Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2021/134 E. 2023/1430 K. 14.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
22. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/134
KARAR NO : 2023/1430

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/879
KARAR NO : 2020/576
DAVA TARİHİ : 02.03.2012
BİR. DAVA TARİHİ : 27.03.2014
KARAR TARİHİ : 07.10.2020

BİRLEŞEN İZMİR 3. ATM’NİN 2014/129 ESAS SAYILI DAVASINDA;
DAVANIN KONUSU : Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan Alacak
KARAR TARİHİ : 14.07.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 14.07.2023

İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 07.10.2020 tarih ve 2014/879 Esas, 2020/576 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, raportör üye tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:
Asıl davada davacı … vekili dava dilekçesinde özetle, … Tıp Fakültesi Hastanesi ile davalı … Ltd Şti. arasında medikal oksijen üretim-denetim-depolama sistemi konulu 2009/176219 ihale kayıt nolu 26.02.2010 tarihli ihale sözleşmesinin imzalandığını, sözleşmede davalı şirketin teknik şartnamedeki hükümlere uygun olarak sistemi kuracağının ve bir arıza meydana geldiğinde kendisine bildirilen tarihten itibaren 3 saat içerisinde müdahale ederek arızanın giderilmesinin kararlaştırıldığını, ancak sistemin çalışmasındaki düzensizlik nedeniyle 01.04.2011 tarihinde oksijen saflığı ve hat basıncı problemlerinin ortaya çıktığını, sistemin devre dışı kaldığını, bu durum üzerine 05.04.02011 tarihinde davalı firmaya mail atıldığını durumdan haberdar edildiğini, firma tarafından bir girişimde bulunulmaması üzerine bu kez 03.05.2011 tarihli yazı ile problemin firmaya bildirildiğini, davalı firmanın yine tepkisiz kaldığını, bu kez Bornova 4. Noterliği’nden gönderilen 27.05.2011 tarihli ihtarname ile durumun bir kez daha bildirildiğini, 01.04.2011 tarihinde ortaya çıkan oksijen saflığı ve hat basıncı problemleri nedeniyle 01.04.2011- 19.10.2011 tarihleri arasında sistemin işlevsiz kaldığını, bu süre zarfında hastanenin oksijen ihtiyacını karşılamak için 169.000,82 TL tutarında oksijeni dışarıdan satın almak zorunda kaldığını, taraflar arasında imzalanan birim fiyatlı mal alım sözleşmesinin 16.1.1- 7. maddeleri ile teknik şartnamenin 5/c-d maddeleri ve Borçlar Kanunu’nun 106. maddesi gereğince davalının sorumluluğu bulunduğunu, davalının sözleme hükümlerine uygun davranması halinde müvekkilinin 169.000,82 TL tutarındaki gazı dışarıdan almak zorunda kalmayacağını, müvekkilinin zararının borcun ifa edilmemesinden doğduğunu, şirketin durumdan haberdar edildiği tarih olan 05.04.2011 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizinden sorumlu olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 169.000,82 TL’nin 25.05.2011 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesi ile dava değerini 228.306,80 TL olarak arttırmıştır.
