 tarihli ıslah dilekçesi ile; alınan bilirkişi raporları doğrultusunda gecikme tazminatı taleplerini 5.000,00 TL’den 8.250,00 TL’ye yükselttiklerini, bu gecikmeden kaynaklanan ve davacı tarafından yapılan giderlere ilişkin maddi tazminat taleplerini ise; 5.000,00 TL’den 9.970,00 TL’ye yükselttiklerini, bu miktarlar üzerinden davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiş ve ıslah harcını da 04.03.2020 tarihli makbuzla yatırdığı anlaşılmıştır.
CEVAP :
Davalı vekili, davacı ile müvekkili şirket arasındaki sözleşmeye göre; müvekkili şirketin yüklendiği işin teslim süresinin 75 gün olarak kararlaştırıldığını, davacı ile müvekkili arasında 21.07.2016 tarihli malzeme alım sözleşmesinin 12. maddesinde işin süresinin davacı tarafından onay verildiği tarihten itibaren 75 gün olduğunu, davacı tarafın müvekkilin işe başlaması için onay verdiği tarihi dava dilekçesinde 27.07.2016 olarak beyan ettiğini, ancak bu onaydan sonra davacı tarafın müvekkilinden yeni taleplerde bulunduğunu, müvekkilinin de bu istekleri yerine getirerek onay için projeyi gönderdiğini, ancak işe başlaması için beklediği onayın 02.08.2016 tarihinde davacı tarafından değil taşeron firma … tarafından verildiğini, müvekkili şirketin davacıdan kaynaklı sebeplerden ötürü işe sözleşme tarihi itibariyle başlayamadığını, davacı ile müvekkili şirket arasındaki 21.07.2016 tarihli malzeme alım sözleşmesinin 12.maddesinde 75.000,00 TL nakit avans ödemesinin sipariş ile birlikte nakit olarak müvekkiline gönderileceği düzenlenmesine rağmen bu ödemenin 09.08.2016 tarihinde gönderildiğini, bu hususun da müvekkilinin işe başlaması için verilen sözün bir parçası olduğunu, müvekkili şirket tarafından 75 m³’1ük tankın tesliminin 19.10.2016 tarihinde gerçekleştiğini, müvekkili şirket tarafından sahaya üretim müdürü ve iki usta gönderildiğini, sözleşme gereği sorumluluğunda olmayan montaj işi için sahaya gitmesinden dolayı diğer 2 adet 16 m³’lük tankın imalatının doğal olarak işin akışını engellediğini, müvekkili şirketin montaj için işçi göndermemiş olması halinde davacı tarafın idareye tesliminin gerçekleşemeyeceğini, kurulum ve montaj için 17.304,23 TL’lik fatura kesildiğini, montaj işinin müvekkilinin sorumluluğunda olmadığını, davacı şirketin bu faturanın ödemesini yapmadığını, davacının ısrarı ile montaj işi yapıldığı için işin hangi tarihte biteceği hususunun davacı tarafından belirlendiğini ve bu hususta bizzat davacı şirket tarafından 25.10.2016 tarihli 2 adet 16 m³ tank ve müştemilatının sevk tarihinin 04.11.2016 tarihine kadar uzatılmasına ve bu uzamadan dolayı müvekkili şirketin herhangi bir sorumluluğu olmayacağına ilişkin muvafakatname verildiğini, müvekkili şirketin üzerine aldığı tüm işleri eksiksiz ve zamanında tamamladığını, gecikmelerin davacının bilgisi dahilinde olması ve buna muvafakat etmesi, yine gecikmelerin davacının davranışları sebebi ile ortaya çıktığının açık olduğunu, müvekkili tarafından gecikmeli olarak teslim edilen herhangi bir iş olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Birleşen İzmir 5.ATM’nin 2017/533 E – 2017/517 K Sayılı Davada;
DAVA:
Davacı vekili, davalı şirket ile müvekkili şirketin malzeme alım sözleşmesi imzaladığını, sözleşme gereği müvekkilinin işinin sadece üretim, imalat ve imal edilen ürünlerin müşteriye teslimi olduğunu ancak davacının isteği ve ısrarı üzerine imalat ve imal edilen ürünlerin müvekkili şirket tarafından sahaya ekip gönderilerek ürünlerin montajı yapılarak teslim edildiğini, bu kurulum ve montaj için müvekkili şirket tarafından davalı şirkete 17.304,23 TL’lik fatura kesildiğini ancak davalı şirketin bu faturayı ödemediğini, bu nedenle İzmir 25. İcra Müdürlüğünün 2017/3850 E sayılı dosyası ile davalı şirket aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek davalının itirazının haksız olması nedeniyle yapmış olduğu itirazın iptaline ve takibin devamına, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