Birleşen davada davacı … Ltd. Şti vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin 2009/176219 kayıt nolu ihale ile sözleşmeye bağlanan medikal oksijen üretim denetim depolama sistemi mal alım konulu ihalenin yüklenicisi olduğunu, ürünün davalıya süresinde ve eksiksiz teslim edildiğini, tüm eğitim ve çalışma bilgilerinin ürüne ilişkin tüm tutanak ve kabul beyanlarının tamamlandığını, sorunlu çalışan ürüne ilişkin olarak 05.05.2011 tarihinde müvekkili firmaya arıza bildirimi yapıldığını, müvekkili tarafından arızaya müdahale edildiğini, kullanıcı hatasına dayanan arızanın giderilerek 08.08.2011 tarihinde teslim edildiğini, tamir süresi içerisinde üç adet cihazdan iki adedinin tamamen çalışırken bir tanesinin kısmen çalıştırıldığını, kullanım hatası sonucu kısmen arızalanan cihazın bakım, onarım ve tamirinin yapıldığını, yanlış kullanım sonucu zeolit maddelerin kullanılamaz hale geldiğini, bu maddelerin değiştirildiğini, kullanıcı hatasının sürekli devam ettiğini, davalı kurumun kampüsün bir yerinde adeta kaderine terk ettiği sistemin kendi kendine çalışmasını beklediğini, elektrik kesintisi sonucu kapanan cihazın 6 adet düğmeye basılarak resetlenmediği için sürekli arıza yaşandığını, şartnamede olmadığı halde firmanın dönem dönem sistem başında kendi elemanını bulundurduğunu, davalının, teknik personel bulundurmadığı için yaşanan sıkıntıların, müvekkilini bu şekilde çözümlere yönelttiğini, bununla da yetinmeyen firmanın sözleşmede yer almaması rağmen 41.000,00 TL değerindeki otomatik kurutucuyu cihaza takmak zorunda kaldığını, cihazı gereği gibi kullanmayan, personel bulundurmayan kendi haline bırakan kurumun kasten arızaya sebep olduğunu, daha sonra bu arızalara ilişkin tüm malzeme işçilik hatta nerede kullanıldığı belli olmayan oksijenin bedelini müvekkiline fatura ettiğini, kullanıcı hatasına dayanan arızanın bedelsiz tamiri mümkün olmadığı için tamir bedelinin davalıdan tahsilinin gerektiğini ileri sürerek, kullanıcı hatasına dayandığı bilirkişi tarafından tespit edilen 05.04.2011 tarihli arıza başta olmak üzere diğer tüm arızalar nedeniyle harcanan işçilik malzeme montaj çalışma bedeli, sözleşmede yer almayan harici cihaz bedeli vb tüm haklı alacaklara ilişkin olarak şimdilik 29.396,16 TL’nin ödeme gününden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:
Asıl davada davalı … Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle, teknik şartnamede belirtilen sistemin davacıya sorunsuz şekilde teslim edildiğini, 01.04.2011 tarihinde yaşanılan arıza üzerine davacı kurum teknik ekibi …’in müvekkiline 05.04.2011 tarihinde elektronik posta yoluyla ulaştığını, bu bildirimin ardından cihaza müdahale edildiğini, ihtarname ve resmi yazıların gereksiz olduğunu, ihtarnamenin keşide edildiği tarihte arızanın tespitinin yapıldığını, arızalı sistemin durdurularak diğer iki sisteme start verildiğini, gerekli parçaların temin edildiğini, arızanın kullanıcı hatasına dayalı olduğunu, elektrik kesintisinin olduğu esnada ve sonrasında hastane ekibinin müdahale etmemesi nedeniyle oksijen üretimi sağlayan PSA sistemindeki zeolit haznesine su dolması ile zeolit özelliğini yitirerek oksijen yoğunluğunu sağlayamadığını, elektrik kesintisi sonrası duran sisteme kullanım kılavuzunda belirtilen şekilde ıslarla müdahale etmeden teknik ekiple iletişime geçilse idi arızanın büyümeden çözülebileceğini, davacı