CEVAP :
Davalı vekili, birleşen dosya davacısının iddialarının haksız ve kötüniyetli olduğunu ve açılan davanın ve başlatılan takibin kötüniyetle açıldığını, müvekkilinin davalı-birleşen dosya davacısından sahada kurulum ve montaj talebinin hiçbir zaman olmadığını, davalı-birleşen dosya davacısı ile akdedilen sözleşmede işin süresinin 75 gün olmasına rağmen, karşı tarafın en geç 10.10.2016 tarihinde teslim etmesi gerekli iken davalı müvekkiline ürünleri kısım kısım hazırladığını ve sadece 5. maddede belirtilen ürünleri sözleşmeye uygun olarak 11.11.2016 tarihinde havalimanı sahasında teslim ettiğini, sözleşmede malların satıcının sahasında teslim alınacağı kararlaştırılmış ise de davalı-birleşen dosya davacısının, ürünleri yetiştiremeyeceğini belirterek önden 1000 Nm³/Evaparatör 40 Bar (2 adet) 70 m³ 1 adet tankı 19.10.2016 tarihinde işin yapıldığı … havalimanı sahasına sevk ettiğini, müvekkilinin tüm ürünlerin gönderileceğini düşünerek … BMC çekici ve … yarırömork araçları Ulaştırma Bakanlığından izin alarak satıcının sahasına yolladığını ancak satıcının sadece 1000 Nm³/ Evaparatör 40 Bar (2 adet) 70 m³ 1 adet tankı ürünleri teslim ettiğini, keza 26.10.2016 tarihinde 1 takım evap borulaması ürününün 879586 sevk irsaliyesi ile gönderildiğini ve bunun için de araç gönderildiğini, satıcının müvekkiline diğer ürünleri fabrikada hazırlayıp montajlayamadığını, montajını yapması halinde işin daha fazla uzayacağını bildirerek işin daha fazla gecikmemesi için Havaalına gelerek işi burada tamamlanması gerektiğini bildirdiğini, müvekkilinin idareye karşı daha fazla gecikmemek adına davalı yanın sahaya gelerek ürünleri hazırlamasını kabul etmek zorunda kaldığını ve davalı tarafın 28.10.2016 tarihinde kalan ürünler için gerekli malzemeleri … plakalı araç ile … Havalimanına gönderdiğini, müvekkilinin davalı-birleşen dosya davacısından montaj ve kurulum hizmeti satın almadığını, karşı yanın malları sözleşmede belirtilen zamanda kendi fabrikasında üretemediğinden sözleşmeye konu malların üretimini havalimanı sahasında yaptığını, karşı yanın verdiğini iddia ettiği kurulum ve montaj hizmetine yönelik 14.11.2017 tarihli 988362 numaralı 1.7304,23 TLlik fatura kestiğini ve müvekkilinin faturadan kaynaklı borcunun olduğunu iddia etse de tanzim olunan faturanın müvekkiline tebliğ edilmediğini, faturayı ve içeriğini kabul etmediklerini ileri sürerek davalı-birleşen dosya davacısının haksız ve kötüniyetli olarak ikame olunan itirazının iptali davasının reddine ve %20 kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, “davacı şirket yetkilisinin havalimanına giderek dava dışı idareye durumu anlatmak ve ek süre istemek zorunda kaldığını ileri sürerek davacı şirket yetkilisinin konaklama sebebiyle 930,00 TL konaklama ve yemek masrafını talep etmiş ise de davacı şirket temsilcisinin davalı tarafından malların geç eslim edilmesi sebebiyle durumu idareye anlatmak için gittiği hususunun davacı tarafından ispat edilememesi, davacı tarafından dava dışı idareye karşı üstlenilen edimin … ilinde gerçekleştiriliyor olması ve bu sebepten dolayı da şehirdışı yolculuğunun yapılabilme ihtimali nazara alınarak bu talep yönünden davanın reddine karar verilmiş, birleşen İzmir 5. asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/533 ve 2017/517 Karar dosyası bakımından dosyadaki tüm bilgi ve belgeler bir bütün olarak değerlendirildiğinde; kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispat etmekle yükümlüdür. Fatura tek başına alacağın kanıtı değildir. Fatura düzenlenmesi tek başına mal veya hizmet teslimini kanıtlamayacağı gibi tek taraflı olarak düzenlenen faturanın faturayı düzenleyenin kendi defterlerine kayıt edilmiş olması da alacağının varlığını ispatlamaz. Karşı tarafın faturaya itirazında, dayanağı temel ilişkinin ve