hastaneye üç adet sistem kurulduğunu, bu sistemlerin birbirinden bağımsız olduğunu, sadece bir sisteminin arızalanarak durduğunu, arızalanan sistemin de tam olarak devre dışı kalmadığını, zeolit maddesine su nüfuz etmesi ile çok fazla kullanımdaki oksijen yoğunluğunun zaman zaman düşmesine sebep olduğunu, sistemin sadece yoğunluğun düştüğü zamanlarda durduğunu, olağan koşullarda çalışmaya devam ettiğini, kullanıcı hatasına dayalı arıza sonrasında zeolit maddesi olmak üzere bir çok masraf yapıldığını, ancak hiçbirin davacıya yansıtılmadığını, 08.08.2011 tarihli yazı ile sisteminin davacıya teslim edildiğini, bu tarihten sonra müvekkiline hiçbir arıza bildirimi yapılmadığını, 23.03.2011 tarihinde noter aracılığıyla kurum içi sistem üzerinde çalışma tespiti yapıldığını, ortalama baz alınarak yapılan sistem ihalesinin kurumun asıl ihtiyacını yansıtmadığını, davacının ihtiyacından daha küçük kapasiteli üç adet sistem aldığını, sistemin oksijen yoğunluğunun düşerek durmasının kurumun yanlış tespitine dayandığını, davacının bu nedenle likit oksijen alarak eksik kalan kısmı tamamlamaya çalıştığını, üç adet sistemin sorunsuz çalıştığı dönemde dahi kurumun oksijen alımının olduğunu, müvekkilinin 01.04.2011- 08.08.2011 tarihleri arasında arızaya bağlı olarak alınan oksijenin taraflarından tazmininin mümkün olduğunu bu tarihler arasındaki toplam oksijen tüketimi alımının 52.443,00 TL, toplam gün sayısının 130 olduğunu, bu döneme en yakın koşulların oluştuğu döneme göre davacının günlük zararın 25,91 TL olduğunu buna göre arızalı süreçte davacının zararının 3.368,30 TL + KDV olabileceğini, müvekkilinin ancak miktar zarardan sorumlu tutulabileceğini, 153.875,70 TL + KDV alacağı yönünden davanın dayanıksız olduğunu savunarak, 153.875,70 TL + KDV yönünden davanın reddini istemiştir.
Birleşen davada davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle, 01.04.2011 tarihinde oluşan arızanın 19.10.2011 tarihinde giderildiğini, 08.08.2011 tarihinde arızanın giderilerek kuruma teslim edildiğine dair herhangi bir kanıt sunulmadığını, 01.04.2011 ile 25.07.2013 tarihleri oluşan arızalar ile ilgili olarak davacıya mail ve telefon ile bildirildiğini, kaldı ki 21.06.2013 tarihinde “kurumunuzda kullanmış olduğunuz medikal oksijen üretim sisteminin hizmet konforunun daha da arttırılması için yeni jenerasyon ara ve ana malzelemelerin yenisi ile değiştirilmesi gündeme gelmiştir” denildiğini, davacı tarafından kullanıcı hatasından bahsedilmediğini, sisteme hastane personeli tarafından müdahale edilmediğini, sistemi bilen personellerinin bulunmadığını, sisteminin çalıştığı süreçte davacı firmanın elamanları tarafından dönemsel olarak bakım onarım ve arızalara müdahale edildiğini, üç yıllık süre bitmeden ve tüm bakım onarım arıza sorumluluğu müvekkiline geçmeden yapılacak herhangi bir müdahalenin yasal olarak mümkün olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, “Yüklenici … Sağlık Hizmetleri San Tic Ltd Şti tarafından sözleşme kapsamında sistem üniversiteye teslim edilmiş ve 29.11.2010 tarihinde kabulü yapılmıştır, ancak 3 üniteden oluşan sistemin 1 ünitesi 01.04.2011 tarihinde arızalanmış, arıza firmaya bildirilmiştir. Firma tarafından arızanın kendilerine 05.04.2011 tarihinde bildirildiği ve müdahale edildiği kabul edilmektedir. Sistemin bir ünitesi 01.04.2011-19.10.2011 tarihleri arasında arızalı kalmış