fatura içeriği malın veya hizmetin karşı tarafa tesliminin kanıtlanması gerekir. Somut olayda birleşen dosya davacısının faturaya konu hizmetin birleşen davalıya teslim edildiği hususunu yazılı delillerle ispat edemediği, yemin deliline de dayanmadığı anlaşıldığından ispatlanamayan davanın reddine, birleşen dosya davacının takibi başlatmakta kötüniyetli olduğu ispatlanamadığından birleşen dosya davalısının kötüniyet tazminat talebinin reddine, asıl dava yönünden; davanın kısmen kabulü ile; 8.250,00 TL gecikme tazminatı, 2.360,00 TL nakliye ücreti, 3.500,00 TL tank indirme ücreti olmak üzere toplam 14.110,00 TL tazminatın dava tarihi olan 06.02.2017 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, birleşen dava yönünden; davanın reddine, şartları oluşmadığından davacının kötü niyet tazminat taleplerinin reddine” şeklinde karar verilmiştir.
Karara karşı asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece asıl dava yönünden davacı şirket tarafından verilen 25.10.2016 tarihli ve 04.11.2016 tarihli işin teslim süresinin uzatıldığına dair muvafakatnamelere itibar edilmediğini, bu nedenle bilirkişi raporunda belirtilen 1 numaralı bentteki 33 gün gecikme nedeniyle tazminat, nakliye ücreti ve tank indirme ücretine hükmedildiğini, mahkemece hükme esas alınan 03.09.2019 tarihli bilirkişi raporunda 3 aşamalı hesap yapıldığını, mahkemece birinci hesaplamaya dayalı hüküm kurulduğunu, davacı tarafın dosyaya ibraz edilen muvafakatnamelerin içeriğine ve altındaki imzalara herhangi bir itirazının bulunmadığını, bilirkişi raporları geldikten sonra davacı tarafın muvafakatnamelerde bulunan imzaları inkar ettiğini, davacının bu beyanının iddia ve savunmanın genişletilmesi yasağı niteliğinde olup, muvafakatnamelerinin bulunmadığını bildirdiklerini, 13.06.2019 tarihli bilirkişi raporunda ve taraflar arasındaki sözleşmenin 13.maddesindeki düzenleme dikkate alındığında yerel mahkemece hükmedilen gecikme tazminatı, tank indirme ücreti ve nakliye ücretine hükmedilmesine ilişkin kararın yerinde olmadığını, birleşen dava yönünden istinaf taleplerine gelince; birleşen dosyada davalı adına düzenlenen 14.11.2016 tarih ve 988362 numaralı 17.304,23 TL’lik fatura davacı tarafın defterlerine işlenmediğini, bu hususun bilirkişi raporu ile sabit olduğunu, fatura içeriğinin yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında da belirtildiği üzere tanık anlatımlarından yararlanmak suretiyle karar verilmesi gerekirken yalnızca ticari defter incelemesi ile yetinilerek karar verilmesinin yerinde olmadığını ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
Asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekili istinafa cevap vermemiştir.
GEREKÇE:
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek inceleme yapılmıştır.
Dava, asıl davada; eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak, birleşen davada; eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak nedeniyle icra takibine yapılan itirazın iptali isteğine ilişkindir.
İddia olunan sözleşme ilişkisinin kurulduğu tarih ve dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan, 6098 Sayılı TBK’nın 470. maddesi, “Eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, işsahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir.” hükmünü; aynı kanunun 471. maddesi,
“Yüklenici, üstlendiği edimleri işsahibinin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle ifa etmek zorundadır.
Yüklenicinin özen borcundan doğan sorumluluğunun belirlenmesinde, benzer alandaki işleri üstlenen basiretli bir yüklenicinin göstermesi gereken meslekî ve teknik kurallara uygun davranışı esas alınır.
Yüklenici, meydana getirilecek eseri doğrudan doğruya kendisi yapmak veya kendi yönetimi altında yaptırmakla yükümlüdür. Ancak, eserin meydana getirilmesinde yüklenicinin kişisel özellikleri önem taşımıyorsa, işi başkasına da yaptırabilir.
Aksine âdet veya anlaşma olmadıkça yüklenici, eserin meydana getirilmesi için kullanılacak olan araç ve gereçleri kendisi sağlamak zorundadır.” hükmünü; aynı kanunun 479/1. maddesi ise; “İşsahibinin bedel ödeme borcu, eserin teslimi anında muaccel olur.” hükmünü düzenlemiştir.
6098 sayılı TBK’nın 97. maddesi de, “Karşılıklı borç yükleyen bir sözleşmenin ifası isteminde bulunan tarafın, sözleşmenin koşullarına ve özelliklerine göre daha sonra ifa etme hakkı olmadıkça, kendi borcunu ifa etmiş ya da ifasını önermiş olması gerekir.” düzenlemesini içermektedir.
TMK’nın 6. maddesi, “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.” hükmünü içermekte olup, taraflar iddialarını kanıtlamakla yükümlüdür.
TBK’nun 480.maddesinde;”Bedel götürü olarak belirlenmişse yüklenici, eseri o bedelle meydana getirmekle yükümlüdür. Eser, öngörülenden fazla emek ve masrafı gerektirmiş olsa bile yüklenici, belirlenen bedelin artırılmasını isteyemez.Ancak, başlangıçta öngörülemeyen veya öngörülebilip de taraflarca göz önünde tutulmayan durumlar,taraflarca belirlenen götürü bedel ile eserin yapılmasına engel olur veya son derece güçleştirirse yüklenici,hâkimden sözleşmenin yeni koşullara uyarlanmasını isteme, bu mümkün olmadığı veya karşı taraftan beklenemediği takdirde sözleşmeden dönme hakkına sahiptir.”
TBK’nun 481. maddesinde;”Eserin bedeli önceden belirlenmemiş veya yaklaşık olarak belirlenmişse bedel, yapıldığı yer ve zamanda eserin değerine ve yüklenicinin giderine bakılarak belirlenir.”
Hükümleri düzenlenmiştir.
DHMİ … Havalimanı ısıtma sistemleri sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) dönüşüm sistemi sözleşmesinin incelenmesinde; işverenin … Genel Müdürlüğü … Havaalanı Müdürlüğü, yüklenicinin … Tic., … Havaalanın LNG dönüşümünün yapılarak 3 adet LNG tank alanı, 3 adet LNG tankının ve doğalgaz tesisatının belirlenen mahallere teknik şartname ve projesine uygun olarak yapım ve montaj imalatının gerçekleştirilmesine yönelik sözleşme olduğu anlaşılmaktadır.
Davacı ile davalı arasında imzalanmış olan 20.07.2016 tarihli malzeme alım sözleşmesi başlıklı belgenin incelenmesinde; alıcının … Şti., satıcının … A.Ş. olduğu, alıcı tarafından … Havaalanı Müdürlüğü’nün LNG dönüşüm ihalesi kapsamındaki LNG tanklarının, buharlaştırıcılarının, koku tüplerinin (kokulandırma sıvısı hariç) imalatı ile tank, buharlaştırıcı ve kokulandırma tüpü arasındaki borulamanın hazırlanması işinin satıcı tarafından yapılacağına dair taraflar arasında sözleşme imzalandığı,
Sözleşmenin 4. maddesinde; alıcının ihtiyacı olan miktar, tip, özellik vesair detayları bulunan ürünlerin alım işinin olduğunun düzenlendiği,
Sözleşmenin 4.2. maddesinde; … Havaalanı Müdürlüğü LNG dönüşümü işi ihalesinin dokümanları sözleşmenin ayrılmaz bir parçasıdır. Satıcı ihale dokümanını okumuş, anlamış imalatını ve satışını yaptığı ürünlerin bu şartnameyi eksiksiz sağlayacağını kabul ve taahhüt etmiştir. Satıcı hatalarından dolayı alıcıya yüklenecek her türlü maddi ve manevi zararları karşılamayı kabul ve taahhüt eder.
Sözleşmenin 4.3. maddesinde; Tankın ve tank sahasının proje çizimleri satıcı tarafından yapılacak, müşavirlik hizmeti ise alıcı tarafından karşılanacaktır.