kendisinden beklenen verimi sağlamamıştır. Hükme esas alınan bilirkişi raporlarında ortaya konulduğu üzere sistem kurulumdan kaynaklı nedenlerle arızalanmıştır. Yine bilirkişi raporunda ortaya konulduğu üzere arızanın bir üniteyi devre dışı bıraktığı ancak diğer iki ünite içinde voltaj dalgalanmaları nedeniyle kurutma ve steril şartlanma bölümünden kaynaklanan arızanın tehdidi altında olması nedeniyle sürdürülebilir bir çalışma öngörülmediğinden davacı üniversitenin zararın 3 ünitenin birlikte çalışması esasıyla değerlendirilmesi gerektiği buna göre asıl davacı üniversitenin kurulumdan kaynaklı arıza nedeniyle sistemin üreteceği oksijenden mahrum kaldığı, likit oksijen almak zorunda kaldığı, sistemin günlük üretim kaybının 2100 lt / dk olması itibariyle davacı üniversitenin zararının 228.306,80-TL olduğu anlaşılmıştır. Bu durum karşısında asıl davacı üniversitenin ıslah talebi de gözetilerek 228.306,80-TL’nin asıl davalı … Sağlık Hiz. Ltd Şti’den alınarak davacı … Rektörlüğüne verilmesine karar verilmiştir. Faiz başlangıç tarihi konusunda yapılan değerlendirmede; … Ltd Şti’nin 05.04.2011 tarihinde hasardan haberdar olduğunu kabul ettiği anlaşılmakla bu tarihte temerrüte düştüğü, asıl davacı … Rektörlüğü’nün 25.05.2011 tarihinde itibaren faiz talep ettiği dikkate alınarak … Rektörlüğünün hüküm altına alınan zararına 25.05.2011 tarihinden itibaren reeskont faizi uygulanmasına karar verilmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ortaya konulduğu üzere sistemin arızasının kullanımdan değil kurulumdan kaynaklandığı anlaşılmakla birleşen davacı … Ltd Şti’nin sistemin tamiri nedeniyle tamir bedeline ilişkin bedel talebinin reddine karar verilmiştir. “şeklinde gerekçe ile asıl davanın kabulüne, 228.306,80 TL’nin 25.05.2011 tarihinden itibaren reeskont faiziyle davalı … Sağlık Hizmetleri San ve Tic Ltd Şti’den alınarak davacı … Rektörlüğüne verilmesine, birleşen İzmir 3 ATM’nin 2014/129 esas sayılı davasının reddine karar verilmiştir.
Karara karşı asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; karşı yanın üniversite olması nedeniyle yargılamaya adeta 10 -0 yenik başladıklarını, davacı yanın kusurlarının örtbas edilerek müvekkiline kusur atfedildiğini, kullanılan sisteminin alım tarihinde yurtta yaygın bir sistem olmadığını, bu nedenle şartname ve ihale sonrası sistemin tüm detaylarının hastane teknik mühendisliği ile hatta bizzat … ile organize edilerek gerek hastanenin ihtiyacı gerekse günün koşullarına uygun tüm cihazların bizzat davacı yan ile birlikte kararlaştırılarak kurulduğunu, sistemin otomatik kurutucusu olmaması gibi bir takım yorumları kabul etmelerinin mümkün olmadığını, sistemin üretildiği 2010 yılı itibari ile mevcut en üst teknoloji ile kurulduğunu, yargılamada kabul tutanağının dikktate alınmadığını, UPS’nin teslim edildiğini, üç adet sistemin sadece bir tanesinde ara ara arıza olduğunu, davacı tarafından arızadan önce başlayan ve arızadan sonraya ait sunulan faturaların kabul edilemeyeceğini, üç sistemin bir birinden bağımsız olduğunu, sistem otomasyonunun rutubete göre değil basınca ve yoğunluğa göre çalıştığını, dünya üzerinde rutubeti ölçerek duran bir otomasyon bulunmadığını, kurutucunun elektrik kesintisi sonrası kontrol edilmemesinde veya açılmamasında üreticinin bir hatası olmayacağını, teslim edilen UPS’nin devre dışı bırakılmış veya başka bir yere alınmış