Sözleşmenin 4.5. maddesinde; İş sürelidir ve süresinde yapılması esastır. İşin satıcı hatası yüzünden süresinde teslim edilememesi durumunda satıcı firma alıcının karşılayacağı her türlü maddi, manevi zararı karşılamayı kabul ve taahhüt eder…fabrikada tank, buharlaştırıcı ve kokulandırma tüpü arasındaki borulamanın kurularak müşteriye fabrikada teslim edilmesi işidir.
Sözleşmenin 5. maddesinde; Malzemenin türü ve bedelinin belirlendiği,
Sözleşmenin 6. maddesinde; Ödeme koşulları ve tarihlerinin düzenlendiği,
Sözleşmenin 7. maddesinde; Bu iş için fiyat farkı alınmayacaktır ibaresinin bulunduğu,
Sözleşmenin 10. maddesinde; “….satıcı malı belirtilen tarihte teslim edemediği taktirde geciken her gün için 250,00 TL ödeyecektir.”
Sözleşmenin 11. maddesinde; “Anlaşmazlıkların çözümü için İzmir Mahkemeleri ve İcra Daireleri yetkili kılınmıştır.”
Sözleşmenin 12. maddesinde; “Bu sözleşmenin imzalanması ve alıcıya gönderilecek sözleşme eklerinin alıcı tarafından onaylanma tarihinden itibaren 75 gündür.”
Sözleşmenin 13. maddesinde; “Satıcı ürünleri eksiksiz olarak fabrikada alıcıya teslim edecektir. Tank, buharlaştırıcı ve kokulandırma tüpü arasındaki borulamanın … firmasının fabrika sahasında hazırlanacaktır. Nakliye, montaj, indirme işlemlerinin tümü alıcıya aittir.”
Sözleşmenin ekler bölümünün EK-1 maddesinde; “Tankların genel görünüş çizimleri (sözleşme imzalandıktan 3 iş günü içerisinde müşteriye gönderilecek ıslak imzalı olarak onaylanacaktır. Islak imzalı çizim onayı olmayan ürünler üretime alınmaz. Termin bu onaydan sonra hesaplanacaktır.)”
Sözleşmenin ekler bölümünün EK-2 maddesinde; “Tankların P&1 diagramı (sözleşme imzalandıktan 3 iş günü içerisinde müşteriye gönderilecek ıslak imzalı olarak onaylanacaktır. Islak imzalı çizim onayı olmayan ürünler üretime alınmaz. Termin bu onaydan sonra hesaplanacaktır.)”
Sözleşmenin ekler bölümünün EK-3 maddesinde; “Fabrikada hazırlanacak olan tank sahaları için çizimler (sözleşme imzalandıktan 3 iş günü içerisinde müşteriye gönderilecek ıslak imzalı olarak onaylanacaktır. Islak imzalı çizim onayı olmayan ürünler üretime alınmaz. Termin bu onaydan sonra hesaplanacaktır.)”
Hükümlerinin bulunduğu anlaşılmaktadır.
Somut olayda; asıl davada davacı asıl yüklenici, davalı ise alt yüklenici, Birleşen davada ise; davacı alt yüklenici, davalı asıl yüklenicidir.
Asıl davada davacı, dava dışı … Havaalanı Müdürlüğü’nün LNG doğalgaz dönüşüm sisteminin kurulması işine dair ihalenin kendisinde kaldığını, imzalanan sözleşme ile teknik şartnameler doğrultusunda yapılacak olan imalatta kullanılacak LNG tankları, buharlaştırıcı ve kokulandırma tüpleri ile bunlar arasındaki borulamanın hazırlanmasına yönelik imalatın davalı alt yüklenici tarafından yapılmasına dair sözleşme imzaladıklarını, alt yüklenici tarafından sözleşme kapsamında imal edilecek olan malzemelerin alt yüklenicinin fabrikasında hazırlanmak ve orada teslim edilmesi şartıyla anlaştıklarını, ancak alt yüklenicinin sözleşme kapsamında imal edeceği malzemeleri sözleşmede belirtilen süre içerisinde yapamadığını, bu nedenle 33 günlük gecikme ile alt yüklenici tarafından imalatı yapılan malzemelerin asıl işveren olan havaalanına sevkinin yapılabildiğini, bu gecikme nedeniyle asıl işveren idarenin hakedişinden 6.349,20 TL kesinti yapmak suretiyle cezai işlem uyguladığını, yine alt yüklenicinin sipariş verdikleri malzemelerin imalatını parça parça yapması sonucu değişik tarihlerde nakliye ücretleri ödemek, bu malzemelerin indirilmesi ve bindirilmesi için birden fazla vinç ücreti ödemek, davalının imalatın bir kısmını asıl işverenin sahasında yapması nedeniyle de davalı alt yüklenicinin personelinin barınma ve yemek ihtiyaçlarını karşılamak ve yine asıl işverenin bulunduğu yerde kendi personelini gecikme süresi kadar fazladan çalıştırmak ve bu nedenle fazla maaş ödemesi yapmak, ayrıca gecikme süresince şirketine ait yetkili personelin de birden fazla kez imalat yapılan sahaya gidip gelmesi nedeniyle ulaşım, barınma ve yemek giderleri yapmak zorunda kalmış olmasından dolayı uğramış olduğu zararlara ilişkin şimdilik 10.000,00 TL’nin davalıdan tahsilini talep etmektedir.
Davalı alt yüklenici ise; davacı şirketin müvekkiline işin başlaması için onay verdiği tarihin 02.08.2016 olduğunu ve bu tarihten itibaren imalata başladığını, davacıdan kaynaklanan sebeplerden dolayı sözleşme tarihi itibariyle işe başlayamadığını, ayrıca sözleşmenin 12.maddesinde 75.000,00 TL’lik avans ödemesinin sipariş ile birlikte nakit olarak müvekkiline ödenmesi gerekirken bu ödemenin de 09.08.2016 tarihinde gönderildiğini, bu yapılacak ödemenin de müvekkilinin işe başlama tarihi itibariyle önem arz ettiğini, müvekkilinin imal edilecek tanklardan bir tanesinin teslimini 19.10.2016 tarihinde gerçekleştirdiğini, diğer imalatı gerçekleştirilen ürünlerin tesliminin sözleşmede belirtilen süre içerisinde yapıldığını, davacının taleplerinin yerinde olmadığını savunmuştur.
Birleşen davada davacı alt yüklenici; davalı asıl yüklenici ile imzalamış oldukları sözleşme içeriğinde bulunmamasına rağmen kendisi tarafından imal edilen ürünlerin kurulum ve montajı için davalı şirketin talepte bulunduğunu, bu amaçla imalat sahasına üretim müdürü ile iki usta gönderdiğini, imalatı yapılan ürünlerin sisteme kurulum ve montaj işine ilişkin 17.304,23 TL’lik fatura düzenlediğini, sözleşme harici yapılan bu hizmete ilişkin davalı şirket tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını, fatura alacağını icra takibine koyduklarını ancak davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, davalının icra takibine yaptığı haksız itirazın iptaline karar verilmesini talep etmektedir.
Birleşen davada davalı asıl yüklenici ise; almış olduğu ihale kapsamında birleşen dosyanın davacısı alt yükleniciye imalatını yaptırdığı ürünlerin alt yüklenicinin fabrikasında birbirlerine montajı tamamlanıp bu şekilde alt yüklenicinin fabrikasından teslim alınacağına dair sözleşme yapıldığını ancak, alt yüklenicinin imalatların bir kısmını bizzat gelerek asıl işverenin sahasında gerçekleştirdiğini, alt yüklenicinin sözleşme kapsamında imalatları yapılan ürünlerin ayrıca asıl işverenin sahasında yapılan sisteme kurulum ve montajının yapılmasına dair alt yükleniciden herhangi bir talebinin olmadığını savunmuştur.
Davacı asıl yüklenici ile davalı alt yüklenici arasında imzalanmış olan 20.07.2016 tarihli sözleşme kapsamında asıl yüklenicinin ihale sonucu kazandığı … Havaalanı Müdürlüğü’nün LNG doğalgaz dönüşüm sistemlerinin kurulumu işinde kullanılmak üzere 3 adet LNG tankı, 2 adet kokulandırma tüpü ve 2 adet eveparatör imalatının yapılması hususunda anlaştıkları, yapılacak imalatların sözleşmenin ekler bölümünün 1, 2 ve 3.maddesinde belirtildiği şekilde çizimleri yapılıp asıl yüklenici tarafından imzalanıp onaylanmasına takiben imalata başlanacağı ve sözleşmenin 12.maddesine göre asıl yükleniciye gönderilecek olan sözleşme eklerindeki çizimlerin asıl yüklenici tarafından onaylanma tarihinden itibaren imalatın 75 gün süre içerisinde tamamlanacağı sabittir.