ise bunun üretim otomasyon veya kurulumla bir ilgisinin bulunmadığını, yargılamanın başından bu yana hiç bir delillerinin dikkate alınmadığını, arıza bildirimi mailinde arızaya dair hiçbir şey olmadığı gibi “sistem yeterli miktarı sağlasa dahi” ibaresi ile oksijen yoğunluğunda ve miktarında sorun olmadığını ortaya koyduğunu, arızanın 08.08.2011 tarihinde giderildiğini, arıza sonrası ve arıza esnasında müvekkiline likit temini konusunda talep olmadığını, arıza olduğu iddia olunan döneme ilişkin 2 adet sistemin hastanenin oksijenini karşıladığını, kullanıcı hatasına dayanan arıza olmasına rağmen müvekkili firmanın zeolit ya da kurutucu bedelini talep etmediğini, arızanın kurutucunun çok basit bir biçimde çalıştırılmaması dolayısı ile yaşandığını, UPS’nin telim edildiğini, üç sistemin bir birinden bağımsız olup çalışmalarının bir biri ile ilgisi olmadığını, çalışmayan cihazda yapılan incelemenin çalışırken yapılan incelemeye tercih edildiğini, temerrütün oluşmadığı halde, arıza bildiriminin temerrüt olarak kabul edildiğini, sistemin çalışma prensibinin hiç irdelenmediğini, karşılık dava yönünden hiçbir somut belirleme yokken davanın reddine karar verildiğini belirterek, asıl ve birleşen davada verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle, dava dilekçesini tekrarla kararın usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek davalı vekilinin istinaf talebinin reddini istemiştir.
GEREKÇE:
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek inceleme yapılmıştır.
Asıl ve birleşen dava eser sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece asıl davanın kabulüne ve birleşen davanın reddine karar verilmiş, karar asıl davada davalı- birleşen davada davacı vekili tarafında istinaf edilmiştir.
Asıl davada davacı vekili, davalı tarafından kurulan sisteminin 01.04.2011 tarihinde oksijen saflığı ve hat basıncı problemi ile sistemin 01.04.2011-19.10.2011 arası işlevsiz kalması nedeniyle 29.03.2011 ila 24.11.2011 tarihleri arasında düzenlenen 28 adet faturaya konu likit oksijen alındığını iddia ederek, 169.000,82 TL’nin davalıdan tahsilini istemiş, birleşen davada davacı … Ltd. Şti vekili, kullanıcı hatasından kaynaklan arızaların giderilmesi için harcanan bedelinin tahsilini talep etmiştir.
Taraflar arasında, 26.02.2010 tarihinde medikal oksijen denetim üretim ve depolama sistemi temini işi için sözleşme düzenlenmiş, kabul tutanağına göre iş 29.11.2010 teslim edilmiştir. Asıl davada davacı iş sahibi, davalı yüklenici, birleşen davada davacı yüklenici, davalı iş sahibidir.
Mahkemece, ilk olarak 05.03.2013 tarihinde keşif yapılmış, keşfe katılan bilirkişilerce, düzenlenen 19.06.2013 tarihli bilirkişi raporunda, yüklenici firmanın sistemi kurarken kesintilerden sonra tesisin tamamının kendi kendini yeniden devreye alacak şekilde kurmadığından tek sistem arızası nedeniyle 01.04.2011 ile 19.10.2011 tarihleri arasında üretim kaybının KDV dahil 83.859,00 TL olacağı tespit edilmiştir.
Bilirkişi raporuna tarafların itiraz etmesi üzerine, dosya kendilerine tevdi edilen bilirkişilerce düzenlenen 05.05.2015 havale tarihli raporda, arızanın elektrik kesintisinden değil, isteminin başlangıçta kendisini korur şekilde kurulmamasından kurutucunun yetersiz kalmasından, buna göre kurulum hatasından kaynaklandığı, tek ünitenin çalışmaması nedeniyle oluşan zararın 43.487,01 TL olduğu bildirilmiştir.
Bu rapora da itiraz edilmesi nedeniyle aynı bilirkişilerin katılımıyla yapılan keşif sonrası bilirkişi heyetince düzenlenen 15.05.2018 tarihli raporda teknik şartnamenin 3(i), 3(g), 3 (n), 3(p), 3(s), 3 (v), 3(aa), 3 (xx) maddelerinde sistemin otomatik kontrollü, basınç kontrollü ve müdahale gerektirmeyecek bir yapıda olacağının öngörüldüğünü, bunun ise ancak üç ünitenin de aktif ve çalışır olması halinde mümkün olduğunu, bu durumda sistemin ayrı ayrı değerlendirilmesinin mümkün olmadığı belirtilerek 01.04.2011 – 19.10.2011 tarihleri arası davacı iş sahibinin zararının 228.306,80 TL olacağı bildirilmiş, itiraz üzerine alınan ek raporda görüşlerinde bir değişiklik olmadığı belirtilmiştir.
Raporlar arası çelişki bulunması nedeniyle mahkemece İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi aracılığıyla talimat yoluyla alınan bilirkişi heyetince düzenlenen 03.09.2019 tarihli raporda, sistemin voltaj dalgalanmaları sonrasında manuel müdahaleyi gerektirdiği, dosyada buna yönelik talimatların bulunmadığı, katalog bilgilerinin ihtiyacı karşılamadığı, sistemdeki tankların giriş vanalarından gelen havanın şartlanmasından sonra açılması gerektiği, arıza bu nedenle meydana gelmiş ise, kurulum ve otomasyonun hatalı olduğunu, uygun olmayan hava akımının sisteminin birini bozması halinde kalan iki ünite için de benzer riskin devam ettiği, yani voltaj dalgalanmaların nedeniyle diğer iki ünitenin de devre dışı kalma ve start alırken kompresörlerin zeolit tanklarına rutubetli hava gönderme ihtimalinin potansiyel olarak devam ettiği, arızanın bir üniteyi devre dışı bıraktığı ancak diğer iki ünite için de voltaj dalgalanmaları nedeniyle kurutma ve steril şartlanma bölümünden kaynaklanan arızanın tehdidi altında olması nedeniyle sürdürülebilir bir üretim öngörülemediği, üç ünitenin çalışmaması nedeniyle zararın 228.306,80 TL olduğu bildirilmiş, davalı vekilinin itirazı üzerine alınan ek raporda, arızanın kurulumdan kaynakladığı yinelenmiştir.
818 sayılı BK.nun 355.maddesinde (6098 sayılı TBK.nun 470.maddesi) gereğince, eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir. Eser sözleşmesinin bu tanımı ile satım sözleşmesinden ayıran en önemli yanı, satımda sözleşme anında satın alınan şey mevcut ve kullanılabilir iken, eser sözleşmesinde sözleşme anında eser ortada olmayıp, sözleşmeden sonra imali söz konusudur. İstenilen vasıfta imalatın gerçekleştirilmesini gerektirmektedir. Eserde iş sahibinin ifa menfaatini karşılamaya yönelik, sözleşmeyle kararlaştırılan veya sözleşme konusu şeyin maddi yapısına ilişkin özelliklerin ya da dürüstlük kuralınca taşıması gereken fiziki özelliklerin bulunması gereklidir.
Somut olayda, taraflar arasında 26.02.2010 tarihli medikal oksijen denetim üretim ve depolama sistemi temini sözleşmesi gereğince davalı yüklenici tarafından kurulan sisteminin arızalandığı hususu, 05.04.2011 tarihinde email yolu ile yükleniciye bildirilmiştir.
Mahkemece mahallinde keşif yapılmış, keşfe katılan bilirkişi heyetlerinden asıl ve ek raporlar alınmış, bilirkişi raporları arısında çelişki olması nedeniyle talimat yoluyla bilirkişi incelemesi yaptırılmış, 03.09.2019 tarihli asıl ve 23.01.2020 tarihli ek bilirkişi raporlarında, çelişkiler giderilerek, meydana gelen arızanın kurulumdan kaynaklandığı tespit edilmiştir.