Davacı asıl yüklenici, imalata başlanmasına dair onay işlemini davalı alt yükleniciye gönderdiği 27.07.2016 tarihli e-mail ile yaptığını, davalı alt yüklenici ise; üretime geçilmek üzere kendisine onay işleminin 02.08.2016 tarihinde verildiğini beyan etmektedir. sözleşmenin 12. maddesi kapsamında üretime geçilmek üzere onay işleminin hangi tarihte verildiğinin kabulü gecikme cezasının belirlenmesi yönünden önem arz etmektedir. Davacı tarafından dava dilekçesine ekli ibraz edilen 27.07.2016 tarihli e-mailin davalı alt yükleniciye gönderildiği veya davalı alt yüklenici tarafından alındığına dair bir ibare bulunmadığından bu belgenin hükme esas alınamayacağı, davalının kabulünde olduğu üzere üretime geçilmek üzere davacı tarafından verilen onay tarihinin 02.08.2016 tarihi olduğunun kabulü ile bu tarihe 75 gün ilave edilmesi sonucunda işin teslim tarihinin 15.10.2016 tarihi olacağı, davalı alt yüklenicinin düzenlediği en son sevk irsaliye tarihinin 10.11.2016 tarihi olduğu dikkate alındığında gecikmenin 27 gün olduğu ve sözleşmenin 10. maddesi gereğince davalı alt yüklenicinin davacı tarafa 6.750,00 TL gecikme cezası ödemesi gerektiği anlaşılmaktadır. Bu itibarla, yerel mahkemece sözleşmenin 12. maddesi kapsamında gecikme süresi 33 gün kabul edilerek aynı sözleşmenin 10. maddesi gereğince 8.250,00 TL gecikme cezasına hükmedilmiş olması yerinde değildir.
Davalı alt yüklenici tarafından sözleşmeye konu tüm imalatlar tamamlandıktan sonra davalı alt yüklenicinin fabrikasında davacı asıl yükleniciye teslim edileceği (sözleşmenin 13.maddesi) kabul edildiği halde, davalı alt yüklenici tarafından imalatların peyderpey yapıldığı ve bu şekilde değişik tarihlerde sevk irsaliyeleri düzenlenerek davacı asıl yükleniciye teslim edildiği, bu sebeple davacı asıl yüklenici tüm imalatları tek bir seferde nakledip indirme ve bindirme masrafı yapacak iken birden fazla kez nakliye ve vinç ücreti ödemek zorunda kaldığı, davacı asıl yüklenici tarafından dosyaya ibraz edilen bu yöndeki masraflara ilişkin belgeler ile hükme esas alınan bilirkişi raporunda yapılan hesaplama doğrultusunda sabit olup, yerel mahkemece davacı asıl yüklenicinin bu kalemlere ilişkin yaptığı masrafların davalı alt yükleniciden tahsili yönünde kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Ayrıca, birleşen dava yönünden değerlendirme yapıldığında; birleşen dosyanın davacısı olan alt yüklenici her ne kadar davalı olan asıl yüklenicinin talebi üzerine imalatını yaptığı ürünlerin ayrıca … Havaalanında sisteme kurulum ve montajlarını da yaptığını, yapmış olduğu ek hizmet nedeniyle 17.304,23 TL’lik kurulum ve montaj bedeline dair fatura düzenlediğini, bu fatura bedelinin davalı asıl yüklenici tarafından ödenmediğini beyan etmiş ise de; davalı asıl yüklenici, davacı alt yüklenici tarafından imalatı yapılan ürünlerin kurulum ve montajına dair davacı alt yükleniciden herhangi bir talebinin olmadığını beyan ederek bu yöne ilişkin taraflar arasındaki akdi ilişkiyi inkar etmektedir.
Bu itibarla, davacı alt yüklenicinin sözleşme dışı iş yaptığını ispat etmesi gerekmektedir. Davacı alt yüklenici tarafından bu hususa ilişkin yazılı delil veya yazılı delil başlangıcı niteliğinde dosyaya herhangi bir belge sunulmamıştır. Dava konusu ihtilafa ilişkin miktar dikkate alındığında tanıkla ispat sınırı üzerinde kalmakta olup, davacı alt yüklenicinin yemin deliline de dayanmadığı anlaşıldığından davacı alt yüklenicinin birleşen dosyadaki istemi yönünden davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır.