İş sahibi, yüklenici tarafından kurulan sistemin beklenen oksijen üretimi gerçekleşmemesi sebebiyle likit oksijen alımı yapmış olup, yüklenici sisteminin kurulumundaki kusuru nedeniyle iş sahibinin uğradığı zarardan sorumludur.
Mahkemece dosya kapsamına uygun, denetime ve karar vermeye elverişli son bilirkişi raporları dikkate alınarak, asıl davanın kabulüne karar verilmesinde ve birleşen davada yüklenicinin kusuru nedeniyle oluşan arızanın giderilmesine yönelik alacak talebinin reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır.
Ancak, davacı tarafından, davalı tarafın yöntemine uygun ihtarname ile temerrüde düşürülmemesine rağmen, dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekirken, mahkemece 25.05.2011 tarihinden itibaren faiz işletilmiş olması yerinde görülmemiştir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuran asıl davada davalı – birleşen davada davacı vekilinin istinaf başvurusunun, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca asıl dava yönünden kısmen kabulü ile mahkemenin davalı tarafça istinafa konu edilmeyen ve kamu düzenine ilişkin olmayan hüküm fıkraları aynen muhafaza edilmek suretiyle, yeniden talep hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Asıl davada davalı – birleşen davada davacı … Sağlık Hizm. San. ve Tic. Ltd. Şti. vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ ile, İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 07.10.2020 tarih ve 2014/879 Esas, 2020/576 Karar sayılı kararının Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Asıl davanın KABULÜNE, 228.306,80 TL’nin 02.03.2012 dava tarihinden itibaren reeskont faiziyle davalı … Sağlık Hizm. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nden alınarak davacı … Rektörlüğüne verilmesine,
a)Karar tarihi itibarı ile alınması gereken 15.595,63 TL harcın davalı … Sağlık Hizm. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nden tahsili ile hazineye gelir kaydına,
b)Davacı kendini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesine göre belirlenen 24.431,48 TL vekalet ücretinin davalı … Sağlık Hizm. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nden alınarak davacıya verilmesine,
c)Davacı tarafından yapılan 3.806,20 TL yargılama giderinin davalı … Sağlık Hizm. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nden alınarak davacıya verilmesine,
d)Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
3-Birleşen İzmir 3. ATM’nin 2014/129 Esas sayılı davasının reddine,
a)Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 54,40 TL harcın peşin alınan 502,05 TL harçtan mahsubu ile bakiye 447,65 TL harcın karar kesinleştiğinde talebi halinde davacıya iadesine,
b)Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesine göre takdir olunan 4.409,42 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalı … Rektörlüğü’ne verilmesine,
c)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca yatırılan ancak kullanılmayıp artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
5-Asıl davada davalı – birleşen davada davacı … Sağlık Hizm. San. ve Tic. Ltd. Şti. vekilinin sair istinaf itirazlarının REDDİNE,
6-İstinaf yoluna başvuran asıl davada davalı – birleşen davada davacı … Sağlık Hizm. San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından yatırılan 54,40 TL ve 3.898,90 TL istinaf karar harçlarının istek halinde kendisine iadesine,
7-Asıl davada davalı – birleşen davada davacı … Sağlık Hizm. San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından yapılan 148,60 TL istinaf yoluna başvuru harcı ve 22,00 TL elektronik tebligat gideri olmak üzere toplam 170,60 TL’nin asıl davada davacı … Rektörlüğü’nden dan alınarak, asıl davada davalı – birleşen davada davacı … Sağlık Hizm. San. ve Tic. Ltd. Şti.’ne verilmesine,
8-HMK’nın 359/4. maddesi gereğince, temyizi kabil olmayan kararın ilk derece mahkemesi tarafından resen tebliğe çıkarılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere 14.07.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.