Yukarıda açıklanan gerekçelerle, talebin ve istinaf sebeplerinin niteliğine göre duruşma açılmasına gerek görülmeyerek, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davalı-birleşen dosya davacısının sair istinaf başvurusunun reddine, Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b-2 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, dairemizce yeniden hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Asıl davada davalı-birleşen davada davacının istinaf başvurusunun asıl dava yönünden KISMEN KABULÜNE,
2-İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 08.10.2020 tarihli, 2017/136 Esas ve 2020/590 Karar sayılı kararının Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA ve Dairemizce yeniden HÜKÜM KURULMASINA,
Asıl Dava Yönünden;
DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE; 6.750,00 TL gecikme tazminatı, 2.360,00 TL nakliye ücreti, 3.500,00 TL tank indirme ücreti olmak üzere toplam 12.610,00 TL tazminatın dava tarihi olan 06.02.2017 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
Alınması gereken 861,38 TL harcın peşin alınan 170,78 TL harç ve 140,42 TL ıslah harcından mahsubu ile bakiye 550,18 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
Peşin harç 170,78 TL, başvurma harcı 31,40 TL ile ıslah harcı 140,42 TL olarak yapılan toplam 342,60 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Davanın red ve kabul edilen bölümleri orantılı olarak nazara alınıp, bir kısım yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılarak, 1.900,00 TL bilirkişi ücreti ve 197,90 TL tebligat+posta masrafı olmak üzere toplam 2.097,90 TL yargılama giderinden kabul ret oranına göre 1.624,66 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki A.A.Ü.T. gereğince davanın kabul edilen bölümü üzerinden hesaplanan ve kabul edilen miktarı geçemeyeceğinden 12.610,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki A.A.Ü.T. gereğince davanın reddedilen bölümü üzerinden hesaplanan ve davacıya hükmedilen vekalet ücretine geçemeyeceğinden 12.610,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından artan kısmın HMK’nın 333. maddesi gereğince yatıran taraflara İADESİNE,
Birleşen İzmir 5.ATM’nin 2017/533 E- 2017/517 K Sayılı Dosyası Yönünden;
DAVANIN REDDİNE,
Şartları oluşmadığından davacının kötü niyet tazminat taleplerinin REDDİNE,
Karar tarihi itibariyle alınması gereken 54,40 TL red harcının peşin alınan 216,63 TL peşin alınan harçtan mahsubu ile bakiye kalan 162,23 TL harcın talebi halinde birleşen dosyanın davacısına İADESİNE,
Yapılan harç ve masrafların birleşen dosyanın davacısı üzerinde BIRAKILMASINA,
Birleşen dosyanın davalısının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki A.A.Ü.T. gereğince 3.400,00 TL vekalet ücretinin birleşen dosyanın davacısından alınarak birleşen dosyanın davalısına VERİLMESİNE,
Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından artan kısmın HMK’nın 333. maddesi gereğince yatıran taraflara İADESİNE,
3-Asıl davada davalı-birleşen davada davacının asıl dava ile birleşen davaya ilişkin istinaf başvurusunun REDDİNE,
4-İstinaf aşamasında asıl davada davalı-birleşen davada davacı tarafından asıl dava yönünden yatırılan 240,75 TL istinaf karar harcının talep halinde ilk derece mahkemesince asıl davada davalı-birleşen davada davacıya İADESİNE,
5-İstinaf aşamasında asıl davada davalı-birleşen davada davacı tarafından birleşen dava yönünden yatırılan 59,30 TL istinaf karar harcının hazineye gelir KAYDINA,
6-İstinaf aşamasında asıl davada davalı-birleşen davada davacı tarafından asıl dava yönünden yatırılan 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir KAYDINA,
7-İstinaf aşamasında asıl davada davalı-birleşen davada davacı tarafından birleşen dava yönünden yatırılan 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir KAYDINA,
8-İstinaf aşamasında asıl davada davalı-birleşen davada davacı tarafından asıl dava yönünden yatırılan 324,20 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 22,00 tebligat gideri ve 43,50 TL PTT gideri olmak üzere toplam 389,70 TL yargılama giderinin asıl davada davacı-birleşen davada davalıdan alınarak asıl davada davalı-birleşen davada davacıya VERİLMESİNE,
9-İstinaf aşamasında yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın ilk derece mahkemesince asıl davada davalı-birleşen davada davacıya İADESİNE,
10-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti taktirine YER OLMADIĞINA,
11-HMK’nın 359/4. maddesi gereğince, temyizi kabil olmayan kararın ilk derece mahkemesi tarafından resen TEBLİĞE ÇIKARILMASINA,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzer 11.10.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.